Arama

Cinsel Sağlık

Güncelleme: 17 Haziran 2010 Gösterim: 14.912 Cevap: 1
kisaoglu - avatarı
kisaoglu
Ziyaretçi
21 Haziran 2007       Mesaj #1
kisaoglu - avatarı
Ziyaretçi
Erken boşalmada öneriler

Sponsorlu Bağlantılar
Erken boşalma, cinsel ilişkilerin en az yarısında her iki tarafın da tatmin olmasını engelleyecek kadar kısa sürede boşalmanın meydana gelmesi olarak tanımlanır.
Bu egzersizler veya tedaviler sonucunda boşalmada yeteri kadar geciktirme sağlanınca, "ben iyileştim ön yargısı" ile hareket etmek doğru değildir. Israrla vurguladığımız gibi erken boşalma bir hastalık olmadığına göre, boşalmanın geciktirilmesi, bir hastalıktan kurtuluş değildir. Böyle bir yargı, ardından gelen cinsel ilişkilerde öğrenilenlerin ihmal edilmesiyle heyecanın artmasına ve sorunun tekrarlamasına yol açabilir. Aslında en doğru olanı, erkeklerin boşalma kontrolü sağlamayı öğrenmesi ve bu tecrübelerini her cinsel ilişkide kullanmaya çalışmasıdır. Ayrıca erken boşalmayı önlemek için aşağıdaki önerilere de kulak asılmasında fayda vardır:
* Açık havada dolaşın
* Heyecanlardan ve önyargılardan uzaklaşın
* Sık banyo yapın
* Sinir sistemini dinlendirici ortamlarda bulunun
* Hafif alkol alın
* Her erkeğin bazen erken boşalabileceğini unutmayın, bu normaldir
* Erken boşaldığınızda her şeyi yitirdiğinizi düşünmeyin, önemli olanın partnerinizle birlikte olmak olduğunu ve her ikinizin de hoşuna giden bir şeyler yapabileceğinizi düşünün
* Eşinize karşı daima sağlıklı ve uyumlu düşünceler besleyin
* Cinsel birleşim öncesi aşk oyunlarını ciddiye alın
* Çift olarak birlikte orgazm olmayı arzulayın, bunun için daha önce bir işaret kararlaştırın ve zamanı gelince bu işaretten yararlanın
* Psikoterapik yardım almaktan çekinmeyin
* Cinsel ilişkide kendinizi kanıtlamak zorunda hissetmeyin
* Aşk kaslarınızı kasıp gevşeterek boşalmanızı geciktirebilirsiniz
* Herkesin cinsel sorunlar yaşayabileceğini unutmayın
* Sık sık çiş yapın ve çiş yaparken kendinizi tutup bırakın, böylece aşk kaslarınızı kontrol etmeyi öğrenebilirsiniz
* Erkeklerin penisin baş kısmı ve çevresinin uyarılmasıyla büyük heyecan duyduğunu unutmayın
* Kendinizi yetersiz veya suçlu hissetmekte aceleci olmayın
* Yavaşça giriş yapın, penisi olanaklı olduğu kadar derine yerleştirin, hafif hareketlerle devam edin, fazla uyarıldığınızı duyumsadığınızda gidip gelme hareketlerini hemen durdurun, penisinizin başı içeride kalacak şekilde hızla geri çekin, sakinleşene kadar derin derin nefes alıp bekleyin
* Cinsel ilişki sırasında hareketlerinize zaman zaman ara verin, heyecanınızı yatıştırabilmek için dinlenin ve dinlenirken duyguları alevlenen ve sabırsız duruma gelen partnerinizi okşayarak ve klitorisiyle oynayarak uyarmayı ihmal etmeyin
* Her gece yatmadan önce, kendinizi kontrol ettiğiniz uzun bir cinsel birleşmenin hayalini kurun. Yapacağınız bu "fantezi modellemesi", boşalmanın geciktirilmesini önceden planlamanızı kolaylaştıracaktır
* Erkeklerin ilk birleşmede boşalma süresi daha kısadır ikincisinde daha geç boşalırlar. Bu nedenle ilk birleşmede ön sevişme zamanını uzun tutun ve partnerinizin yeterince uyarılmasını sağlayın. İkincisin de ise partneriniz sizi daha çok uyarsın
* Eşinizle sorunlarınızı konuşun ve kesinlikle iletişim eksikliği gelişmesine izin vermeyin.
cinsel sağlık sitesinin erken boşalma sayfasından alınmıştır.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 17 Haziran 2010 18:17
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
11 Ocak 2008       Mesaj #2
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
Sifiliz (Frengi)

Sponsorlu Bağlantılar
Treponema pallidum olarak adlandırılan bakterinin neden olduğu tedavi edilmediği zaman vücudun birçok organını etkileyen sifiliz çok eski çağlardan beri bilinen ve sık rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Halk arasında frengi olarak da adlandırılmaktadır. Her yıl yaklaşık 12 milyon kişi frengi'ye yakalanmaktadır.

