Arama

Afganistan ve Afganistan Tarihi - Sayfa 2

Güncelleme: 5 Kasım 2016 Gösterim: 45.400 Cevap: 15
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
2 Mart 2008       Mesaj #11
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Herat

Herat Afganistan'ın batısında yer alan tarihi bir kenttir.

Sponsorlu Bağlantılar

Tarihçe


Herat'ın tarihi antik çağlara dayanmaktadır. Yunan tarihçi Heredot Herat'ın Orta Asya'nın buğday ambarı olduğunu yazmıştır. M.Ö. 330 yılı civarında kent Büyük İskender'in eline geçti. Daha sonra kent Selevkosların eline geçti. M.Ö. 167 yılında da kente Partlar egemen oldu. Sasaniler (226-652) döneminde Ak Hun İmparatorluğu ile Sasaniler arasında geçen savaşlarda Herat stratejik bir öneme sahipti. 786-809 yılları arasında kent Abbasiler tarafından yönetildi. kent 1000 yılında Gaznelilerin 1040 yılında ise Selçuklular'ın eline geçti. Daha sonra Harzemşahların bir parçası oldu.

1221 yılında Herat Cengiz Han tarafından yerle bir edildi. 1381 yılında da Timur tarafından tekrar imha edildi. 15. yüzyılda kent bir süre Karakoyunlulartarafından yönetildi. 1507 yılında Özbekler'in eline geçen kent 1510 yılında Şah İsmail tarafından Safevi Devleti'ne katıldı. 1750 yılında Herat, Ahmet Şah Durani'nin eline geçti. Herat 1860 yılında Dost Muhammed Han tarafından Afgan Devleti'nin bir parçası haline getirildi. 19. yüzyıl boyunca kent İngilizler, İranlılar ve Afganlar arasında bir çok savaşlara sahne oldu.
Sovyet-Afgan Savaşı sırasında Herat Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi. 10- 20 Mart 1979 tarihleri arasında kentte Sovyetlere karşı çıkan isyanı bastırmak üzere Sovyetler kenti bombalayarak 20.000 kişinin ölümüne neden oldular. Kent 1995 yılında Taliban'ın eline geçti. 2001 yılında ABD'nin Afganistan'a yaptığı müdahele sonucu Taliban kenti terketmek zorunda kaldı. Günümüzde Herat ABD destekli Hamid Karzai hükümeti tarafından yönetilmektedir.

Önemli yerler

  • Havaalanları
    • Herat Havaalanı
  • Kentin semtleri
    • Şar Noe (Kent merkezi)
    • Vilayet (Vilayet binası)
    • Kolordu (Ordu karargahı)
    • Farka (Ordu karargahı)
    • Durvaza Kuş
    • Çar-suk
    • Pul-rangina
    • Sufi-abad
    • Noe-abad
    • Pul-malaan
    • Tak-ta Sefer
    • Havza-Karbas
    • Baraman
    • Darvaza Kandahar
    • Darvaza Irak
  • Anıtlar
    • İskender Kalesi
    • Musalla Kompleksi
  • Müzeler
    • Herat Milli Müzesi
    • Cihat Müzesi
  • Türbeler
    • Kraliçe Türbesi (Goharşad)]
    • Mirveys Sadık Türbesi
    • Jami Türbesi
    • Kaca Kaltan Türbesi
  • Camiler
    • Cuma Camii
    • Kazirgah Şerif
    • Kalga Şerif
    • Şah Zahdaha
  • Parklar
    • Park-ı Terakki
    • Park-ı Millet
    • Kana-i Cihat Parkı
  • Stadyumslar
    • Herat Stadyumu
  • Oteller
    • Serena Hotel
    • Diamond Hotel
    • Marcopolo Hotel
  • Üniversiteler
    • Herat Üniversitesi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 03:29
Gerçekçi ol imkansızı iste...
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
2 Mart 2008       Mesaj #12
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Host

Host Afganistan'ın güneydoğusunda yer alan bir vilayettir. Host vilayetin kuzeyden Pakistan; kuzeybatıdan Paktiya; doğu ve doğu güneyden Pakistan; güneybatıdan Paktika; batıdan Paktiya ila komşu dur.

