Arama

Absürd Ansiklopedi / Bunları biliyor musunuz? - Sayfa 9

Güncelleme: 7 Nisan 2015 Gösterim: 118.376 Cevap: 183
kan105 - avatarı
kan105
Ziyaretçi
10 Ekim 2007       Mesaj #81
kan105 - avatarı
Ziyaretçi
Sadece uykumuz gelince mi esneriz? Esneme bulaşıcı mıdır? Aslında esnemenin ve fizyolojisinin ardında yatan gerçek hala tam olarak bilinememektedir.

Sponsorlu Bağlantılar
Önceleri esneme, insanın yorgun olduğu zamanlarda kandaki oksijen miktarını artırmak için vücudun yaptığı bir solunum sistemi refleksi olarak düşünülüyordu. Yapılan deneylerin sonucunda, esnemenin, solunum olayına kısa bir destek verdiği, ancak onun önemli bir fonksiyonu olmadığı tespit edilmiştir.

Hem burnumuzla, hem de ağzımızla nefes alabilmemize rağmen, kapalı ağızla esnemek mümkün değildir. En çok ve sık esnemenin olduğu zaman, sabah uykudan kalkma vaktidir. Ortalama bir esneme 6 saniye sürer.

Sadece insanlar değil, kediler, kuşlar, fareler ve birçok canlı türü de esner. Ancak farklı türlerdeki bu davranış biçimi, aynı fonksiyona yönelik olabilir mi? Örneğin insanların gülme olarak yaptığı yüzdeki kas hareketi diğer bazı canlılarda korkunun ifadesi olabilmektedir.

Yapılan araştırmalarda, hayvanların daha çok dikkat gerektiren bir olayı karşılama sırasında esnedikleri, insanların ise, tersine dış uyarılarda azalma olduğunda esnedikleri saptanmıştır.

Derslerde canı sıkılan öğrencilerin değil de, canı sıkıldığı halde uyumamaya çalışanların daha çok esnedikleri gözlemlenmiştir. Bir diğer görüşe göre de, sınava girecek bir öğrencinin veya yarışa girecek bir atletin çok esnemesinin sebebi, organizmanın kendini sakinleştirmesidir.

Esneme de gülme gibi bulaşıcıdır. Esneyen kişinin yüz hatlarında meydana gelen şekillenmenin, diğer insanlar üzerinde esnemeyi teşvik edici bir etki uyandırdığı tahmin ediliyor. Yani nasıl yemek yiyen bir insanı görünce acıkırsak, onun gibi bir şey.

Esnemenin bulaşıcı olduğunu ileri süren bir görüşe göre ise ilk insanlardan kalma bir davranış olarak esnemekteyiz. İlkel atalarımız akşamları ateşin etrafında topluca otururken grubun lideri tüm dişlerini göstererek esner, oturumu kapatır, artık gecenin başladığı, herkesin sabaha kadar yatması ve hareket etmemesi gerektiği sinyalini verirdi. Grubun diğer üyeleri de esneyerek görüş birliği içinde olduklarını beyan ederlerdi.

Günümüzde bu iş için daha karışık teknolojiler kullanılıyor. Baba televizyonu uzaktan kumanda ile kapatıp koltuğundan kalkıyor. Bu nedenle günümüzde esnemenin hiçbir faydası görülmemektedir ve önümüzdeki bir milyon yıl içinde ortadan kalkacağı sanılmaktadır.
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
27 Ekim 2007       Mesaj #82
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
? Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir.

Sponsorlu Bağlantılar
? Venüs, saat yönünde dönen tek gezegendir.

? Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.

? 18 Şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştı.

? Ortalama bir buzdağının ağırlığı 20 milyon tondur.

? Okyanusun en derin yerine, demir bir top 1 saatte batar.

? Kıta isimlerinin hepsi aynı harfle başlayıp aynı harfle biter.

? Bilinen 3500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.

? Elektrikli sandalye ilk defa bir dişçi tarafından bulunmuştur.

? Dünyada her dakikada 2 düşük şiddette deprem olmaktadır.

