Arama

Reenkarnasyon hakkında bilgi verir misiniz?

Güncelleme: 5 Mart 2014 Gösterim: 1.942 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
21 Kasım 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Reenkarnasyon hakkında bilgi, yeniden dirilme nedir, ne anlama gelir, reenkarnasyon mümkün müdür?
Son düzenleyen nötrino; 5 Mart 2014 17:20 Sebep: İç başlık düzeni!!
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
21 Kasım 2009       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Reenkarnasyon

Sponsorlu Bağlantılar
Reenkarnasyon, ölümden sonra ruhun, bir bedenden diğer bir bedene geçmesini kabul eden İslam dışı bir inanıştır. Arapça’da bu inanışa “tenasüh, tecessüm ve hulûl” denir. Türkçe’de “ruh göçü” olarak adlandırılmaktadır. Bu inanç, Hinduizmden doğmuştur.Tenasüh inancında manevi mükafat veya ceza, yapılan kötülük veya iyiliğin karşılığı olarak ruhun bir hayvan veya insan cesedine girerek alçalması veya yükselmesidir.Bedenler ruhların kalıpları gibidir, ruh güya kalıptan kalıba, bedenden bedene göç etmektedir.İslam bu inanışı temelden reddeder ve ortaya koyduğu imtihan prensibiyle her ruhun, bir bedenle bu dünya imtihanını verdiğini ifade eder. Reenkarnasyon inancı tevhidin düşmanıdır.Kur’an, inançsızların yeniden dünyaya gelebilmek için yalvaracaklarını;ama reddedileceklerini belirtir: “Nihayet onlardan birine ölüm gelip çattığında, “Rabb’im, der, lütfen beni geri gönder. Ta ki,boşa geçirdiğim dünyada iyi iş yapayım.” Hayır! Onun söylediği bu söz laftan ibarettir. Onların gerisinde ise yeniden dirilecekleri güne kadar bir berzah vardır.” (Mü’minûn, 99-100)

Bakara sûresinin 28. âyetinde insanlara "cansız nesneler" (lafzî anlamıyla "ölüler") iken hayat verildiği, sonra yine öldürülüp tekrar diriltilecekleri bildirilmiştir. "Ölüler iken diriltilme" ifadesi bazı kimselerin aklına, ilk ölü olma halinden önce de bir hayatın bulunması gerektiği düşüncesini getirmiştir. Buradan da insanların defalarca ölüp başka bir bedende yeniden dünyaya geldikleri (Reenkarnasyon, tenâsüh) inancı ortaya çıkmıştır. Bu inancı, Kur'ân-ı Kerîm'den ve hadislerden çıkarmak ve delillendirmek mümkün değildir. Çünkü bir başka âyette "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin, biz de günahlarımız itiraf ettik, buradan çıkmanın bir yolu yok mu dediler" buyurulumuştur (Mü'min 40/11). "Kur'an âyetleri birbirini açıklar" kaidesinden hareket ederek 28. âyeti ele alırsak bunu, "peş peşe defalarca ölüp her defasında bir başka bedende dünyaya gelme, dirilme" şeklinde anlamamız tutarlı olmaz. 40/11. âyete göre "Ölmek de iki keredir, dirilmek de iki keredir." İki âyeti, aynı olayın iki ayrı yönden açıklanması olarak aldığımızda şu mâna ortaya çıkar: İnsanlar yaratılmadan, doğmadan önce yokturlar ve bu bakımdan ölü gibidirler, önce bu ölülere (yoklara) varlık ve hayat verilmiştir; "Bu, birinci diriltmedir." Sonra dünya hayatını tamamlayanlar birinci ölümü tatmışlardır, bütün dünya insanlarının ve dünyanın ömürleri sona erip kıyamet kopunca yeryüzünde canlı kalmamıştır. Arkadan sûra üflenmiş ve bütün insanlar yeniden diriltilmişler, âhiret hayatına başlamışlardır; "Bu da ikinci diriltmedir". Özetleyecek olursak insanlar yok iken var edilmişler, sonra dünyada bir kere ölmüşler, kıyametten sonra da ikinci kez hayata gelmişlerdir; iki ölüm ve iki dirilme bundan ibarettir. İkinci âyete göre "Yaşayan insanın iki kere ölmesi ve her iki ölümden sonra da birer kere dirilmesi gerekir, yukarıdaki açıklama buna tam olarak uygun düşmüyor" denilecek olursa; şöyle açıklama yapmak da mümkündür: Yaşayan insan eceli gelince ölmüştür, kabirde dirilmiştir, ilk sorgudan sonra tekrar ölmüş ve kıyametten sonra tekrar dirilmiştir. Yok iken yaratılma ve can vermeye "ölü iken diriltme" demek mecazi olduğu için gerçek mânada (hakikat mânasında) iki kere ölme ve dirilme olayı da Mü'min sûresindeki âyette açıklanmış olmaktadır. Ölmek ve dirilmekle ilgili âyetler nasıl yorumlanırsa yorumlansın, ölmenin iki ve dirilmenin de iki kereden ibaret olması sonucu değişmez. Bu olay da Reenkarnasyon inancına ters düşer, onun asıl olmadığını ortaya koyar.

Kısacası ;yeniden bedenlenmenin aklî ve ilmî hiçbir delili yoktur. Dünyada yaşayan 6 milyar insanın, daha önce gelip bir başka bedende yaşadıklarına dair bir bilgi ve şuurlar mevcut değildir.

XeqR - avatarı
XeqR
Ziyaretçi
21 Kasım 2009       Mesaj #3
XeqR - avatarı
Ziyaretçi
Reenkarnasyon Nedir?

Kurân-ı Kerîm'den ayetlerle izah edeceğim gibi, kafir cinlerin yani şeytanların, günümüzün zayıf bilgili ve imanlı insanı bu kadarcık imanından bile mahrum etme yollarından biri olan reenkarnasyonu (yani yeniden başka bir bedende dünyaya gelme) açıklamaya çalışacağım.
Yüzyıllardan beri -çok kısır da olsa- faaliyet gösteren ve bugün liderliğini Yahudi asıllı bir Amerikalının yaptığı bir dünya tarikatı haline gelen ve "parapsikoloji" biçiminde adlandırılan bu akım, bugünün insanını önüne kurulan en büyük tuzak haline gelmiştir.

Bu tarikatın genel felsefesini, dünya dini ve dinler arası ayrımın yok edilmeye çalışılması oluşturmaktadır. Bu inanışa göre insan ruhu tekamüle uğrayacak ve kemale yani mükemmelliğe ulaşıncaya kadar "yeniden doğuş"a tabi tutulacaktır. İnsanları dünya dini felsefesine yaklaştırmaya çalışan bu akımın uyguladığı en önemli metot ise her insana kendi dini inanışından örnekler getirip göstermeye çalışmaktır.

Araştırmayı ve öğrenmeyi unutmuş, bu konuda kendisine, nefsine, tatlı ve hoş gelen ne verilirse hiç itiraz etmeden, hemen alıp öpüp başına koyan günümüz insanını bu durumda kandırmak çok kolay olmaktadır.

REENKARNASYONU iddia edenlerin bu iddialarını ispatlama yoluna başvurdukları dört ana nokta vardır:

1. Kur'an-ı Kerîm'de bu hususu ispat ettiğini savundukları ayetler,
2. Görülen rüyalar,
3. Hipnoz sırasındaki ifadeler,
4. Ve en son olarak da, bunu savunan kişilerin yaşadıklarını söyledikleri eski hayatlarını doğrudan hatırlamaları.

Şimdi bu dayandıkları noktaları teker teker çürütmeden önce en son söyleyeceğimiz sözü en başta söyleyelim ve bu düşüncelere neden olan temel unsuru açıklayıp izah edelim. Bu temel unsur bizler gibi Cenab-ı Allah'ın yarattığı bir varlık olan "CİN" unsurudur.

Şimdi bu unsurun Kur'an-ı Kerîm'de bu tür sapıklıklara neden olabileceğini izah eden Ayet-i Kerîmeler'e bakalım.

Nas Suresi, Ayet: 6.

"O şeytan, cinlerden de olur, insanlardan da."

Yani şeytanla ilgili olan Ayet-i Kerîmeler'de izah edilen kafir cinlerdir. Şeytanın ve kafir cinlerin insanları azdırıp doğru yoldan uzaklaştıracağına delalet eden şu Ayet-i Kerîmeler bize bu hususta apaçık yol göstericidir.

Araf Suresi, Ayet: 16

"İblis ‘Öyle ise beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, insanoğullarını saptırmak için muhakkak senin doğru yoluna oturacağım, vesvese verip pusu kuracağım.‘ dedi" Bu ayetin ifadesinde şeytanın insanları doğrulardan ve Allah’ın emrinden saptırarak yanıltacağı izah olunuyor.