Sponsorlu Bağlantılar
Host Afganistan'ın güneydoğusunda yer alan bir vilayet
Host vilayetinin merkezi Host şehridir. 4.151 km² yüzölçümündeki vilayetin nüfusu 600.000'dir. Vilayetin şehirleri:
  • Bak
  • Gurbuz
  • Jaji Maydan
  • Khost
  • Mando Zayi
  • Musa Khel
  • Nadir Shah Kot
  • Qalandar
  • Sabari
  • Spera
  • Tani
  • Tere Zayi
Host vilayetinin merkezi Host şehridir. 4.151 km²(tahmin) yüzölçümündeki vilayetin nüfusu bir milyon civarın da dır. Vilayetin şehirleri: Bak, Gurbuz, Khost ,MandoZayi, Musa Khel ,Nadir Şah Kot, Kalandar, Sabari, Şamal, Spera, Tani ,Tere Zayi, Zazimaydan. Host de yüz de %100 Peştunlar(Afganlar)yaşıyorlar, az sayı sihler bulunur. Bu şehir da Peştunların (Afganların) çeşitli kabileler var, Zardan,Mangal,Gurbuz, Tani,Sabari,Tani,Babakirkhel,Zazi, Lakan,Terezai. Genel de Afganistan iklim, senayı, ziraat ve ticaret bakımından kuzey, güney, doğu ve batı olmak üzere dört ayrı bölgeye ayrılmıştır. Host ili güneydoğu bölgenin en önemli şehirlerin başında gelmekle beraber, buğday,arpa , mısır, pirinç, pamuk gibi ürünlerin yanında, portakal, muz, karpuz, şeker kamışı ve ürettiği benzeri meyve ve kuru yemişlerle kendine özgü bir öneme sahiptir.
Host Afganistan'ın güneydoğusunda yer alan bir vilayettir. Host vilayetin kuzeyden Pakistan; kuzeybatıdan Paktiya; doğu ve doğu güneyden Pakistan; güneybatıdan Paktika; batıdan Paktiya ila komşu dur.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 02:26
Gerçekçi ol imkansızı iste...
GÜLGECELER - avatarı
GÜLGECELER
Ziyaretçi
8 Ekim 2008       Mesaj #13
GÜLGECELER - avatarı
Ziyaretçi

Afganistan Türkleri

Nüfus : 1.800.000
Bulundukları başlıca şehirler: Farab, Belh, Samamgan, Kunduz, Tahkar ve Budaksan
Bölgedeki Türk toplulukları: Özbekler, Türkmenler, Kazaklar ve Kırgızlar
Siyasi ve idari konumları: Afganistan ‘da sürekli iç savaş yaşandığından durum belirsiz. Ancak Özbek General Raşid Dostum komutasındaki Özbekler ; Taliban vb. gruplara karşı mücadele vermektedirler . Afganistan’da Türk dilini konuşanlar genel nüfusun % 1 O’unu kapsarlar. Türkçe burada üçüncü sırada dil grubudur. Afganistan’da sağlıklı bir nüfus sayımı yapılamadığı için verilen değerler tahminidir.
Ad:  Afganistan ve Afganistan Tarihi10.jpg
Gösterim: 597
Boyut:  46.1 KB

Nüfusları 1.800.000 civarında olup yaşadıkları şehirler, Farab, Belh, Samangan, Kunduz, Tahhar ve Bedahşan'dır. Bunlar Özbekler, Türkmenler, Kazaklar ve Kırgızlar olarak alt gruplara ayrılmış olup sürekli bir iç savaşın yaşandığı ülkede durumları belirsizdir. Ancak Özbek General Raşid Dostum komutasındaki Özbekler, Taliban vb. gruplara karşı mücadele vermektedirler. Afganistan'da Türk dilini konuşanlar genel nüfusun % 10'unu kapsarlar. Türkçe burada üçüncü sırada dil grubudur. Afganistan'da sağlıklı bir nüfus sayımı yapılamadığı için verilen değerler tahminidir.

