Arama

Türkiye'deki Müzeler - Adana Arkeoloji Müzesi

Güncelleme: 29 Haziran 2009 Gösterim: 4.043 Cevap: 0
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
29 Haziran 2009       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ
buyukadanaarkeolojimuze
Sponsorlu Bağlantılar


Tarihçe

Başlangıçta, Polis Dairesi’nde hizmet veren müze, 1928’de Taşköprü başındaki günümüzde yıkılmış durumda olan Caferpaşa Camii Medresesi’ne, daha sonra Kuruköprü'deki Rum Kilisesi'ne taşındı. 1935'te bir Etnografya salonu eklendi. 1950 yılında günümüzdeki Etnografya Binası’na taşındı. 1960'ta bu bina istimlak edildi. 1966'da Kültür Parkı'nda yeni bir müze binası yapımına başlandı. 1972’de ise günümüzdeki binasına hizmet vermeye başladı. Alyanakzade Halil Kamil Bey ve Ali Rıza Yalman müzenin gelişimine büyük katkıda bulunmuş müze müdürleridir.

Eserler

Adana Arkeoloji Müzesi'nde, Tarsus-Gözlükule, Mersin-Yümüktepe, Milis, Karatepe, Soğuksutepe vb. höyük ve iskân yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkan eserler ile Adana ve çevresinden derlenen eserler bulunuyor. Bunlar prehistorik (tarih öncesi), Hitit, Asur, Fenike, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans devirlerine ait heykel, kitabe, lahit, stel, mimari parçalar gibi taş eserler, pişmiş topraktan yapılmış çanak, çömlek, çeşitli kaplar, silindirik ve magma mühürleri, madeni paralar vediğer arkeolojik buluntulardır. Müzede ayrıca Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait islami eserler ile, giyim kuşama, halk sanatlarına ve elişlerine, yörük çadırlarına ve yörüklerce kullanılan eşyaya ait derlenmiş etnografya malzemesi de yer alır. Müzenin en değerli eserleri lahitlerdir. Bunlar arasında 3843 envanter sayılı lahit, 1958'de Tarsus'ta bulundu ve Adana Arkeoloji Müzesi'ne taşındı. Lahitin uzun yüzlerinden birinde Truva kahramanlarından Hektor'un ölüsünün fidye karşılığında kurtarılışı, sağda Kral Priamos'un Akhilleus'e yalvarışını, solda kralın arabasından inişini, arkada dragonları tasvir eden kabartmalar görülmektedir.

Adana'nın ve bütün Çukurova'nın tarihi eserlerinin sergilendiği Müze, Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuştur. Bu nedenle Türkiye'nin en eski on müzesinden birisidir. İlk olarak çevredeki sütun, sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan Müze, Adana'lı Alyanakzade Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de Taşköprü'nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır.

1950 yılında, Kuruköprü'de şimdiki Etnografya Müzesi'ne taşınmıştır. Özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Ceyhan/Sirkeli (1938) ve Yüreğir/Misis (1958) höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova'nın ilk çağlarına ait seçkin eserler müzede toplanmıştır. Müzenin etnografik eser açısından zenginleşmesine Müze Müdürü Ali Rıza Yalman'ın (Yalkın) büyük katkıları olmuştur.

Müze 5 Ocak 1972 yılında şimdiki binasına taşınmıştır.

Bahçe

Müze girişinde Hitit dönemine ait Kapı Arslanı Silifke/Taşucu'ndan ve Uzuncaburç'tan getirilen iki adet Augustus heykeli ile zengin çelenkli lahitler, küpler, mancınık gülleri, yazıtlar, sunaklar ve çeşitli mimari parçalar sergilenmektedir.

Giriş Kat

Taş eserler salonudur. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen mermer lahit Tarsus'tan getirilmiştir. "Akhilleus Lahti" adıyla bilinmektedir. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerindendir.

Kronolojik Eserler Salonu

İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar Çukurova'da kurulan uygarlıklara ait eserleri kapsamaktadır. Sergilen eserler arasında; adak eşyaları, kap, kandil, tanrı, tanrıça, insan ve hayvan figürleri de bulunmaktadır. Adana/Tepebağ'da bulunan "Lir Çalan Orpheus Mozaği" de bu salondadır.

Bölgesel Eserler Salonu

Adana Müzesi'ne ait olup kazılar ve satın alma yoluyla gelen eserler sergilenmektedir. Zengin formlu cam örnekler, Selçuklu çinileri ve çeşitli uygarlıklara ait mühürler de bu salonda yer almaktadır.

Sikke, Mühür ve Mücevher Eserler Salonu

İlk defa paranın görüldüğü Lidya dönemiyle bundan sonraki çeşitli dönemlere ait sikkeler, takılar ve Adana'nın ilçelerinde bulunan defineler bu salonda sergilenmektedir.

Hitit İmparatorluk dönemine ait "Dağ Kristali Heykelciliği" çok ilgi görmektedir.


Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

16 Ağustos 2013 / _EKSELANS_ Turizm