Geleceğimiz ve Çocuklarımız - Sayfa 3

ÇOCUĞUNUZDAN MEKTUP VAR !
Sevgili anneciğim, Sevgili babacığım,

Sponsorlu Bağlantılar

Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da, sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşılarımda özgürlük tanıyın. Beni her zaman her yerde koruyup horlamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem, daha iyi öğrenirim. Bırakın, kendi işimi, kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım yoksa. Büyümeyi çok istiyorsam da, ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin, ama beni şımartmayın da. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe, almadan edemiyorum. Bana yerli, yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutmayınca, sizlere güvenim azalıyor. Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurullar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlamayınca, ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce, hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan yapamıyorum. Öğütlerinizden çok, davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. Çok konuşup, çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri ben pek duymam. Yumuşak ve
kesin sözler bende daha iyi bir iz bırakır. "Ben senin yaşındayken" diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım. Küçük yanılgılarımı büyük suçmus gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni yaramazlıklarım için kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece, cezama katlanabilirim. Beni dinleyin. Öğrenmeye en yakın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, hiç değilse, çabamı övün. Beni başkaları ile karşılaştırmayın. Umutsuzluğa kapılırım. Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden ögretmeye kalkmayın. Bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı gördüğünüzde ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın. Yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam da, soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın.
Unutmayın ki, bende sizi başkalarının önünde güç durumda bırakabilirim. Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca, açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz, size olan sevgimi azaltmaz, tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin zor olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse, bir çoğundan vazgeçebilirim, yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın. Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz anne-baba olmanızı beklemem, severek ve anlayışlı olmanız bana yeter. Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım
olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.
Sizi seviyorum. Çocuğunuz.

