Arama

İspanya İç Savaşı

Güncelleme: 1 Nisan 2017 Gösterim: 5.837 Cevap: 2
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
2 Haziran 2010       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

İspanya İç Savaşı

Ad:  İspanya İç Savaşı1.jpg
Gösterim: 783
Boyut:  86.7 KB

17 Temmuz 1936 - 1 Nisan 1939
Sponsorlu Bağlantılar
İspanya’da ordu birliklerinin tutucu ve gerici güçlere dayanarak cumhuriyet yönetimine karşı giriştiği darbeyle başlayan çatışma (1936-39).

Cumhuriyetçilerin bütün güçlerini ortaya koyarak gösterdiği kararlı direnişe karşın Milliyetçiler olarak bilinen asilerin üstünlüğüyle sona ermiş ve İspanya’da koyu bir diktatörlük dönemini başlatmıştır. Faşist İtalya ve Nazi Almanyası Milliyetçilere yardım ederken, ABD ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gönüllülerin oluşturduğu Uluslararası Tugaylar ve SSCB, Cumhuriyetçilerin yanında yer almıştır.

İspanya İç Savaşı, yıllar önce başlayan toplumsal ve siyasal kutuplaşmanın sonucunda ortaya çıktı. Kutuplaşmanın bir tarafında yüksek rütbeli subaylar, Katolik Kilisesi, toprak sahipleri ve burjuvazinin büyük bölümü, öbür tarafında işçiler, tarım emekçileri ve aydınların büyük bölümü yer alıyordu. Siyasal düzeyde en uç noktaları faşizm yanlısı Falanj ile anarşizm yanlısı solcu militanlar oluşturuyordu. Siyasal yelpazenin bu iki ucu arasında monarşizm, liberalizm ve sosyalizm yanlısı gruplar bulunuyordu. Ayrıca Stalin ve Troçki yanlıları arasında bölünmüş komünist hareketin de belirli bir gücü vardı.

1934’teki gelişmeler, siyasal saflaşmada önemli bir dönüm noktası oldu. İşçiler Valencia ve Zaragoza’da genel greve gitti, Madrid ve Barselona’da çatışmalar çıktı, Asturias’taki madencilerin ayaklanması General Francisco Franco komutasındaki birliklerce kanlı biçimde bastırıldı. Bunu siyasal cinayetlerin ve şiddet eylemlerinin arttığı bir dönem izledi. Bir dizi hükümet bunalımının ardından 16 Şubat 1936’da yapılan seçimler sonunda Halk Cephesi iktidara geldi. Soldaki partilerin büyük çoğunluğu cepheyi desteklerken, sağcı ve merkezci partiler hükümete karşı tavır aldı.

Muhalefetin kışkırttığı generaller, 17 Temmuz 1936’da birçok garnizonun katıldığı iyi planlanmış bir askeri ayaklanma başlattı. Asiler dört gün içinde Fas, Kanarya Adaları, Balear Adaları (Minorka dışında) ve Guadarrama Dağları ile Ebro Irmağının kuzeyinde kalan yerlerde (Asturias, Santander, Bask Ülkesi ve Katalonya dışında) denetimi ele geçirdiler. Cumhuriyetçi kuvvetler Sevilla, Granada ve Cördoba gibi bazı büyük Andalucia kentleri dışında kendi denetimlerinde bulunan bölgelerdeki ayaklanmaları bastırmayı başardılar. Bu gelişmelerin ardından Milliyetçiler ve Cumhuriyetçiler, denetimlerindeki bölgelerde örgütlenmeye ve muhalefeti bastırmaya giriştiler. Bu dönemde en az 50 bin kişinin idam edildiği ya da öldürüldüğü sanılmaktadır.

Fas’tan getirdiği birliklere dayanarak adım adım Milliyetçilerin önderliğini ele geçiren General Franco, 1 Ekim 1936’da devlet başkanlığına getirildi ve Burgos’ta bir hükümet kurdu. Eylül 1936’dan başlayarak Cumhuriyetçi hükümetin başında bulunan Francisco Largo Caballero, Mayıs 1937’de yerini bir başka sosyalist önder olan Juan Negrin’e bıraktı. Savaş boyunca başbakanlığı sürdüren Negrin, 1945’e değin sürgündeki hükümetin başında yer aldı. Kilise karşıtı bir liberal olan Manuel Azana y Diaz cumhurbaşkanlığı görevini savaşın son günlerine değin yürüttü.

