BİZON. Sığır, manda, koyun ve keçilerle akraba olan bizonlar da bu hayvanlar gibi geviş getiren, çifttoynaklı otçul memelilerdir. Bizonlann iki türünden biri Amerika'da, öbürü Avrupa'da yaşar. Bir zamanlar Kuzey Amerika'daki çayırlıklarda çok kalabalık sürüler halinde dolaşan Amerika bizonu (Bison bison), bu kıtanın birçok yöresinde buffalo adıyla bilinir. (Buffalo aslında manda demektir; ama Amerika'ya ilk yerleşenler bu iri hayvanları manda sanmış ve ayrı bir tür olduğunu ayırt edememişlerdi.) Öbür bizon türü ise bugün yalnızca Avrupa'daki bazı koruma bölgelerinde yaşayan Avrupa bizonudur .
Erişkin bir bizon 2 metre yüksekliğinde, neredeyse 1 ton ağırlığında, iri yapılı ve güçlü bir hayvandır. Kalın postu ve çenesinin altından bir sakal gibi sarkan kabarık tüyleri, çok iri olan başını daha da büyük gösterir. Sırtında belirgin bir hörgücü (kamburu) vardır. Bu tümsek hayvanın kalçalarına doğru giderek alçalır. Başını, boynunu ve omuzlarını bir pelerin gibi örten kalın, sık ve uzun tüylü postu da hörgüçten sonra iyice seyrekleşir.
Bir zamanlar Kuzey Amerika ovalarında yaşayan Yerliler yiyeceklerini, giyeceklerini, bannaklannı, hatta kullandıkları aletlerin hemen hepsini bizonlardan sağlıyorlardı. Pek çok kabile, yeni otlaklar arayan sürülerin ardında ovadan ovaya dolaşır, ok ve yayla bizon avlardı. Yerliler oldukça lezzetli olan bizon etini çiğ ya da güneşte kurutarak yer, hayvanın derisinden kışlık giysi, çadır, kayık, semer ve koşum takımları yaparlardı. Ama kıtanın kuzeyinde o kadar çok bizon yaşıyordu ki Yerliler'in ok ve yayla bizonların soyunu tüketmesi olanaksızdı. Gerçekten de beyazlar tüfekleriyle gelip bizonları sürüler halinde yok edinceye kadar ne bizonların sayısı azaldı, ne de Yerliler için açlık tehlikesi baş gösterdi.
18.yüzyılın ortalarına doğru Mississippi Irmağı'nın doğusundaki sürüler bütünüyle yok edilmişti, ama bir sonraki yüzyılın ortalarında batıdaki ovalarda hâlâ milyonlarca bizon yaşıyordu. Kıtayı baştan başa geçen ilk demiryolu ağı döşenirken, hatların yapımında çalışan binlerce insanı doyurabilmek için bütün sürüler avlandı. Bu bizon avcılarının en ünlüsü Buffalo Bill'dir
19.yüzyılın sonlarında, büyük bölümü Ka-nada'nın kuzeyinde olmak üzere bütün Kuzey Amerika'da yalnızca 1.000 kadar bizon kalmıştı. Bunun üzerine, bizonları kurtarmak için fonlar kuruldu ve avlanmalarını yasaklayan sert yasalar çıkarıldı. Bugün ABD ve Kanada'da, birçoğu doğal koruma bölgelerinde yaşayan 35-50 bin kadar bizon bulunmaktadır.
Avrupa bizonu gerek gövde uzunluğu, gerek yerden omuzlarına kadar olan yüksekliğiyle Amerika bizonundan biraz daha iridir; buna karşılık öbür tür kadar hantal ve ağır değildir. Eskiden Avrupa'nın doğusundaki ve içlerindeki hemen hemen bütün ormanlık bölgelerde ve Asya'nın kuzeybatısında yaşayan bu hayvanın soyu 19. yüzyılın sonlarına doğru büyük ölçüde azaldı. Yalnızca Rusya' daki Kafkas Dağlan'nda ve eskiden Rus çarlarının avlağı olan Polonya'daki Bialovvie-za'da iki küçük sürü kalmıştı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra, bu bizonlardan hayatta kalmayı başaranlar koruma altına alındı ve Avrupa otlaklarında bir tek yabani bizon kalmadı. Bugün Polonya'daki ulusal parklarda koruma altında yaşayan safkan bizonların sayısı birkaç yüzü bulur.
Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica