Arama

Kelt Uygarlığı

Güncelleme: 20 Ağustos 2012 Gösterim: 12.406 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
1 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Keltler
Vikipedi, özgür ansiklopedi &
National Geographic Türkiye
Avrupa kültürünün bir parçası olan Keltler, sayısız sinema filmine ve kitaba konu olacak kadar zengin bir kültüre sahiptirler. Bu zenginliğin en önemli sebebi ise onların karmaşık ve içiçe geçmiş dinsel dünyalarıdır. Tanrılar, ruhlar, öte dünya bu renkli dinin mozaiğini oluştururlar.
Sponsorlu Bağlantılar
Kediler, Kelt kültüründe yüce güçlerin koruyucusu idi. Bu yüzden kedilerden korkulurdu. Kediler çok az Kelt motifinde yer almış bir canlıydı. Bu kadar az resmedilmesinin en önemli sebebi ondan duyulan korku ve ona duyulan aşırı saygıydı. Ama bütün bu korku ve saygıya rağmen yüce güçlerle birleşmek isteyen Keltler, dinleri gereği kedileri dinsel törenlerde kurban ederlerdi. Vahşi bir halktı Keltler, vahşilikleri doğadan geliyordu ve doğalarının bir parçası olmuştu. Kedilerle yapılan kanlı törenler onlar için bir saldırganlık değil tam tersine kedilerin gücü ile birleşmenin gereği idi.
Keltler modern Avrupalılar'ın atalarıdır. Tam olarak gerçek kökenleri bilinemese de M.Ö. 400 yıllarında Avrupa'ya yerleştiler. Kökenlerinin Hindistan'a dayandığı genel bir inanıştır. Almanya, Avusturya, İsviçre, Macaristan, İspanya ve Güney İtalya, Balkanlar Keltler'in kısa sürede kontrolüne geçti. Savaş sanatının ustasıydılar ama savaşta olduğu kadar sanatta da ustaydılar. Ama öğrenmeye kapalıydılar ve MS 5. yüzyıla kadar yazılı bir kültürleri olmadı.
Keltler oldukça mistik bir halktı. Din yaşam alanlarının tam ortasında yer alırdı. Keltler at eti yemezlerdi. Bir çocuğun silahlarla kuşanmış babasına yaklaşması yasaktı.
Dini Durid denen rahipler yönetir ve yazılı bir kültür olmaması sebebi ile Druidler iyi birer de şairdiler. Tarihi ve dini şiirlerle anlatırlardı. Saga denen bu efsaneler Avrupa edebiyatını da derinden etkilemiştir.
Keltlerin dinsel motifleri ile Hint mistizmi arasında yakın bir ilişki gözlenir. Keltler su, nehir, toprak gibi yerleri dişi ruhların koruduğuna inanırlardı ve belki de bu yüzden "ana kara" ya da "ana yurt" ifadeleri Keltlerin etkisi ile bugüne kadar ulaşmıştır.
Keltler, hayvanlar ve doğa ile simgelenmiş bir dine inanmaktaydılar. Çok tanrılı bir dindi Kelt dini. Güneç Tanrısı Lugus en önemli tanrıydı ve Eski Yunan Lugus'u Apollon ile özdeşleştirmiştir.
Ölüme değil tekrar dirilmeye inanan Keltler bu sebeple yaşamın devamı için kurban törenlerine büyük önem verirlerdi. Kurban törenleri sadece Duridler idare edebilir ve kurbanı sadece onlar kesebilirdi.
Tarih öncesi ve ilkçağ döneminde yaşayan Avrupa kavimlerinin bir bölümüdür. Dört bin yıl kadar önce Keltler, anavatanları olan Orta Avrupa'dan göç ederek özellikle Britanya Adaları'na, İspanya'ya ve Galya'ya yerleştiler. Savaşçı ve avcı oldukları kadar mükemmel çiftçiydiler. Tekerlekli pulluğu ve fıçıyı icat ettiler. Yayılmaları batıda, Bronz Çağı'nın sonuna ve Demir Çağı'nın başına denk gelir. Sayısız göçleri sırasında Yunanlıların, Etrüsklerin, İtalyotların tekniklerini benimsediler; kazancılığı ve çömlekçiliği geliştirdiler. Onların yaptığı yollara sonradan Romalılar taş döşeyecekti. Çoğu zaman birbirine rakip kabileler ve klanlar halinde toplanmış olan Keltler, gerek yaşama biçimi, gerek kültür yönünden özgün bir halktı. Ürünlerin koruyucusu sayılan kır tanrılarına taparlar, geleneklerin koruyucusu olan hem kâhin, hem yargıç niteliğindeki din adamlarının (drüitler) yönetiminde yaşarlardı.
M.S. 1. yy.da Romalılar tarafından kısmen yıkılan Kelt Uygarlığı, gene de Ortaçağ'a kadar yaşayageldi. Bugün bile, bazı Breton ve İrlanda törelerinde bu uygarlığın varlığını sürdürdüğü görülür.
Kelt haçı
Ad:  424px-Ccross.svg.png
Gösterim: 968
Boyut:  93.4 KB