? Açık bir gecede, çıplak gözle 2 000 yıldızı görmek mümkündür.

? Sahra çölündeki Tidikelt kasabasına 10 yıl hiç yağmur yağmamıştır.

? Değerli taşların çoğu birkaç elementten meydana gelir. Sadece pırlanta tamamen karbondan meydana gelir.

? Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya?nın Ishigaki Adası?nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.

? Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika?dan daha büyüktür.

? Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan 20?den fazla kelime vardır.
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
29 Ekim 2007       Mesaj #83
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini?

Farelerin ve atların kusamadıklarını?

* Kendi dirseğini yalamanın imkansız olduğunu?Msn Happy
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
10 Kasım 2007       Mesaj #84
nünü - avatarı
Ziyaretçi
HANIM kelimesinin kökeni

Söylenir ki, bir gün Cengiz Han, tüm hanlarini toplamis, sag yanina da esini oturtmus;
Cengiz Han hanlarina,
-- "Ben Hanlar Han'i Cengiz Han, hepinizin Han'ıyım", eşini göstererek;
-- "Bu da benim Han'ım" demis.
Işte erkeklerin "eşim" anlamına söyledikleri "hanım" kelimesi oradan geliyormuş.. .
Ne kadar insanca degil mi?
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
15 Kasım 2007       Mesaj #85
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Yapi$tiricilar Nasil Yapi$tiriyor?
Yapi$tiricilarin sagladigi yapi$tirma olayi aslinda kimyasal reaksiyondan ba$ka bir$ey degildir. Gunumuzde imalatcilar yapi$tiricilari sentetik malzemeler kullanarak yaparlar. Yapi$tirma olayinda benzer yada iki malzemeden iki madde, birde yapi$kan gerekir. Burada en onemli gorev yapi$tiricidadir. Yapi$tirici molekullerinin diger iki madde molekulleri ile birle$me egilimi gosterir bir yapida olmasi gerekir.
Radyonun Sesi Acilinca Pil Daha Cabuk mu Biter?
Pille calisan portatif radyolarda sesin yuksekligi pilin omrunu etkiler. Radyo acik, sesi kapali durumu ile sesin sonuna kadar acik durumu arasindaki fark pillerin omurlerinin kisalmasina neden olur. Ses sonuna kadar acildiginda pillerden cekilen akim yuzde 30 artmaktadir. Bu durum, kucugunden buyugune, pille cali$an ve ses yukselticisi olan butun radyo, teyp, volkmen vb. icin aynidir.

Matematikte Nicin -2 ile -2 nin Carpimi +4 Eder?

Haftanin be$ gunu ise otobus ile gidip geldiginizi varsayalim. Her sefer bir milyonluk bir biletle yapiliyor. On milyon tutarinda on tane bilet aldiniz. Her gun gidi$ geli$ kullandikca iki tanesi eksiliyor. Bunun e$itlikteki yeri (-2) dir dir. Siz bu isi be$ gun suresince yani 5 kez yaparsaniz (-2)x( +5)= 10 olur. Diyelim ki bayram tatilinin iki gunu o haftanin Per$embe ve Cuma gunlerine geldi ve tatil. Bu kez yapmaniz gerekeni yapmiyorsunuz. Iki gunluk 4 bileti kullanmiyorsunuz. Bu hareket, yapmaniz gerekene gore negatif yani ters yonde bir harekettir. Her gun bilet almak yerine iki gun suresince hic bilet kullanmiyorsunuz. Iki kere negatif hareketi "-2" bilet uzerinde yapinca o hafta elinizde (-2)x( -2) =(+4) . bilet kaliyor.
Termos Nasil Sicagi Sicak, Sogugu Soguk Tutuyor?
Tek nedeni vardir, vakum. Yani bo$luk. Bir termosta ic ice gecmi$ iki kap vardir. Di$taki metal bir kap olup icteki genellikle bir cam sisedir. Ikisinin arasindaki hava ise bo$altilmi$tir. Tam olmasa da ureticiler tarafindan elde edilebilen tama yakin bir bo$luk vardir. Vakumlu bir ortamda hava molekulleri de olmadigindan isi iletilemez. Cismin isisi ba$langicta ne ise o halde kalir. Icerden di$ariya, di$ardan iceriye isi geci$i olmaz. Boylece termosa konan sivi sicaksa sicak, soguksa soguk kalir.
Bir Hafta Nicin 7 Gundur?
Babilliler 7 gunluk haftayi zaman birimi olarak kullaniyorlardi. Ilk caglarda bilinen be$ gezegen ile gune$ ve ayin sayisinin 7 olusu bu sayiyi gizemli ve ugurlu kiliyordu. Daha sonra dinlerde, gogun 7 kat olusu ve dogadaki ana renk sayisinin 7 olusu, muzik notalarinin 7 olusu sayinin onemini daha cok belirtti. Daha sonra Fransa takvim yapisini degi$tirerek hafta sayisini 10 yapti ama kabul gormedi. Rusya 5 gunluk hafta uygulamasina gecti, o da tutulmadi. Sonunda yine hafta 7 gun olarak kaldi.
Nicin Otellerin Kapilari Doner Kapidir?
Doner kapilarin tek amaci enerji tasarrufudur. Buyuk binalarin icerleri devamli olarak isitilir. Acilan normal kapidan iceri soguk hava rahatlikla girer. Eger normal kapi kullanilirsa hava degi$imi nedeniyle klimalar veya motorlar yeniden cali$acaktir. Ozellikle cok ki$inin girip ciktigi otel veya benzeri binalarda enerji tasarrufu icin doner kapi kullanilir. Doner kanatlar sicak havanin di$ari cikmasina, soguk havanin da iceri girmesini-engeller.
Bardaktaki Buzlar Nicin Birbirlerine Yapi$irlar?
Buzun erimesi icin yalnizca sicaklik degil basinc da onemlidir. Daglardaki buzullarin kayma nedeni de budur. Basincla alt tabaka erir ve kayma olu$ur. Bir kabin icinde ya da bir bardakta ust uste duran buzlarin her biri altindakine degdigi noktada bir basinc olu$turur ve bu, noktada cok kucuk kisim erir. Buradan hareket eden su cok az yanda iki buz kupcugunun birle$tigi noktada tekrar donar. Iki buz parcasi kaynak yapilmi$casina birbirlerine yapi$ir ve orada bir daha erime olmaz.
Kuma$lar Yikandiktan Sonra Nicin Ceker?
Aslinda kuma$ islaninca lifler $i$tiginden kumasin az biraz uzamasi gerekmektedir. Ama-bukumlerin acilarindaki deformasyonun yarattigi cekme kuvveti daha fazla oldugundan sonucta kuma$ boydan kisalir. kuma$ yikandiktan sonra kurutuldugunda $i$mi$ lifler eski durumlarina gelirler. Ama kuma$ ilk olculerine donemez. Su, yuksek isi, calkalama, sabun hepsi kumasin cekmesini kolaylastirir. Kuma$ birkac kez yikandiktan sonra olculeri belli bir dengeye ula$ir ve ondan sonra yikandiginda cekmez.
Cinlilerin Gozleri Neden Cekiktir?