Nisa Suresi, Ayet: 120

"Muhakkak ki şeytanlar onları yoldan çıkarırlar. Onlar da kendilerinin hidayete erdirildiklerini sanırlar. Şeytan onlara vaat eder, onları uzun emel ve kuruntulara düşürür. Şeytanın kendilerine vaat ettikleri, aldatmacadan başka bir şey değildir."

Bu Ayet-i Kerîmeler'de açıklanmaktadır ki, cinler insanları sapıklığa ve delalete sürüklemek için çeşitli tuzaklar hazırlamakta ve onları imanlarından etmektedirler.Kur'an-ı Kerîm'i tefsir ederken büyük müfessirler ilk önce Esbab-ı Nüzul adı verilen ayetlerin indirilmesine sebep olan olayları inceler daha sonra da o olaylar doğrultusunda ayet ve sureleri tefsir ederler. Şimdi bu doğrultuda kastedilen Ayet-i Kerîmeler'i inceleyelim: Kendi tezlerini iddia ettiğine inandıkları Ayet-i Kerîme;

Bakara Suresi Ayet: 28

"Allah'ı nasıl olur da inkar edersiniz? Ölü idiniz, sizi diriltti. Sonra sizi yeniden öldürecek. Ve tekrar sizi diriltecek. Ve nihayet O'na döneceksiniz"

Bu Ayet-i Kerîme'nin indiriliş sebebini Peygamberimiz (S.A.V) bizzat şöyle izah etmişlerdir: Kıyamet ve hesap günüyle ilgili Ayet-i Kerîme geldiği zaman müşrikler ve münafıklar Allah Resulü (S.A.V) ile dalga geçmişler ve çürüyüp yok olan insanın hesap vermesinin mümkün olmadığını iddia etmişlerdir. Onun üzerine bu ayet nazil olmuştur.

Ayetin açıklaması ise şöyledir:

"Biz insanların daha ruhlar aleminde, bir cesede sahip olmadan ve dünyaya gönderilmemiş durumda ölüler iken, bizlere sahip olduğumuz cesetleri ikram edip Cenab-ı Allah'ın dirilttiği ve belli bir süre bu dünyada bu cesedimizle yaşadıktan sonra tekrar bizim anladığımız anlamda öleceğimizi ve nihayet kıyamet günü tekrar bizi ilk önce yaptığı gibi Cenabı Allah'ın dirilteceğini ve nihayetinde O'na dönüp yaptıklarımızın hesabını vereceğimizi" izah etmektedir. Yani ayetin nihayeti kıyameti ve hesabı hatırlatmasıdır.

Ancak onlar kıyameti, ruhun kendi kapasitesine göre mükemmele ulaşıncaya kadar dünyaya gelip gideceğini ve ruhun sonsuza kadar bu şekilde devam edeceğini ifade ederek kıyameti ve hesabı inkar etmektedirler. Yani bu izah tarzının İslam'la uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. Bu fikri savunanların İslam'a mal ederek düştükleri hata, Kuran'da ve reenkarnasyonu inkar eden hiçbir Ayet-i Kerîme'nin olmadığı görüşüdür. Tabi ki, araştırma ve öğrenme gereğini hiç duymayan bazı Müslümanlar da buna hemen inanmaktadırlar. İşte Kur'an-ı Kerîm'in bu yalanı inkar eden iki ayeti:

Müminun Suresi, Ayet: 99 - 100

“Nihayet onların her birine ölüm gelip çatınca ‘Ey Rabbim beni Dünya’ya döndür ‘ diyeceklerdir“ “Tabi ki, ben zayi ettiğim, boş geçirdiğim ömür mukabilinde iyi amellerde bulunayım. Hayır, bu onların söylediği boş laftan ve boş sözlerden ibarettir. Önlerinde dirilecekleri güne kadar kalkmalarını önleyecek berzah (perde) vardır."

Bu Ayet-i Celileler'den de açıkça görülebileceği gibi, ölüp de gideceği yer kendisine gösterilen insan, korkusundan Allah'a yalvaracak ve mükemmel insan olabilmek için dünyaya dönmek isteyecektir. Fakat kendisine izin verilmeyip, ta ki kıyamet gününe kadar berzah yani kabir aleminde tutulacaktır.

Benzer Konular

3 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mayıs 2011 / Misafir Cevaplanmış
22 Temmuz 2017 / Misafir Cevaplanmış