Arama

Trajedi (Tragedya)

Güncelleme: 27 Aralık 2012 Gösterim: 10.834 Cevap: 2
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
16 Ekim 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi
Trajedi (Tragedya): Bu sözcük yunanca tragoidia’dan gelir; tragos (keçi) ve oidie (türkü) sözcüklerinin birleşmesiyle "keçilerin türküsü" anlamına kullanılır. Dionysos şenliklerinde koro, tanrının ona bağlı kölelerini simgeliyordu. Tanrının çevresinde hep doğanın yabancı güçlerini temsil eden teke ayaklı satyrler bulunduğu için ilk başlarda, koro da satyrlerin biçimine giriyordu; ilk dönemlerde, korodaki oyuncular teke derileri (tragoi) giyerek oyun alanına çıkıyorlardı. Tragedya türü de tragos'ların şarkılarından doğdu.
Tragedyanın konu kaynağı efsanelerdi. Zaten efsaneler Yunan şiirinin de kaynağı olmuştu. Kendisinden sonra gelen yazarların bitmez tükenmez hazinesi olan Homeros efsaneleri güzel bir üslûp içinde tekrarlanmıştı. Ancak dram sanatı, bu efsanelerden yepyeni bir biçimde esinlendi. Efsaneler geleneksel bir süsleme sanatı gibi, tekrarlanmanın batağına tam düşecekken, dram sanatı bu efsanelere yeni bir soluk getirdi ve geniş bir ufuk açtı. Çünkü efsanelerde idealize edilerek ya da süslenerek anlatılan olaylar ve bu olayların içindeki kahramanla dram sanatı yoluyla Atina halkının özelliği ve tavrı oluverdi; efsaneler yoluyla önemli gerçekler üzerinde duruldu. Yunan tragedyasının özellik gösteren düşünce düzeyinden biri “gururlanma günahı” ve bu günahın kaçınılmaz cezasıydı. Grekler bu cezayı tanrıça Nemesis'e bağlarlardı. Nemesis, başarıları ve sürekli zenginlikleri yüzünden tanrıları unutan insanların kırbacı, onları cezalandıran bir yüce güçtü. Yunan seyircisi için hiçbir şey gurur kadar kahramanın kötü bir duruma düşmesindeki acıya, gölge düşüremezdi.
Sponsorlu Bağlantılar
Yunan tragedya yazarları, oyunlarında tekrar tekrar bu günah-ceza kavramları üzerinde dururlardı. Hele Aiskhilos bu dinsel kavramlara her zaman dikkat etmişti. Ancak antik tragedyadaki günah kav-ramı bugünkünden değişikti: bazen günah hafif olur, unutulurdu; bazen günahı işleyen farkına bile varmazdı; bazen da günahı işleyen cezaya çarptırılan değil, onun babası ya da atası olurdu. Tragedya kahramanları günahlarından dolayı vicdan azabı çekmezlerdi.
Yunan tragedyasının yapısı konuşmalı ve şarkılı bölümlerle kuruludur. Konuşmalı bölümler üçe ayrılır:
Progolos, yani başlangıçKoro'nun ortaya çıkmasından önce söylenen bölümdü. Oyun üzerine bazı açıklamaların yapıldığı yerdi. Bu bölüm yalnız bir kişi tarafından seyirciye doğru söylenirdi. Bir çeşit anlatıcının bölümüdür. Bu başlangıç bitince koro oyun alanına girer ve oyun bitinceye kadar kalırdı.Epeisodion' larBunlar koronun şarkıları arasındaki bölümlerdi. İ.Ö. V. yüzyıldan itibaren her oyunda üç Epeisodion'un olması bir kural durumuna geldi.Eksodos, tragedyanın bitişiydiİlk dönemlerde koronun dışarı çıkması sırasında söylenen lirik bir şarkıydı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tragedyanın Özellikleri

* Konular tarihten ya da mitolojiden alınır. Ho-meros destanları, Yunan ve Latin mitolojileri, Roma tarihi… tragedyaların başlıca kaynaklarıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

*Kahramanlar yüksek tabakadan (krallar, kraliçeler, soylular) ve doğaüstü varlıklardan (tanrılar, tanrıçalar) seçilir.

* Tragedya baştan sona ciddi bir hava içinde geçer.

* Erdeme ve ahlâka değer verilir. Sözgelimi oyunda bir kral, hiçbir zaman kötü özellikleriyle tanıtılamaz.

* Tragedyalar kesintisiz oynanır; perde yoktur. Eser birbiri ardından sürüp gelen diyalog ve koro bölümlerinden oluşur.

* Tragedyalarda genellikle beş bölüm vardır. Bu bölümler manzum olarak yazılmıştır. Koro, eski Yunan tiyatrosunun temel öğesidir. Koro, bir kentin ihtiyarları ya da kadınlarından oluşur; halkı temsil eder. Koro, eyleme karışmaz; olup bitenlere seyirci kalır.

*Tragedyalar “üçbirlik kuralı”na uygun yazılır. Bu kurala göre tek bir ana olay, Sahne de-ğişmeksizin en çok 24 saat içinde anlatılmalıdır.

* Tragedyalarda vurma, yaralama, öldürme… gibi olaylara seyircinin gözü önünde yer verilmez; bunlar dışarıda gerçekleşir, Sahneye haberi ulaştırılır.

*Eserde yüksek ve ağırbaşlı bir dil kullanılır; kaba saba sözlere yer verilmez.

Önemli Tragedya Sanatçıları: Aiskhyleos (MÖ. 525-456), Sophokles (MÖ. 495-406)

Eski Yunan Edebiyatı’ndaki tragedya sanatçıları ise, Euripidies (MÖ. 480-406), Corneille(1606-1684) ve Racine (1639-1690)’dir.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
27 Aralık 2012       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
TRAJEDİ (TRAGEDYA)
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Bir kahramanın iyi bir durumdan kötü bir duruma düşmesiyle izleyende acıma ve korku duyguları uyandırarak duygusal arınmayı sağlama amacına yönelik oyun türü; ağlatı.

Trajedi terimi Yunancadaki tragos (koç) ve odi (şarkı) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. İlk trajedi örnekleri İ.Ö. 6. yüzyılda Eski Yunan'da görülmüş, klasisizm döneminde (17. yüzyıl) özellikle Fransa'da yeniden canlanmıştır. Başlangıçta manzum olarak yazılırken bu dönemde düzyazı trajedi örnekleri de verildi. 19. yüzyılda tiyatro sanatının gelişimi sonucu, trajedinin yerini dram aldı.

Tür olarak trajedinin en önemli niteliği, kendine özgü sıkı kuralları bulunmasıdır. Bunlardan en önemlisi üç birlik kuralıdır. Buna göre bir trajedide olaylar en çok 24 saatte geçebilir kanısını uyandırmalı (zaman birliği), aynı yerde geçmeli (yer birliği), tek bir olay çevresinde gelişmelidir (olay birliği).
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

23 Ağustos 2015 / Misafir X-Sözlük