Arama

Diş Çürükleri, Nedenleri, Önleme ve Tedavi Yöntemleri

Güncelleme: 5 Temmuz 2012 Gösterim: 3.203 Cevap: 5
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
9 Eylül 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
Diş Çürükleri ve Tedavisi
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Diş çürüğü, bakterilerin dişin sert yapısını oluşturan diş minesi, dentin ve sement tabakalarına hasar verdiği bir hastalıktır. Bu dokularda bakterilerin çalışması sonucu zamanla dişlerde kaviteler (oyulmuş boşluklar) meydana gelmektedir. İki grup bakterinin bunların meydana gelmesinden sorumlu olduğu düşünülmektedir: Streptococcus mutans ve Lactobacillus.
150px Toothdecay
Diş kökünde çürük

Diş çürüklerinin oluşmasında üç temel etmen bulunmaktadır: Duyarlı bir diş yüzeyi, mikroorganizmalar için elverişli yiyecek artıkları, bunların parçalanmasına ve asit oluşumuna yol açacak mikroorganizmaların varlığı. Besinler içinde diş çürümesine en çok neden olanlar karbonhidratlar, yani kabaca, şekerli gıdalardır.
Dişler düzenli olarak fırçalanır ve bakımlarına özen gösterilirse, mikroplar onlara zarar veremezler. Diş çürüğü, dişte oyuklar yaparak dişin yapısını bozan ve kendi kendine iyileşmeyen bir hastalıktır.
Dişler iyi temizlenmeyecek olursa, üzerinde besin artıkları ve mikroplar birikir. Ağız içerisindeki bakteriler yiyecek artıklarındaki şekerli maddeleri kullanarak onu saydam, yapışkan bir madde haline getirir ve dişler üzerine yapışmasını sağlar. Bu birikintilere plak denir. Bu plaklar bakterilerin diş üzerinde tutunmalarını da kolaylaştırırlar. Besinlerin tatlandırılması için kullanılan şekerli maddelerin içinde bulunan asit, dişlere zarar verebilir, ancak bakterilerin kendileri de asit oluşturabilmektedir. Asit diş minesinin erimesine neden olur. Böylece oluşan erime bölgelerinden giren mikroplar kolayca alttaki yumuşak dokuya ulaşabilirler.
Asitler dişin koruyucu tabakası olan diş minesi üzerinde küçük delikçikler oluşturur. Bu delikler giderek genişler ve küçük oyuklar haline gelir. Diş minesinin erimesinden sonra çürük hızla ilerler, alttaki tabakada geniş ve derin bir oyuk meydana getirir. Diş çürüğü diş özüne doğru ilerledikçe dişler ağrımaya başlar. Çürük daha da ilerlerse diş özü bölgesinde ve çene kemiği içerisinde cerahat oluşmaya ve birikmeye başlar. Buna diş apsesi denir. Eğer diş hekimi tarafından daha başlangıcında tedavi edilmeyecek olursa çürük diş için daha zor, karmaşık ve pahalı tedaviler gerekebilir. Diş plağı, diş etlerinin önemli hastalık nedenlerinden biridir. Yemeklerden sonra dişlerin fırçalanması ve diş ipi kullanarak yemek artıklarının çıkarılması dişlerin çürümesini, diş eti hastalıklarının oluşumunu ve ilerlemesini önler.
Dişlerin ağrımaması sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Diş ağrısının olması için diş çürüğünün çok ilerlemiş olması gerekir. Diş çürüklerinin tedavi edilebilir dönemde belirlenmesi için ağrı oluşmasını beklemeden senede en az iki kez diş hekimine giderek dişlerin muayene ettirilmesi gerekir. Diş hekimleri gerektiğinde dişlerin filmini çekerek gözle görünmeyen diş oyuklarını da belirleyebilirler.
Diş çürüklerinin erken dönemde tanınması dişlerin kaybedilmesini engelleyebilir veya en azından geciktirebilir. Bu hem sağlık açısından, hem de sosyal ve ekonomik açıdan önemli katkılar sağlar. Ağza takma diş takılmasına olan ihtiyacı azaltır. Hiçbir şey kendi doğal dişlerimizin yerini tutamaz. Kalıcı dişlerin erken dökülmesi beslenme sorunlarına neden olur. Doğal dişlerin uzun süre dayanmasında ağız ve diş bakımının önemi çok büyüktür.
Diş sağlığı açısından sularla aldığımız flor da çok önemlidir. Sularında flor eksikliği olan yerleşim yerlerinde diş çürüklerinin oranı çok artar. Bu nedenle florla ilgili olarak sağlık kuruluşlarının önerilerine uyulmalıdır.

