Arama

Scorpions

Güncelleme: 29 Eylül 2012 Gösterim: 13.645 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
8 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Still Loving You
Time, it needs time

Sponsorlu Bağlantılar
To win back your love again
I will be there, i will be there
Love, only love
Can bring back your love someday
I will be there, i will be there
I'll fight, babe, i'll fight
To win back your love again
I will be there, i will be there
Love, only love
Can break down the wall someday
I will be there, i will be there
If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Your pride has built a wall, so strong
That i can't get through
Is there really no chance
To start once again
I'm loving you
Try, baby try
To trust in my love again
I will be there, i will be there
Love, our love
Just shouldn't be thrown away
I will be there, i will be there
If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Your pride has built a wall, so strong
That i can't get through
Is there really no chance
To start once again
If we'd go again
All the way from the start
I would try to change
The things that killed our love
Yes, i've hurt your pride, and i know
What you've been through
You should give me a chance
This can't be the end
I'm still loving you
I'm still loving you, i need your love

Ad:  scp.jpg
Gösterim: 258
Boyut:  22.1 KB

Scorpions

1968 yılında, Almanya'nın Hannover kentinde, Rudolph Schenker adlı genç ve iddialı bir gitarist, yine Hannoverli üç arkadaşıyla biraraya gelerek adını kısa sürede tüm dünyanın duyacağı Scorpions grubunu kurdu. Kendisi grubun gitarist ve vokalistliğini üstlenirken, diğer üyelerden Karl-Heinz Vollmer gitarda, Wolfgang Dziony davul ve geri vokalde, Achin Kirchoff ise bas gitarda yerlerini aldılar.
Ancak daha ilk iki sene içinde grupta anlaşmazlıklardan doğan ayrılıklar meydana geldi. Rudolph Schenker'in kardeşi Michael Schenker, Karl-Heinz Vollmer'in yerine gitara geçerken, Lothar Heimburg da Achin'in ayrılmasıyla bas gitara geçti. Ancak asıl ses getirecek değişiklik 1970'ten günümüze grubun vokalistliğini yapan Klaus Meine'nin bu görevi grubu kuran Rudolph Schenker'den devralmasıydı. Bu kan değişikliğiyle güçlenen ve cesaretlenen topluluk kısa sürede Almanya'da sahnelerin tozunu atmaya başladı.
İlk kontratını 1971 yılında imzalayan grup aynı yıl ilk albümünü de doldurdu. Daha çok sakin parçaların yeraldığı "Lonesome Crow" isimli bu ilk albümde "I'm Going Mad", "In Search Of The Peace Of Mind" ve "Lonesome Crow" dikkat çeken parçalardı. 1972'de Scorpions; Rory Gallagher, UFO ve Uriah Heep tarafından desteklenen 136 günlük bir konser programı gerçekleştirdi. Adını bir anda Almanya'da duyuran grup, "Das Kalte Paradise (Soğuk Cennet)" isimli besteleriyle uyuşturucu karşıtı bir filmin müziğine de imzasını atmış oldu.
'73'te Michael Schenker'in UFO'ya geçmesiyle topluluktaki sorunlar yeniden su yüzüne çıktı. Kısa bir süre için dağılan Scorpions, üyelerden Meine ve Schenker'in çabalarıyla bas gitara Francis Buchholz, davula da Jurgen Rosenthal'ın gelmesiyle tekrar faaliyete geçti. Bu kadroyla RCA Records ile sözleşme imzalayan Scorpions, Almanya dışında Amerika ve İngiltere'de de çıkacakolan ikinci albümleri "Fly To The Rainbow"u piyasaya sürdü. "Speedy's Coming", "Fly People Fly" ve albüme adını veren "Fly To The Rainbow" göze çarpan parçalardı. Albüm henüz çıkmıştı ki Rosenthal gruptan ayrıldı, yerine Belçikalı davulcu Rudy Lenners geçti.
