Arama

Hurriler

Güncelleme: 28 Haziran 2012 Gösterim: 6.738 Cevap: 2
sudeniz - avatarı
sudeniz
Ziyaretçi
19 Eylül 2007       Mesaj #1
sudeniz - avatarı
Ziyaretçi

Hurriler

Sponsorlu Bağlantılar

Hurriler, M.Ö. 1500-1250 arasında güney Anadolu'da yaşamış olan bir halktır. Harran Ovası'nda kurulmuş kadim bir devlettir. Sümer kültüründen etkilemiş ve Anadolu'da birçok kültürü etkilemiş yapısı vardır. Tanrı panteonu onikili Sümer tanrı panteonuyla aynıdır.

Bu arada zengin medeniyetlere sahiptir. Hukuk sistemi Mısır medeniyeti gibi kısassa kısas değildir. Hukuk tazminata göre tarif edilmektedir.



Mitanni


Mitanniler, Hurrilerin hanedanlığının adıdır. Başkentleri Weşukani'dir. Son krallarının adı 2. Şattuara'dır. Kayıp prens (veya kral) Jiar-Jıara (mitanni kral listesinde adı geçmez 2. şattuara'nın oğludur. Prens jiar efsanevi bir kişiliğe sahiptir. Ayrıca kendisi cok yakışıklı oldugundan bütün krallıkda namı yayılmıştır





Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
31 Mayıs 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Hurri-Mitanniler ve Hitit Krallıkları Dönemi (M.Ö. 2000-1270)

Sponsorlu Bağlantılar
Güneydoğu Anadolu’nun En Eski Ahalisi Hurriler


Hurriler, M.Ö. 2000 yıllarından itibaren, kuzeyde Kafkaslar’dan güneyde Suriye ve Yukarı Mezopotamya’ya, batıda Toroslar’dan, doğuda İran’daki Zagros Dağları’nın ötesindeki Urmiye Gölü’ne kadar uzanan oldukça geniş bir coğrafik alana yerleşmişlerdi. Ancak, bu tarihlerde henüz siyâsi bir teşekkül oluşturmamışlardı.

Hurri, Babilcede “Mağara” demektir. Urfa bölgesinde birçok mağaranın bulunduğu ve Hurri kentinin de bugünkü Urfa’nın yerinde bulunduğu tahmin edilir. Ancak bu bilgi henüz teyit edilememiştir.

Bölgede Hurriler’e ait herhangi bir tablet ya da sanat eseri bulunmamış olması dikkat çekicidir. Bunun sebebinin de arkeolojik kazıların Urfa’nın güney veya güneydoğusunda değil de kuzeyinde yapılmasına bağlıyoruz.

M.Ö. 1800 yıllarında başkent Hattuşaş (Boğazköy) olmak üzere Anadolu’da bir devlet kuran Hititler, ekonomik güçlerini arttırmak ve daha geniş topraklara sahip olmak amacıyla Kuzey Suriye’ye seferler düzenlemişler. Ancak daha çok Hatay bölgesine yapılan bu seferlerde bölge ahalisi Hurriler’le karşılaşmamışlardır. Hitit Kralı I. Hattuşili (saltanatı M.Ö. 1660-1630) Kuzey Suriye’ye yönelik son askeri harekâtı esnasında Kargamış ve Halpa’yı (Halep) ele geçirmeye çalışırken, Hurriler’in adı geçen kentleri savunma yönünden desteklemesi sonucu başarısızlığa uğrayarak, geri çekilmek zorunda kalır. Bu başarısızlığın sebebi; Hurriler’in sahip olduğu atlı arabalardır. Henüz savaşlarda atlı araba kullanmayan civardaki topluluklar, Hurriler’in atlarla süratli bir şekilde hücumları karşısında oldukça şaşırırlar.



Hititler’in Kuzey Suriye’ye Yayılma Faaliyetleri

I. Hattuşili’nin yerine geçen oğlu I. Murşili (Saltanatı M.Ö. 1630-1600) Kuzey Suriye’deki yayılma siyasetinin ilk hedefi olarak, önce Halep’i ele geçirir. Bu arada Güneydoğu Anadolu bölgesindeki Hurri prensleri bu süper güce karşı koyamayıp geri çekilirler. Halep’ten sonra Suriye’deki Mari krallıklarını da ortadan kaldıran I. Murşili’ye artık Babil yolu görünür. M.Ö. 1605 yılında Fırat’ı izleyerek güneye iner ve Babil önlerine ulaşır. Bölgeden oldukça uzakta cereyan eden ve Mezopotomya tarihinin seyrini değiştiren bu olay sonucunda, muhteşem kent zapt ve yağma edilerek alınan ganimetlerle Anadolu’ya dönülür.

