Arama

Kur'an-ı Kerim nasıl çoğaltılmıştır?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 22 Ocak 2015 Gösterim: 11.487 Cevap: 5
iprem - avatarı
iprem
Ziyaretçi
5 Mart 2012       Mesaj #1
iprem - avatarı
Ziyaretçi
arkadaslar lütven cevabı söleyin KURANI KİM ÇOĞALTTI ??Msn CryMsn CryMsn Cry
EN İYİ CEVABI BlueSoldieR verdi
lk defa 3. Halife Hz. Osman za­manında ilk cilde uygun olarak beş (veya yedi) adet Kur'an yazdırılmış, bunlardan biri Medi'ne'de Hz. Os­man'ın nezdinde bırakılıp diğerleri merkezden uzak vilayetlerde yaşayan Müslümanların Kur'an'ın okunmasındaki tereddütlerini gidermek için bu vilayetlere gönderilmiştir. Hz. Osman'ın çoğalttırdığı nüshalardan ken­dinde bırakılana "örnek", "numune" nüsha anlamında "İmam Mushaf" denmiştir. Çünkü Hz. Osman, Hz. Ebubekir'in meydana getirdiği ilk cil­de uygun olarak yazdırdığı bu Kur'an'larda Kureyş lehçesini esas alan bir imlâ birliği sağlanmayı amaç edinmişti. Bazı kimselerin Kur'an’dan bazı harf ve kelimeleri değişik okudu­ğu, değişik telaffuz ettiği görülüyor­du. Hz. Osman bu konudaki şikâyet­leri de göz önüne alarak Kur'an üze­rinde her yönden birleşmesini iste­di. Bu iş için kurduğu komisyon ger­çekten değişik okumaya konu olan kelime ve harflerin okunmasındaki ayrılıkları giderme ve Kur'an'ın bü­tününde bir imlâ birliği sağlama yet­kinliğini göstermiş, Halife'nin de tak­dirlerini kazanmıştır. Hz. Osman'ın yazımında sağladığı bu imlâ birliği bundan sonra hep korunmuş, Kur'­an'ın imlâsı Arap imlâsında sonradan meydana gelen değişikliklerden etki­lenmemiştir. Kur'an'ın bu özel imlâsına "Resm-i Hatt-ı Osmanî" denmiş­tir (Osman Keskioğlu, son ilâhî Ki­tap Kur'an, s. 53).
Hz. Osman tarafından yazdırılan Kur'an'lardan biri bugün Taşkent'te­dir. Taşkent'teki bu Kur'an'la, günü­müzde basılmış milyonlarca Kur'an-ı Kerim arasında bir fark yoktur. Hic­retin 1. yüzyılından zamanımıza ulaş­mış tam veya parça Kur'an'larla gü­nümüzde basılanlar arasında bir ayrı­lık bulunmadığı da gözlenmiştir (Muhammed Hamidullah, İslama Gi­riş s. 27).
Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Ömer devrinde Kur'an öğretimine hız verildi. Gerek Medine'de gerekse sınırları günden güne genişleyen İslam Devleti'nin diğer merkezlerinde en sıhhatli kaynak olan hâfız sahabelerin öğretmen ve gözetmenliğinde pek çok hâfız yetiştirilmiştir.
Zamanla fetihlerin hız kazanması ve yeni fethedilen yerlerde ortaya çıkan kavim ve kabilelerin müslüman oluşu farklı şive ve lehçelere göre okuyuş ayrılıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu durum M. 648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin yan yana gelmesi ile farklı okuyuşların su yüzüne çıkmasını sağladı. Bu tartışma ortamının daha fazla büyümesine engel olmak için Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Halife Osman, Hz. Muhammed'in diğer ashabı ile de istişare ederek, İslâm dünyasında yalnızca Hz. Ebu Bekr'in emriyle derlenmiş olan onaylı Kur'an mushaflarının kullanılmasını ve bir başka lehçe yahut ağız ile yazılmış tüm diğer nüshaların kullanılmasının yasaklanmasını kararlaştırdı. Hz. Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaşa yahut yanlış anlamaya meydan vermemek için başka tüm yazılı nesneleri yaktırarak ortadan kaldırma yoluna gitti. Hz. Ebû Bekir zamanında yazılan İmam Mushaf, Hz. Ömer'in ölümünden sonra kızı ve Hz. Muhammed'in hanımlarından olan Hafsa'ya geçmişti. Hz. Osman zamanında çoğaltılan mushafların yedi nüsha olduğu söylenir. Bunlar Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar arasında çıkabilecek farklı okuyuşlar önlenmiş oldu. Hatta Hz. Ali'nin Hz. Osman için "Eğer Osman Kuran'ın tek kitap halinde toplatılarak çoğaltılması işini yapmasaydı ben yapardım" dediği ileri sürülür.
Hz. Osman tarafından değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asırların geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı Müzesi'nde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır. Çarlık Rus hükümeti onun faksimile ile reprodüksiyonunu (fotoğraf veya fotokopi ile tam kopyasını) yayınlamıştır.