Yalniz Cinlilerin degil Orta ve Guneydogu Asyada yasayanlarin, Japonlarin hatta Eskimolarin da gozleri cekiktir. Aslinda goz yapisi butun dunyada aynidir. Farki yaratan goz kapaklaridir. Cekik gozlu diye nitelendirilen irklarda gozun uzerindeki goz kapaginin ikinci kivrimi, gozun ustune daha cok inmi$tir. Bazi teorilere gore bu kivrim insanlarin gozlerini yogun kar tabakasinin, goz kama$tiran i$igindan korumak icin bir ce$it kar gozlugu gibi geli$mi$tir. Cinde ve oteki bolgelerde her ne kadar yogun kar yagmiyorsa da onlarin atalarinin buzul caginda kuzeyde yasadiklari daha sonra guneye indikleri kanitlanmi$tir. Yalniz gozleri degil, burunlari da ruzgâra karsi korunmak icin kuculmu$, burun delikleri sogugu engellemek icin daralmi$tir. Ciltleri de koruma amacli olarak yaglidir. Goz kapaklari da yaglidir. Gozu ve ic tabakalarini kara ve buza kar$i korur. Yani cekik gozlu degil, du$uk goz kapakli, demek daha dogrudur.
Ate$ Bocegi Nasil I$ik Saciyor?
Yaz gecelerinin karanliginda otlarin arasinda veya havada ucarken parildayan, yanip sonerek sari-ye$il bir i$ik veren bir bocegi gormu$sunuzdur. Yanina yakla$ildiginda i$igini sonduren, gece karanliginda izini kaybettiren bu bocegin ismi ate$ bocegidir.
Aslinda bu bocegin verdigi i$igin ate$le de sicaklikla da bir ilgisi yoktur. Bunun bilimsel adi "soguk i$ik"tir ki gunumuz teknolojisi bu i$igi henuz yapay olarak uretmeyi ba$aramami$tir. Bilim insanlari dunyada milyonlarca yildir mevcut olan bu tabiat teknolojisinin once cali$ma mekanizmasini cozmek sonra da taklit ederek insanlik hizmetine sunabilmek icin cali$malarina hiz vermi$lerdir.
Kisa bir zaman oncesine kadar surtunme veya isi olmadan i$ik elde etmenin imkansiz olduguna inaniliyordu. Nasil ki normal bir ampul kendisine verilen enerjinin yuzde 4"unu, florasan ampul ise yuzde 10"unu i$iga donu$turebiliyor, geri kalanini isi olarak yayiyorsa, ate$ boceginde de benzer bir durum oldugunu sanan bilim insanlari, bocegin bu i$ icin kullandigi enerjinin tamamini i$iga donu$turebildigini tespit edince hayrete du$tuler. Gelelim ate$boceginin i$ik uretme mekanizmasina... Aslinda ate$ boceklerinin i$ik verme reaksiyonlari o kadar hizlidir ki bu fonksiyonun kademelerini incelemek hemen hemen imkânsizdir. Yani i$ik uretim mekanizmasi hakkindaki bilgiler hala teoride kalmaktadirlar. Kesin olarak bilinen bunun molekuler seviyede kimyasal bir i$lem oldugu, bazi molekullerin ayri$arak daha yuksek enerjili hale gecebildikleri ve bu fazla enerjiyi i$iga donu$turebildikleridir.
Ate$ boceginin karin bolgesindeki i$ik organinda bulunan guddelerden, i$ik elde elmede rol alan iki ana kimyasal madde uretilmekledir. Bunlardan birincisinin kimyasal yapisi aydinlatilmi$ ve yapay olarak elde edilmi$tir. Ikincisinin ise yapisindaki gizem cozulmesine ragmen sentetik olarak uretilmesi hala mumkun olamami$tir. Ate$ boceklerinde uretilen iki kimyasalin birle$iminin de i$ik vermeye tam olarak yetmedigi, bocegin i$ik bolgesine yakin solunum organinin i$ik verme aninda burayi oksijenle beslemesi gerektigi tespit edilmi$tir. Bilinmeyen bir ba$ka ayrimi ise bu i$igi hangi $alterin acip kapadigidir.
Bu gizemli boceklerin 2 bin ce$idi olup erkekleri ucabilirken di$ileri kanatsizdirlar. Erkekler di$ileri aramak icin geceleri ucarlar ve i$iklarini birbirleri ile ileti$im kurmak icin kullanirlar. En iyi i$ik verimini geli$mi$ di$iler verir. Ate$ bocekleri geceleri 3 saat sureyle i$ik verebilirler.
Genellikle isirarak zehirledikleri salyangozlari yedikleri icin kirecli topraklarin oldugu nemli bolgelerde daha cok gorunurler. Parlamayi saglayan kimyasal maddeler sayesinde, kazara onu yiyen bir du$mani kusmak zorunda kalir ve bir daha ba$ka ate$ bocegi yemeye te$ebbus etmez.