Kelt Terimi
Keltlerin ilk kez keltoi tabiriyle anıldığı ilk yazılı kaynak Yunanlı tarihçi Hecataeus'a (M.Ö.517) aittir. Hecataeus, Kelt kabilelerini Rhenaina (Batı/Güneybatı Almanya) bölgesinde gösterir. Yunan mitolojisine göre Keltus Herakles ve Keltin'in oğlu, Bretannus'un kızkardeşidir. Keltus, Keltlerin ilk atası haline gelmiştir. Latince'de Celta Herodot'un Gauller için kullandığı bir terim haline gelir. Romalılar'ın kullandığı Celtae Goidheller ve Britonlar olarak ayrılan adalı Keltleri değil kıta Gaullere atıfla kullanılır.
Modern İngilizce'de terim Edward Lhuyd'un yazılarında (1707) kullanılır ve 17. yüzyılın diğer bilginleri bu terimi Büyük Britanyanın ilk sakinlerinin tarihi ve dillerine atıfla kullanırlar.
Günümüzde "Kelt" ve "Keltik" terimi (Kelt ve Keltik olarak telaffuz edilir) belirli bir etnik grup ve bu grubun dillerine atıfla kullanılır. Seltik (Celtic şeklinde yazılış değişmez) diye telaffuz edilen kullanım ise belirli spor takımlarının isimleriyle sınırlı olarak kullanılmaktadır (Boston Celtics, Celtic F.C. gibi).

Kelt Uluslar
  • 25px Brittany flag Brittany
  • Cornwall
  • İrlanda (Ireland)
  • Isle of Man
  • İskoçya (Scotland)
  • Galler (Wales)
Bu altı ulus Celt Kongresi (Celtic Congress) Kelt Birliği ve Pan-Kelt grupları tarafından Kelt ulusları olarak kabul edilirler. Her ulus bir Kelt dili konuşmaktadır ve bu onların Keltliğinin de göstergelerinden biridir.

Keltler
Hint-Avrupa dillerinden Kelt dillerini konuşan, Avrupa’nın önemli bir bölümünde yaşamış eski halklar topluluğu. Orta Avrupa kökenli olan (günümüzün Güney-batı Almanya’sı’ndan çıktıkları sanılır) Keltler, İ.Ö. 2000’de Avrupa’ya yayılmaya başlamışlar, ama bu yayılma bir akın biçiminde değil, birbirini izleyen ağır dalgalar halinde olmuştur.
Daha İ.Ö. 2000-1700 yılları arasında, ilk Kelt dalgası Büyük Britanya’ya ulaşmış olmakla birlikte, gerçek Kelt yayılması, adını Avusturya’daki Hallstatt’tan alan Hallstatt uygarlığıyla (İ.Ö. VIII-V. yy’lar) başlamıştır. (Hallstatt’ta, 2000’i aşkın mezar kapsayan bir mezarlık bulunmuştur). O dönemde Keltler, Ren ırmağını aşarak Fransa ve İspanya’ya ulaşmışlardı. Akdeniz, ülkeleriyle ticaret yapıyor, kalay ve amber satıp, kayatuzu madenleri işletiyorlardı. Çevrelerine korku salan savaşçılardı; at üstünde dövüşürlerdi; ama demir tekerlekli savaş arabaları da vardı. Demircilikte ustalaşmışlardı; çekiçle döverek yaptıkları kılıçların niteliği ünlüydü. Silah ve araçlarında (Galyalılar, sabanı ve fıçı çemberlemeyi bulmuşlardı) demir kullanmalarına karşılık, mutfak eşyasında (kazanlar) ve sanat eşyasında tunç kullanırlardı.
İ.Ö. 500 yıllarına doğru, Hallstatt uygarlığını, adını İsviçre’deki La Tene köyünden alan La Tene uygarlığı izledi (Cenevre gölü yakınındaki La Tene’de, birçok konutun kalıntıları ortaya çıkarılmıştır). Keltler, kuşkusuz Germenlerin baskısıyla, Avrupa’nın her yanına yayıldılar. İ.S. IV. yy’da İtalya’ya girerek 390’da Roma’yı yağmaladılar. Adriya denizi kıyılarından Yunanistan’a geçip, Anadolu’ya ulaştılar. Bazılarıysa İskandinavya’ya, Britanya adalarına (İrlanda), Güney Rusya’ya yerleştiler. Çevrelerine son derece kolay uyan kişiler olduklarından, yerleştikleri bölgelerin halklarıyla karıştılar ve melez halklar oluşturdular. Kelt dünyasında ticaret ilişkileri hızla gelişti. Ticaret, mevsimlik büyük panayırlarda yapılıyordu. Marsilya limanı, Galya’nın doğal ağzıydı: Keltler, bu liman aracılığıyla Roma dünyasıyla ilişki kurdular ve Sezar, Galya’nın fethine Marsilya’dan başladı.
Keltler, sonradan Germen halklarının yapacakları gibi krallıklar ve imparatorluklar kurmamışlardır. Tersine, devlet kavramından habersiz oldukları bilinmektedir. Savaş sırasında seçimle iş başına gelen bir önderin yönettiği toplumları, klanlar ve kabileleri halinde örgütlenmişti ve üç sınıfa bölünüyordu: Köylüler; savaşçılar; dravidler. Dravidler, topluca bir arada yaşayan rahiplerdi. Halkı şiirle eğitir, ezbere binlerce dize bilirlerdi. Ayrıca, gelecekten haber verdiklerinden, kabile reisleri her önemli karardan önce onlara danışırlardı. Dravidler yargıçlık da yapar, geleneksel hukuka ve ahlaka dayanarak anlaşmazlıkları çözerlerdi. Yavaş yavaş halk, onlarda büyücülük gücü olduğuna inandı ve Ortaçağ boyunca ormanlarda, eski dravidlerin soyundan gelen erkek ya da kadın dravidler yaşadı. Din açısından dravidler, canlılar dünyası ile öbür dünya arasında birer aracı sayılıyorlardı.
Keltler için öbür dünya korkulacak bir yer değildi. Tersine, bir süre kalındıktan sonra yeryüzüne dönülen bir zenginlik ve mutluluk ülkesiydi. Keltler ölümden korkmak bir yana, bazen, sevinçli bir dakikayı sonsuza kadar sürdürmek için intihar ederlerdi. Her ölüm olayı, karnaval şenliğine benzer törenlere yol açardı.
Keltlerin pek çok sayıda tanrısı vardı (Galyalıların 400 kadar). Adalet dağıtan büyücü tanrılara, savaşçı tanrılara, hekimliği, el sanatlarını, tarımı koruyucu tanrılara, bereket tanrıçalarına inanılırdı. En önemli tanrılardan Lug (Lyon kenti-Eski Lugdunum- adını ondan almıştır), sanatları, yolcuların ve ticaretin koruyucusu sayılırdı; sonradan Romalılar tarafından Mercurus’la (Merkür) bir tutuldu. Evrenin tanrısı Dağda (Romalılarda lupiter), her şeyin tanrısıydı. Gücünün simgesi olan bir topuzla, bolluk simgesi bir kazanla ve güneşin simgesi (aynı zamanda da gökyüzü tanrısıydı) bir tekerlekle canlandırılırdı, Ogmios güzel konuşma tanrısı, Govannon demirciler tanrısı, Epona atları koruyan tanrıydı.

Kelt Dirilişi
Galler'in, İrlanda'daki birkaç bölge hariç tutulduğunda, eski yer adlarının korunması konusunda eşi benzeri yok; özellikle de kuzeyde ve batıda. Burası Kelt dilinin en iyi korunduğu cephe: Yaklaşık 600.000 kişi, yani nüfusun hemen hemen beşte biri Galce konuşabiliyor; onlar, 1960'lardan beri dil konusunu dava olarak öne süren milliyetçi hareketin semeresini görenler. Eski dile okullarda, birahanelerde, bakkallarda ve televizyonda rastlamak mümkün. Galler'in İngilizce adı olanWales, Anglosaksonların yabancılar anlamında kullandığı wealas sözcüğünden geliyor; pek çok Galli bugün bu tanımı gerisin geri çevirip İngilizler için kullanabilir.
Dil dışında Galli Keltlerin vatanları hakkında göğüslerini kabartan bir diğer konu da, geçmişlerinin kahramanlıklarla dolu olması: Surlarla çevrili kentler, çatısız kiliseler, sarmal oymalarla süslü dikilitaşlar, kutsal kuyular, tepelerde dökülen hisarlar. Tümü geçmişte Keltlerin hüküm sürdüğünü ortaya koyuyor.
G
alli Keltler arasında en derin tutkuyla anılan tarihsel olay Ortaçağ'a, İngiliz krallarının sonunda başarıya ulaşan istilalarına karşı Galli önderlerin direndiği döneme ait. Beni Galler'in güneybatısındaki Towy Nehri vadisinde arabayla gezdiren David Petersen için o kahramanlık günleri sanki dün yaşanmış gibi acı verici. At kuyruklu Petersen ile daha önce, Lorient'te (Bretanya) gerçekleşen ve tüm Keltleri kapsayan bir müzik organizasyonu olan Festival Interceltique'te tanışmıştım. Galler delegasyonunun başkanıydı. İngiliz bayrağına “kasap önlüğü” dediğini duyunca, olay çıkarmaya meyilli bir Kelt bulduğumu anlamıştım.
Kelt bir eleştirmen ve heykeltıraş olan Petersen bana Galler davası adına son yapılan vatansever anıtlardan birini göstermek istiyor. Eski bir ağırsiklet şampiyonunun oğluna uygun bir biçimde, kavgacı bir ruh hali içinde. Vadide hızla ilerlerken öfkeyle sağı solu gösteren Petersen, manzaraya yansıyan İngiliz yüzünü tarumar ediyor. Öfkeyle birkaç kentin İngilizceleştirilmiş adını düzeltiyor; Galler'e ait kale kalıntılarına işaret ederken daha iri ve restore edilmiş İngiliz kalelerini görmezden geliyor; genişçe bir otlak alanının yanında yavaşlayıp görkemli Coed Llathen Savaşı'nın yapıldığı alan olduğunu belirten hiçbir işaret
olmamasından yakınıyor. Galli askerler burada, 1257'de Kral III. Henry'nin akın eden İngiliz ordusunu katletmiş.
“Bu savaş alanı, yöreye dair yeni bir haritadan çıkartılmış.”
diyor Petersen inanamaz bir halde.
“Yetkililer bize buranın tarihsel bir değeri olmadığını söyleyecek kadar küstah.”
Llandovery adlı eski bir pazar kasabasının merkezinde bir otoparka girerken Petersen tiradının ana fikrine geliyor: Hafif bir yükseltide, bir kalenin yıkılmış surları arasında bir savaşçı heykeli var. Miğferi, mızrağı, uzun pelerini, kalkanı, geniş ağızlı kılıcı -paslanmaz çelikten savaş kostümü pırıl pırıl parlıyor. Ancak Ortaçağ'a ait üniformanın içinde bir yüz ve bir beden olması gereken yerde boşluk var.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
20 Ağustos 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Keltler
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Hint-Avrupa ailesine bağlı bir boylar topluluğu. Keltlerin asıl ülkelerinin Güneybatı Almanya'da, Ren ile Tuna arasında bulunduğu bilinmektedir. Keltler, bronz çağında Britanya'ya ve Orta Galya'ya; İ.Ö. 6. yüzyılda da İber Yarımadası'na yerleştiler. İ.Ö. 5. yüzyılda güneye kaydılar ve bir bölümü doğuya doğru yayılarak Bohemya'ya ulaştı. İ.Ö. 4. yüzyılda Po Vadisi'ne indiler ve İ.Ö. 3. yüzyılda Helenistik krallıklara saldırarak Galatia'ya ulaştılar. Ancak Kelt kabileleri arasında devlet kavramı oluşmadığından, imparatorluk kuramadılar. Roma, İ.Ö. 225'te Keltleri ağır bir yenilgiye uğrattı (Telamon Burnu Savaşı). Batıya giden Kelt kabileleri, İ.Ö. 1.-İ.S. 2. yüzyıl arasında, Roma İmparatorluğu'nun saldırısıyla eriyip gittiler. İrlanda ve Britanya adalarına çıkanlar varlıklarını sürdürebildiler.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
In science we trust.

Benzer Konular

17 Kasım 2009 / ahmetseydi Astroloji/Fallar
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji
1 Mart 2009 / ThinkerBeLL Sanat
8 Ekim 2008 / asla_asla_deme Mitoloji
12 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Tarih