Kesin ve hızlı bir zafer için gerekli güçten yoksun olan iki taraf da dış yardım aramaya başladı. Almanya ve İtalya, Milliyetçilere yardım olarak asker, tank ve uçak gönderdi. Cumhuriyetçiler ise erzak ve savaş donanımı gönderen SSCB’nin dışında Fransa ve Meksika hükümetlerinden de sınırlı yardım aldı. Uluslararası Tugaylar adı altında Cumhuriyetçilerin yanında çarpışan yaklaşık 40 bin yabancının yanı sıra, 20 bin kadar yabancı da sağlık hizmetlerinde ve destek birliklerinde görev aldı.

Kasım 1936’da Madrid’in varoşlarına kadar ilerleyen Milliyetçiler, kenti kuşatmalarına karşın, üniversitelerin bulunduğu bölgenin ötesine geçmeyi başaramadılar. Bu arada milis birlikleri yerine düzenli ordu biçiminde örgütlenen Cumhuriyetçiler karşısında bazı ağır yenilgilere uğradılar. Ama yoğun Alman desteğinin savaşın dengesini değiştirdiği 1937 yazında Bask topraklarını, ekimde de Asturias’ı ele geçirerek bütün kuzey kıyılarını denetim altına aldılar. Bu gelişme Cumhuriyetçilerin önemli sanayi bölgeleriyle bağlantısının kopmasına ve zayıf kırsal destekten kaynaklanan sıkıntıların artmasına yol açtı. Daha dar bir cepheye sıkışan çatışmalar giderek bir yıpratma savaşma dönüştü. Sonunda doğu yönünde bir yarma harekâtına girişen Milliyetçi kuvvetler Teruel’den geçerek Akdeniz’e ulaştı.

Böylece Cumhuriyetçilerin denetimindeki topraklar ikiye bölündü (Nisan 1938). Milliyetçi kuvvetlerin Aralık 1938’de Katalonya’ ya karşı başlattığı saldırıyla Cumhuriyetçi birlikler Fransa’ya doğru çekilmeye başladı. Aralık 1938-Şubat 1939 arasında 250 bin Cumhuriyetçi asker ve hemen hemen aynı sayıda sivil sınırı aşarak Fransa’ya sığındı. Cumhuriyetçi hükümet de 5 Mart’ta Fransa’ya geçti. 7 Mart’ta Madrid’de komünistler ve karşıt gruplar arasında kanh bir çatışma patlak verdi. Cumhuriyetçi birlikler 28 Mart’ta silahlarını bırakıp teslim olmaya başladı. Aynı gün Milliyetçi kuvvetler Madrid’e girdi.

İspanya İç Savaşı’nda ölenlerin sayısını kesin olarak saptamak olanaksızdır. Savaş sonunda yönetimi ele geçiren Milliyetçilerin çarpışmalarda ölenlere bombardımanlar, idamlar ve siyasal cinayetler sonucunda ölenleri de katarak yaptıkları döküm toplam 1 milyon kişinin yaşamım yitirdiğini göstermektedir. Daha yakın tarihlerde yapılan hesaplamalar ise savaşta 500 bin ya da daha az sayıda kişinin öldüğünü ortaya koymaktadır. Bu sayı yetersiz beslenme, açlık ya da hastalıktan ölenleri kapsamamaktadır.
İspanya İç Savaşı’nın ulusal bir çatışmanın boyutlarını çok aşan siyasal ve psikolojik etkileri oldu. İspanya dışındaki ülkelerde yaşayan birçok insan bu savaşı diktatörlük ve demokrasi, faşizm ve özgürlük, kapitalizm ve sosyalizm arasındaki uluslararası çatışmanın bir parçası olarak değerlendirdi.