Dogum Gununde Pasta Kesme Adeti Nereden Geliyor?
Dugunlerde pasta kesmek adetinin, yeni evlilere bereket, dogurganlik ve mutluluk dileklerinin iletilmesinin zaman icinde geli$mi$ bir $ekli oldugundan bahsetmi$tik. Dogum gunlerinde pasta kesmek adetinin ise tarihi kokeni ve amaci degi$iktir. Zaten tek kat olan $ekli ve uzerindeki mumlar nedeniyle pasta gorunu$ olarak da dugun pastasindan farklidir. Pasta sozcugunu hep gunumuzdeki anlami ile kullaniyoruz. Aslinda tarihi geli$imi icinde kek demek daha dogru olur. Dogum gunu pastasinin bilinen tarihi Helen uygarliklarina kadar uzanir. Bir kutlama amaci ile ortaya cikmasi ise Ortacagda Almanyada olmu$tur. 13. yuzyilda Almanyada cocuklara gosterilen ilgi belki bugunkunden bile fazlaydi. Dogum gunleri bir festival $eklinde kutlaniyordu. Dogum gunu kutlamasi sabaha kar$i, $afakta, gun agarirken ba$liyordu. Ustu yanar mumlarla suslenmi$ pasta kek eve getirildiginde cocuk uyandiriliyor, pastanin ustundeki mumlarin ise yemek vakti gelene kadar devamli degi$tirilerek surekli yanar halde kalmalari saglaniyordu. Yemegin ba$inda cocuk mumlari ufleyerek sonduruyor ve $olen ba$liyordu. Pastanin uzerindeki mumlarin sayisi cocugun ya$indan bir fazla oluyordu. Bu bir fazla mum, bir gun sonecek hayatin i$igini simgeliyordu. Ayrica cocuga bir cok hediyeler getiriliyor, o gun istedigi, sevdigi yiyecekler hazirlaniyordu. Yani o zamanlarda dogum gunu kutlamalari cocuklara yonelikti. Gunumuzde her ya$tan insanin kutladigi dogum gunu ve kesilen pasta i$te o zamanlarin bir adetinin devamidir. Dogum gunu pastasinin ustundeki mumlari bir ufleyi$te sondurmek, bu arada bir dilek tutmak, eger dilek gercekle$irse bunu kimseye soylememek adetleri de o gunlerden kalmadir
Remondees - avatarı
Remondees
Ziyaretçi
17 Kasım 2007       Mesaj #86
Remondees - avatarı
Ziyaretçi
1- idam edilecek adamın yanı başında bir sac hazırlanırmış ve bu sac
allttan verilen ateşle iyice kızdırılırmış...kafası kesilen adamın
kafasını kestikten hemen sonra bu saca bastırırlarmış...sıcaktan dolayı kan
beyinde 2 saniye kadar dolaşacağı için adama yerde duran cansız bedeni son defa
gösterilirmiş...

