Arama

Çelik çizim modülü hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 18 Nisan 2009 Gösterim: 6.971 Cevap: 3
dildade - avatarı
dildade
Ziyaretçi
18 Nisan 2009       Mesaj #1
dildade - avatarı
Ziyaretçi
1.Çeliğin yapısı nelerden oluşmaktadır?
2.Profil çeşitlerini yazınız ve şekillerini gösteniniz?
Sponsorlu Bağlantılar
3.Çelik levha çeşitlerini yazınız ve şekillerini gösteriniz?
4.Çelik birleşim gereçlerini yazınız ve şekillerini gösteriniz?
5.Çelik temel çeşitlerini yazınız?
6.Çelik kolon çeşitlerini yazınız?
7.Çelik kiriş çeşitlerini yazınız?
8.Başlık şekillerine göre (çelik kafes kirişli çatı)kafes kirişleri yazınız?
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
18 Nisan 2009       Mesaj #2
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
Çelik, demir, ana alaşım elementi ise karbon olan bir alaşımdır. Üretim yöntemleri ve kullanılan cevherlerden ötürü manganez, silisyum, fosfor ve kükürt çeliğin bünyesinde bulunan elementlerdir.
Çeliğin yapısındaki karbonun görevi alaşımı sertleştirmek ve demir atomlarının kaymasını engellemektir. Alaşımdaki karbon miktarı ile oynanarak çeliğin sertliği, esnekliği, sünekliği, ve gerilme gücü değiştirilebilir. Alaşımdaki karbon miktari artırılarak çeliğin sertliği artırılabilir, fakat bu işlem çeliğin kırılganlığını arttırıp; kaynaklanabilirlik ve süneklik gibi bir takım özelliklerini azaltır.
Sponsorlu Bağlantılar
Demir-karbon alaşımının çelik olarak kabul edilmesi için tipik olarak en çok yüzde 2,1 oranında karbon karışımına sahip olması gerekmektedir. Günümüzde "demir ve çelik" endüstrisi tek isim altında kullanılsa da, geçmişte bu iki sektör birbirinden ayrı isimlere sahiptiler. Metalurjinin bilim dalı olarak yaygınlaşması ile birlikte çeliğin kompozisyonunun değiştirilerek ya da ısıl işlem ile özellikleri farklılaştırılarak özellikle yüksek kopma mukavemeti ile teleferik, inşaat, otomotiv, tıp, ve bir çok diğer alanda insanlığa hizmet verir hale getirilişi hızlandırılmıştır.


vikipedi
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
18 Nisan 2009       Mesaj #3
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
ÇELİK LEVHA PERDELİ YAPILAR


Yapılarda rüzgar ve depremin sebep olduğu yatay yükleri taşıtmanın çeşitleri yöntemleri vardır. Çelik yapılar için bu yöntemlerden en bilinenleri çelik çaprazlı çerçeveler, kolon-kiriş birleşimlerinin moment aktaracak şekilde tasarlandığı rijit çerçeveler veya betonarme perdeli çerçevelerdir. Son yıllarda bu bilinen yöntemlere alternatif teşkil edebilecek kadar dikkat çeken bir sistem çelik levha perdeli çerçeve sistemlerdir. Bu sistemde çelik levha perdeler bir kat yüksekliğinde ve bir açıklık genişliğinde imal edilip, bina çerçevesi içerisine düşey olarak yerleştirilmekte ve levhayı çevreleyen kiriş ve kolonlara bağlanmaktadır (Şekil 1). Bu yerleşim şekli temel üst kotundan itibaren bina yüksekliği boyunca her katta tekrarlanır.

531yr2

Şekil 1: Quebec, Kanada'da 6 katlı çelik levha perdeli bina (Modern Steel Construction Dergisi, Eylül 2001

Çelik levha perdeli sistemlerin oluşturulması için çelik levha ile bu levhaların bağlanacağı kolonlar ve kirişlere gereksinim vardır (Şekil 2). Levhalar kaynaklı ya da bulonlu birleşimlerle çevre kolon ve kiriş elemanlara her katta tespit edilir. Bu şekilde her katta dört kenarı basit mesnetli çelik levha panellerden oluşan bir sistem oluşturulmuş olur. Şekil 3'te klasik çapraz elemanlı uygulamalar ile levha perde düzleminde açılabilecek pencere yada kapı boşlukları oluşturulması açısından klasik çapraz sisteme karşılık gelen çelik levha perde uygulama şekilleri gösterilmiştir. Görüldüğü gibi levha üzerinde kapı/pencere boşluğu açılması söz konusu ise levha üzerine tespit edilen berkitme elemanları ile boşluğun sebep olduğu rijitlik kaybı karşılanmaktadır.