Sağlık Bakanı olarak, insan ve toplum sağlığını ilgilendiren pek çok konuyla yakından ilgilenmek durumundayım.
Bu konuların her birinin çok önemli, hatta hayati konular olduğunu da biliyorum. Ancak bir konu var ki, benim için diğer konulardan daha da önemli:
Anne ve çocuk sağlığı konusu.
Çocuk hekimi olmamın, görev yaptığım yerlerde anne ve çocuk sağlığı ile ilgili yaşadıklarımın, konu ile ilgili araştırmaları ve Türkiye gerçeklerini çok iyi takip ediyor olmamın bunda payı vardır sanırım.
Değerli Misafirler,
Ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ne olursa olsun, toplumu oluşturan bazı grupların, sağlık açısından özel riskler taşıdığı bir gerçektir.
Hayata yeni başlayan ve kendi kendine yeter hale gelebilmesi için uzun bir süre korunup bakılmaya muhtaç durumdaki bebek ve çocuklarla, onları dünyaya getiren anneler bu gruplar arasında yer almaktadır.
Anne ve çocuk sağlığıyla ilgili çalışmalar, hem gelişmiş ülkelerde, hem de gelişmekte olan ülkelerde rutin sağlık hizmetleri yanında, özel programlarla desteklenmektedir.
Bakanlığımız da, aynı perspektifle, anne ve çocuklara yönelik rutin hizmetlerini, özel programlarla takviye etmeye çalışmaktadır.
Bugün burada açılışı için toplandığımız “Bilinçli Anne, Sağlıklı Bebekler Projesi” de, bu özel programlardan birisidir.
Ülkemizde son otuz yılda verilen ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerinde, çok önemli mesafeler alındığını söyleyebilmek beni mutlu eden bir unsurdur.
Sevindiğim ve üzerinde hassasiyetle durduğum bir başka unsur ise, 1970’li yıllardan bugüne kadar yapılan çalışmalarla, anne ölümlerinde % 50, bebek ölümlerinde de %100’ü aşan oranlarda düşüşler sağlanmış olmasıdır.
Bugün:
-- Bebek ölümlerinin binde 33’lere
-- Anne ölümlerinin yüz binde 49’lara çekilmesi,
-- Toplam doğurganlık hızının 2.6 düzeyine indirilmesi,
-- On yıl öncesine kadar geleneksel yöntemlerden daha az kullanılan modern aile planlaması yöntemlerinin bugün her üç aileden biri tarafından kullanılıyor olması,
-- Aşıyla korunabilir bazı hastalıkların tümüyle eradike edilmesi, -- Ülkemizin dünyada çocuk felci hastalığından arındırmış bölge olarak görülen ülkelerden biri haline gelmesi, büyük bir memnuniyetle müşahede ettiğimiz gelişmelerdir.
Bu güzel sonuçlar, yıllardır bu alanda sabırla ve özveriyle çalışmalar yürüten Bakanlığımın yanında, bizi destekleyen tüm kuruluşların da katkıları ile elde edilmiştir.
Bu vesileyle, emeği geçen herkese teşekkür etmek isterim.
Değerli Misafirler,
Bugün tanıtımını yaptığımız ve startını verdiğimiz projemizin adı: “Bilinçli Anne, Sağlıklı Bebekler Projesi”.
Sağlıklı bebekler için, bilinçli annelik gerekiyor.
Peki, nedir bilinçli annelik?
Neyle ilgilidir?
Bunu da istatistiki bir örnekle izah edeyim:
Yapılan araştırmalarda; öğrenimi olmayan kadınların % 32,5’ inin çocuğunun öldüğü tespit edilmişken, ortaokul ve üzeri öğrenimi olan kadınlarda bu oranın % 1,9 olduğu görülmüştür.
Yani meselenin eğitim ve öğretime bakan yönü küçümsenemeyecek boyuttadır.
“Bilinçli Anne, Sağlıklı Bebekler Projesi” ile:
-- Yeni doğum yapmış annelerin bilinçlendirilip eğitilmesini,
-- Annelerin sağlık hizmetlerine olan taleplerinin arttırılmasını,
-- Bebek ve çocuk ölümlülüğünün azaltılmasını,
-- Erken çocukluk döneminde gelişimin desteklenmesini (ve)
-- Yaşam kalitesinin arttırılmasını amaçlıyoruz.
Her yıl en az 400.000 anneye bu konudaki temel mesajları ileterek, bu amaçlara ulaşacağız.
Yeni doğum yapmış annelere, hastaneden ayrılmadan önce vereceğimiz, bebek bakımı ve gelişimi konusundaki mesajlarımızı içeren dokümanlar hazırladık.
Bu dokümanlarda, genç annelerimiz için, özellikle beslenme, aşılar, hijyen, gelişim, nüfus kaydı gibi konularda önemli bilgiler yer alıyor.
Değerli Misafirler,
Bakanlığım, bugüne dek pek çok konuda, özel sektörle işbirliği yaparak, başarılı projeler yürüttü.
İnşallah, bundan sonra da yürütecek. Ülkemizin önemli sanayi kuruluşlarından birisi olan Procter&Gamble Türkiye’nin katkılarıyla hayata geçirdiğimiz, UNICEF’in de desteklediği bu projenin sonunda, anne ve çocuklarımızın sağlığı ile geleceğimiz adına çok güzel neticeler elde edeceğimize inanıyorum.
Projeyi, hayırlara vesile olması temennisiyle başlatıyorum. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyor, bütün katılımcılara sevgi ve saygılar sunuyorum.

Cocuk icin, oncelikle bir es lazim,
es icin oncelikle bir sevgili lazim,
sevgili icin oncelikle sevmek lazim,
sevmek icinse PARCALANMAMIS bir Kalp lazim...

çocuklar en güzel varlıklar dünyada yardıma ihtiyacı olan çocuklar inş gerekli yardımlara kavuşurlar

wallahi kendi yaşantımdan örnek alarak kendi çocugumu pür dikkat yetiştiricegime yemin bile edebilirim öyleki günümüzde neler oluyo görüoruz we onun çağında hersey cok daha değişicek...

Çocuklarımız;
Kendileri doğmadan önce
Kanımızı,
Doğduktan sonra
Canımızı,
Biz öldükten sonra da
Malımızı
yiyen, ama asla sevmekten vazgeçemediğimiz, herşeyden üstün tuttuğumuz yegane varlıklar....