2- suçlunun derisini yüzüp denize atarlarmış...(acıyı tahmin edin artık)

3- suçlu ortası delik bir sandalyeye cıplak bir şekilde
oturtulurmuş...bu delik yere içinde fare olan bir kase yerleştirilirmiş...ve kaseyi
alttan yavaş yavaş ısıtırlarmış...tabiki sıcağa dayanamayan fare çıkacak biyer
bulamayınca suçlunun makattan kemirmeye başlayıp en son ağzından
çıkarmış...

4- suçlu güneşin altına ellerinden bağlı biş şekilde
yatırılırmış...suçlunun saçları kazınıp kafasına deve derisi
geçirilirmiş...deve derisi güneşte eriyip suçlunun kafasına
yapışırmış...saçlar deve derisi yüzünden dışarı doğru çıkamayıp içeri
doğru çıkmaya başlarmış...bir süre sonra saçların kafatasını delmesiyle beyne
ulaştığı anda adam ölürmüş...

5- suçlunun sığabileceği bir çukur kazılır ve suçluya tıkabasa yemek
yedirilirmiş...dışkısını da o çukura yapmak zaorunda kaln adam bir süre
sonra dışkılarının bedenini çürütmesiyle ölürmüş...

6- suçlunun kafası kazınırmış ve suçlu bir direğe hiç hareket
edemiyeceği şekilde bağlanırmış...ve üstten damlalar halinde soğuk su
damlatılırmış...damlalar bir süre sonra balyoz etkisi yaptığından
adamın delirmesi sağlanırmış...

7- suçlunun göz kapaklarına iğne batırılırmış...ve adam bir süre sonra
daynamayıp gözlerinin kapatır ve kör olumuş...(adamın biri 2 günün
dayanmış)

8- suçlu 10 metre karelik bir odaya kapatılırmış...ve burdan hiç
çıkartılmazmış...yemeği düzenli olarak verilen adam tuvalet olmaması
nedeniyle tuvaletini odanın bir kenarına yapmak zorunda kalırmış...bir
süre sonra yaptığı dışkı ve idrarların zehir salgılamalarından dolayı adam
zehirlenerek ölürmüş...

9- suçlunun göz kapakları açık kalacak şekilde tutuluruş...ve belli bir
mesafeden ellerinin adamın gözüne doğru ileri geri sallarlarmış...saatlerce süren bu olayın sonunda adam kafayı yermiş....



10- Fark ettirmeden değil ama göstere göstere ve çok acılı bir biçimde öldürme yöntemi:
Sağlam bir fıçı bulunur ve adam kafası dışarıda kalacak şekilde fıçıya kilitlenir. Daha sonra hergün adamı düzenli olarak etle,sütle,balla,kaymakla beslersin.Bu arada ihtiyacı gelen adam mecburen fıçının içine pisler.Sen azimle adamı doyurmaya devam edersen,adam kendi pisliği içinde çürüyerek çooook feci şekilde can verecektir.
işte bu yolla cinayet işlemişte sayılmazsın ve en fazla adam alıkoymak suçundan yargılanırsın...
mechul_adam - avatarı
mechul_adam
Ziyaretçi
23 Şubat 2008       Mesaj #87
mechul_adam - avatarı
Ziyaretçi
SORU: İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinin İşletme Matematiği kitabından gerçek bir alıntıdır. Hiç dokunulmadan ve yorumsuz sekliyle
verilmiştir:

Kitap Adı: İşletme Matematiği
Yazar: Prof. Dr. Müh. Yılmaz Tulunay
Sayfa: 173

Soru :Amerika'ya lisansüstü çalışmalar yapmak üzere giden Mehmet,iki kız arkadaş edinmiştir. Bunlar Mary ve Nancy'dir. Mehmet'e göre;
a-) Mary olgun bir kızdır ve klasiklerden zevk almaktadır. Böyle bir yerde
onunla 3 saat birlikte olmak 12 dolara mal olmaktadır. Diğer taraftan Nancy
daha çok popüler eğlenceleri yeğlemektedir. Onunla böyle bir yerde 3 saat
birlikte olmanın maliyeti de 8 dolardır.
b-) Mehmet'in bütçesi gönül islerine ancak ayda 48 dolar ayırmasına olanak
vermektedir. Ayrıca, derslerinin ve çalışma koşullarının ağır olusundan
dolayı, kız arkadaşlarına en fazla ayda 18 saatlik süre ve 40.000 kalorilik enerji ayırabilmektedir.
c-) Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori enerji harcayan Mehmet, Nancy için bunun iki katini harcamaktadır. Eğer Mehmet'in Mary ile buluşmaktan beklediği mutluluğu 6 birim ve Nancy ile buluşmaktan beklediği mutluluğun da 5 birim olduğunu biliyorsak, mutluluğunu maksimize etmek isteyen
Mehmet'in sosyal yaşamını nasıl planlaması gerekecektir? Grafik ve
cebirsel yoldan bulunuz.