532ck5

Şekil 2: Çelik levha perdeli çerçevenin ana elemanları; kolonlar, kat kirişleri ve çelik levhalar

533dw7

Şekil 3: Çapraz elemanlı uygulamalar ve bunların levha perdeli sistem karşılıkları

Çelik levha perdeli sistemler ile uygun tasarım kriterlerinin kullanılması halinde depremlerde oldukça iyi davranış gösterebilecek, sünek, ekonomik ve fonksiyonel sistemlerin elde edilmesi mümkündür (Driver, R.G., Kulak, G. L., Kennedy, D.J.L. ve Elwi, A.E.).

Çelik levhalı perde sistemlerin olumlu yönleri aşağıdaki gibi sıralanabilir (Abolhassan Astaneh-Asl,):

1- Uygun tasarlanıp, detaylandırılmış çelik levha perdeli sistemlerin yeterli düzeyde sünekliği ve depremin enerjisini sönümleme kapasitesi vardır.

2- Çelik levha perdeli sistemlerin başlangıç rijitliklerinin yüksek olması nedeniyle kat ötelenmelerinin etkili bir şekilde kontrol edilmesi mümkündür.

3- Kalınlıklarının az olması nedeniyle daha az yer kaplarlar, mimariyi olumsuz yönde etkilemezler.

4- Betonarme perdelerle karşılaştırıldığında oldukça hafiftirler böylece kolonlara ve temellere daha az yük aktarılır, yapı daha hafif olacağından gelen deprem yükleri de azalır.

5- Yapımları kolay, imalatları hızlıdır. Beton dökmenin zor olduğu iklim koşullarına uygundur.

Çelik levha perdeli sistemler, 1970'li yıllardan bu yana Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Japonya başta olmak üzere çok katlı yapılarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu süre içerisinde çelik levha perdeli yapılar şiddetli depremleri hasarsız ya da çok küçük çaplı sayılabilecek hasarlarla atlatmışlardır. Kaynaklarda çelik levha perdeler kullanılarak inşa edilen ilk önemli yapı olarak Tokyo'da 1970 yılında tamamlanan 20 katlı Nippon Steel binası anılmaktadır. Bu yapıda yatay yükler binanın uzun doğrultusunda moment aktaran çerçevelerle birlikte çelik levha perdeler ile taşıtılırken kısa doğrultuda sadece çelik levha perdeler kullanılmıştır (Şekil 4).

534et9

Şekil 4: Tokyo'da çelik levha perde sistem ile inşa edilen ofis binasının tipik döşeme planı

Çelik levha perdeler kullanılarak inşa edilen 6 katlı Kaliforniya Sylmar hastane binası, sistemin şiddetli bir depremde sergilediği performansa iyi bir örnektir. Bu bina 1971 yılında San Fernando depreminde yıkılan betonarme karkas Olive View Hastanesi'nin yerine inşa edilmiştir. Yapım sonrası kritik noktalarına çeşitli deprem ölçüm aletleri yerleştirilmiş olan Sylmar hastane binası 1987 Whittier ve 1994 Northridge depremlerinde önemli iki sınav atlatmıştır. Ölçüm aletleri verilerine göre çatı katındaki ivmeler 2.3g ye ulaşmış, yer ivmesi de 0.66g olarak ölçülmüştür. Depremler sonrası yerinde yapılan incelemelerde asma tavan, sprinkler sistemi gibi yapısal olmayan elemanlarda hasar gözlenmiştir. Yapısal olmayan bu hasarlar yapının çok yüksek bir rijitliğe sahip olduğunun işaretidir (Çelebi, 1997).

Çelik levha perdeli sistemlerin çok katlı çelik yapılarda kullanılması yakın sayılabilecek bir sürede geliştirilen bir tekniktir, ancak teorik temelleri 1960' lı yıllara dayanır (Basler, K. ve Thurlimann, B.). Yapılan deneysel ve teorik çalışmalar çelik levha perdeli sistemlerin depremlerde sünek davranış gösterebilecek, ekonomik ve fonksiyonel sistemler olduğu yönündedir.


DAVRANIŞ ve TASARIM

Çelik levha perde sistemli bir çerçevenin yatay deprem/rüzgar yükleri altındaki davranışı gövde levhası berkitilmiş yüksek gövdeli çelik kirişin düşey yükler altındaki davranışına eşdeğerdir. Dikey yerleştirilmiş yüksek gövdeli çelik kirişe benzer şekilde çalışan sistemde kenar kolonlar yüksek gövdeli kirişin başlık levhaları, kat kirişleri de yüksek gövdeli kirişin gövdesindeki düşey berkitme elemanları olarak göz önüne alınabilir (Şekil 5). Bilindiği gibi düşey yükler altındaki yüksek gövdeli kirişin hesabında göz önüne alınan en önemli davranış biçimi gövde levhasının kesme kuvvetleri altındaki davranışıdır. Bu kuvvetlerden doğan gerilmeleri karşılayacak gövde levhasının genellikle narin bir levha olması sebebiyle üzerine belirli aralıklarla berkitme elemanları tespit edilir ve böylece kiriş gövdesi dört kenarı basit mesnetli daha küçük panellere bölünmüş olur. Şekil 6'da bu tip bir panelin kayma gerilmeleri altındaki davranışı gösterilmiştir. Panel, kayma gerilmelerinin artması ile birlikte öncelikle elastik burkulmaya maruz kalacak ve bunu takip eden burkulma sonrası yükleme seviyelerinde şekilde de gösterilen diagonal çekme alanı etkisi ile daha fazla yük taşıyabilecektir. Çelik levha perdelerin tekrarlı yatay yükler altındaki dayanım, süneklik ve çevrimsel davranışı üzerine yapılan analitik ve deneysel çalışmalar bu etkinin önemli seviyede enerji sönümleme sağladığı sonucunu vermiştir.

Çelik levha perdeler berkitmeli ya da berkitmesiz olarak uygulanabilir. Berkitmeli çelik levha perde kullanılmasında hedef levhanın kesme kuvveti altında akmasından önce burkulmasının önüne geçmektir. Berkitmesiz uygulamada ise çelik levhanın burkulmasına izin verilir ve kat kesme kuvvetleri elastik burkulma sonrası oluşan diagonal çekme alanı etkisi ile taşınır. Aynı kat kesme kuvvetini taşıyan berkitmesiz levha kalınlığı berkitmeli levha kalınlığından daha fazla olacaktır. Ancak yapılan araştırmalar berkitmesiz düz levha uygulamasının daha ekonomik olacağı yönünde sonuçlar vermiştir (Timler 1998).

535aj0

Şekil 5: Çelik levha perdeli çerçeve - Yüksek gövdeli çelik kiriş analojisi

536kt2

Şekil 6: Dört kenarı basit mesnetli çelik levhanın kayma gerilmeleri altındaki davranışı

Çelik levha perde tasarımında göz önüne alınan önemli eleman davranış şekilleri aşağıda verildiği gibi sıralanabilir:

Çelik levha
Levhanın kolon-kirişlere bağlantısı bulonlu ise bulonların kesme davranışı
Çelik levhanın burkulması
Çelik levha malzemesinin kesme kuvvetleri altında akması
Çelik levhanın yırtılması

Üst ve alt kat kirişlerinde
Levhanın üstünde ve altında yer alan kat kirişlerinin kesme etkisi ile akması
Kirişlerde plastik mafsal oluşması
Kirişlerin gövde veya başlık plakalarının yerel burkulması
Rijit çerçeve ise kirişlerin moment aktaran uç birleşimlerinde çatlama
Kirişlerin eleman yada yanal burulmalı burkulması
Kiriş üstü döşeme kesme bağlantı elemanlarının kırılması

Kolonlarda
Kolonlarda plastik mafsal oluşması
Kolonların gövde veya başlık plakalarının yerel burkulması
Kolonların eleman seviyesinde burkulması
Kolon taban plakalarının yatay yükler altında çerçeve düzeyinde dönme dolayısıyla oluşan çekme kuvvetleri altında akması bağlantı bulonlarının kopması
Perde altı temellerde çatlama

Çerçevenin yatay yükler altında olumlu bir çevrimsel davranış sergileyebilmesi için hesaplarda yukarıda sıralanan davranış biçimlerinin belli bir sıra ile oluşması sağlanmalıdır. Örneğin, artan yükler altında yukarıda kolonlar için sıralanan davranış biçimleri kiriş ve levha davranışlarından sonra meydana gelmelidir. Sıralama önce levha, sonra üst ve alt kat kirişleri ve en son kolonlar şeklinde düşünülmelidir. Levhaları çok kalın, kolonları narin olarak düzenlenen bir çerçevede levhanın elastik burkulmasından önce kolonların burkulması veya üzerlerinde plastik mafsal oluşması olasıdır ve bunun olumlu bir çerçeve davranışı olduğu söylenemez. Özetle, çelik levha perdeli bir çerçevede levhalar yatay yük etkileri altında enerjilerini tüketmeden kiriş ve kolon göçmelerine izin verilmemelidir.

Son yıllarda çelik levha perdeli sistemler üzerinde yoğunlaşan çalışmaların sonuçları yukarıda anlatılan ana prensipler doğrultusunda düzenlenerek bazı tasarım kuralları geliştirilmiştir. 2002 Kanada Çelik Yapılar Tasarım Gücü yönetmeliği konuyla ilgili en güncel verilerin sonuçlarını içeren yürürlükteki tek yönetmeliktir. Yönetmelikte verilen tasarım kuralları genel olarak çelik levhanın kalınlığı, diagonal çekme alanının açısı, kolonlar arası temiz açıklık, kolon ve kiriş rijitlikleri ile levhanın kolon ve kirişler ile birleşimi üzerinedir. Daha önce inşa edilen çelik levha perdeli yapılarda yatay yük taşıyıcı sistem hesabında çalışmada bahsi geçen analoji gereği yüksek gövdeli çelik kirişlere ait hesap yöntemleri kullanılmıştır.
Kaynak
SEDEPH - avatarı
SEDEPH
Ziyaretçi
18 Nisan 2009       Mesaj #4
SEDEPH - avatarı
Ziyaretçi
YAPI MALZEMESİ OLARAK ÇELİĞİN
ENDÜSTRİ DIŞI BİNALARDA KULLANIMI



1. GİRİŞ

Ülkemizde çelik yapı kullanımı uzun yıllar endüstriyel tesisler ve köprülerle sınırlı kalmış, çeşitli türde yapıların çatıları için kullanılan uzay kafes çatı sistemi hariç, alışveriş merkezi, katlı otopark, çok katlı binalar, konutlar, terminal binalarının yapımında çelik kullanımı yaygınlaşamamıştır. Çelik yapının uygulama alanlarının sınırlı kalmasının başlıca sebepleri arasında projelendirmenin betonarme yapıya göre daha çok detay içermesi, çelik yapı mimarisi üzerinde uzmanlaşan yeterli sayıda mimari proje firmasının olmayışı, çelik yapı tasarımı için gerekli eğitimin yetersizliği, taşıyıcı sistem için yeterli profil çeşitliliğinin olmayışı, çelik taşıyıcı sistemli yapılarda kullanılacak yapı elemanları konusunda bilgi eksikliği ve malzeme yetersizliği, çelik imalat atölyelerinin yetersizliği sayılabilir.
Kullanım yüzdesinin arttırılması için öncelikle çeliğin özellikleri, avantaj ve dezavantajları, uygulama esasları konusunda aydınlanmamız ve endüstrisini geliştrimemiz gerekmektedir. Bunun neticesinde ülkemizdeki kullanım oranları dünyanın gelişmiş ülkelerindeki seviyelere yaklaşacaktır.

2. MALZEME OLARAK ÇELİĞİN YAPILARDA KULLANIM
ALANLARI VE ÖZELLİKLERİ

2.1 Malzeme Olarak Çeliğin Kullanım Alanları

Yapılarda malzeme olarak çelik kullanımını ikiye ayırmak gerekir:

a. Taşıyıcı sistem için çelik malzeme kullanımı,
b. Giydirme elemanları için çelik malzeme kullanımı

Birincide çelik malzeme olarak hadde profilleri, muhtelif kalınlıkta saçlardan kaynaklanarak oluşturulan yapma profiller, bağlantı plakaları olarak kullanılan muhtelif saçlar kullanılır. Ayrıca taşıyıcı sistem olarak yada yapılarda ikincil elemanlar olarak nitelendirdiğimiz aşık, kuşak için ince kalınlıklı profillerin (thin-walled veya light-weight profiles) kullanımı da sözkonusudur. Taşıyıcı sistem montajında kullanılan civata, somun,pul vb. birleşim elemanları da bu sınıfa dahildir.
İkinci de ise çatı ve cephe kaplamalarında, doğrama kasalarında, yağmur olukları ve benzer şekilde yapı elemanlarında kullanılan kalınlığı 0.5 mm ile 2 mm arasında değişen çelik levhalar sözkonusudur.

2.2 Çelik Malzeme Kullanımının Sağladığı Yararlar

Yapılarda çeliğin malzeme olarak kullanımının getirdiği üstünlükler 3 başlık altında toplanabilir:

a. Mimari açıdan üstünlükler

 Diğer malzemelerle geçilemeyecek büyük açıklıklar, çelik malzeme kullanılarak geçilebilir.
 Taşıyıcı sistem elemanlarının narinliği ve geniş açıklıkların geçilmesi nedeniyle mekandan tasarruf sağlar
 Yapıda, büyütme veya tadilat yapılmak istendiğinde kolaylıkla yapılabilir.
 Çok çeşitli birleşim tekniği sayesinde istenilen geometri ve formda yapı yapılabilir.
 Mekanik ve elektrik tesisat kanalları kirişlerde açılan boşluklardan geçirilebilir, bu şekilde kat yüksekliğinden kayıp verilmez.