1975 yılı Scorpions için son derece başarılı geçti. Bu yıl içinde grup ilk kez Almanya dışında bir turneye çıkarak sahne deneyimini artırdı. Scorpions'u dikkatle izleyen Dieter Dierks grubun yapımcılığını üstlendi. Topluluğun çalışmalarına hız kazandıran bu gelişmeden sonra yaza doğru üçüncü albümleri "In Trance" geldi. "Top Of The Bill", "Living And Drying", "Robot Man" ve "In Trance" adlı parçaları hayranlarınca büyük ilgi ve beğeniyle karşılandı. Bu yoğun ilgi nedeniyle aynı yıl, sahneyi Bob Marley and The Wailers ve Wishbone Ash ile paylaşacağı Offenburg açık hava festivaline davet edilen Scorpions, Kasım ayında London's Marquee Club'da çalarak İngiltere'deki ününü de artırmış oldu. '76 yılında grup turne ve stüdyo çalışmalarına daha da ağırlık verdi.
1977'de davulcu Lenners kalbindeki bir problem yüzünden topluluktan ayrılmak zorunda kaldı. Yerine ise Herman Rarebell geldi. Aynı yıl piyasaya sürülen ve "Pictured Life" ve "Catch Your Train" parçalarının öne çıktığı "Virgin Killer" albümüyle, Scorpions otoritelere doğru yolda olduğunu göstermiş oldu. Grup, Japonya'da da büyük ilgi görüyordu, Japonya'da "Virgin Killer"in çıktığı hafta tükenmiş olması bunun kanıtıdır. Hayranları her geçen gün artan grup 1977 sonunda tekrar Köln'deki stüdyoya kapandı. 1978'de ise yeni albümleri piyasaya çıktı: "Taken By Force". "We'll Burn The Sky" ve "Born To Touch Your Feelings" parçalarının da bulunduğu bu son albümlerinin başarısıyla iyice cesaretlenen Scorpions, soluğu Japonya'da aldı. Tokyo's Sun Plaza Hall'da muhteşem konserler verdikten sonra konserlere Avrupa'da devam edildi. Ancak topluluk başarıdan başarıya koşarken, gitarist Ulrich Roth ayrıldı. Bunun üzerine Scorpions Roth'un yerini tutabilecek birgitarist aramaya koyuldu. Bu arayışlara tam 170 kişiden cevap geldi. Ancak uzun süren bir elemeden sonra yeni gitarist, UFO'nun gitaristi Paul Chapman oldu. Sık sık yaşanan ayrılıklardan bıkmış olacaklar ki grup üyeleri Chapman'ın yanında bir gitaristi daha kiralık olarak çağırdı. Bu, gitar çalmayı küçük yaşta tek başına öğrenen, hukuk fakültesinden terk, genç Hannoverli Matthias Jabs'dan başkası değildi. Bir süre bu kadroyla çalıştıktan sonra Scorpions'tan Chapman da ayrıldı ve yerine Jabs geçti.
Bu arada Scorpions'un konser albümleri olan "Tokyo Tapes" ve "Best Of Scorpions"u da piyasaya süren RCA Records ile bağlarını koparan topluluk, İngiltere'de Harvest(EMI), Amerika'da ise Phonogram/Mercury ile anlaştı. Scorpions anlaşmalardan sonra tekrar stüdyolara döndü. Ancak bu sefer Rudolph Schenker, o sıralarda UFO'dan ayrılan kardeşi Michael'i de davet etti. 1979 yılında piyasaya sürülen "Lovedrive" albümündeki parçalardan "Loving You Sunday Morning", "Always Somewhere", "Is There Anybody There?" ve unutulmaz bir şarkı olan "Holiday" dikkat çeker. Scorpions'un Amerika ve İngitere'deki en büyük başarısı bu albümle geldi. Albümden çıkan 45'lik "Is There Anybody There?" Amerika'da İlk 50'ye girme başarısı da gösterdi. Albüm henüz sıcakken Amerika'da bir turne yapma kararı da alan Scorpions, ilk gösterilerinde 68000 kişiye çaldı. Sahneyi Ted Nugent, Journey ve Aerosmith ile paylaştılar. Amaç Amerika'yı fethetmekti. Grup elemanları gördükleri yoğun ilgi üzerine bu ülkede kalmaya karar verdiler. 1980'e gelindiğinde topluluk yeni albümleri "Animal Magnetism"i okyanusun iki kıyısında da piyasaya sürüyordu.
George Simpson ve Brad Warnaar'dan esinlenmeler taşıyan bu albümün hitleri arasında "Make It Real", "Don't Make No Promises", "Lady Starlight" ve "The Zoo" sayılabilir.
Albümden sonra Avrupa'nın çeşitli şehirlerinde konserler vermeye devam ettiler. Aynı yıl davulcuları Herman Rarebell bir solo albüm çıkardı. 1981'de Scorpions rock müziğin zirvesinde yerini almıştı ki, vokalist Klaus Meine boğaz düğümlenmesi teşhisiyle hastaneye kaldırıldı ve ancak uzun süren bir tedavi sonrasında iyileşebildi. Hastaneye yatırılmadan önce planlarındaki "Blackout" albümünü de çarçabuk doldurdular. "Blackout" ne kadar aceleye getirilmiş olursa olsun, rock tarihine altın harflerle yazılmış albümlerden biridir.