BIR ÖGRENCININ CEVABI:
Sayın Hocam, Bu Mehmet **p*z*v**i buradan Amerika'ya lisans üstü çalışma yapmaya gitti de herifin s... derdi bize mi düştü? Biz burada tahsili
bırakıp karıya, kıza dalsak bizi de böyle ballandıra ballandıra kitaplara yazar misin?Neyse geçelim sorduğunuz sorunun cevabına;

a-) Bi kere bu Mehmet i.b.esinde iki hatuna ayrı ayrı zaman harcayacak g.. de, para da yok, sıkarrrr.
Ayrıca dünya piyasalarında saati 100 dolardan açılıp minimum 50 dolara kadar düsen tarifeler göz önüne alındığında, 3 saati 12 dolarlık
yada 3 saati 8 dolarlık karılardan hayır gelmez. Muhtemelen Mary
68, Nancy 79 yasındadır ve ikisinin de bugüne kadar yattıklarının haddi hesabi yoktur. Bu durumda Mehmet'in hem vakit darlığı, hem kadınların hali, hem de para yokluğu sebepleriyle bu iki o.r..yla grup sxi yapması
gerekir.

b-) Mehmet'in bütçesi (bu gönül isi tabirini ben anlamadım)sevişmek için ayda 48 dolara yetiyorsa zaten bu o..... çocuğunun mstbsyn yapması daha uygun olur. Böylelikle iki ay para biriktirip bu çuvalların yerine doğru dürüst bir karıya zıplar ve ayırdığı 40.000 kaloriyi hakkıyla
harcar. Ama siz bu cevabi kabul etmeyeceğiniz için söyle cevap
verelim;
Mehmet'in bütçesi 48 dolara yettiği için ancak grup s.x yapılacağından pazarlıkla miktar ıskontosu alınır ve bütçe rahatlatılır. Böylelikle ayda
ayırdığı 18 saati 3 saate bölersek 6 kez yapmış olur ve her sevişmede 40.000/6 = 6700 (yaklaşık) kalori harcar. Bu hayvan bir seferde kesintisiz 3 saat z..layabiliyorsa zaten Amerika'da kalması ve buralara dönmemesi hepimiz için hayırlı olur.

c-) Mehmet Mary ile her buluşmasında 5.000 kalori harcıyorsa yukarıdaki hesaba göre Nancy'ye sadece 6.700 - 5.000 = 1.700kalori kalır ki bu da Nancy gibi fa.. fos bir mo..ru sadece gıdıklar.Bu durumda birinden 6, diğerinden 5 birim zevk alan Mehmet'in mutluluğunu maksimize etmesi için
kendisini de birilerine d..dürmesi gerekir.Sonuç olarak bu ise alışan Mehmet'in bundan sonraki sosyal yaşantısını kaşarlı bir i..e olarak planlaması gerekir. Bu sayede ayda 48 dolar tasarruf sağladığı
gibi üste para da kazanarak bütçeyi de düzeltir.
Saygılarımı arz eder grafik açıklamayı sözlü mülakatta bizzat üzerinizde
uygulayarak yapabilirim.


SONUÇ:
Öğrencinin okul hayatı 1 yıl daha
uzamıştır.
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
23 Şubat 2008       Mesaj #88
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi

post 8 1071231929



post 8 1071232313



post 8 1071327736



post 8 1071329668



post 9 1073601898
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
24 Şubat 2008       Mesaj #89
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
İlginç Bilgiler

Saatte 1000km hız yapan bir jet ile;

Ay'a 17 günde,
Venüs'e 4,5 yılda,
Mars'a 6 yıl 9 ayda,
Merkür'e 10 yılda,
Jüpiter'e 76 yılda,
Satürn'e 152 yılda,
Uranüs'e 425 yılda,
Neptün'e 675 yılda,
Plüton'a 700 yılda, ancak gidilebiliyor.

Oldukça ilginç değil mi? Aklında diğer gezegenlere neden astronot gitmiyor
diye bir soru varsa geçerli bir açıklama olabilir .


Diğerlerini gecelim!
Nötron yıldızlarının kütlesi öylesine yoğundur ki bir cay kaşığının hacmi
kadar yani yaklaşık 2kup sekerin hacmindeki nötron yıldızı milyarlarca ton
gelebilir. .