b. Taşıyıcı sistem yönünden üstünlükleri

 Yüksek mukavemetli bir malzeme olup öz ağırlığının taşıdığı yüke oranı çok düşüktür, bu da yapıda hafiflik getirmektedir.
 Depreme karşı daha iyi performans gösterirler
 Çelik yapıların ağırlıkları betonarme yapılara göre % 50 daha az olması nedeniyle zayıf zeminlerde çelik yapı yapılması tercih nedenidir.

c. Uygulama ve inşaat açısından üstünlükleri

 Malzeme kalitesi üretici tarafından garanti edilir. Ayrıca, imalatı hava ve şantiye koşullarından etkilenmediğinden ve atölyede yapıldığından büyük ölçüde otomasyondan yararlanılarak zaman tasarrufu, kalite üstünlüğü sağlanır.
 Betonarme gibi kalıp ve iskele istemediğinden montajı kısa sürede yapılabilir.
 Çelik bir yapı sökülerek elemanları başka bir yerde aynı amaçla veya daha değişik bir amaçla kullanılabilir.


3. YAPILARDA TAŞIYICI SİSTEM OLARAK ÇELİK KULLANIMI

3.1. Çelik Malzeme Özellikleri

Taşıyıcı sistemler için kullanılan çelik malzeme yapı çeliği veya yapısal çelik olarak isimlendirilir. Yapısal çeliği malzeme kalitesine göre normal yapı çeliği ve yüksek dayanımlı yapı çeliği olarak ikiye ayırabiliriz. Normal yapı çeliği akma sınırı 2400 kg/cm2 olan ve St 37 olarak anılan çeliklerdir. Yüksek dayanımlı çelikler akma sınırı 3000 kg/cm2 (St 50) ve daha yukarı olan çeliklerdir ve en yaygın kullanılanı 3600 kg/cm2 akma sınırına sahip St 52 kalitede olanıdır.

3.2. Uygulama Alanları

Yapısal çelik, endüstriyel tesisler yanında aşağıda sıralanan birçok yapı türünün taşıyıcı sistemi için kullanılabilir.

a. Ofis binaları
b. İş merkezleri
c. Alışveriş merkezleri
d. Terminal binaları
e. Okullar
f. Konutlar
g. Otoparklar
h. Spor ve sergi salonları
i. Stadyumlar
j. Tarihi eserlerin restorasyonu

Dünyada gelişmiş ülkelerde yapısal çeliğin %30 ile % 55 ler arasında değişen kullanım oranı, ülkemizde maalesef % 5 oranının altındadır. Ülkemizde kullanım yüzdesinin az olmasında ilk nedenler malzeme çeşitliğinin ve imalatı yapacak tekniğe sahip yeterli sayıda fabrikanın olmayışıdır. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra çelik yaygın olarak gündeme gelmiş olup, mevcut çelik imalat atölyelerinin teknolojilerinin geliştirmeye çalışmaları yanında, yeni girişimcilerin sektöre ilgi duyduğunu görmekteyiz.
Çelik yapıların tümünde sıcakta haddelenmiş profiller kullanılabilmekle birlikte, özellikle yurtdışında 2 veya 3 kata kadar yapıların taşıyıcı sistemi için hafif yapı çeliği olarak adlandırılan soğukta şekil verilmiş ince cidarlı profillerin kullanımı oldukça yaygındır. Sıcakta haddelenmiş profillerin ebatları standart ve belirli sayıda iken, soğukta şekil verilmiş profiller istenilen ebatlarda üretilebilmektedir. Ayrıca ağırlıkları çok daha az olduğundan montajı çok daha kolay ve kısa sürede olmaktadır. Ayrıca bu profiller kullanıldığında yapı taşıyıcı sistemi duvar panelleri halinde fabrikada üretilebilmekte ve şantiyede çelik kolon kiriş birleşimi şeklinde değil, duvar panellerinin birleştirilmesiyle çok daha kısa sürede ve stabil bir yapı oluşturmak mümkün olmaktadır. clkkul1

