Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.
Sponsorlu Bağlantılar
El Tümörleri
El Tümörleri Nelerdir?
Elde kitle oluşturan oluşumlardır. Çoğunluğu malign (kötü huylu) değildir. Tanı genellikle, hastadan dikkatli bir hikaye alınarak ve el muayenesi ile konulabilir. En sık görülen tümörler ganglionlar (eklem arasından çıkan kistler), dev hücreli tümörler, fibromalar (bir tür bağ dokusu tümörü) ve tümör etkisi yaratan damarsal yapı (hemanjiom) bozukluklarıdır. Bunların yanında daha nadir olarak sinir kökenli tümörler (nörom, nöroma), kemik tümörleri (osteokondrom, enkondrom), lipomlar (yağ tümörleri) ve malign tümörler de bulunabilir. Elin en sık malign tümörleri deriden çıkar.
Bu tümörlerin hepsinin cerrahi olarak çıkartılması/alınması gerekir.
El Muayenesi: Muayeneden önce mevcut sorunun ayrıntılı hikâyesi alınmalıdır. Hastanın yaşı, mesleği, meşguliyeti, hobisi öğrenilmeli, en sık kullandığı elin hangisi olduğu saptanmalı, diğer elin durumu kaydedilmelidir.
Travma söz konusu ise ayrıca şu noktalar araştırılmalıdır:
- Yaralanma ne zaman olmuş, ne kadar zaman geçmiştir ?
- Yaralanma nerede, ne yaparken, hangi koşullarda olmuştur ?
- Yaralanma nasıl ve hangi mekanizma ile olmuştur ?
- Elin pozisyonu yaralanma sırasında nasıldır?
- Daha önceki tedavi girişimleri nelerdir ? Böylece, varsa ezilmenin miktarı, kontaminasyonun (kirlenmenin) derecesi, kan kaybının miktarı kolayca saptanır.
1. Ağrı, duyu değişikliği, şişme veya kontraktür ne zaman başladı ?
2. Günlük işler, meşguliyet ve aktivitelerde nasıl bir fonksiyon bozukluğu oldu ?
3. Diğer uzuvlarda, diğer eklem veya kirişlerde benzer şikâyetleri var mı ?
4. Hangi aktiviteler şikâyetleri daha arttırıyor?
5. Günün hangi zamanlarında şikâyetler daha belirgin oluyor?
Dupuytren Kontraktürü
Dupuytren Kontraktürü Nedir?
Avuç içinin cilt ve cilt altındaki dokusunun hastalığı Dupuytren kontraktürü olarak adlandırılır. Kalın, nedbe benzeri doku avuç içinde cildin altında oluşur ve parmaklara ilerleyip, parmağı avuç içine doğru çekip hareketini kısıtlayabilir. Bu hastalık çoğunlukla orta yaşta gelişir ve bilinen bir nedeni olmamakla beraber ailesel geçişi olabilir.
Cerrah kalınlaşmış dokunun bantlarını ve tendonları ayırıp parmağa daha iyi bir hareket sağlayabilir. Bazı vakalarda kalınlaşmış ve kıvrımlaşmış cildin yerine cilt grefti kullanılabilir. Ameliyatın sonucu hastalığın şiddetine bağlıdır. Genellikle el fonksiyonlarında fizik tedaviden de sonra belirgin bir iyileşme görülür.
Romatoid Artrit (El)
Elde Romatoid Artrit:
Romatoid artrit; eklemlerin iltihabı, ellerin ve vücudun diğer bölümlerinin görüntüsünü ve fonksiyonunu etkileyebilen ve sakat bırakıcı bir hastalıktır. Sıklıkla parmak eklemlerini deforme eder ve hareketi engelleyecek şekilde parmakları bükülü bir pozisyonda durmaya zorlar. Romatoid artritin neden olduğu sakatlıklar genellikle cerrahi kullanılmadan tedavi edilebilir, örneğin; özel cihazların kullanıldığı veya elin zayıflamış bölgelerini güçlendirecek fizik tedavi yöntemleri uygulanır. Ama bazı hastalar için cerrahi en iyi çözümdür. Yangı olan eklemlerden dokular çıkararak, kirişleri yer değiştirerek veya yapay eklemler koyarak bilek ve el tedavi edilebilir.
Karpal Tünel Sendromu
Karpal Tünel Sendromu (KTS,CTS): Karpal tünel, bilekte, kirişlerin ve elin ana sinirlerinden birinin geçtiği bir tüneldir. Tünelin içindeki basınç; çeşitli hastalıklardan [romatoid artrit, tümör kitleleri, amiloid birikimi (hemodiyalize giren böbrek yetmezliği hastalarında), tüberküloz, vb.], yaralanmalardan, gebelik sırasında sıvı toplanmasından, aşırı kullanmaktan veya tekrarlayıcı hareketlerden sonra artabilir. Tünelin içindeki sinirin üzerindeki bu basınç artması sıklıkla uyuşukluğun, ağrının ve bozulmuş el fonksiyonunun eşlik ettiği bir tabloya neden olur. Bu belirtiler özellikle uyku sırasında daha şiddetli hale gelmektedir. Uyuşma ile birlikte oluşan ağrı tipik olarak daha yukarı, dirsek ve hatta omuz eklemine kadar ilerleyebilmektedir. Basıya bağlı sinir hasarının ileri evrelerinde ise, sinirin uyardığı ve hareketlendirdiği el kaslarında işlev bozukluktan ortaya çıkmakta, özellikle başparmağın hareketleri zayıflamakta ve kısıtlanmaktadır. Bu şikayetlerin toplamını oluşturan hastalık karpal tünel sendromu olarak bilinir. Bazı hastalarda elin atele alınması ve antienflamatuar (yangı azaltıcı) ilaçlar problemi çözecektir. Eğer bu işe yaramazsa cerrahi gerekebilir. Cerrahi işlem sırasında, cerrah avuç içinin ortasından bileğe doğru bir kesi yapar. Daha sonra basıncı azaltmak için sinire basınç yapan dokular kesilir. Ameliyattan sonra pansuman yapılarak ve atel kullanılarak hareket kısıtlanır, böylece iyileşme hızlandırılır. Ameliyat izi gittikçe kaybolacak ve zor görünür bir hale gelecektir. Ameliyatın sonuçları kısmen durumun ne kadar bir süredir var olduğuna ve sinirin ne kadar zarar görmüş olduğuna bağlıdır.
El Enfeksiyonları
Erken Enfeksiyonlar: İlk 24-72 saatte klinik belirti veren enfeksiyonlar genellikle kirli yaralarla birliktedirler ki bunlar ezilme veya kan dolaşımı bozulmuş dokularda genellikle birden çok değişik bakterinin ortamda bulunmasıyla oluşurlar.
Geç Enfeksiyonlar: Erken enfeksiyonların ortamın uygunluğu nedeniyle bakteri üremesi sonucu oluşmalarına karşın, 7.-10. günlerde gelişen enfeksiyonlar genellikle yaranın bakteriler tarafından istila edilmesine karşı yetersiz kalan lokal veya sistemik dirence bağlıdır. Beslenme bozuklukları, diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatan ilaçlar veya dokulara daha önceki bir dönemde ışın tedavisi uygulanmış olması geç enfeksiyonların ortaya çıkma riskini artırırlar.
Elde Sellülit:
Genellikle elde veya parmaklarda oluşan sellülit cerrahiye gerek duyulmadan tedavi edilebilir. Eğer bunlar sistemik etkiler ile birlikte ise (lenfanjit veya lenfadenit gibi) hasta hastaneye yatırılarak intravenöz (damardan verilen) antibiyotik tedavisi başlanmalıdır. El, “emniyet pozisyonunda” hareketsiz kılınmalı ve yüksekte tutulmalıdır.
Elde Herpetik Enfeksiyonlar: Parmak ucunun herpes simpleks virüsü (HSV, Uçuk) ile oluşan enfeksiyonları sıklıkla sağlık personelinde görülmektedir. Enfeksiyonun seyri ve bulgular o kadar karakteristiktir ki tanı klinik görünümle konur.
Belirti ve bulgular: ödem, ağrılı şişlik, berrak sıvı ile dolu küçük kabarcıkların görünmesidir.
Elde İnsan Isırıkları: İnsan ısırıklarından oluşan enfeksiyonlar en ciddi olanlardır. İnsan ağız boşluğu, normalde hastalık yapmayan birçok tehlikeli bakteriye ev sahipliği yapar. Bu bakteriler, ısırık sonrasında, elde bulunan kirişlerin, eklemlerin, yumuşak dokuların, hatta kemiklerin hızlı bir şekilde harap olmasına yol açabilirler. İnsan ısırıkları veya dişe vurma ile oluşan sıyrıklar dikilmemelidir. Eğer bunlar dikilirse oral flora (ağız içinde bulunan mikroorganizmalar) sıklıkla parmak gangreni ile sonuçlanacak tahrip edici enfeksiyona yol açacaktır. Bunlar açık bırakılmalı antibiyotiklerle tedavi edilmeli ve günlük incelemelerle izlenmelidirler. Tedavi için en uygun antibiyotikler penisilin ve sefalosporindir. Enfeksiyon varlığında hasta hastaneye yatırılmalı ve el ameliyathane ortamında cerrahi yöntemlerle acilen temizlenmelidir.
Paronişi ve Eponişi (DOLAMA): Paronişi tırnağa komşu yumuşak dokunun enfeksiyonudur ve genellikle tırnak çıkıntılarının ısırılması ve çekilmesi sonucunda ortaya çıkar. Eponişi ise tırnak tabanını örten yumuşak dokunun enfeksiyonudur ve paronişinin ilerlemesi sonucu meydana gelir.
Felon: parmak ucundaki yumuşak bölgenin enfeksiyonudur. Delici bir yaralanmayı veya paronişinin ilerlemesini izler ve kapalı alan enfeksiyonu ile sonuçlanır.
Tedavi: antibiyotik, bölgenin cerrahi yöntemle açılması, oluşan iltihabın boşaltılması, ameliyat sonrasında elin hareketsiz korunması ve yüksekte tutulmasından ibarettir.
Tetik Parmak Hastalığı
Trigger Finger (Tetik Parmak) Hastalığı :
Genellikle 1. parmakta diğer parmaklara göre daha sık görülen tetik parmağın klasik bulgusu parmağın sürekli kaldığı kapalı pozisyonundan açık pozisyona zorlanarak getirilmesi veya ilerlemiş olgularda hiç getirilememesidir. Tetik parmak doğuştan bir anomali olabileceği gibi, belirli hastalıklar (romatoid artritcerrahi girişim için 2 yaşına kadar beklenebilir. Üç yaşından sonra yapılan girişimlerde kalıcı deformitelerin oluştuğu bilinmektedir. Daha ileri yaşlarda ortaya çıktığı durumlarda ise nodüle genellikle rastlanmaz. Tipik bulgusu, parmak kapatıldıktan sonra, açmaya yeltenildiği zaman parmağın takılması, açmak için daha fazla güç sarf edildiği zaman ise bir atma sesiyle birlikte “tık sesi” boşalarak açılması, yani tetiklenmesidir. Kiriş akşam uyurken oldukça yumuşaktır. Parmaklar normal pozisyonda, yani yarı kapalı durumdadır. Sabahları parmak bu pozisyonda sabittir ve açılmak istendiğinde tetiklenme başlar. Tetik parmağın tedavisinde üç ana yaklaşımdan bahsedilebilir. Bunlardan ilki herhangi bir cerrahi işlemin uygulanmadığı koruyucu tedavidir. gibi) veya ele yönelik travmalar sonrasında da ortaya çıkabilir. Oluşma mekanizması parmağı kapatma (ele yaklaştırma) işini yapan kirişlerin (fleksör tendon) etrafındaki makara sisteminin sıkılaşması ve kiriş hareketine izin vermemesidir. Doğuştan olgularda, parmağın ele birleştiği bölgenin üzerinde veya bunun hemen yakınında, kiriş hattı üstünde bir nodul (kitle) ele gelir. Bu yapı sürekli travmaya maruz kalan kiriş veya onu saran makaradan kaynaklanır. Doğuştan olguların üçte birinde 1 yıl içerisinde kendiliğinden iyileşme görülebilir. Bu nedenle
Özel atellerle el istirahati sağlanır ve ödem azaldıktan sonra parmak hareketi gözlenir. İkinci tedavi şekli, cerrahi bir kesi yapmadan, deriden kesici bir aletle (özel iğneler gibi) girilerek makaranın serbestleştirilmesidir. Bu yöntem kesi yapılmadığı için avantaj sağlıyor gibi görünse de, kapalı bir alanda yapıldığı için sinir yaralanması riskini de beraberinde getirir.
Üçüncü tedavi yöntemi ise en güvenilir ve en iyi sonuç veren açık cerrahi yöntemdir. Makaranın olduğu bölgeye, sadece bu bölge uyuşturularak küçük bir kesi yapılır. Makara direkt olarak görüldükten sonra kesilerek kiriş serbestleştirilir.
Düğme İliği Deformitesi
Boutonniere (Düğme İliği) Deformitesi:
Parmağı açan kirişin parmağın orta eklemi düzeyinde yırtılması ve parmağın alt yüzüne doğru kayması sonucunda oluşur. Bu eklemde kıvrıklık oluşurken, bunun ilerisindeki en son eklemde tam tersi yukarı dönüklük meydana gelir ve parmak hareketi aksar. Bu aksama diğer parmakların hareketini de engeller. Tedavisinde yırtık onarılmalı ve kiriş tekrar eski pozisyonuna getirilmelidir.