Güneş !
Güneşteki muazzam enerji 386 milyar kere milyar megavattır ki, bu değer
nükleer Füsyon olarak bilinen termonükleer reaksiyonlar sonucunda her saniye
564 milyon ton hidrojenin 560 milyon ton helyuma dönüşmesi ile açığa çıkar.


Uranyum !
1 kg uranyum'un enerjisi ile 100 w bir ampulü 27400 yıl yakabiliriz.


Hidrojen !
Yoğunluğu en küçük olarak bilinin madde donmuş hidrojendir (0,076gr/cm3)


Peki deniz suyundan bütün elementlerin elde edile bildiğini biliyor
muydunuz?
1 kg altın elde etmek için 200 milyon metre küp su arıtılmalı.
1 kg magnezyum için 795 lt su arıtılmalı.
1 kg iyot için 16 milyon metre küp su arıtılmalı.
Kar yağınca havanın ısındığını biliyoruz buyurun bilimsel açıklaması
1 ton buz veya 1ton kar yağmış olsun bunun havaya vereceği isi 80milyon
kaloridir. Buda 10 kg kömürün yakılmasıyla elde edilen ısıya eşit.

Gelelim beynimizin kafatasında nasıl korunduğuna
Beyin kafatasında 150 cm3 sıvı içerisinde paskal prensibi (su cenderesi)
ile korunur.


Klorofilin formülünü merak edenler buyrun
c55 h72 05 n4 mg


Gelelim yapraklara
1 m2 yaprak 1saatte 2 gr şeker üretir.


Dünya !
Dünya uzaydan bir geçtiği noktadan bir daha geçmemektedir.
Dünya son 1200 yılın en sıcak yılını 1998 yılında geçirdi.
Dünya güneş etrafında saniyede 29.8 km hızla dönmektedir.


alıntı
yüksel2 - avatarı
yüksel2
Ziyaretçi
25 Şubat 2008       Mesaj #90
yüksel2 - avatarı
Ziyaretçi
TARİHİ GAFLAR

Radyonun geleceği yok. (Lord Kevin-İskoçyalı fizik adamı)


Artık yeni hiçbir şey yok.İcat edibilecek her şey icat edildi.(Charles H. Durll-Amerikan Patent

Dairesi Başkanı 1899)


Denizaltıların savaşta ne işe yarayabileceğini anlayamadım.En fazla mürettebatın boğularak ölmesine neden olabilir.(H.G. Wells –yazar 1901)


Atlar her zaman kullanılacaktır.Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir.(Henry Ford’un kredi

isteği üzerine otomotiv sektörünün geleceği konusunda araştırma yapan bir banka müdürü-1903)


Uçaklar hoş oyuncaklar.Ama askeri bir değeri yok.(Mareşal Ferdinand foch-Birinci Dünya

Savaşı’nda Fransız Orduları Başkomutanı-1911)


Artistlerin konuşmalarını kim duymak ister ki?(Harry M. Warner –Film endüstrisi yöneticisi.O sıralar yeni icat edilen sesli film hakkında-1927)


Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir.İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.(Daryik F.Zanuck –Twent Century Fox film şirketinin başkanı-1944)


Bilgisayarlar gelecekte 1,5 ton ağırlığında olacaklar.(Popular Mechanics dergisi-1949)


Seslerini beğenmedim,ayrıca gitar topluluklarının modası geçti.(Decca Record Plak firmasının bir yöneticisi.Beatles hakkında-1962)


İnsanların büyük çoğunluğu için tütün tüketimi çok sağlıklı bir şeydir.(Doktor Ian G.McDonald,Operatör-1963)


İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için herhangi bir neden göremiyorum.(Kenneth Olsen, Digital Eguipment Corp.’un-bir bilgisayar firması- başkanı-1977

Benzer Konular

30 Haziran 2011 / ultraslan_merve Soru-Cevap
10 Temmuz 2012 / SeRCaX.TR Genel Mesajlar