Kaynak: Kur'an-ı Kerim'in Çoğaltılması
BlueSoldieR - avatarı
BlueSoldieR
Ziyaretçi
5 Mart 2012       Mesaj #2
BlueSoldieR - avatarı
Ziyaretçi
ur'ân­ı Kerim'in cem edilmesinin çeşitli safhaları vardır. Hz. Peygamber döneminde nazil olan ayetleri Ashab ezberliyordu. Bunlar bazen günün şartları içinde kullanılan kitabet malzemelerine kaydediliyordu. Allah Rasûlü'nün vefatını müteakip vahyin son bularak, dinin tamamlanması, Kur'ân'ın bir bütün halinde toplanması düşüncesini doğurdu. Bu arada Kur'ân hafızlarının çeşitli vesilelerle birer birer hayattan ayrılması, İslâm'a yeni giren Arap kabilelerinin lehçe farklılığından dolayı, ayetleri iniş şekli haricinde telaffuz etmeleri, bu düşüncelere hız kazandırdı. Hz. Ebu Bekir döneminde gerçekleşen bu olaylar sonucu, Hz. Ömer'in ısrarlı teklifleri sonucu, Zeyd b. Sabit başkanlığındaki bir heyet Kur'ân ayetlerinin bütününü toplamaya muvaffak olmuşlardı.

Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Osman dönemine gelinceye kadar ­ki aradan en az 10-­12 yıl geçmişti­ fetihler sonucu ele geçen yeni beldelerde Kur'ân ihtiyacı başgösterdi. Basra, Kûfe, Şam ve Mısır gibi belli başlı eyaletlerde Müslüman olanların sayısı gün geçtikçe ilerliyordu. Ana dili Arapça olmayan, merkeze uzak yerlerde kıraatlerdeki ihtilaf, çoklarının kafasını karıştırdı. Hz. Osman bu çerçevede isabetli ve yerinde bir kararla, Hz. Ebu Bekir döneminde cem edilen ve Hz. Hafsa'nın yanında duran Kur'ân'ı çoğaltmak üzere ondan istedi. Zeyd b. Sabit, Abdullah b. Zübeyr, Sa'd b. As, Abdurrahman b. Haris b. Hişam'a Kur'ân'ı çoğaltmaları görevini verdi. Çoğaltılan bu Kur'ân nüshalarını da belli başlı İslâm merkezlerine gönderdi.

Müslümanlıktan önce hak din olarak gönderilen Yahudi ve Hıristiyanların kutsal kitaplarının tahrif ve tebdil edildiği nazara alınacak olursa, bunu sebepler planında önleyici tedbirler alarak çoğaltan Hz. Osman'ın yaptığı hizmetin büyüklüğü zannediyorum izahtan varestedir. Zira küçük küçük noktalardan başlayan ihtilaflar zamanla büyür ve iş içinden çıkılmaz bir hal alır. Tarihteki insanlığın kaderini etkileyen büyük kargaşalara, ihtilallere, savaşlara baktığınızda, başlangıcında küçük ihtilafların olduğu görülecektir. Hele bu ihtilafın, kıyamete kadar geçerliliğini koruyacak olan kudsî bir dinin, kudsî kitabı üzerinde olması, o dinin aslına râci olacaktır.

İşte Hz. Osman bu ve buna benzer endişe ağırlıklı düşüncelerle, Kur'ân'ı teksir etmiştir. Onun bu hizmeti 14 asırdan bu yana çokları tarafından takdirle karşılanmıştır. Nitekim Abdurrahman b. Mehdi "Hz. Osman'ın Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer'den ayrı iki özelliği vardır. 1) Malum olarak şehid edilinceye kadar gösterdiği şekil. 2) Müslümanları bir mushaf üzerine toplaması" diyerek takdirlerini ifade etmiştir.