Bulaşma

%90 olguda bulaşma vaginal, anal veya oral sex ile olur.Hastalığın erken dönemlerinde genital, anal veya dudak mukozası ile temas edildiğinde ciltteki açık bir yaradan da enfeksiyon bulaşabilir.( örneğin öpüşme ile bulaşma riski vardır).Çok ender olarak diğer cinsellikle bulaşan hastalıklardan farklı olarak sexuel olmayan yollarla da bulaştığı görülmüştür.( Örneğin hastalığın birinci veya ikinci evresinde elinde açık yarası olan bir kişinin yine elinde açık bir yarası olan bir diğer kişi ile el *****ması ile bulaşabilir.) Bu da mikrobun ne kadar bulaşıcı olduğunu göstermektedir. Frengi ayrıca kan nakli ile de bulaşabilmektedir. Frengili hamile kadınların % 70 i mikrobu bebeklerine bulaştırır ve bu bebeklerin yaklaşık % 25 i ölü doğar veya erken doğum nedeniyle ölürler.

Belirtiler

Birinci evre: İlk belirtiler mikrop bulaştıktan sonraki 9 - 90 gün içinde genellikle bakterinin vücuda girdiği yerde ortaya çıkan şankr adı verilen kırmızı, sert, ıslak görünümlü yaklaşık bir santim büyüklüğünde ağrısız çıbanlardır. Rektum, vulva veya vajinada, peniste sünnet derisinin altında oluşabilirler. Bazen vajenin iç kısımlarında.servikste oluşurlar ve hasta tarafından farkedilmeyebilirler. Ağız dudak ve dilde de oluşabilirler. Genellikle 3 hafta içerisinde kaybolurlar.

İkinci evre:Hastalık birinci evrede tedavi edilmezse 2-12 hafta içerisinde mikrop vücuda yayılır ve ellerde, avuçlarda, ayaklarda ve çeşitli vücut kısımlarında bakteri taşıyan, kırmızı döküntüler oluşur.Bu dönemde bulaşıcılığı oldukça yüksektir.Soğuk algınlığı benzeri ateş, boğaz ağrısı, halsizlik ve başağrısı yapabilir. Lenf bezlerinde şişme, saçlarda dökülme görülebilir. Hastalığın bu evresi 2 yıl veya daha fazla sürebilir.

Üçüncü evre: Bu evre de hastalık kaybolmuş gibi belirti vermeyebilir.Ancak yapılacak kan testleri ile enfeksiyonun varlığı saptanır. Ancak bakteri kalp, göz, beyin, sinir sistemi, kemikler ve eklemleri etkilemektedir. bu evre on yıl sürebilir. Hastalığın son aşamasında kalp hastalıkları , körlük, felçler ve ölüm görülebilir.

Tanı:

Bazı aşamalarında belirtiler başka hastalıklara benzediği için tanı güç olabilir. Bakteriyi tanıyan kan testleri hastalığın ilk 3 ayında yapıldığında yanıltıcı sonuç verebilir. doktor tarafından şankr'dan alınan materyalin mikroskobik incelemesinde bakterinin görülmesi ile tanı konulur.

Tedavi:

Doktorunuz tarafından verilecek uygun antibiyotiklerle (genellikle penisilin, alerjik vakalarda tetrasiklin, doksisiklin,erytromicin, ceftriaxone grubu antibiyotikler) tedavisi mümkündür. Tedavi başladıktan sonraki ilk 48 saat içerisinde bulaşıcılık artar, sonra kaybolur. Tedaviyi mutlaka bir doktor yönlendirmeli, zaman zaman yapılacak kan testleri ile hiç bakteri kalmayıncaya kadar tedaviye devam edilmelidir. Hastalık sinir sistemini etkiledi ise testler iki yıl sürdürülmelidir. İlerlemiş sifilizde etkilenmiş organlardaki değişiklikleri geriye döndürmek mümkün değildir.

Korunma:

Cinsellikle bulaşan tüm hastalıklarda olduğu gibi tek eşlilik ve güvenli bir prezervatif kullanımı hastalıktan korunmayı sağlayacaktır.Ancak prezervatif vücudun diğer yerlerinden bulaşacak hastalıktan korunma sağlamaz. Cinsel ilişkiden sonra yıkanmak veya idrara çıkmak hastalıktan koruma sağlamaz.Tedavide diğer eşin de incelenmesi gerekir. Sifiliz hastası olupta tedavi olmuş kişilerde tedavi bitiminden sonra dahi 1 hafta kadar ilişkiye girmemek güvenli olacaktır. EĞER HASTALIĞIN BELİRTİLERİNİN SİZDE DE VAR OLDUĞUNA İNANIYORSANIZ LÜTFEN VAKİT KAYBETMEDEN BİR ÜROLOĞA GÖRÜNÜN: KENDİ KENDİNİZİ TEDAVİ ETMEYE KALKIŞMAYIN.


Kaynak: arkabahce-saglik e groups

Son düzenleyen asla_asla_deme; 17 Haziran 2010 18:18

Benzer Konular

27 Kasım 2007 / *TeoDora* X-Sözlük
7 Mayıs 2008 / Misafir Sosyoloji
13 Mart 2009 / ThinkerBeLL Psikoloji ve Psikiyatri
26 Temmuz 2009 / ThinkerBeLL Psikoloji ve Psikiyatri