Almanya ve İtalya açısından savaş, tank ve hava çarpışmaları için geliştirdikleri yeni silah ve yöntemleri deneme sahnesi oldu. Savaş boyunca müdahaleden kaçınma adı altında Almanya ve İtalya’nın saldırgan tutumuna göz yuman İngiltere ve Fransa açısından savaşın en önemli sonucu, yatıştırmacılık politikasıyla uluslararası statükonun korunamayacağınm açıkça görülmesi oldu. İspanya örneğine karşın sürdürülen bu politika, II. Dünya Savaşı’nın çıkmasını önleyemedi.
kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2017 01:14
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
30 Temmuz 2012       Mesaj #2
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  İspanya İç Savaşı2.jpg
Gösterim: 538
Boyut:  84.8 KB
İspanya İç Savaşı

II. Dünya Savaşı öncesinde iktidarda bulunan Cumhuriyetçiler ile ordunun bir bölümünü ayaklandıran faşist generaller ararasında İspanya'da gerçekleşen iç savaş (1936-1939). 19. yüzyıl sonunda eski imparatorluk gücünü yitiren İspanya dışarıda da sömürgelerini yitiriyor, içerde ise bitip tükenmeyen kargaşalıklar içinde bulunuyordu. Kral XIII. Alfonso döneminde grevler, komplolar, askerî başkaldırmalar, hükümet darbeleri (Primo de Rivera'nın 1923 darbesi), ayrılıkçı hareketler, dikta uygulamaları, hükümet bunalımları vb. birbirini izledi. 12 Nisan 1931'de bu ortam içinde yapılan belediye seçimlerini büyük kentlerde ve çoğunlukla Cumhuriyetçiler kazandı ve XIII. Alfonso yurt dışına kaçtı. İki gün sonra da Madrid'de cumhuriyet ilân edildi. Katalonya'da da sonradan gerileyen ayrı bir cumhuriyet kuruldu. İspanya içinde egemenlik solculara ve cumhuriyetçilere geçti. Gerek bu siyasal üstünlük, gerek cumhuriyetçi yönetimin giriştiği devrimci ya da dönüşümcü atılımlar (demokratik anayasa, toprak reformu vb.) sağcı cepheyi ve askerî muhalefeti birleştirdi.
Sponsorlu Bağlantılar

Kasım 1933'te seçimi kazanarak iktidara gelen sağcılar, bütün güçleriyle devrimci hareketi ezmeye giriştiler. Fakat 18 Şubat 1936'da yapılan seçimlerde komünistler, sosyalistler, anarşistler ve demokrat cumhuriyetçiler bir cephe oluşturdular ve bu seçimi daha büyük bir çoğunlukla kazandılar ve Frente Popular (Halk Cephesi) iktidarı kuruldu. Kısa sürede Primo de Rivera ve General Mola gibi faşist subaylarla, orduya ve kralcılara dayanan faşist güçler Sanjuro ile Colva Sotella'nın önderliğinde parlamento dışında harekete geçtiler. 12 Temmuz 1936'da Sotella öldürüldü. Bunun üzerine 17 Temmuz'da Fas, 18 Temmuz'da da İspanya içindeki askerî garnizonlar ayaklandılar. Ayaklanmanın başı faşist muhalefetin sağ kalan lideri General Sanjuro idi. O da bir uçak kazasında ölünce yerine Kanarya Adaları Valisi General Franco geçti ve iç savaş sonuna dek İspanya içindeki asker, sivil faşist birlikleri, Fas vb. sömürgelerdeki falanjları (Falange) komutası altında birleştirdi ve yönetti. Franco, Cumhuriyet Hükümeti'ne başkaldırdığı zaman Kanarya Adaları ve Fas'taki Falanjist birliklerinin sayısı 35.000 kadardı.

Bunlara başka garnizonlar da katıldı. Hükümeti ise hava ve polis kuvvetleri, muhafız birlikleri, sınırkoruma birlikleri ve halk destekliyordu. General Rojo komutasındaki bu cumhuriyet ordusu sayıca yarım milyonu aşıyor, ordunun belkemiğini ise Halk Cephesi'ne bağlı işçiler oluşturuyordu. Fakat faşist Franco güçlerinin asıl desteği Alman Nazi ve İtalyan faşist yönetimlerinden geliyordu. Fas'ta ayaklanan birlikleri İspanya'ya taşımak için Almanya, II. Dünya Savaşı'nda kullanacağı Junker uçaklarından bir hava köprüsü oluşturdu. İtalya ve Almanya, faşist birlikleri en yeni silâhlarla donattılar. Cumhuriyetçilerin yaptığı çağrı üzerine, Fransa'da ve diğer birçok ülkede, gönüllülerin katıldığı "Uluslararası Tugaylar" oluşturuldu ve bu tugaylar Cumhuriyetçilere destek olmak amacıyla İspanya'ya gönderildi.