Çekiç Parmak Deformitesi
Mallet Finger (Çekiç Parmak) Deformitesi:
El parmağını açan (düzleştiren) kiriş (ekstensör tendon), önkol kaslarının devamı olarak el sırtından geçer ve parmağın son boğumuna yapışarak açma hareketinin yapılmasını sağlar. Bu kirişin son yapışma yerine yakın bir yerde kopması sonrasında parmağın son boğumu düzleştirilemez ve kıvrık olarak kalır (çekiç parmak görünümü). Kopma açık bir yaraya neden olan bir travmayla oluşabileceği gibi, parmağın zorlanması sonrasında kapalı olarak da meydana gelebilir. Parmak röntgeni, kirişin kemiğe yapışma yerinden küçük bir parça ile birlikte koptuğunu gösterebilir. Eğer erken dönemde görülmüşse plastik bir atel veya alüminyum atel ile parmağın son boğumu normal düz pozisyonuna getirilir ve bu şekilde 6 hafta kadar hareketsiz tutulur. Bu yöntemden bir sonuç alınamazsa, parmağın son iki kemiğini sabitleyen bir tel (Kirschner teli) kullanılabilir. Eğer geç dönemde görülmüşse veya atelleme ile düzelme olmamışsa ameliyat edilir, kiriş onarılarak en uç boğuma tekrar yapışması sağlanır.
El Yaralanmaları
El Yaralanmaları
El cerrahisinde en sık yapılan işlemler; kiriş, sinir, damar ve eklemlerin hasarını, kırılmış kemikleri, yanıklara bağlı doku eksikliklerini ve cilt yaralanmalarını onarmayı içerir. Modern teknikler cerrahın ciddi yaralanmalarda dahi fonksiyonu ve görüntüyü tekrar düzeltme kabiliyetini büyük oranda artırmıştır. Şu anda plastik ve ortopedik cerrahlar tarafından sıklıkla kullanılan tekniklerin başlıcaları :
Greftleme: Hasarlı bölgeyi onarmak için vücudun sağlam bir bölümünden deri, kemik, sinir veya diğer dokuların naklidir. Bu dokular getirildikleri bölge tarafından beslenir ve kanlandırılırlar.
Flep cerrahisi: Vücudun sağlıklı bir bölümünden hasarlı alana deriyi, alttaki yağ dokusunu, veya bunlara ek olarak kemik, kas, kiriş, kıkırdak gibi diğer dokuları, kan damarları ile beraber taşımaktır. Daha karmaşık, fakat doku kalitesi ve güvenilirliği açısından daha üstün bir yöntemdir.
Replantasyon: Mikroskop altında uygulanan aşırı derecede dikkatli ve ince bir cerrahi olan mikro cerrahiyi kullanarak kopmuş parmakları veya uzvu tekrar yerine iade etme (replantasyon) işlemidir. Bu tür yaralanmalar geniş bir zaman dilimi içinde tekrarlayan bir çok ameliyata ihtiyaç duyabilirler. Birçok hastada, cerrahi sonucunda yaralanmış uzva önemli derecede duyu ve fonksiyon kazandırılabilir. Fakat iyileşme aylar sürebilir ve sıklıkla rehabilitasyona ihtiyaç duyulur.
El yaralanmaları gerektiği gibi tedavi edilmezse, daha sonraki dönemde değişik de-formitelere ve fonksiyon bozukluklarına yol açabilirler.
El Anomalileri
Doğuştan El Anomalileri: Elin doğuştan anomalileri doğumda var olan, el gelişimini etkileyen ve elin kullanımında belirgin problemlere neden olan deformitelerdir (yapısal bozukluklar). Gelişen cerrahi teknikler ile birlikte, problemlerin çoğu çok erken yaşta, diğerleri ise elin normal gelişimini ve fonksiyonunu bekleyerek 1,5 yaş dolayında düzeltilir.
En sık karşılaşılan doğuştan el anomalileri sindaktili (yapışık parmak) ve polidaktili (normalden fazla parmak olması) dir. Sindaktilinin cerrahi tedavisinde, parmakları birleştiren dokular açılır, daha sonra vücudun başka bir yerinden alınan cilt dokusu greftleri buradaki boşluklara dikilir. İşlem eğer kemikler de birleşik ise daha karmaşık bir hal alır. Cerrahi aynı zamanda tam bir hareketi ve normale yakın görüntüyü sağlamasına rağmen, greftlenmiş cildin rengi diğer ciltten bir miktar farklı olabilir. Diğer sık görülen doğuştan el anomalileri, kısa parmak, eksik parmak , deforme parmaklar, hareketsiz kirişler ve anormal sinir veya damarlardır. Çoğu hastada bu problemler cerrahi olarak düzeltilir.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.