ALINTIDIR

Bi Teşekkürü Çok Görmeyin.
BlueSoldieR - avatarı
BlueSoldieR
Ziyaretçi
5 Mart 2012       Mesaj #3
BlueSoldieR - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
lk defa 3. Halife Hz. Osman za­manında ilk cilde uygun olarak beş (veya yedi) adet Kur'an yazdırılmış, bunlardan biri Medi'ne'de Hz. Os­man'ın nezdinde bırakılıp diğerleri merkezden uzak vilayetlerde yaşayan Müslümanların Kur'an'ın okunmasındaki tereddütlerini gidermek için bu vilayetlere gönderilmiştir. Hz. Osman'ın çoğalttırdığı nüshalardan ken­dinde bırakılana "örnek", "numune" nüsha anlamında "İmam Mushaf" denmiştir. Çünkü Hz. Osman, Hz. Ebubekir'in meydana getirdiği ilk cil­de uygun olarak yazdırdığı bu Kur'an'larda Kureyş lehçesini esas alan bir imlâ birliği sağlanmayı amaç edinmişti. Bazı kimselerin Kur'an’dan bazı harf ve kelimeleri değişik okudu­ğu, değişik telaffuz ettiği görülüyor­du. Hz. Osman bu konudaki şikâyet­leri de göz önüne alarak Kur'an üze­rinde her yönden birleşmesini iste­di. Bu iş için kurduğu komisyon ger­çekten değişik okumaya konu olan kelime ve harflerin okunmasındaki ayrılıkları giderme ve Kur'an'ın bü­tününde bir imlâ birliği sağlama yet­kinliğini göstermiş, Halife'nin de tak­dirlerini kazanmıştır. Hz. Osman'ın yazımında sağladığı bu imlâ birliği bundan sonra hep korunmuş, Kur'­an'ın imlâsı Arap imlâsında sonradan meydana gelen değişikliklerden etki­lenmemiştir. Kur'an'ın bu özel imlâsına "Resm-i Hatt-ı Osmanî" denmiş­tir (Osman Keskioğlu, son ilâhî Ki­tap Kur'an, s. 53).
Hz. Osman tarafından yazdırılan Kur'an'lardan biri bugün Taşkent'te­dir. Taşkent'teki bu Kur'an'la, günü­müzde basılmış milyonlarca Kur'an-ı Kerim arasında bir fark yoktur. Hic­retin 1. yüzyılından zamanımıza ulaş­mış tam veya parça Kur'an'larla gü­nümüzde basılanlar arasında bir ayrı­lık bulunmadığı da gözlenmiştir (Muhammed Hamidullah, İslama Gi­riş s. 27).
Hz. Ömer devrinde Kur'an öğretimine hız verildi. Gerek Medine'de gerekse sınırları günden güne genişleyen İslam Devleti'nin diğer merkezlerinde en sıhhatli kaynak olan hâfız sahabelerin öğretmen ve gözetmenliğinde pek çok hâfız yetiştirilmiştir.
Zamanla fetihlerin hız kazanması ve yeni fethedilen yerlerde ortaya çıkan kavim ve kabilelerin müslüman oluşu farklı şive ve lehçelere göre okuyuş ayrılıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu durum M. 648'de Ermenistan ve Azerbaycan fethinde Şamlı ve Iraklı askerlerin yan yana gelmesi ile farklı okuyuşların su yüzüne çıkmasını sağladı. Bu tartışma ortamının daha fazla büyümesine engel olmak için Huzeyfe bin Yemân, Halife Osman'a başvurarak bu durumun düzeltilmesini, ihtilafın ortadan kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Halife Osman, Hz. Muhammed'in diğer ashabı ile de istişare ederek, İslâm dünyasında yalnızca Hz. Ebu Bekr'in emriyle derlenmiş olan onaylı Kur'an mushaflarının kullanılmasını ve bir başka lehçe yahut ağız ile yazılmış tüm diğer nüshaların kullanılmasının yasaklanmasını kararlaştırdı. Hz. Osman, bir önlem olarak da gelecekte herhangi bir kargaşa yahut yanlış anlamaya meydan vermemek için başka tüm yazılı nesneleri yaktırarak ortadan kaldırma yoluna gitti. Hz. Ebû Bekir zamanında yazılan İmam Mushaf, Hz. Ömer'in ölümünden sonra kızı ve Hz. Muhammed'in hanımlarından olan Hafsa'ya geçmişti. Hz. Osman zamanında çoğaltılan mushafların yedi nüsha olduğu söylenir. Bunlar Medine, Mekke, Şam, Kûfe ve Basra'ya gönderilerek müslümanlar arasında çıkabilecek farklı okuyuşlar önlenmiş oldu. Hatta Hz. Ali'nin Hz. Osman için "Eğer Osman Kuran'ın tek kitap halinde toplatılarak çoğaltılması işini yapmasaydı ben yapardım" dediği ileri sürülür.
Hz. Osman tarafından değişik vilâyet merkezlerine gönderilen nüshalar asırların geçmesiyle kayboldu. Günümüzde halen onlardan bir tanesi İstanbul Topkapı Müzesi'nde; bir diğer tam olmayan nüshası Taşkent'te bulunmaktadır. Çarlık Rus hükümeti onun faksimile ile reprodüksiyonunu (fotoğraf veya fotokopi ile tam kopyasını) yayınlamıştır.

Kaynak: Kur'an-ı Kerim'in Çoğaltılması
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2013       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
merhabalar benim adım elif ben 8. sınıfa gidiyorum kuran-ı kerimin çoğatılmasını araştırıyorum kısa istiyorm başka bir sayfaya girince başka şeyler anlatıyorlar hangisins inanayım bilmiyorum lütfen bana yardımcı olun . inga,inga,inga,inga,inga,inga,iiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii iiiiiiiiiiiinnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnggggggggggggggggggggggggggggggg aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa. LÜTFEN BANA YARDIMCI OLUN ÜFBÜF
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Şubat 2014       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
kuran-ı kerimin çoğaltılmasını araştırma
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ocak 2015       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Allah çoğallttı 👍👍

Benzer Konular

23 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
27 Mayıs 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
19 Nisan 2015 / Misafir Soru-Cevap