İlk kez 1936 Ekimi'nde İspanya'ya ulaşan Uluslararası Tugaylar, Madrid Üniversitesi'ndeki çatışmalara katıldılar, Guadalajara, Granada ve Truel savaşlarında Cumhuriyetçilerin yanında savaştılar. Bu tugaylara katılanların sayısı 40.000 kişinin üstüne çıkmadı. Uluslararası Tugaylar, 1938 Eylülü'nde Uluslararası Ademi Müdahale Komitesi'nin politikası sonucu İspanya'dan çekilmek zorunda kaldılar. II. Dünya Savaşı'nın ilk provasını İspanya'da yapan ve en son silâhlarını İspanya devrimi üzerinde deneyen Almanya ve İtalya'nın askerî desteği karşısında sivil gönüllülerin desteği ancak simgesel bir nitelik taşıdı. Bununla birlikte cumhuriyet ordusu ve yabancı gönüllüler 32 ay direndiler. Franco, Hitler ve Mussolini güçleri yerel küçük başarılar kazanmakla birlikte Cumhuriyet güçleri karşısında üstünlük sağlayamadılar.

Mart-Ekim 1937 aylarında Cumhuriyetçilerin kuzey cephesi çöktü. Bu tarihlerde Fransa ve İngiltere çok gecikmiş olarak İspanya'ya dış yardımları önlemek için uluslararası bir denetim düzeni kurmayı denedi, fakat başaramadı. 31 Mayıs 1937'de Alman savaş gemileri savaşa doğrudan katıldı, Alman haber alma örgütü (Abwehr) resmî istihbarat görevini yürüttü, yeni Alman tankları ve bombardıman uçakları (Junkerler) cepheye sürüldü. İtalyanların ise yalnızca "karagömlekli" gönüllülerinin sayısı 40.000 dolaylarındaydı. 1937'de Guernica kenti ve sivil halkı, Alman uçaklarınca bombalandı, kent yerle bir edildi. Bu olay uluslararası kamuoyunda büyük yankılar uyandırdı.
Ad:  İspanya İç Savaşı3.jpg
Gösterim: 590
Boyut:  79.8 KB
İspanya İç Savaşı faşistlerin üstünlüğüyle sürdü. 1938 yılı içinde Franco güçlü saldırılarla Akdeniz kıyılarına ulaştı ve İspanya Cumhuriyeti topraklarının kuzeyi ile güneyi arasındaki bağlantıyı kopardı. Yılın sonunda Katalonya üzerine yürüdü. 1939 Ocak ayında Barcelona ve çevresindeki cumhuriyetçi cepheler düştü. 28 Mart 1939'da Franco başkent Madrid'e girdi. Ertesi gün ise bütün İspanya faşistlerce işgal edildi. İspanya İç Savaşı, faşizmin zaferi ve demokrasi cephesinin yenilgisiyle sona erdi.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Son düzenleyen Safi; 1 Nisan 2017 01:15
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Nisan 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

ispanya İç savaşı


1936-1939 arasında İspanyol cumhuriyetçi Frente Popular hükümetini Franco yönetimindeki askeri ve milliyetçi bir ayaklanmayla karşı karşıya getiren savaş.

12 nisan 1931 belediye seçimlerinden doğan ikinci cumhuriyet, hizipleşmeler sonunda gücünü yitirmişti. Yandaşlarının bazıları devrimci (Confede- raciön Nacional del Trabalo'ya [CNT] bağlı anarko-sendikalistler, çeşitli eğilimlerdeki komünistler), bazıları da reformcuydu (UGT'ye bağlı sendikalistler, sosyalistler) ve bunlar, haziran-ağustos 1935 arasında Frente Popular içinde birleştikleri cumhuriyetçi burjuvaziyle anlaşamıyorlardı. Bu koalisyon 16 şubat 1936 yasama seçimlerini kazandıysa da, hasımları (Kilise, ordu, Falange) bir araya geldi. 13 temmuz 1936'da muhalefet lideri kralcı Josö Calvo Sotelo öldürüldü.