Başta "Blackout" olmak üzere "No One Like You", "Dynamite" ve "Now" asıl ilgi çeken parçalardır. Bunların yanında, "You Give Me All I Need" ve "When The Smoke Is Going Down" da hit olmuş şarkılardır. 1982'de "Blackout" albümü listelerde Amerika'da onunculuğa, İngiltere'de ise onbirinciliğe yükselmiştir. İlkbahar geldiğinde ise Scorpions, Rainbow'un "Straight Between Your Eyes" adlı turnesine misafir grup olarak katıldı. 1984 yılı ise Scorpions'u günümüz rock dinleyicisine tanıtması açısından büyük önem taşıyordu. "Love At First Sting" albümüyle piyasayı yeniden altüst ettiler. "Bad Boys Running Wild", "Rock You Like A Hurricane", "Big City Nights" ve unutulmaz "Still Loving You" parçalarının ayrı bir önem taşıdığı bu albüm sonrasında bir de toplama albüm geldi: "Gold Ballads". Yıl sonunda özel uçaklarıyla bir de dünya turnesine çıktılar. Kurulmalarından beri yaşadıkları en başarılı günler ise "World Wide Live" konser albüm serisinin yayınlanarak listelerde uzun süre bir numarada kalmasına rastlar. Topluluk, bu yorucu çalışma temposu ve dünya turnesinden sonra 1988 yılına kadar sessiz kaldı. O yıl çıkardıkları "Savage Amusement" ve "'88 Russian Tour" ile yeniden dikkatleri üzerlerine topladılar. "Rhythm Of Love", "Walking On The Edge" ve "Believe In Love" listelerde hayli başarılı yerlere gelmişlerdir. Bu albümden sonra da yaklaşık üç sene sessizliğini bozmayan topluluk, 1991'de bir başka mükemmel çıkışla, yeni albümleri "Crazy World" ile dönmüşlerdir. Her albümde olduğu gibi bu albümde de diğerlerinin önüne geçen bi şarkı vardır: "Winds Of Change". Ayrıca "Don't Believe Her", "To Be With You In Heaven", "Crazy World" ve "Send Me An Angel" albümde dikkate değer diğer parçalardır. Crazy World'ün altı milyon satmasının ardından basçı Francis Buscholz Scorpions'tan ayrılanlar kervanına katıldı.
1993 Mart'ında yerine Ralph Rieckermann geldi. Gelir gelmez de köklerine, "Animal Magnetism" ve "Lovedrive" dönemine dönmeyi planladıkları yeni albümleri "Face The Heat"in kayıtlarına başladılar.
Ancak "Crazy World", Scorpions'un başarıyı yakaladığı son albümü olacaktı. Özellikle "Face The Heat" albümünü izleyen ve bas gitarda Ralph Riekermann ile davulda James Kottak'ın görev aldığı "Pure Instinct"ten sonra, aynı şarkıları birbiri ardına yayımlayarak dinleyenleri bıktıran yapımcılarının da katkısıyla Scorpions hayranlarının gözünden düşmeye başladı. Bunu farkeden yapımcılar son bir hamleyle, bir yılda tam dört eski albümü yeniden piyasaya sürdüler. Scorpions'un daha kendi başına buyruk olduğu zamanlarda çıkardığı ve dinleyicilerce özlenen "Lovedrive", "Animal Magnetism", "Blackout" ve "Love At First Sting" 1997 yılı içinde çıkıverdi. Bunlara sayıları onbeşi bulan toplama albümler de eklenince, Scorpions'un yapımcılarca tuzağa düşürülüp kullanıldığını anlamak zor olmuyor.
1999'a gelindiğinde, zirvede kalmak isteğinin getirdiği bir endişenin yanısıra unutulmak istememelerinin sonucunda doğan acelecilik ve düşen kalite ile eski çizgisinden tamamen kopan bir Scorpions görüyoruz. Grup şu an Jabs Matthias, Klaus Meine, Rudolph Schenker, James Kottak, Ralph Rieckermann'dan oluşuyor. "To Be No.1" isimli 45'likleri, ilkinde dört, ikincisinde beş şarkı içerecek şekilde iki defa satışa sunulan Scorpions, "10 Light Years Away" 45'liği ile de eski günleri yakalamak istiyor. Bakalım yeni albümleri "Eye II Eye" ile hayranlarının gönlünü almayı başarabilecekler mi?