Dişin Kimyasal Yapısı ve Çürüme Süreci
Diş minesi ve dentini esas olarak hidroksiapatit tuzlarından meydana gelir. Bu kalsiyum tuzu, asitlerin uzun süreli temasına karşı dayanıklı değildir ve dekalsifiye olur yani çözünür.

Mine organik ve inorganik bölümlerden oluşur.
İnorganik bölüm (%95-98)+ Organik Bölüm (%1-2)+ Su = Kimyasal yapı
Dişin Kimyasal formülü:
Ca10(PO4)6(OH)2+2F- ------> Ca10(PO4)6F2+ 2 OH-
Yani, hidroksiapatit flor ile birleşerek hidroksiapatitten daha dayanıklı bir molekül olan Flor apatit oluştutur.
Çürüme reaksiyonu ise ortamdaki serbest H+ iyonlarınca başlatılır, dişteki kalsiyum dişten ayrışır. Şöyle ki:
Ca10(PO4)6(OH)2 + 8 H+ -----> 10 Ca+2 +6 HPO4 + 2 H2O
10 Ca+2 +6 HPO4
ise ayrışmış, bozunmuş olan diş yapısı yani çürüktür.
Diş çürüğü, bir başka ifadeyle, kimyasal olarak organik ve inorganik bölüm arasındaki dengenin bozulmasıdır. Organik ve inorganik bölümler birbirine sıkı biçimde bağlı (grift) olarak bulunurlar. Bu kenetlenmenin (matriksin, kristalli düzgün yapının) bozulması sonucu organik ve inorganik bölümler ayrışır ve inorganik bölümdeki iyonlar çözünerek ağız ortamına geçer.

Çürük Süreci
Streptococcus mutans adlı bakteri çürüğün başlangıcında en önemli role sahiptir. Bu bakteri salgıladığı bazı maddelerle diş yüzeyinin yapışkanlığını artırarak bakteriler ve gıda artıklarının diş yüzeyine daha kolay yapışmasına sebep olur.
Ağız içerisinde besin artıkları kaldıkça, mikroorganizmalara tutunacak daha fazla alan ve gıda sağlamış olur. Mikroorganizmalar bu besinleri kullanır ve metabolizmaları sonucu açığa çıkan asitler ağız "pH"sını düşürür. Yani ağız içerisindeki serbest H+ iyon konsantrasyonu artar. (5,5 >pH-tehlikeli pH sınırı)
H+ iyonları, Ca10(PO4)6(OH)2 (hidroksiapatit) molekülü içindeki kalsiyumu (Ca) çekip alır ve inorganik kısmın çözünmesi (çürümesi) başlar. Bakterilerin metabolizmasına izin verilen süre arttıkça bu olay da artarak devam eder ve geriye dönüş zorlaşır.

Çürük Formülü
Diş x Asit x Zaman = Çürük
Karbonhidrat x Bakteri = Asit
Kalsifiye diş yapısının bulunduğu alanlarda asitlerin bulunması ve asitlerin dişteki kalsiyum tuzlarını eritecek kadar uzun süre orada kalmasıyla çürük oluşur. Bu etmenlerden biri yok edilirse çürük oluşmaz.

Remineralizasyon
Ağız pH < 5,5 olduğunda, mine yüzeyinde çözünme başlar. ancak hemen çürük oluşmaz. pH kısa süre içerisinde normale dönerse tükürük içerisindeki kalsiyum yardımıyla demineralize olan kısım remineralize olur, yani açığa çıkan iyonlar geri döner ve pürüzlenen mine yüzeyini tekrar mineralize ederler.
Ancak, pH uzun süre 5,5 in altında bir değerde kalmışsa, oluşan demineralizasyon yetersiz kalır ve çürük riski artar. Remineralizasyonu atrırmak için sunni olarak flor kullanılır. Flor, dişhekimlerince topikal olarak veya evde diş macunu, çürük önleyici gargaralar yardımıyla uygulanabilir. Flor, yine flor tabletleriyle de sistemik olarak (ağızdan yutma yoluyla) alınabilir. Ancak flor tableti kullanımı veya florun yutulması, Florozis denilen ciddi bir duruma yol açabileceğinden muhakkak bir dişhekimi tarafından önerilmelidir.

Ağızdaki asidin kaynağı
İnsanlar, asitleri saf olarak tüketmezler. Limon, sirke, kolalı içecekler gibi bazı besinlerde bu asitler farklı konsantrasyonlarda bulunur. Ancak ağızdaki asidin temel kaynağı ağız içerisindeki bakterilerin fermentasyonudur.
Ağız içerisine şeker alımıyla bakteriler bu şeker molekülleriyle beslenir ve atık olarak ortama "asit" sentez ederler. Glukoz gibi küçük moleküllü şeker içeren gıdalar bu nedenle çürük yapıcı (kariyojen) kabul edilir.Ksilitol (xsilitol) gibi büyük molekküllü şekerle ise bakterilerce fermentasyona uğramadıklarından çürük nedeni değildirler. Günümüzde çürük önlemede tavsiye edilen gıdalar, şekersiz veya ksilitollü gıdalardır.
Meyva suyu, sirke ve meşrubat gibi birçok gıdada az bir miktar asit vardır. Eğer çivi veya bozuk para bir süre bu ürünlerin içinde bırakılırsa, ürünler aynı etkiyi gösterir.
Ağızdaki diş canlıdır. İçecekler ağızdan hızla geçerler ve tükürük bezleri asiti nötürleştirmek için hemen çalışmaya başlar

Diş yapısının çürük oluşumuna etkisi
Dişin anatomik ve histolojik özellikleri diş çürüklerinin oluşmasında etkilidir. Oluşumsal olarak kıvrımlı, girintili alanlara sahip olan dişler, bu girintilerde gıda artıkları ve bakteri birikimi artığından daha kolay çürürler.
Ortodontik anomalili dişler, normal arayüz (interdental, aproksimal)kontaklara (temas noktalarına) sahip olmadıklarından, buralarda biriken gıda artıkları nedeniyle daha kolay çürürler. Diş çekimi de "indirekt/ dolaylı" bir çürük hızlandırıcı etmendir. Bir diş dental arktan çıkartıldığında, onunla temasta olan dişler bu boşluğa doğru hareketlenir. Bu da söz konusu dişlerin optimal kontak noktalarını bozarak gıda retantif alanlar meydana getirerek dolaylı yoldan çürük oluşumuna sebep olur.

kamyon - avatarı
kamyon
Kayıtlı Üye
25 Eylül 2006       Mesaj #2
kamyon - avatarı
Kayıtlı Üye
Diş Çürümesi Nasıl Olur?
Streptococcus Mutans (S. Mutans) adı verilen bu bakterileri türünün milyonlarcası dişlere yapışır. Dişteki çürümelere engel olmak için diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve ağız hijyeninin iyi olması hep önerilmiştir. Bunları uygulayan kişilerde diş çürümeleri asgariye indirilmiştir. Bilim adamları genleriyle oynanmış bu bakterileri ağız içine yerleştirmeye çalışmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Streptokoklar insan vücudunun devamlı konuklarıdır. Bunlar süt dişleri çıkar çıkmaz ağız içine yerleşmeye başlar. Son dişimizi de kaybedene kadar ağız içinde ve dişlerin üzerinde varlıklarını sürdürmeye devam eder. İnsanlar, tatlı ve diğer gıdalar aldığında bu mikroplar harekete geçmektedir. Dişler üzerine yerleşmiş koklar gıda içindeki şekeri laktik aside dönüştürerek ağız pH’sını değiştirerek diş çürümesi için gerekli ortamı hazırlamış olur.

Diş Çürüklerine Karşı Anti Bakteri Üretildi
NEW YORK - Bilimsel dilde Strepptococcus mutans adlı bir bakteri, dişlerin çürümesine neden oluyor. Strepptococcus mutans dişin yüzeyine yapışarak, bir asit salgılıyor ve bu asit diş minelerine zarar veriyor. Ancak yoğurtta bulunan bir başka bakteri dişlerin imdadına yetişiyor. Bilim insanları lactobacillus adlı bir bakterinin Strepptococcus mutans’ları diş minelerinden silerek yok ettiğini ve böylece dişlerin çürümesini önlediğini buldu.Amerikalı araştırıcılar diş çürüğüne neden olan bakterileri öldüren anti bakteriyi laboratuar ortamında üretmeyi başardı. Böylece diş çürüklerine son verme 21. yüzyılın mucizesi olarak tıp tarihine geçiyor.

