Arama

Su temalı hikayeler var mı?

Güncelleme: 24 Şubat 2016 Gösterim: 2.470 Cevap: 2
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
23 Aralık 2008       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Su konulu hikaye örnekleri verir misiniz?

Su ile ilgili biraz uzun hikaye örnekleri verir misiniz?
Son düzenleyen ahmetseydi; 24 Şubat 2016 12:29 Sebep: İç başlık eklendi.
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
24 Aralık 2008       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
ATEŞ VE SU

Sponsorlu Bağlantılar

Ateş bir gün su'yu görmüş yüce dağların ardında,
Sevdalanmış onun deli dalgalarına.
Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
Yüreğindeki duruluğa.
Demiş ki su'ya:
Gel sevdalım ol,
Hayatıma anlam veren mucizem ol...


Su dayanamamış ateş'in gözlerindeki sıcaklığa,
'Al...'demiş:
'Yüreğim sana armağan.'
Sarılmış ateş'le su birbirlerine,
Sıkıca,kopmamacasına...


Zamanla su,buhar olmaya,
Ateş kül olmaya başlamış.
Ya kendi kül olacakmış,ya aşkı...
Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de,
Yüreğindeki kaderi de,
Alıp gitmiş uzak diyarlara su...


Ateş kızmış,ateş yakmış ormanları.
Aramış su'yu diyarlar boyu,
Günler boyu,geceler boyu,
Bir gün gelmiş,su'ya varmış yolu.
Bakmış,o duru gözlerine suyun,
Biraz kızgın,biraz hırçın.


Ve o an anlamış:
Aşkın bazen gitmek olduğunu.
Ama gitmenin yitirmek olmadığını...
Ateş durmuş,susmuş,sönmüş aşkıyla.


İşte o zamandan beridir ki:
Ateş su'dan,
Su ateşten kaçar olmuş...


Ateş'in yüreğini sadece su,
Su'yun yüreğini,
Sadece ateş alır olmuş...

(AŞKINIZA HER ZAMAN DEĞER VERİN!)
Quo vadis?
Avatarı yok
OneNight
Yasaklı
24 Şubat 2016       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Bir Su Damlacığının Yolculuğu

Merhaba ben bir su damlasıyım Yaşamım büyük bir gölde başladıBurada diğer su damlaları, balıklar, yosunlar türlü türlü su hayvanları ile oyunlar oynar çok eğlenirdim

Bir gün annem bana sonsuza kadar burada kalamayacağımızı ve bir yolculuğa çıkmamız gerektiğini söylediÇok heyecanlanmıştım çünkü gölün dışında nasıl bir hayat var epey merak ediyordum

Ertesi gün Güneş o tatlı, sımsıcak yüzünü bize gösterdiğinde annem gitme vaktimizin geldiğini söylediGölün yüzeyine yakındık Hava çok sıcaktıDerken kendimde bir değişiklik fark ettimO da nesi, buhar olmuş havalanmıştım Artık bir su damlası değildimGöğe doğru yükseldim, yükseldim ve yukardaki soğuk havada yoğunlaştım ve artık tekrar bir su damlası oldum Ardından tekrar yeryüzüne indim ve aid olduğum yere evim olan göle döndüm

Bu sefer geldiğim yer tanıdıktı Evet, evet burası benim doğduğum yerdiYorucu ve uzun bir yolculuğun ardından göle dönmüştük Burada biraz dinlendikten sonra tekrar aynı yolculuğa çıkmak için sabırsızlanıyorum

.........

SUYUN SIRRI

-Önce buluta verdi sırrını.
-Ağır geldi sır buluta.
-Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
-Sonra göle gitti su.
-Ona anlattı derdini.
-Bu arada bulut suyun sırrını tekrar tekrar yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için , zaman zaman taşıyordu
göl ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu.
-Sonra nehre ulaştı suyun sırrı.
-Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti.
-Dereye verdi.

-Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden , O da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..
-Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..
-Hepsi kayboluyordu bir anda.
-Sonra bir gün su takip etti dereyi.
-Dereye, okyanusa kavuşunca farketti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla,ırmaklarla…
okyanusa taşındığını.
-Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti.
- Öyle de yaptı zaten.Tüm sırlarını okyanusa verdi.
-Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. >

-Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu….

-Geçen karşılaştık suyla.
-Bir bardaktaydı. -
-Suskundu.

-Çok uğraştım konuşturamadım.

-Ben,tam giderken ” Dur !” dedi ..su.

-Durdum!

” Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar ,kaldıramazlar senin yükünü,canını
yakarlar,utandırırlar….” dedi.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

7 Şubat 2013 / İBROHİM Edebiyat
10 Ekim 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap
15 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
24 Aralık 2008 / Ziyaretçi Cevaplanmış
25 Ekim 2010 / Jarlen Soru-Cevap