Ad:  scp2.jpg
Gösterim: 339
Boyut:  25.8 KB

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
29 Eylül 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Scorpions yeniden Türkiye'de
Tüm dünyada 100 milyondan fazla albüm satan ve birçok ödüle layık görülen efsane grup Scorpions yeniden Türkiye’de.
Sponsorlu Bağlantılar

120928 scorpionswidec

“Send Me An Angel”, ”Still Loving You”, ”Hurricane”, ”Always Somewhere”, ”Humanity” gibi birçok ölümsüz şarkı ile tüm dünyada 100 milyondan fazla albüm satan Scorpions yeniden Türkiye’de.
17 Ekim’de İzmir Arena’da ve 19 Ekim’de İstanbul Küçükçiftlik Park’ta UNILIFE organizasyonu ile sahne alacak olan grup, ‘Comeblack’ albümü ile geri dönüyor.
2010 yılında başlayan ve hala devam eden ‘Farewell’ dünya turnesi sonrasında 46 yıllık müzik serüvenlerini sonlandıracağını açıklayan SCORPIONS, aynı yıl çıkan ‘Sting in the Tail’ albümlerinin başarısının ardından kariyerlerine devam etme kararı aldı.

Yıllardır kendilerini gönülden destekleyen hayranlarına ve The Beatles, The Rolling Stones gibi gruba müzik kariyerlerinde ilham veren efsanevi isimlere bir teşekkür niteliğinde olan ‘Comeblack’ albümünde, ‘Rock You Like A Hurricane’, ‘Wind Of Change’ ve ‘Still Loving You’ gibi ölümsüz şarkılar, Klaus Meine, Rudolf Schenker ve Jabs & co. ‘nun yaratıcılığı eşliğinde günümüz teknolojisinin olanaklarıyla yeniden kaydedildi.
Efsane grup, onbinlerce kişinin katıldığı 2010 konserinin ardından İzmir ve İstanbul konserleri ile 2012’ye de damga vurmaya hazırlanıyor. Efes, Tadelle, KafePİ, Mövempick Otel, bukombin.com, Primeclass, Dream TV, Radyo Eksen ve 46 Dergi’nin katkılarıyla gerçekleşecek bu muhteşem buluşmaları kaçırmayın.
Fiyatları 67 TL ve 265 TL arasında değişen % 30 indirimli dönem biletleri Biletix’te. Kısa Bir süre için bilet fiyatları :

İstanbul Konseri
Normal 110TL yerine 99TL
Sahneönü 265TL yerine 215TL
Deluxe 365TL yerinde 315TL

İzmir Konseri
Normal 78TL yerine 67TL
Sahneönü 165TL yerine 132TL
Deluxe 265TL yerinde 225TL


Sen sadece aynasin...