Arama

Tunguska Olayı

Güncelleme: 29 Nisan 2017 Gösterim: 1.745 Cevap: 1
KisukE UraharA - avatarı
KisukE UraharA
VIP !..............!
7 Şubat 2006       Mesaj #1
KisukE UraharA - avatarı
VIP !..............!

Tunguska olayı


30 Haziran 1908 sabahı saat yaklaşık 7:40’ta, Sibirya’nın orta kesimlerindeki Podkamennaya Tunguska Irmağı yakınlarında yaklaşık 2.000 km2’lik çam ormanının yok olmasıyla sonuçlanan büyük gök patlaması.
Sponsorlu Bağlantılar

Patlamanın enerjisi 10-15 megatonluk bir dinamit kütlesinin patlamasına eşdeğerdi. Kesin olmayan verilere göre patlamanın nedeninin, bir kuyrukluyıldız parçasının Yer’e çarpması olduğu sanılmaktadır. Çoğunlukla buz ve tozdan oluşan bu tür bir cisim atmosferin yüksek kesimlerinde dağılabilir ve bunun sonucunda bir ateş topu ve şok dalgası oluşturabilir, ama Yer yüzeyinde herhangi bir krater oluşumuna yol açmayabilir. Cismin atmosfere yaklaşık saatte 100.000 km hızla girdiği ve ağırlığının 100.000 ile 1.000.000 ton arasında değiştiği sanılmaktadır.

Patlama bölgesinin çevresi ilk olarak Rus bilim adamı Leonid Alekseyeviç Kulik’in (1883-1942) 1927-30 arasında düzenlediği araştırma gezilerinde incelendi. Kulik, bölgenin dışmerkezinin çevresindeki 15-30 km’lik bir alanda radyal biçimde dışa doğru uzanan devrilmiş ve yarılmış ağaçlar buldu. Bölgenin içinde kalan her şey kavrulmuş ve aradan 20 yıl gibi bir süre geçmiş olmasına karşın çok az sayıda yeni bitki yetişmeye başlamıştı. Tüm devrilmiş ağaçlar merkezden dışa doğru yönlenmiş olduğundan dış- merkezin saptanması pek zor değildi. Ama merkezde bir krater değil bataklık bir bölge bulunuyordu. Olayı uzaktan gözlemleyen görgü tanıklan önce ufuğu aydınlatan bir ateş topu gördüklerini ve bunun hemen ardından da yer sarsıntıyla birlikte, insanla- n sürükleyecek ve yapılan sarsacak kadar güçlü sıcak rüzgârlar oluştuğunu belirttiler. Aynı anda Avrupa’nın batısındaki sismograflar, patlamanın neden olduğu sismik dalgalan saptamışlardı. Patlamanın alevleri yaklaşık 800 km uzaktan görülmüştü. Cisim atmosferde buharlaştığından çevreye çeşitli gazlar yayılmış ve bu durum, olaydan belirli bir süre sonra bile Sibirya ve Avrupa’da geceleri gökyüzünün parlak bir renk almasına neden olmuştur.
Son düzenleyen Safi; 29 Nisan 2017 15:40
Gerçekçi ol imkansızı iste...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Mart 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  unguska.jpg
Gösterim: 833
Boyut:  41.8 KB

Tunguska´nın Sırrı Çözülüyor


1908 yılında, Sibirya Ormanları´nda yüzlerle dönümlük bir alan gökten geldiği sanılan bir ateş topunun altında ezildi, tüm ağaçlar yandı, geyik sürüleri kül oldu, patlamanın şiddeti binlerce megatondu. Bilim bu güne kadar hala ne olduğunu kesin olarak belirleyemedi ama pes de etmedi. Rus, İtalyan ve Amerikan bilim adamları şimdilerde modern teknolojiyi kullanarak Tunguska gizemine ışık tutuyorlar ve şimdi 89 yıl sonra gerçeği öğrenmek üzereyiz.
Sponsorlu Bağlantılar

30 Haziran 1908´de Sibirya´da patlayan veya düşen ateş topunun gücü, Hiroşima´da patlayan atom bombasından 1.000 kez daha güçlüydü. Ortaya çıkan ısı sonucunda, ren geyiği sürüleri ve yüzlerce ağaç kül oldu, binlerce kilometre karelik bir çevrede patlamanın sesi duyuldu. Patlamanın ışığı binlerce km. öteden görüldü, göğe yayılan portakal renkli ışık Batı Avrupa´dan görüldü, ışık o kadar parlaktı ki, insanlar karanlıkta gazete dahi okuyabiliyorlardı. Patlamanın etkisi veya şekli volkanik bir patlamaya benziyordu ama ortada patlayan bir volkan yoktu. Elle tutulur tek ama olağandışı gösterge, sismograflarda kaydedilen titreşimlerdi. Bir Sibirya kenti olan Irkutsk´da bulunan rasathaneler, sarsıntının merkezinin 18.000 km. kuzeyde bulunduğunu belirlediler; bölgenin adı Tunguska´ydı.

İnsanlar yere düştüler


Patlamadan sonraki 19 yıl boyunca, bilim adamları Tunguska´ya gelmediler; yolculuk zordu, bölge uzak ve bataklık bir alandı, böyle zor bir yolculuğa kimse gönüllü olmadı. 19 yıl sonra Tunguska´ya ulaşan ilk ekibin karşılaştığı manzara inanılmazdı; ekip üyeleri sersemlemişlerdi, karşılarında ufuk boyunca sıralanmış kavrulmuş ağaç dizileri vardı. Ekibin ilk işi bir krater aramak oldu ama bulamadılar. Sonra bir meteorun parçalarını aradılar (veya bir asteroidin) ama böyle birşey de yoktu. Sadece yakın köylerde yaşayan tanıklarla konuşabildiler; köylüler gökten iz bırakarak gelen ve büyük bir gürültü çıkaran dev bir ateş topunu görmüşler ve patlamanın şiddetinden yere düşmüşlerdi. Açıkçası, Tunguska´da benzeri olmayan bir olay yaşanmıştı, geriye kalan tek elle tutulur kanıt, kavrulmuş ağaçlardı. 88 yıl boyunca Tunguska gizemi ile ilgili birçok çekici kuram ortaya atıldı, en geçerli kuram bir meteorun düştüğü, en az ilgi gören kuram ise dünyadışı bir uzay aracının patlamasıydı. 1908´de kesin olarak ne olduğu ile ilgili tartışmalar sürüp giderken, geçenlerde ortaya çıkan zorlayıcı bir kanıt birçok soruya cevap getirerek, tartışmaların büyük bir bölümüne noktayı koydu.

Uzaydan birşey geldi ama neydi?


Olayı bir kez daha dürten ilk kişi, bir Sovyet ordu mühendisi olan Albay Alexander Kazantsev´di. 1946´da yazdığı kısa bir makalede, Tunguska felaketine ancak nükleer bir patlamanın neden olabileceğini belirtti ama insanlar 1908 yılında insanlar böyle birşeyi yapamazlardı, yani tek neden bir uzay aracının patlaması olabilirdi. Sonraki yıllarda öykü SSCB´de birçok kez gündeme geldi ve yazılar yayınlandı. Bunların en popüleri ve başarılısı "Guest From Space/Uzaydan Gelen Ziyaretçi" idi. Genç Sibiryalı bilimciler, Kazantsev´in iddialarıyla uğraşıp durdular, onun Tunguska´da hala ölçülebilir bir radyoaktivite düzeyinin bulunduğunu iddia etmesine karşı çıkıyorlardı. Sibirya´daki Tomsk kentinde İyonize radyasyon uzmanı olan Victor Zhuravlyov; "Kitabın gerçek olduğunu kanıtlayan birşey bulmayı çok istedik." diyordu. Eğer böyleyse, bilim adamların gerçekte ne olduğunu anlamaya niyetli oldukları pek söylenemezdi. Aynı kentte bulunan Biyoloji ve Biyofizik Bilimsel Araştırmalar Enstitüsü´nün direktörü olan Gennady Plekhanov ise; "Birkaç yıl boyunca Tunguska sorunun çözülmüş olduğunu düşündük." diyordu. Ama ikisi de hatalıydılar, Plekhanov 1959 ve 60´da iki Tunguska seferini yönetmişti, düşük düzeyde radyasyon izi ve ufalanmış patlayıcı meteor parçacıkları arıyor ve; "Gerçekten çok uzaktık, herşey düşündüğümüzden daha karışıktı." diyordu.

20 megatonluk patlama


1961 baharında, Plekhanov hayal kırıklığı ile dolu bir rapor yayınladı ve Rusya´nın en önemli bilimsel enstitülerinden birisi olan Moskova´daki Kurchatov Atom Enerjisi Enstitüsü´nde bu doğrultuda bir konuşma yaptı. Gizemle ilgili boş bir tablo çizdi, grubunun çalışma alanında çok dikkatli bir çalışma yaptığını anlattı ve anlattıkları bilim adamlarından sıcak bir ilgi gördü. Rus bilim adamlarının Tunguska´ya gidişinden sonra, hemen her yaz döneminde çeşitli bilgiler derleniyor ve araştırmalar sürüyordu. Bunların en önemlis yanık ağaçların bulunduğu tüm bölgeyi her ayrıntısına kadar gösterin bir haritanın yapılmış olmasıydı. Bu başarının sahibi, Tomsk Üniversitesi matematikçilerinden olan, 60 yaşındaki Wilhelm Fast´dı; Fast, 1960´da Tunguska ekibine katılmıştı ve "Yanık ağaçları ilk kez gördüğümde uyanmıştım." diyordu. Fast ve yardımcıları inatçı ve ısrarlı bir çalışmanın sonunda, yanık ve kırık ağaçların bulunduğu 220.000 hektarlık bir alanın haritasını çıkarmayı başardılar. Bu harita, büyük bir özenle 35 yıl boyunca geliştirildi; başka bilim adamları ağaçların dağılımlarını ve aldıkları şekilleri uzun uzun inceleyerek bir sonuca vardılar; patlamanın rüzgarı 7.5 km uzunluğundaki bir alanda, 10/20 megatonluk bir TNT enerjisi oluşturarak, doğudan batıya doğru yayılmıştı.

Son düzenleyen Safi; 23 Haziran 2016 05:57

Benzer Konular

20 Aralık 2016 / Misafir Türkiye Cumhuriyeti
31 Temmuz 2011 / KnocKout Fizik
20 Aralık 2016 / _Yağmur_ Siyasal Bilimler
3 Mayıs 2012 / Misafir Taslak Konular