Arama

İnhalasyon Anestezisi ve İnhalasyon Anestezikleri

Güncelleme: 11 Ekim 2009 Gösterim: 5.555 Cevap: 0
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
19 Eylül 2008       Mesaj #1
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
İNHALASYON ANESTEZİSİ

Sponsorlu Bağlantılar
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.


Solunum yolu ile alınan anestezik gaz ve buharlar alveollere oradan da kana diffüze olur. Beyine ulaşan anestezik miktarı belirli seviyeye ulaştığında genel anestezi meydana gelir.
İNHALASYON ANESTEZİKLERİ

Bilinen ilk inhalasyon anesteziği olan "dietil eter"1772'de sentez edilmiş, anestezi amacıyla 1840'lı yıllarda kullanılmıştır. 1950'li yıllardan önce kullanılmakta olan anestezik maddelerin çoğu patlayıcı özelliğe sahipti. II.Dünya savaşı sırasında halojenlendirmenin maddelerin patlayıcı özelliğini kaldırdığı anlaşılmış ve halotan bulunmuştur.
İnhalasyon anestezikleri, oda ısısı ve basıncındaki fizik durumlarına göre gaz ve sıvı olarak ikiye ayrılabilir: gaz anestezikler : siklopropan, etilen, azotprotoksit; sıvı inhalasyon anestezikleri: kloroform, eterler, trilen, etil klorür, fluoroksen, halotan, metoksifluran, enfluran, izofluran, sevofluran, desfluran. Günümüzde önemi olan inhalasyon anestezikleri; zayıf bir anestezik ve inorganik bir gaz olan N2O, ve fluoronize hidrokarbon volatil anestezikler olan halotan, enfluran ve isoflurandır.
AZOT PROTOKSİT (N2O)

Anestezide kullanılan tek inorganik bileşiktir. Amonyum nitratın ısıtılması ile elde edilir. Basınçlı silindirlerde sıvı halde bulunur. İyi bir analjezik, zayıf bir anesteziktir. Hastaların çoğunda tek başına anestezi sağlayamaz. Genellikle %50-70 konsantrasyonda diğer anesteziklerle birlikte kullanılır. Solübilitesi azottan 35 kez daha fazla olduğu için kapalı boşluklara süratle geçerek basıncı arttırır. Anestezi sonlandırılırken difüzyon hipoksisine neden olabilir.
HALOTAN

2-bromo-2-kloro-1,1,1-trifloroetan. İlk kullanılmaya başlandığı yıllarda moleküler stabilitesi, etkinliği, kontrolünün kolaylığı nedeniyle hızla yaygınlaşmış ve 20-30 yıl boyunca en çok kullanılan inhalasyon anesteziği olmuştur. Vücuda giren halotanın % 60-80'i 24 saat içinde solunum yolu ile atılır. Geri kalan kısmı oksidatif ****bolizmaya uğrar ve idrarla atılır. Halotan alan hastaların % 4-20'sinde karaciğer enzimlerinde hafif yükselme, 1:6.000-22.000 olguda ise masif, hepatik nekroz gelişebilir.
METOKSİFLURAN

Bilinen en potent ve uçucu inhalasyon anesteziğidir. Yapısal olarak bir dimetil eterdir. En önemli sakıncası nefrotoksisitesidir. En büyük oranda (%50-70) ****bolize olan inhalasyon anesteziğidir. Toksisitesinden florür sorumludur. Günümüzde artık kullanılmamaktadır.
ENFLURAN

Kimyasal olarak metil etil eter (2 klorürlü 2-trifloroetil-difluorometil-eter)'dir. %2.5-8.5 oranında oksidatif yolla ****bolize olur. Açığa çıkan florür miktarı; halotan ve izofluran ile ortaya çıkan florür miktarının 10 katıdır. Bu miktar, renal hasara neden olabilecek düzeyin (50 mmol/L) altındadır.
İZOFLURAN

Enfluranın izomeridir. (1-klorür-2,2,2- trifluoroetil-difluorometil eter). Uyuma ve uyanma, halotan ve enflurandan hızlıdır. Bu ajanın en önemli sakıncası maliyetinin yüksekliğidir. Sadece % 0,2'si ****bolize olur.
SEVOFLURAN

1975'te ilk kez kullanılmış bir metil propil eterdir. Mevcut inhalasyon anesteziklerinden daha hızlı etkili, kardiyovasküler ve solunum sistemine istenmeyen etkileri daha azdır. Pahalılığı nedeniyle ABD'de kullanımından vazgeçilmiştir.
DESFLURAN

Bir metil etil eterdir. İlk kez 1990'da kullanılmıştır. İndüksiyon ve uyanma hızlı, etkinliği ise azdır.

Alıntıdır.
Son düzenleyen Daisy-BT; 11 Ekim 2009 15:57

Benzer Konular

24 Temmuz 2012 / Pasakli_Prenses Tıp Bilimleri