Avrupa Florence Nightingale Hastanesi Ağız Çene ve Diş Hastalıkları Bölüm Başkanı Dt. Dr. Hasan R. Edalı’nın verdiği bilgilere göre; bilim adamları gen teknolojisiyle değişime uğratılmış bu bakterileri ağız içine yerleştirmeye çalışmaktadır. Böylece özel bir zehir salgılayan mikroplar, sebep olan bakterileri öldürerek, diş çürümelerini ömür boyu önleyecek.

Diş çürümesine karşı Yoğurt...
Yakın zamanda diş macunları , yoğurtta bulunun bir bakteri sayesinde çok daha etkili olacak.
Tam adı, Lactobacillus bulgaricus olan bakteri, sütün içinde yaşıyor ve yoğurt yapımında etkili oluyor.


Kaynak: LIVESCIENCE NTV-MSNBC

volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #3
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Diş çürümesini engellemek için şunları yapmalısınız:

•Dişlerinizi günde iki defa en az iki dakika fırçalayın.
•Gece yatmadan evvel dişlerinizi fırçalamanız çok önemlidir.
•Dişlerinizin arasını günde bir kez diş ipiyle temizleyin.
•Yumuşak bir diş fırçasıyla diş etlerinize yavaşça masaj yapın.
•Reçetesiz olarak satılan florürlü ya da antibakteriyelli bir çalkalama sıvısıyla her gün ağzınızı çalkalayın.
•Az şeker ve karbonhidrat içeren sağlıklı yemekler yiyin.Çok şekerli ve yapışkan yiyeceklerden uzak durunuz.
•Öğünler arasında fazla atıştırmayınız. Eğer yerseniz, hemen dişlerinizi fırçalayın ya da ağzınızı çalkalayın.
•Şekersiz, Xylitol içeren sakızlar, diş fırçalama zamanlarınız arasında dişlerinizin temizlenmesini sağlar ve ağzınızdaki bakterilerin miktarını kontrol altında tutar.
•Düzenli temizlik ve bakım için diş hekiminize düzenli olarak muayene olun, yıllık röntgeninizi çektirin. Florür tedavisi ve diş koruyucularla ilgili olarak doktorunuza danışabilirsiniz.
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
3 Ocak 2010       Mesaj #4
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Gıdaların Neden Olduğu Çürüğü Önleme

Çürüme ağzınızın içi asitli olduğunda oluşur. Bu, nişastalı ve şekerli yemekler yediğinizde (karbonhidratlar) gerçekleşir. Fazla şekerli ve yapışkan yemekleri yedikten hemen sonra dişlerinizi fırçalayarak diş çürümelerini önleyebilirsiniz. Şekerli yiyecekler ya da içecekler tükettikten sonra ağzınızı suyla çalkalamanız, ağzınızdaki asit miktarını azaltır ve dişlerinizdeki plağın temizlenmesine yardımcı olur.
Uzak durmanız gereken yiyecekler şunlardır:
• Şeker, kurabiyeler, pasta, turta
• Sodalı içecekler ve diğer şekerli içecekler
• Şekerli ve içinde yüksek fruktozlu mısır şurubu cikletler
• Krakerler, grisini ve cipsler
• Kurutulmuş meyveler; kuru üzüm sadece tatlı değildir, yapışkandır ve dişe yapışabilir.

Tercih edebileceğiniz yiyecekler şunlardır:

• Taze meyveler; portakal, ananas ve şeftalide yüksek oranda doğal şeker ve asit bulunur. Sık olarak meyve tüketmek dişlerinize zarar verebilir.
• Taze sebzeler
• Peynir
• Tuzsuz yemişler
• Tatlandırılmamış meyve suları
• Tuzsuz popcorn
• Haşlanmış yumurta
• Fasülye

Sağlıklı bir diyet diş sağlığınız için çok önemlidir. Taze sebze, meyve ve tam tahıl içeren bir diyet diş ve diş eti sağlığı için de yararlıdır. Taze elma gibi yiyecekler dişlerinizi temizlemenizi ve güzel yiyecekler yapmanızı sağlar. Süt yemeğin yanında içilebilecek güzel bir içecektir. Eğer tatlı yemeklerle birlikte yerseniz ağzınızdaki şekerin temizlenmesine yardımcı olmuş olursunuz.

Yemeklerden sonra şekersiz sakızlar çiğnemek, doğal bir ağız çalkalama sıvısı olan tükürüğün üretimini arttırır ve plaktaki diş çürütücü asitleri etkisizleştirmeye yarar. Yemek yedikten sonra dişlerinizi fırçalamalısınız ya da şekersiz cikletler çiğnemelisiniz. Xylitol ile tatlandırılmış cikletler çürümeye neden olan bakterilerin sayısını azaltır ve kontrol altına alır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #5
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Dişlerin düşmanı gıdalar
Ağız ve diş sağlığı uzmanları, diş hassasiyetine karşı diş fırçanızı doğru seçmenizi, pütürsüz diş macunu kullanmanızı, en önemlisi de asitli içecekleri az tüketmeyi tavsiye ediyor.

Dişlerinizde sıcağa-soğuğa, tatlı veya ekşi gıdalara, diş fırçalamaya karşı keskin ve derin bir ağrı hissediyorsanız diş hassasiyetiniz var demektir.
Dişlerin sıcağa-soğuğa, tatlı veya ekşi gıdalara, diş fırçalamaya karşı keskin ve derin bir ağrı veren diş hassasiyeti, dikkate alınması gereken bir diş sağlığı problemi.

Dişlerde hassasiyetin en çok, (çürük ve eski dolgular dışında) dişeti çekilmesi ile açığa çıkan kök yüzeylerinden kaynaklandığını belirten Diş Hekimi Protez Uzmanı Çağdaş Kışlaoğlu, diş hassasiyetine karşı diş fırçanızı doğru seçmenizi, pütürsüz diş macunu kullanmanızı, en önemlisi de asitli içecekleri mümkün olduğunca az tüketmeyi öneriyor.
Dişin en önemli tabakası olan ikinci tabakanın, mine ve kök yüzeyini kaplayan özel tabaka ile kaplandığını anlatan Dr. Kışlaoğlu, diş hassasiyetinin sebebi dişin sinirine mikron düzeyindeki kanalcıklar aracılığıyla iletildiği üzerinde durulduğunu kaydetti.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
5 Temmuz 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Deniz Yosunu Diş Çürümesini Önlüyor

1207056denizyosun2hlarg

İngiliz araştırmacılar, deniz yosunu mikroplarındaki enzimleri diş macunu ya da gargaraya katmanın dişleri çürümekten koruyabileceğini belirtiyorlar.

İngiltere'deki Newcastle Üniversitesi'ndeki bu alanda çalışma yürüten araştırmacılar, Bacillus licheniformis enziminin, gemilerin gövde kısmını temizleyip temizleyemeyeceğini inceliyorlardı.Bilim adamları, bu enzimin diş fırçasının temizleyemeyeceği yerleri, birikebilecek diş plağından koruyabileceğini açıkladı.

Labaratuvar raporları yosun mikroplarındaki enzimlerin plakları delerek dişin çürümesine neden olan bakterileri plaktan kazıdığına işaret etti.Dişteki plaklar çok çeşitli çürüyen bakterilerden oluşuyor.Hücrelerdeki bakteriler öldüğünde içindeki DNA'lar dışarı sızıp dişin yüzeyinde bir biyofilm oluşturuyorlar.

Dr. Jakubovics, plağı tamamen temizlemektense, enzim tedavisiyle dişi çürüten zararlı Streptococcus mutans bakterisinden kurtulunabileceğini belirtiyor.Dr. Jakubovics, bu tekniğin sonuç verdiğinden emin olunduktan sonra, tedaviyi diş macunu ve gargaralara uygulamayı hedeflediklerini duyurdu.


Kaynak : BBC (05 Temmuz 2012,10:32)

Benzer Konular

22 Şubat 2016 / Misafir Tıp Bilimleri
2 Temmuz 2019 / GusinapsE Sağlıklı Yaşam
8 Şubat 2019 / toxic91 Tıp Bilimleri
4 Şubat 2009 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Ocak 2010 / GusinapsE Tıp Bilimleri