Afganistan'daki Türk grupları şunlardır;


  • Özbekler: Afganistan'da, Farab, Belh, Mezar-ı Şerif, Samangan ve Kunduz'da yaşamaktadırlar. Sayıları 1 ile 1.5 milyonu bulduğu sanılmaktadır. Çiftçilikle ve hayvancılıkla uğraşırlar.
  • Türkmenler: Ülkenin Kuzeybatısında yaşarlar. Tahmini sayıları 200 bin civarındadır. Bunlar Teke, Şalar, Sarık, Çekra, Mavrı, Tarık aşiretleridir. Genellikle göçer vaziyette yaşamaktadırlar.
  • Kırgızlar: Afganistan'ın kuzeybatısında Tahhar ve Bedahşan bölgelerine yerleşmişlerdir. Sayıları 90 bin civarındadır. Büyük çoğunluğu hayatlarını göçebe olarak sürdürmektedirler.
  • Kazaklar : Sayıları azdır. Tamamı göçebe olarak yaşarlar. Çin bölgesinden göçebe olarak geldikleri zannedilmektedir.Afganistan'da Türk dili konuşanların okuma-yazma oranları çok düşüktür. Ekonomileri pamuk ve şeker pancarına dayanmaktadır. Ayrıca hayvancılık önemli bir yer tutar. Karakul koyunu ve el halıcılığı revaçtadır.
AFGANİSTAN TARİHİN BAŞLANGICINDAN BERİ TÜRK YURDUDUR
Afganistan tarihin başlangıcından beri, Türk Yurdudur. Tarihte binlerce yıl boyunca bu bölgede pek çok Türk Devleti kurulmuş ve adaletle hükmetmiştir.

Tarihin, bilim adamlarının ve bizlerin bildiği bu gerçek son seksen sene içinde defalarca inkar edilmeye veya gözden uzak tutulmaya çalışılmıştır. Ancak Afganistan’ın bütününde MÖ.125-MS.40 Saka Türkleri, MS 40-425 Kuşanlar, MS. 425-566 Akhunlar hüküm sürmüşlerdir. 7. Asrın sonlarına doğru burada İslamiyet çok hızlı bir şekilde yayılmıştır. Araplarla savaşan Teginşahlardan sonra 10. Asırda Gazneli Türklerin önderliğinde gene bir Türk Devleti kurulmuştur. Gazneli Sultan Mahmut zamanında (999-1030) Afganistan’daki Müslüman Türk nüfusu İslamı Hindistan’a kadar yaymıştır. 1040 yılında Gazneli hakimiyeti yerini birbaşka Türk Devleti olan Selçuklulara bırakmıştır. 12.asırda bölgede Harzemşahlar daha sonraları ise Büyük Timur Devleti, Babür Devleti, Avşarlar, Türkistan Beylikleri, Astrahanlar ile yakın zamana kadar Afganistan’da mutlak Türk hakimiyeti yaşanmıştır. Ancak bölgede en son Türkistan Beylerinden olan Şerif Han öldürülünce (1887) Türk hakimiyeti zayıflamaya başlamaktadır.

Neticede1800’lü yılların sonuna doğru, Çarlık Rusyası ile Büyük Britanya Krallığı, sömürge bölgeleri arasında, hakimiyet sahasını ayırması amacı ile Afganistan diye bir tampon devlet kurulmasına karar verdiler. Bu bölüşüme göre Çarlık Rusyası Türkistan coğrafyasında, Büyük Britanya İmparatorluğu Hindistan’da emperyal emellerini gerçekleştireceklerdi. Bu iki hakimiyet sahası arasında da, yönetiminde İngilizlerin denetimindeki Peştunların hakim olacağı bir tampon devlet olan Afganistan böylece oluşturuldu. Bölgede binyıllardır hüküm süren Türk varlığı böylece artık devre dışı bırakılmaya başlıyordu. Günümüze kadar da bu yaklaşım hep böyle olmuştur. Her zaman için dış güçlerin himaye denetim ve yönlendirmesindeki çeşitli Peştun gruplar iktidarda tutularak, bölgenin asıl sahibi olan Türklere herhangi bir söz hakkı verilmemiştir. Afganistan da yaşayan Türkler sindirilmeye, yok edilmeye, soykırıma tabi tutulmaya çalışılmıştır.
AFGANİSTANDA YAŞAYAN SOYDAŞLARIMIZ AFGAN OLARAK ADLANDIRILAMAZLAR
Bütün bu anlattıklarımızdan sonra üzülerek görmekteyiz ki günümüzde Afganistan’daki Türk varlığı bazı kötü niyetli veya bilinçsiz yaklaşımlarla Afgan kimliği ile tanımlanmak ve Afgan ismi ile tanıtılmak istenmektedir. Afganistan’da yaşayan Türklere Afgan denemez, zira Afgan = Peştun demektir. Afganistanda yaşayan diğer milletlere olduğu gibi Türklere de en büyük zulüm soykırım baskı hep bu Afgan = Peştun gruplar tarafından yapıldığı için Türk’e Afgan demek bir şekilde hakaret manasına da gelir.

Bizler buradan Türkiye ve tüm dünya kamuoyuna duyururuz ki burası tarihten beri gelen adıyla Güney Türkistan’dır Horasandır. Şu anda, burada ezelden beri var olarak yaşamakta olan kardeşlerimiz, kendi yurtlarında yaşama savaşı vermektedirler.

Bu topraklara Türkler sonradan gidip yerleşmiş değillerdir. Bu topraklar bizzat Türk Milletinin tarihte varoluşu ile eşdeğer bir zamana sahip olarak, Türk’e yurtluk yapmıştır ve bundan böyle de yurtluk yapmaya devam edecektir. Bu topraklarda oldukça medeni insanlar yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir. Bakmayın, şu anda çağdışı bir yönetim iktidarda olabilir ancak bu günler geçecek ve gene medeni bir hayat tarzı egemen olacaktır.

AFGANİSTANDA TÜRKLER NÜFUSUN 3’TE 1’İNİ OLUŞTURMAKTADIR
Bu gün Afganistan nüfusunun 3’te 1’lik bölümünü Türkler oluşturmaktadır. Bu kardeşlerimiz, dili ile, kültürü ile, hayatı, yaşayış şekli ile Türk Dünyasının ayrılmaz parçasıdırlar. Ayrıca Afganistan Türkleri tarihi hakikatler ve nüfus yoğunluğu ile Afganistan’ın asli unsurlarındandır. Kesinlikle azınlık veya etnik grup olarak adlandırılamazlar.
Afganistan’ın 28 vilayetinden en az 12’si ekseriyetle Türklerin yaşadıkları vilayetlerdir. Afganistan’da Türklerin yaşadığı bölgeler yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından oldukça zengin olup, özellikle tarıma çok elverişli ovalık arazi olduğu için, yerleşime ve yoğun bir nüfusu barındırmaya müsaittir. Haritaya bakılırsa diğer bölgeler genellikle dağlar ve çöllerden oluşmaktadır. Bu nedenle özellikle Peştunları Afganistan’da sayı olarak yüksek gösterme çabaları gerçekçi olmaktan uzaktır. Zira Peştunların iddia edilen nüfus sayısına göre dağlarda ve çöllerde hayatlarını idame ettirebilme imkanı, yerleşme imkanı fiilen imkansızdır. Afganistan’da Peştunların çoğunluğu teşkil ettiği iddiası sadece bu güçleri egemen kılabilmek için uydurulmuş bir yalandır. Eğer uluslararası bağımsız bir kuruluş tarafından sağlıklı bir nüfus sayımı gerçekleştirilirse bu gerçek net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Türkler nasıl Afganistan coğrafyasının geçmişinde söz sahibi olmuşlarsa, Afganistan’ın bugünü ve yarınında da önemli oranda belirleyici olmaları gerekmektedir. Kimse Afganistan Türklerini dışlayan bir çözüm veya plan yapmaya kalkmamalıdır.

AFGANİSTAN’DA YAKIN TARİHTEN İTİBAREN BAZI IRKÇI PEŞTUN UNSURLAR BÖLGEDE DIŞ GÜÇLERİN ETKİSİ VE KONTROLÜ İLE İKTİDAR YAPILMIŞLARDIR
Afganistan’da Yakın tarihte krallık yönetimleri ile kendini gösteren istibdat, baskı ve şiddet, asimilasyon, devam eden süreçte, değişik rejimlerde de varlığını sürdürmüştür. Günümüzde ise bu istibdat ve şiddet artık o kadar büyük bir boyut almıştır ki, Bir Taliban belası tüm Dünya Düzenini bozmaya kasdetmiştir. Geçmişte ve günümüzde yönetime hakim olan Peştun güçlerin ortak noktaları sürekli olarak dışarıdan destek almaları, baskı ve şiddet uygulayarak insan haklarını ihlal etmeleri ve koyu bir Peştun ırkçılığı yapmalarıdır. Bu ise Afganistan’da barış ve istikrarı bozan en önemli unsurdur.
Bu gün Dünyaya, bu kadar umarsızca bakan, insanlara ve insani değerlere hiç bir önem vermeyen her türlü şiddeti, baskıyı ve cinayeti gözü kapalı işleyebilen bu insanlar topluluğunun, içinde yaşadığı topluma, ülkeye ve ortak kader paylaştığı halka nasıl davrandığını düşünmek hiç de zor değildir.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 03:30
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
27 Aralık 2009       Mesaj #14
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Mimari Yapılar - Bamyan Buda Heykelleri

