Arama

Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi

Güncelleme: 28 Mayıs 2008 Gösterim: 4.264 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
60-el-MÜMTEHINE
besmele
Sponsorlu Bağlantılar
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Kur'an-ı Kerim Türkçe Meali ve Tefsiri - Mümtehine Suresi
Adını, 10. âyette geçen "imtehınû" kelimesinden alan bu sûre Medine'de inmiştir; 13 âyettir.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla.
1. Ey iman edenler! Eğer benim yolumda savaşmak ve rızamı kazanmak için çıkmışsanız, benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olanlara sevgi göstererek, gizli muhabbet besleyerek onları dost edinmeyin. Oysa onlar, size gelen gerçeği inkâr etmişlerdir. Rabbiniz Allah'a inandığınızdan dolayı Peygamber'i de sizi de yurdunuzdan çıkarıyorlar. Ben, sizin saklı tuttuğunuzu da, açığa vurduğunuzu da en iyi bilenim. Sizden kim bunu yaparsa (onları dost edinirse) doğru yoldan sapmış olur.
2. Şayet onlar sizi ele geçirirlerse, size düşman kesilecekler, size ellerini ve dillerini kötülükle uzatacaklardır. Zaten inkâr edivermenizi istemektedirler.
3. Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. Çünkü Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir.
4. İbrahim'de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: "Biz sizden ve Allah'ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah'a inanıncaya kadar, sizinle bizim aramızda sürekli bir düşmanlık ve öfke belirmiştir." Şu kadar var ki, İbrahim babasına: "Andolsun senin için mağfiret dileyeceğim. Fakat Allah'tan sana gelecek herhangi bir şeyi önlemeye gücüm yetmez" demişti. (O müminler şöyle dediler) Rabbimiz! Ancak sana dayandık, sana yöneldik. Dönüş de ancak sanadır.
5. Rabbimiz! Bizi, inkâr edenler için deneme konusu kılma, bizi bağışla! Ey Rabbimiz! Yegâne galip ve hikmet sahibi, ancak sensin.
6. Andolsun, onlar sizin için, Allah'ı ve ahiret gününü arzu edenler için güzel bir örnektir. Kim yüz çevirirse şüphesiz Allah, zengindir, hamde lâyık olandır.
7. Olur ki Allah sizinle düşman olduklarınız arasında yakında bir dostluk meydana getirir. Allah gücü yetendir. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
8. Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, adaletli olanları sever.
9. Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.
10. Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları, imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduklarını öğrenirseniz onları kâfirlere geri göndermeyin. Bunlar onlara helâl değildir. Onlar da bunlara helâl olmazlar. Onların (kocalarının) sarfettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarfettiğinizi isteyin. Onlar da sarfettiklerini istesinler. Allah'ın hükmü budur. Aranızda O hükmeder. Allah bilendir, hikmet sahibidir.
11. Eğer eşlerinizden biri, sizi bırakıp kâfirlere kaçar, siz de (onlarla savaşıp) galip gelirseniz, eşleri gitmiş olanlara (ganimetten), harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.
12. Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
13. Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar, kâfirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahiretten ümit kesmişlerdir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Mayıs 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Mümtehine Suresi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sınıfı: Medeni
Sponsorlu Bağlantılar
İsmin Anlamı:İmtihan eden
Sure numarası:60
Ayet Sayısı: 13
Kelime Sayısı:352
Harf Sayısı: 1519
Mümtehine Suresi (Arapça: سورة الممتحنة) Kur'an-ı Kerim'in 60. suresidir.
Medine'de nazil olmuştur. Sure 13 ayetten oluşur. Sure ismini 10. ayette geçen ve imtihan eden anlamına gelen mümtehine kelimesinden alır.
Mümtehine Suresi'nde Allah’a düşmanlık edenlerin dost edinilmemesi gerektiğinden, ahiret gününde hiç kimsenin bir başkasına fayda sağlayamayacağından, Müslümanlarla savaşmayanlarla iyi geçinilmesi gerektiğinden, Allah’ın bağışlayıcı ve esirgeyici olduğundan bahsedilir.

Benzer Konular

24 Haziran 2015 / Misafir Kur'an-ı Kerim
23 Kasım 2006 / Misafir Kur'an-ı Kerim
2 Ağustos 2006 / Misafir Kur'an-ı Kerim
15 Eylül 2008 / Misafir Kur'an-ı Kerim
4 Haziran 2008 / Misafir Taslak Konular