Yapıların taşıyıcı sisteminde yapı çeliği kullanarak diğer malzemelerle yapma olanağı olmayan çok değişik geometri ve formlarda yapı tasarımı yapılabilir. Ayrıca çok katlı yapıların taşıyıcı sisteminin çelik yapılmasıyla alan ve yükseklikte kazanımlar sağlanabilir. Örneğin 25 katlı bir yapıda her katta döşeme kirişleri yüksekliğinin 15 cm daha küçük olması halinde ilave 1 kat kazanılmış olur. Ayrıca tesisat kanalları çelik kirişlerde açılan boşluklardan geçirilerek kat yüksekliğinden ayrıca kayıp verilmez. Aynı uygulamayı betonarme taşıyıcı sisteme haiz yapılarda uygulama şansı yoktur. Ofis binaları, iş merkezleri genellikle şehrin merkezi yerlerinde yapıldığından arazi fiyatları ve kira bedelleri yüksektir. İnşaatın kısa sürede bitirilerek yapının kullanılmaya başlaması mal sahiplerinin kısa sürede gelire kavuşması demektir. Toplam proje maliyetlerinde bu durumunda gözönünde bulundurulması gerekir ki, çelik yapının hemen hemen tüm elemanlarının önüretimli olabilmesi nedeniyle inşaat süresinin kısalığı yatırımcının lehine bir özelliktir.
Çelik diğer malzemelere oranla yükün artmasıyla birlikte geometrik büyüklükleri en az artan bir malzemedir. Bir kirişi ele aldığımızda kendisine etkiyen yük 2 kat arttığında betonarme kirişte elde edilen geometrik büyüme oranı çelik kiriştekine kıyasla daha büyüktür. Bu özellik döşeme yüklerinin büyüklüğü nedeniyle otopark yapılarında çelik malzemeye avantaj sağlamaktadır. Bu yapılarda çelik taşıyıcı sistem kullanarak döşeme kirişleri yükseklikleri daha az olacağından daha çok park katı elde etmek mümkün olacaktır. Aynı zamanda çelik taşıyıcı sistem kullanımıyla tam otomatik insansız otopark yapıları inşa etmek ve daha çok araç kapasitesine ulaşmak mümkündür.
Avrupa ülkelerinde tarihi eserlerin restorasyonunda hafif veya normal yapı çeliği ile oluşturulan taşıyıcı sistemler çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizinde tarihi bina zenginliği, yalıları ve köşkleri dikkate alındığında bu tür yapıların restorasyonunda çelik kullanımı özendirilmelidir. Restorasyonda çelik kullanımı ile birlikte yapının orjinal formu bozulmadan güçlendirilmesi mümkün olmaktadır.
Estetik formlara, geniş açıklıklara ve mekanlara ihtiyaç duyulan alışveriş merkezleri, terminal binaları, spor ve sergi salonları, stadyum çatılarında çelik malzeme kullanımı kaçınılmaz olmaktadır.

3.3. Taşıyıcı Sistemi Çelik Olan Yapıların Depreme Dayanıklılığı

Yapı ağırlığının azalması halinde yapıya gelen deprem kuvveti de azalacaktır. Çelik yapılarda yapı ağırlığı, betonarme yapılara göre yaklaşık % 50 daha az olduğundan yapıya etkiyen deprem kuvveti aynı oranda azalacaktır.
Çelik sünek (düktil) bir malzemedir. Betonarmeye göre 18 (onsekiz) kat daha sünektir. Süneklik, elastik davranışın üzerindeki şekil değiştirmelerde enerji yutma yeteneği sağladığından bu özellik dinamik yükler altında önem kazanmaktadır. Tekrarlı yüklemeler altında betonarme yapının tek yönlü ve sınırlı olan enerji yutma yeteneği her tekrarda azalarak bozulur ve deformasyon oluşmadan kırılma gerçekleşir. Çelik yapıda ise elastik sınırlar aşıldığında, bir başka deyişle beklenenin üzerinde yükler yapıya etkidiğinde, çelik yapı elemanları yüksek şekil değiştirme kapasitesi sayesinde öncelikle şekil değiştirir ve deforme olur. Şekil değiştirme esnasında oluşan enerji yutulur ve etkiyen yükler altında yapı ayakta kalarak görevini sürdürmeye devam eder. Ancak enerji yutumunun sağlanması, yapı elemanlarında deformasyon oluşabilmelsi için yük kiriş ve kolonlar arasında dağılabilmelidir. Bunun sağlanması için çelik yapılarda kiriş-kolon birleşimlerinin yük aktarımı için yeterli moment kapasitesine sahip olması gereklidir.