1976'da çekilmiş bir fotoğrafta heykellerden biri
Ad:  12.jpg
Gösterim: 524
Boyut:  82.9 KB
Bamiyan Budaları (tandis-ha-ye buda dar bamiyaan) olarak bilinen, Orta Afganistan'da, Kabil'in 230 km kuzey batısında, Bamyan vadisinde bulunan sarp kayalıklara oyularak yapılmış devasa iki adet heykeldir. 2500 metre yüksekliğindeki, Hint-Yunan stilindeki heykellerin inşaası 6. yüzyılda tamamlanmıştır. Heykeller Taliban tarafından put oldukları ve putperestliğe ait oldukları gerekçesiyle 2001 yılında kastî olarak dinamitlenerek yok edilmişlerdir.
Yok edilen Büyük Buda heykelinin boş kalan kısmı - 2005
Ad:  13.JPG
Gösterim: 449
Boyut:  33.4 KB
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 02:32
Gerçekçi ol imkansızı iste...
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
18 Temmuz 2011       Mesaj #15
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye

Afganistan


  • Başkenti Kabil
  • Yüzölçümü 652.090 km2,
  • Nüfusu 18 milyon
  • Nüfusun yaklaşık 5 milyonu Türk'tür.
  • Güneybatı Asya'da yer alır.
  • Yüksek ve çok dağlık bir ülkedir.
  • Hindikuş en önemli dağlarıdır.
  • Güneyinde çöller bulunur.
  • Sert bir karasal iklim görülür.
  • Doğal bitki örtüsü bozkırdır.
  • Ormanlar azdır.
  • Topraklarının çok azı tarıma uygundur.
  • Tahıılar, şeker pancarı, pamuk önemli ürünleridir.
  • Küçükbaş hayvancılık gelişmiştir.
  • Sanayi gelişmemiştir.
  • Uzun yıllar süren savaşlar Afganistan'ı, dünyanın ekonomik açıdan en geri ülkelerinden biri yapmıştır.
  • En önemli yeraltı kaynağı doğalgazdır.
  • Türkiye - Afganistan ilişkileri gelişmeye devam etmektedir.
Cam Minaresi
Batı Afganistan'da yer alan bir UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Gor ilinin Şahrak ilçesi sınırları içinde bulunan yapı, Hari Irmağı'nın hemen yanındadır. Kızarmış taştan yapılmış olan 65 metre yüksekliğindeki minarenin çevresi 2400 m'ye varan dağlarla çevrilidir. Yapı; girintili çıkıntılı taşları, dış kaplaması ile Küfi ve Nesih el yazmaları, geometrik desenler ve Kur'an ayetleriyle (Meryem sûresi) süslenmiş taşlarıyla ün yapmıştır.


Keşfi
Minare 1886 yılında o sırada Afgan Sınır Kurulu'nda görevli olan Sir Thomas Holdich tarafından yeniden bulgulanıncaya dek dış dünyaya kapalı kalmıştır. Ne var ki, yapının dünya kamuoyu tarafından tanınması Fransız arkeologlar André Maricq ve Wiet'nin 1957 tarihli çalışmalarına dayanmaktadır. Minare, Herberg'in 1970'li yıllarda yaptığı küçük çaplı araştırmaların ardından 1979 Sovyet işgaliyle kapılarını yeniden dış dünyaya kapatmıştır.
Cam'daki arkeolojik alan 2002 yılında Afganistan'ın ilk Dünya Mirası Alanı adayı gösterilmiştir. Yapı, minarenin çökme riski taşıması ve bölgedeki yağmacılıktan ötürü UNESCO'nun Tehlike altındaki Dünya Mirası Alanları listesine de alınmıştır.

Alan
Sekizgen bir taban üzerine kurulmuş olan dairesel minare, tahtadan yapılmış iki balkona sahip olmasının yanı sıra tepe noktasında bir de fener bulundurmaktaydı. Yapının Delhi'de bulunan ve yineGurlular tarafından yapılmış olan Kutub Minar'dan doğrudan esinlendiği düşünülmektedir. Cam Minaresi, Kutub Minar'ın ardından dünyanın en yüksek taş minaresidir.
Cam Minaresi, 11. ve 13. yüzyıllar arasında Orta Asya, İran ve Afganistan'da yapılmış olan 60 minare ve kule arasında yer almaktadır. Gürgenç'te bulunan Kutluk Timur Minaresi (uzun süre dünyanın en yüksek minaresi olduğu düşünülmüştür) ve Gazne'deki kule bu yapılara örnek olarak gösterilebilir. Minareler İslam'ın yengisini simgelerken kuleler daha çok gözetleme amacıyla yapılmışlardır.
Cam çevresindeki arkeolojik kalıntılar arasında yer alan saray, çömlek fırını ve Yahudi mezarlığının Turkuaz Dağ antik kentine ait olduğu düşünülmektedir.

Tehditler
Cam Minaresi, Hari ve Cam ırmaklarına olan yakınlığı nedeniyle toprak kayması, su sızıntısı gibi tehditlerle karşı karşıya bulunmaktadır. Bölgede sıklıkla meydana gelen depremler de yapıyı tehdit eden bir diğer ögedir. Yağmacılar ve kuraldışı kazılar minare çevresindeki arkeolojik alanı büyük zarara uğratmıştır. Kule eğilmeye başlamıştır ancak süregelen dengeleme çalışmaları ile bu sorunun üstesinden gelinebilmektedir.
David Thomas, "Cam'da Yağmacılık, Kalıt Yönetimi ve Arkeolojik Stratejiler" adlı kitabında bu tarihi alanın yüz yüze olduğu tehditleri şöyle sıralamaktadır:
Anıtın farklı açılardan önem taşıyor olması ve karşılaştığı tehditler 2002 yılında Afganistan'ın ilk Dünya Mirası olarak kabul edilmesiyle uluslararası kamuoyu tarafından izlenmeye başlamıştır.
...Bölgede son 25 yıldır süregelen karışıklıklar arkeolojik çalışmaların önünü kesmiş ve zararlı etkilere neden olmuştur. Yapı her ne kadar savaş alanı dışında kaldıysa da, asırlardır sürmekte olan ırmak kaynaklı toprak kaymaları minarenin tehdit edici ölçüde eğilmesine yol açmıştır. Tüm bunlara karşın, Cam hak ettiği ilgiyi görmeye başlıyor. Minare eğikliğini düzeltmeye odaklanan bir mimari koruma projesi başlatılmış durumda ve Istituto Italiano per L’Africa e L’Oriente tarafından yürütülen Cam Minaresi Arkeoloji Projesi Temmuz 2003'ten bu yana etkin.
...Cam benzeri alanlardaki yağma, önceliği boşaltmaktan çok korumak olan UNESCO ve benzer örgütleri büyük bir soruyla karşı karşıya getirmekte: En gerçekçi koruma biçimi, yapıya zarar veren arkeolojik boşaltmalarla ne ölçüde bağlantılı
Geçmiş
Cam Minaresi'nin Gurluların yazlık başkenti Firuzkuh'ta yer aldığı düşünülmektedir. Gurlular 12. ve 13. yüzyıllarda Afganistan'ın yanı sıra Doğu İran, Kuzey Hindistan ve Pakistan'ın bir bölümünü de ellerinde tutmuşlardır.
Minarenin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Yapının, Gur Sultanı Gıyasüddin'in Gaznelileri 1192 yılında Delhi'de yenilgiye uğratmasının ardından ya da Oğuz Türklerinin 1173 yılında Gazne'de aldıkları yenilginin ardından yapıldığı düşünülmektedir. Minarenin Firuzkuh'taki Cuma Camii'ne eklendiği ve Moğol kuşatmalarından hemen önce ani bir su taşkınına maruz kaldığı öne sürülmektedir. Cam Minaresi Arkeoloji Projesi bulgularına göre minarenin hemen yanında büyük bir avlu bulunmakta ve taş döşeme üzerinde ırmak tortularına rastlanmaktadır.
Gurlu Krallığı Gıyasüddin'in 1202'de ölümüyle sonlanmış ve Firuzkuh, Moğollar tarafından 1222'de ortadan kaldırılmıştır.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 02:34
tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
24 Eylül 2011       Mesaj #16
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''

Afganistan Türkleri

Ad:  Afganistan ve Afganistan Tarihi10.jpg
Gösterim: 357
Boyut:  46.1 KB

Türkistan'ın güney kısmı, Afganistan sınırları içinde kalmaktadır. Bu sebeple Afganistan'ın kuzeyi kadim Türk yurdu Uluğ Türkistan'ın tabi bir devamıdır. Ayrıca bu ülke tarih boyunca Türklerin hareket sahası içinde kalmış ve tarihin belli dönemlerinde Türk hakimiyetine girmiştir. Bunun için de Türk kültürünün derin izlerini taşımaktadır. Bugünkü Afganistan'da yakın ve uzak geçmişin tarihi olaylarının bir mirası olarak büyük çoğunluğu Afganistan'ın kuzeyinde, yani Güney Türkistan'da Özbek, Kazak, Karakalpak, Kırgız, Kızılbaş, Türkmen ve Afşar Türkleri yaşamaktadır.

Düzenli nüfus sayımı yapılmadığından Afganistan'ın genel nüfusu hakkında kesin bilgiler bulunmamakta ve dolayısıyla bu ülkede yaşayan Türkler hakkında da kesin sayı verilememektedir. Yapılan tahminler ise birbirinden oldukça farklıdır ve hiç biri de ciddi bir araştırmaya dayanmamaktadır. Bütün bu tahminler değerlendirildiğinde Afganistan'da yaşayan Türklerin toplam sayısı hakkında 2.158.000'den 4.5 milyona, hatta 5 milyona varan sayılar ortaya çıkmaktadır.

Afganistan'daki Özbek Türkleri, diğer Türk toplulukları gibi, Afganistan'ın kuzeyinde, yani Güney Türkistan'da yaşarlar. 16. yüzyıldan itibaren bölgeye hakim olmaya başlayan Özbekler, kurdukları Şeybanilar, Hokant, Astrahan, Mangıt, Buhara ve Hive hanlıkları vasıtasıyla 19. yüzyıla kadar buradaki hakimiyetlerini sürdürdüler. Herat, Bala Murgap, Maymana, Şıbırgan, Ser-i Pul, Akça, Mezar-ı Şerif gibi merkezlerde yaşayan Afganistan'daki Özbek Türkleri'nin sayısı ve Afganistan'ın genel nüfusu hakkında birbirinden çok farklı tahminler vardır. Eski Sovyetler Birliği Akademisi'nin yayınladığı World Population (Moskova, 1981) adlı esere göre, Afganistan nüfusu 15.300.000, Özbek Türkleri'nin nüfusu ise genel nüfusun % 8.6'sı, yani 1.300.000'dir. Daha sonraki yıllarda yapılan tahminlere göre ise, Afganistan'ın 21 milyonluk nüfusunun %14'ünün, yani 3 milyon kadarının Özbek olduğu sanılmaktadır. Afganistan'daki toplam Türk nüfusunun 6 milyon, Özbek nüfusunun ise 2 milyon olarak gösterildiği ve Özbek nüfusunun 1.5 milyon ile 3 milyon arasında gösterildiği kaynaklar da vardır. Çiftçilik, hayvancılık ve ticaretle uğraşan Afganistan Özbekleri Haraki, Kamaki ve Mangıt gibi Özbek aşiret adlarını kullanmaktadırlar.

Afganistan'daki Türkmenler de diğer Türk boyları gibi Afganistan'ın kuzeyinde, yani Güney Türkistan'da Herat, Maymana, Andhay Taşkurgan, Mezar-ı şerif, Belh, Akça, Katagan, Bedahşan, Bala Murgap şehirlerinde yaşarlar ve tarımla uğraşırlar. 1930'lu yıllarda Sovyetler Birliği'nden göç eden Türkmenler ise Andhay'a yerleşmişlerdir, ticaret ve işçilikle geçinirler. Nüfusları hakkında 600.000'den 1.000.000'a kadar varan tahminler vardır. Gunnar Jarring, The Distribution of Turk Tribes in Afganistan (Lund, 1939) adlı eserinde Afganistan'daki Türkmenleri beş gruba ayırmaktadır:
  1. Salur Ogurcik'in neslinden gelenler: 140 kola ayrılan Yomutlar, 110 kola ayrılan Salurlar, Sarıklar ve Tekeler bu gruba girmektedir.
  2. Oğuz Kağan'ın neslinden gelenler: 78 kola ayrılan Göklenler, 50 kola ayrılan Çavdurlar, Hataplar, Mukriler, Karkınlar, Ersarılar, Bayatlar, Agarlar, Ogurcaliler bu gruba girmektedir.
  3. Türkmenleşmiş olanlar: Bu gruptakiler 55 kola ayrılmaktadır.
  4. Sunçı, Nuhurlı, Anaulı, Murça aşiretleri.
  5. Oğuz menşeinden gelmeyen yeni teşekkül etmiş aşiretler.
Bu Türkmen aşiretlerinin pek çoğu Türkmenistan ve Türkiye'deki Türkmen aşiretleri ile aynı adı taşımaktadır.

Çoğu göçebe olan ve hayvancılık ve balıkçılıkla geçinen Afganistan Türkmenleri aşiret adlarını kullanırlar. En büyük aşireti Ersarı'dır, diğerleri ise Teke, Salar, Sarık, Çekra ve Tarık gibi aşiretlerdir.

Nadir Şah'ın 1738'de Kabil'i terk ederken bıraktığı ihtiyat askerlerinin torunları olduğu belirtilen ve Herat ve Kabil'de yaşayan Kızılbaş Türklerin bugünkü sayılarının 400.000 olduğu tahmini bulunmaktadır.

World Population (Moskova, 1981) adlı esere göre ise, Afganistan Türkmenleri'nin nüfusu 300.000, Afşar ve Kızılbaş Türkleri'nin nüfusu ise 30.000'dir.

Afganistan'ın Vahan bölgesinde yaşayan Kırgız Türkleri'nin nüfusu hakkında 10.000'den 115.000'e varan sayılar verilmektedir.

Afganistan'da yaşayan Kazakların sayıları 5.000 olup tümü göçebedir. Çoğunluğu Rus mezaliminden kaçarak Akça, Andhay ve Manabad bölgelerine yerleşmişlerdir. Bunlardan küçük bir grup Türkiye'ye getirilerek Kayseri'ye yerleştirilmişlerdir.

18. yüzyılın başlarında Nadir Şah'ın İran'dan getirdiği Afşar Türkleri'nin bugünkü nüfuslarının 10 bini bulduğu söylenmektedir. Bu nüfusun 2.500'ü Nahakçi ve Tepe köylerinde yaşamaktadır. Nadir Şah bölgedeki hakimiyetini pekiştirmek için Azeri Türklerinden de bazı grupları getirmiş ve bu Afşar Türkleri'nin arasına yerleştirmiştir. Bu sebeple Afganistan'da yaşayan Afşar Türkleri'nin ağız özellikleri Azeri Türkçesine oldukça yakındır.

Afganistan, Çağatay Edebiyatı'nın ilk eserlerine merkezlik etmiştir. Nevayi ve Hüseyin Baykara Herat'ta doğup büyümüş ve Çağatay Edebiyatı'nın temelini bugünkü Afganistan topraklarında atmışlardır.

Afganistan'da yaşayan Türkler arasında önemli bir yere sahip olan Özbek Türkleri, özellikle son yıllarda çok ihmal edilmelerine rağmen, Kabil'de basılmış Ülkem Baharı (1980), Baburga Armağan (1983), Sulak (1985) adlı şiir koleksiyonlarında35 Özbek şairinin eseri yayınlanmıştır. Bunlardan Abul Hayr Hayri, Nazar Muhammed Neva, Niyazi Belhi, Ergeş Uçkun tanınmış isimlerdir. Ergeş Uçkun 1957 yılında Türkiye'ye sığınmış, 1974'te ise Amerika'ya göçmüştür.

Afganistan'da yaşayan Türkmenler, anadilleri ile eğitim görmekten mahrum kalmalarına rağmen Mahtımgulı'nın eserlerini örnek alarak şiirler yazmışlardır. Bu şiirler koleksiyonlar halinde yayınlanmıştır.
Son düzenleyen Safi; 5 Kasım 2016 03:31
''Boşver''

Benzer Konular

15 Aralık 2011 / fatma özçelik Soru-Cevap
18 Aralık 2015 / _Yağmur_ Siyasal Bilimler