I. Murşili’nin M.Ö. 1600 yılında öldürülmesi üzerine Hitit Krallığı’nın bocalama dönemine girdiği görülür. Tahta geçen I. Hantili (saltanatı M.Ö. 1600-1570) yeni askeri seferler düzenleyerek Kuzey Suriye’deki Hitit etki alanını elde tutmaya çalışırsa da bunda başarılı olamaz. Hurriler Anadolu’ya girerler ve kendi etkilerini arttırarak güçlenirler, Hitit sarayını basarak Kraliçe Harapşili ile birkaç prensi de öldürürler. Bu felâkete bağlı olarak, Hitit ülkesinde kavgalar ve kargaşalar uzun süre devam eder.



Hurriler’in İkiye Ayrılması

Bölgemiz ahalisi Hurriler’in gittikçe güçlenerek, ırkdaşları olan Subaru aşiretlerini de hâkimiyetleri altına alarak; batıda Akdeniz’e, doğuda Kerkük bölgesine, güneyde ise Ken’an iline kadar yayıldıkları görülür.
Yaklaşık M.Ö. 1500-1450 yıllarında Hurriler, biri Hurri diğeri Mitanni adında iki konfederasyona ayrılırlar.

Bu dönemde Önasya’da büyük olaylar meydana gelir. Nereden geldikleri ve kimler oldukları henüz bilinmeyen Hiksoslar (Çoban Krallar) istilâsının bölgemizi ne derece etkilemiş olduğunu bilmiyoruz. Belki de Hiksoslar’ın müdâhalesi sonucu Hurriler ikiye ayrılmak zorunda kalmışlardı. Hiksoslar istilâsı; Hitit, Amurru, Assur ve Babil gibi devletlerin de sarsılmalarına sebep olur.

Mitanniler Kuzey Suriye’de

Mitanniler tarafından yazılmış bir tablete henüz rastlanmamıştır. Ancak komşu ülkelere ait arşivlerde XV. yüzyıldan itibaren bunların güç ve hırslarını anlatan belgeler bulunmuştur. Kerkük tabletlerinde kendileri tarafından “Maiteni” şeklinde, Mısır belgelerinde ise “Mitan” ve “Mitanni” adlarıyla bahsedilmektedir. Mitanni ülkesine Mısırlılar ve Suriyeliler “Naharina (İki nehir arası), Asurlular ise “Hanigalbat” adını veriyorlardı.

“Bereketli Hilal” bölgesinde kurulan Mitanni Krallığı, bugünkü Ceylanpınar civarında bulunduğu sanılan Vaşşuganni kentini başkent yapar. Mitanni Krallığı daha sonra Hurri Krallığı aleyhine güçlenerek gelişir ve M.Ö. XIV. yüzyıl sonlarında, tamamiyle onun yerine geçer. Bu arada Kargamış, Harran, Urfa, Halep ve Antakya gibi kentler Mitanni hâkimiyetine girerler.

Mitanniler ülkesi, o dönemin dünya siyaseti bakımından çok önemli stratejik bir bölge idi. Mezopotamya’dan Karadeniz’e, Akdeniz’e, Mısır’a ve buralardan yine Mezopotamya’ya giden yollar Mitanniler ülkesinden geçiyordu. Bu coğrafik durum Önasya’da Mitanniler’e büyük bir üstünlük kazandırmıştır. Mitanniler, daha sonra bu avantajı kullanıp, Mısır ve Hitit krallıkları arasında üçüncü bir güç durumuna gelmiştir.
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
28 Haziran 2012       Mesaj #3
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Hurriler

İ.Ö. 3. binyılda Van Gölü dolaylarında yaşamış ve İ.Ö. 2. binyılın başlangıcında Yukarı Mezopotamya'ya göçmüş bir kavim. Burada birtakım küçük devletler yanında, İ.Ö. 18. yüzyılda Mitanni Krallığı'nı kurdular ve Asur ülkesi ile Yukarı Suriye'yi ele geçirdiler. İ.Ö. 17. yüzyılda Mısır'a akınlar yaptılar. Anadolu ve Elam'ı etki altında bıraktılar. İ.Ö. 14. ve 12. yüzyıllar arasında ise zayıflayarak Hitit ve Asur saldırılarıyla yok oldular. Hurrilerin Sümerceye benzeyen, özgün bir dilleri vardı. Çoktanrılı olan dinlerinde yerli tanrılar yanında Sami ve Hint tanrıları da yer alıyordu. Edebiyat alanında, dinî destanlarından bazı parçalar günümüze kadar gelmiş, mimarî ve heykeltıraşlıkta da kendilerine özgü yapıtlar vermişlerdir.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.