4. ÇELİK YAPILARIN UYGULAMA ESASLARI

4.1. Çelik Yapıda Kalitenin Sağlanması, Projelendirme ve İmalat

Taşıyıcı sistemi çelik olan yapılarda kaliteye etki eden en önemli faktör imalat ve uygulamaya başlamadan önce tüm projelerin hazırlanma gereğidir. Projelerde yapıda kullanılacak tüm malzemeler tanımlanmalı, uygulama detayları verilmeli ve çelik taşıyıcı sisteme ile bağlantıları gösterilmelidir. Çelik yapıda ana prensip, tüm imalatların fabrika ortamında yapılmasıdır. Şantiyede yada sahada ise bu elemanların sadece montajı sözkonusu olmalıdır ve şantiyede kaynaklı imalattan kaçınılmalıdır. Ülkemizde maalesef şantiyede yapılan kaynaklı birleşimlerde montaj adı altında anılmaktadır. Ancak şantiyede kaynakla yapılan iş montaj olarak değil, imalat olarak değerlendirilmelidir. Taşıyıcı sistemle ilgili statik projelerde tüm elemanların imalat ölçüleri, kullanılacak çelik malzemelerin kalitesi, montaj için gerekli birleşim elemanları ve kalitesi tanımlanmalıdır. Ayrıca proje yanında işin teknik şartnameleri de hazırlanmalı ve yükleniciler işi bu şartnamelere uygun olarak gerçekleştirmelidir. Hazırlanacak teknik şartnamelerde imalat ve montaj esasları, boya kalitesi ve uygulama esasları, kalite test ve prosedürleri ayrıntılı şekilde yeralmalıdır. İmalat hazırlanan proje ve şartnamelere uygun olarak fabrika ortamında ve kaynak işleri sertifikalı kaynakçılar tarafından yapılmalıdır. Yapılan kaynakların kalitesi yapılacak kaynak testleri ile belgelenmeli ve dosyalanmalıdır.
Taşıyıcı sistem haricindeki yapı elemanlarının taşıyıcı sistemle bağlantı detayları mimari projelerde yer almalı ve bu detaylara göre taşıyıcı sistem üzerinde bulunacak bağlantı elemanları statik projelerde yeralarak bu imalatlarında fabrika ortamında yapılması sağlanmalıdır. Aynı şekilde mekanik ve elektrik tesisatı uygulaması için taşıyıcı sisteme yapılacak mesnetlemeler için gerekli detaylar projelendirme esnasında düşünülmeli ve şantiyede çözüme fırsat verilmemelidir.
Yukarıda anlatıldığı üzere çelik yapıda kalite ve sürat, yapılacak projenin kalitesine önemli ölçüde bağlıdır.

4.2. Döşeme Sistemleri

Çelik yapılarda uygulanan döşeme sistemleri ayrık döşeme ve kompozit döşeme sistemi olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir.
Ayrık Döşeme Sistem (non-composite)i: Bu döşeme sisteminde döşeme ile döşeme kirişleri bağımsız çalışır. Üç tür uygulama sözkonusudur. Birincisi çelik döşeme kirişleri üzerine trapez kesitli levhalar döşenir ve üzerine beton dökülürek döşeme oluşturulur. İkincisinde döşeme kirişleri üzerine prekast döşeme elemanları yerleştirilirek döşeme sistemi oluşturulur. Üçüncüsü daha çok hafif çelik yapılarda sözkonusu olan çelik döşeme kirişleri üzerine ahşap esaslı malzeme ile kaplama yapılmasıdır.

Ayrık döşeme sisteminde sadece düşey yükler çelik kirişlere aktarılır. Yatay yüklerin aktarımı için döşeme düzleminde yatay çapraz sistemi oluşturulmalıdır. Bu sistemde montaj kolaylığı ve yapım hızlılığı olmasına karşın, kirişler ve döşeme plağı ayrı ayrı boyutlandırıldığından çelik döşeme kirişleri daha büyük kesitli çıkar.
Kompozit döşeme sistemleri: Bu döşeme sisteminde döşeme kirişleri ile döşeme betonu birlikte çalışır. Birlikte çalışmanın sağlanması için çelik kirişler üzerine kesme elemanları kaynaklanır. Bu sistemde uygulama sırası genellikle şu şekildedir:

a. Çelik kirişler üzerine trapez kesitli saçlar döşenir.
b. Kesme elemanları çelik kirişler üzerine kaynaklanır.
c. Döşeme donatısı yerleştirilir
d. Beton dökülür.






Bu sistemde döşeme sistemi daha çok kullanılan trapez şekli ve tipine göre adlandırılır. Bu sistem örnek iki uygulama Şekil ... ve .... da gösterilmektedir. İkinci tip uygulamanın birinciye üstünlüğü daha büyük ve geniş açıklıkların geçilebilmesi avantajıdır. Ayrıca ikinci tip uygulamada kesme elemanları uygulamaya gerek yoktur.