Bunun üzerine yerli birliklerle lejyon'un (38 000 kişi) uzun zamandan beri hazırladığı ayaklanma, 17 temmuz günü Melilla’da başladı. 18 temmuzdan başlayarak İspanyol Fası’nı egemenliği altına alan "Movimiento", hemen o gün Yarımada'ya yayıldı. Önderleri general Sanjurjo’nun 20 temmuzda bir kaza sonucu ölmesi ve donanmanın ayaklanmayı kabul etmemesi, milliyetçilerin bu tarihte geniş bir bölgeyi denetimleri altına almalarını engellemedi. Bir gün önce Kanarya adalarından dönen general Franco, bu bölgede hemen otorite kurdu.
Ad:  İspanya İç Savaşı4.jpg
Gösterim: 1153
Boyut:  91.5 KB
ispanyada ayaklanmanın katolik ve milliyetçi örgütlerin (kralcılar, requeteler, Falange) birçoğunca desteklenmesi, Burgos, Zaragoza, Valladolid vb. garnizonlarının ayaklanmaya katılmasına yardımcı oldu. Hükümet tarafındaysa Madrid, hava kuvvetlerinin, polis güçlerinin (17 bin kişi), muhafız birliğinin (33 000 kişi) ve sınırları koruyan gümrük kolcularının çoğunluğuyla, kendilerine geniş bir özerklik vaat edilen katolik Basklar'ın bir bölümüne güveniyordu. Miaja, Pozas, sonra da Rojo gibi generallerin komutasındaki cumhuriyetçi ordu, özellikle Frenle Popular'ın işçi milislerinden (450 000 kişi) oluşuyordu. Savaş başlar başlamaz her iki taraf da dışardan gizli yardımlar aldı, ingilizler, Fransızlar ve Sovyetler, cumhuriyetçileri, italyanlar ve Almanlar da Franco’yu desteklediler. (İlk hava köprülerinden birini kuran alman Junker-52'ler, faslı birlikleri ispanya'ya taşıdı.) Her iki tarafın da yaklaşık 800 000 kişiyi silah altına aldığı bu 32 aylık savaş, askeri bakımdan dört ardışık evreye ayrılabilir.

Sürekli bir cephenin kurulması


Ayaklanma Leön, Burgos ve navarralı requeteler sayesinde Pamplona'yı hemen egemenliği altına alabildiyse de hükümet, gerçek bir işçi seferberliğiyle Barcelona'da ayaklanmayı bastırdı ve Madrid, Santander, Valencia vb. üzerindeki gücünü gösterdi. Sevilla, Oueipo de Llano’nun cüreti sayesinde, francocular tarafından işgal edildi. 21 temmuzda Franco, Galicia, Leön ve Navarra'yı ele geçirdiyse de, Extremadura'da Câceres’i işgal eden birlik, Andalucıa'daki birlikle birleşemedi ve ülkenin baskınla fethi girişimi başarısızlığa uğradı. Bunun üzerine Franco, gerçek savaş harekâtına girişmeye karar vermek zorunda kaldı. Yaz boyunca Kuzeydeki francocu birlikler, Mola komutasında, Irün (5 eylül) ve San Sebastian’ı (13 eylül) işgal ettiler, Oviedo’yu ablukadan kurtardılar (17 ekim) ve doğuda Huesca - Teruel hattına ulaştılar ama, Guadarrama dağ zinciri üzerinde durduruldular. Güneydeki francocu birliklerse, Yagüe komutasında, Cördoba ve Badajoz’u ele geçirdiler (14 ağustos), 3 eylülde Oropesa'da kuzey birlikleriyle birleşme harekâtını gerçekleştirerek, 27 eylülde Alcâzar de Toledo’daki harp okulu öğrencilerini kurtardılar.

Kuzey cephesinin tasfiyesi


Bunun üzerine Franco, genel karargâhını Salamanca’da, ileri komut karakolunu da Burgos’ta kurdu. Mâlaga’nın milliyetçiler tarafından alınmasıyla (10 şubat) başlayan 1937 yılı, milliyetçilerin Miaja tarafından son derece güçlü bir biçimde savunulan Madrid'e karşı üst üste giriştikleri saldırıların tam bir başarısızlığıyla sonuçlandı. Üstelik hükümet kuvvetlerinin güçlü karşı saldırılarıyla da karşılaştılar ve hükümet kuvvetleri 5 temmuzda Brunete ve 15 aralıkta Teruel'i bir süre için geri aldı. Savaş ilkbaharda Vizcaya (francocuların 19 haziranda ele geçirdikleri ünlü Bilbao müstahkem surlarına karşı) ve Santander bölgesinde yoğunlaştı. Santander kenti, İtalyan gönüllülerin yardımı sayesinde, 26 ağustosta düştü. Oysa aynı gönüllüler, Guadalajara kentini alma girişimlerinde büyük bir başarısızlığa uğramışlardı (20-23 mart 19J7). Asturias’ta Gijön'un düşmesiyle de, Kuzeydeki cumhuriyetçi direniş 19 ekimde sona erdi.

1937’de, uluslararası bir deniz denetimi kurarak (19 nisan) ispanya'ya asker ve cephane gönderilmesini engellemek isteyen fransız-ingiliz girişimlerine rağmen, yabancı yardım yoğunlaştı. Bir hükümet uçağının Deutschland gemisine saldırısına misilleme olarak alman savaş gemilerinin 31 mayıs 1937'de gerçekleştirdikleri Almerıa bombardımanından sonra Almanya ve İtalya bu denetimden çekilince, kurulan denetim etkisiz kaldı. Bunun üzerine, öbürlerinden kat kat büyük olan İtalyan yardımı, 5 kara gömlekliler tümenine (30 000-40 000 kişi) yükseldi.

Amiral Canaris yönetimindeki Abvvehr' in müdahalesi, yeni silahların (tanklar) denenmesi ve Kondor lejyonuna bağlı bombardıman uçaklarının gönderilmesi biçimine büründü. Bu bombardıman uçakları, 26 nisan 1937'de Guernica’yı yakıp yıktılar. Bu olay, uluslararası çapta büyük yankılara yol açtı. Hükümet yandaşları Uluslararası tugaylara takviye edildi ve Sovyetler'den subay ve gereç (uçak, cephane, vb.) yardımı aldı. Bu yardım tutarının da, o sırada maliye bakanı olan Negrfn’in 25 ekim 1936'dan başlayarak SSCB'ye gönderttiği ispanya bankası altın rezervlerinin bir bölümüyle (510 ton) ödendiği söylendi.

Denize doğru yürüyüş


Geri bölgeleri güvenlik altında olan Franco, 9 mart 1938 günü Aragön'da 85 km'lik bir cephe boyunca genel bir saldırıya geçti. Huesca'yı geri aldı, Lörida’yı ele geçirdi (3 nisan) ve Vinaroz'da Akdeniz’e ulaşarak (15 nisan) cumhuriyetçi toprağı iki parçaya böldü. Haziranda Sagunto’ya doğru ilerleyen francocu kuvvetler, Teruel’i geri almak için Gandesa yönünde, Mora'da Ebro'yu geçen hükümet kuvvetlerinin bir şaşırtma hareketiyle durduruldu. Cephede yıl sonuna kadar başka bir değişiklik olmadı.

Son saldırı


1938 noelinde Lörida ve Balaguer arasından Katalonya üzerine kesin saldırı başladı. Artesa ve Manresa'nın alınması (ocak 1939), cumhuriyetçileri tehlikeli bir duruma soktu: Barcelona 26 ocakta düştü. Cumhuriyetçi ordudan geri kalanların 5-9 şubat arasında Fransa'da, donanmanın da 27 şubatta Bizerte'de enterne edilmeleriyle askeri harekât sona erdi. Madrid'de beşinci kol öğeleri, 28 martta başkenti Franco’ya teslim ettiler. 30 martta francocu birlikler Valencia'ya girdiler ve tüm ispanya'yı işgal ettiler.

32 ay boyunca faşistlerle antifaşistleri karşı karşıya getiren şiddetli bir ideolojik çatışmanın ürünü olan ispanya iç savaşı bir bakıma ikinci Dünya savaşı’nın genel provası niteliğindeydi. Gerçekten de İkinci Dünya savaşı’nda kullanılacak bütün savaş gereç (tanklar, uçaklar) ve teknikleri (pike bombardımanlar, vb.) bir milyondan fazla insanın öldüğü bu iç savaşta denendi.


Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

10 Kasım 2016 / kompetankedi Tarih
25 Ağustos 2013 / sevda4 Soru-Cevap
31 Mart 2017 / ThinkerBeLL Tarih
1 Nisan 2017 / Jumong Tarih
31 Mart 2017 / Misofir Cevaplanmış