4.3. Çelik Yapıların Yangına Dayanıklılığı

Tüm çelik malzemeler 400-600 C sıcaklık altında taşıyıcılığını kaybetmektedir. Bu nedenle yapının önemine ve kullanım amacına göre yapıda yangına karşı önlem almak gerekebilir. Bunun için öncelikle yapılacak iş yapıda yangına karşı önlem alınması gerekliliği varmı bunun tesbit edilmesidir. Yapının yangın riski olmayabilir veya sprinklers kullanımı gibi sebeplerle yapı elemanları için yangına karşı önlem alınması gerekmeyebilir.
Yapının yangına karşı koruma yöntemi belirlenirken öncelikle yangın sınıfı tayin edilmelidir. Örneğin bir okulla bir konutun yangın sınfı aynı olmayacaktır. Ayrıca yapının yüksekliği, bir yangın esnasında yapıdan tahliye olacakların sayısı, yapının kullanım amacı gibi kriterler yapının yangın sınıfının belirlenmesinde etkendir. Yapının yangın sınıfı ise alınacak yangına karşı koruma yönteminin seçimini ve maliyetini etkilemektedir. Başlıca yangın sınıflarını F30, F60, F90 ve F120 olarak alabiliriz. Örneğin F30, bir yangın esansında yapı elemanlarındaki ısı belirli bir dereceye ulaşmadan ve göçmeden yapı elemanlarının dayanacağı süreyi gösterir. Çoğu ülkede olmasına karşın ülkemizde yapılara göre yangın sınıflarını ve malzemelerin yangın dayanım kriterlerini veren bir yönetmelik bulunmamaktadır. Yapının yangın hesabını yaparken ENV 1993 Part 1-2 Euro normu , DIN 4102 Alman normu, BS 5950 Part 8 nolu İngiliz normları dikkate alınabilir.
Çelik taşıyıcı sistem için uygulanabilecek başlıca yangına karşı koruma yöntemlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

a. Yangına karşı dayanıklı boya ile boyanması
b. Tabanca ile püskürtülerek uygulanan koruyucu malzeme ile çelik elemanların kaplanması Şekil ....
c. Çelik kolon ve kirişlerin beton içine alınması
d. Çelik kolon ve kirişlerin sıva ile kaplanması
e. Çelik kolon ve kirişlerin yangına dayanıklı alçıpan plaklarla kaplanması
f. Çelik kolon ve kirişlerin yangına dayanıklı izolasyon plakaları ile kaplanması

Sıralanan yöntemlerden en uygunu yapının kullanım amacı, estetik, maliyet gibi kriterler dikkate alınarak seçilmelidir.

4.4. Taşıyıcı Sistemin Korozyona Karşı Korunması

Çelik malzeme atmosferde korumasız bırakılırsa oksitlenir, metalin korozyonu devam ederek bir süre sonra malzemenin yapısal direncini bozar ve tekrar demire dönüşür. Oksitlenmenin önlenmesi için gerekli olan yöntem, yüzeye malzemenin hava ve nem ile bağlantısını kesecek bir kaplamanın uygulanmasıdır. Bu kaplama yöntemleri organik ve inorganik(metal kaplamalar) olmak üzere iki şekilde şekilde uygulanabilir. Boya ve plastik esaslı malzemelerle yapılan kaplamalar organik kaplama sınıfına girerken, yaygın olarak kullanılan galvanizleme (çinko ile kaplama) inorganik (metal kaplamalar) sınıfına girmektedir. Boya ile yapılan kaplamalarda çelik malzeme yüzeyinin boya için hazırlığı, boya malzemesinin uygunluğu ve uygulanan boya kalınlığı dikkat edilmesi gereken faktörlerdir. Organik kaplamalara bir başka örnek malzemenin plastik (PVC, PVF) esaslı koruyucularla kaplanmasıdır.
Galvanizle kaplama seçildiğinde çelik taşıyıcı sistem elemanları şantiyede tamamen bulonlu birleşimler kullanılarak monte edilmeli, montaj esnasında kaynak kullanımına izin verilmemelidir. Kaynak yapılan yerlerde kaplamanın özelliği bozulacağından malzeme korozyona maruz bırakılmış olacaktır.

5. SONUÇ

Ülkemizde çelik, sahip olduğu mekanik özellikleri ile birlikte iyi projelendirildiği, fabrika ortamında imalat yapıldığı ve uygulama esaslarına dikkat edildiği sürece dünyada olduğu gibi kullanım yüzdesi hızla artacak ve endüstrisi dünya ülkeleri seviyesine ulaşacaktır. Burada görev proje gelitiren konumunda olan mimarlara düşmektedir ve tasarladıkları yapılarda çeliği her tür amaç için kullanabilecekleri bir malzeme olarak düşünmelidirler.




Kaynak

Benzer Konular

19 Ocak 2015 / Misafir Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış