Arama

Radyoterapi

Güncelleme: 30 Mart 2012 Gösterim: 13.937 Cevap: 2
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
1 Aralık 2007       Mesaj #1
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Radyoterapi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

Alıntı

Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da önerisi değildir.


Radyoterapi, iyonlaştırıcı ışın kullanarak kanser hastalığının tedavisidir. Hedef tümörlü dokunun yok edilmesi ve bu sırada da normal dokuların korunmasıdır. Bu konu ile ilgili bilim dalına Radyasyon Onkolojisi adı verilir. İyonlaştırıcı ışınların biyolojik etkilerini Radyobiyoloji bilim dalı inceler. Radyoterapi kanser tedavisinde tek başına ya da cerrahi ve/veya kemoterapi ile birlikte kullanılabilir. Cerrahi tedavi ile benzer sonuçlar elde edilen hastalıklarda organın korunmasını sağlayıp, dolayısı ile fonksiyon kaybını önlediğinden tercih edilebilen tedavi yöntemidir.

Radyoterapi Nasıl Uygulanır
Radyoterapi de kanser hücrelerinin bölünmesini engellemek amacıyla yüksek enerjili x ışınları kullanılır. Absorbe edilen radyasyonun birimi ‘rad’ olarak bilinmektedir. Radyoterapi gören bir hasta tedavi süresine göre birkaçyüz rad’lık radyasyona maruz kalacaktır. Örneğin modern bir mamografi cihazında her x-ışını yaklaşık olarak 0.1 ile 0.2 rad arasında bir enerji taşımaktadır.

Radyoterapi esnasında, uygulanan bölgeye x ışınları ile belirli oranda bir enerji verilmektedir. Hedef; hücrelerin genetik materyallerini bozarak, bölünmelerini engellemektir. Radyasyon kanserli hücrelerin yanında sağlıklı hücreleri de yok etmesine rağmen sağlıklı hücreler kendilerini tamir ederek tekrar fonksiyonel hale gelebilirler. Ameliyatlarda olduğu gibi radyoterapi de lokal bir tedavidir ve sadece uygulanan bölgedeki hücreleri etkiler. Radyoterapi cilt, beyin, meme, prostat ve rahim kanseri tedavilerinde etkin olarak kullanılmaktadır. Ayrıca lenf ve kan kanseri tedavisinde de kullanılır.

Harici radyoterapi, radyoterapi uzmanının, hastanın ve hastalığın durumuna göre planladığı tedavinin Co-60 veya Lineer Akseleratör (Linac) cihazları ile, hastaya dışarıdan ve belli bir mesafeden uygulanması esasına dayanır. Verilecek radyasyonun toplam dozu küçük ve eşit dozlara bölünerek, günlük seanslar halinde haftanın 5 günü uygulanır. Tedavi süresi 1 günden 8 haftaya kadar değişebilen uygulamalar mevcuttur. Harici radyoterapide x ışınları veya fotonlar kullanılır. Işınların içerdiği enerji arttıkça, ışın dokunun daha derinlerine nüfuz eder.

Gama Işını ve Kobalt Terapi Sistemleri
Gama ışınları da radyoterapide kullanılan bir foton türüdür. Gama ışınları radyum, uranyum ve kobalt 60 gibi elementler tarafından ayrışma esnasında ışıma olarak yayılmaktadır. X ve gama ışınları kanser hücrelerine aynı şekilde etki yapar. Kobalt Gama Sistemlerinin büyük bir bölümünün yerini günümüzde lineer hızlandırıcı sistemler almıştır. Kobalt sistemleri lineer hızlandırıcı sistemlerde olduğu gibi yüksek enerjili ışınlar uygulayamazlar bu yüzden kanserli hücreleri yok etmede fazla etkili değildirler. Ayrıca lineer hızlandırıcı sistemleri istenildiği takdirde kapatılıp açılabilir iken kobalt sistemlerinde ise bu mümkün değildir.

Radyoterapi Tedavisinin Planlanması
Radyoterapiye başlanmadan önce x ışınları yardımıyla çeşitli filmler çekilir ve hangi açılardan ışınların uygulanması gerektiği hesaplanır. Bu ölçümler bir simülasyon cihazı yardımıyla (tomografi cihazı gibi) yapılır. Bu simülasyon sırasında hastanın radyoterapi uygulanacak bölgesi işaretlenir. Tedavinin doğru bölgeye yapılması amacıyla bazen dövme veya küçük noktalar şeklinde işaretleme yoluna gidilir.

Radyoterapi merkezlerinin artışıyla onkolojistler tedaviyi planlarken bilgisayar destekli modeller kullanmaktadır. Bu bilgisayar destekli planlama tedavinin daha hassas bir şekilde sağlıklı dokulara zarar vermeden gerçekleşmesi açısında önemlidir. Yapılan ölçümler sayesinde ışınların hangi açılardan gönderilmesinin uygun olduğu hesaplanır. Tedavi planlamasında bilgisayar destekli 3 boyutlu modeller kullanılır. Hastanın filmi Tomografi veya MR cihazları vasıtasıyla elde edilir ve bilgisayarlara gönderilerek gerekli incelemeler yapılır.

Radyoterapi Süresince Yaşananlar
  1. Hastalar öncelikle üzerlerinde bulunan kıyafet, mücevher vb aksesuarları çıkarmalıdır. Bazı durumlarda hastaya önlük giydirilebilir.
  2. Tedaviden maksimum verim elde etmek için hasta cihazın sedyesine doğru bir şekilde yatmalıdır. Mümkün olduğunca hareket etmemesi gereklidir. Hastalar kafalarına takılan her türlü soruyu görevliye sormalıdır.
  3. Radyoterapiden önce tümörün yerinin belirlenmesi çeşitli simülasyon cihazları ile sağlanır ve bu sayede ışınların geliş direktifi belirlenmiş olur.
  4. Radyoterapi birden çok seansta yapılır. Bu nedenle hastanın vücuduna tedavi noktasını belirlemek amacıyla küçük noktalar işaretlenir veya dövmeler yapılır.
  5. Hastanın cihazın sedyesindeki pozisyonu tedavinin hassas olarak yapılması bakımından önemlidir. Hastadan istenen rahat olması ve normal bir şekilde nefes alıp vermesidir. Hasta ayrıca tedavi esnasında istediği takdirde terapist ile konuşabilir.
  6. Tedavi 5 ila 15 dakika arası sürer. Işınlar görünmezdir ve hasta tedavi süresince hiçbir şey hissetmez.
  7. Tedavi seansı sonunda hasta terapist yardımıyla sedyeden kalkabilir. Hastaların birçoğu seanstan sonra günlük yaşamlarına devam edebilirler.
Harici radyoterapi genellikle hastanelerde ve sağlık merkezlerinde yapılır. Hastalığa göre değişmekle birlikte, radyasyon tedavisi genellikle birkaç hafta süresince ve haftada 5 gün verilir. Tedavi sırasında veya sonrasında hasta radyoaktif değildir.

Dahili radyoterapide ise hasta genelde 1-2 gün hastanede kalır.Implant geçici veya kalıcı olabilir. Hastanede kalınan sürede hastanın radyasyon seviyesi maksimum düzeydedir ve bu nedenle yakınlarıyla görüşmesi uygun değildir. Implant vücuttan alındığında ise radyoaktiflik ortadan kalkar.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 15 Haziran 2010 14:33
NihLe - avatarı
NihLe
Ziyaretçi
1 Aralık 2007       Mesaj #2
NihLe - avatarı
Ziyaretçi
Radyasyon parçacık demetleri ve dalgalar yolu ile taşınan özel bir enerji tipidir. Radyoaktif kaynaklardan ya da özel cihazlardan (lineer akseleratör gibi) elde edilir. Uzun yıllar önce hekimler insanların bedenlerinin içini görmek ve hastalığı saptamak için bu enerjiyi nasıl kullanabileceklerini araştırmış ve sonuçta radyasyon, hastalıklara tanı koymada çok önemli bir rol oynar duruma gelmiştir. Eğer radyasyon yüksek dozlarda uygulanabilirse kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde de kullanılabilir. Tümöre ya da hastalığın olduğu alana radyasyon verilmesi için özel araçlar gerekir. Tedavide yüksek enerjili ışınların ya da parçacıkların kullanılmasına radyasyon tedavisi denir. Radyasyon tedavisi, yerine göre radyoterapi (RT), X-ışını tedavisi, kobalt tedavisi, elektron ışını tedavisi ya da ışınlama olarak da adlandırılır.

Sponsorlu Bağlantılar
Radyasyon Terapisi Nasıl Gerçekleşir?
Yüksek dozlu radyasyon, hücreleri öldürebilir ya da bölünmesini ve gelişmesini durdurabilir. Kanser hücreleri, çevresindeki normal hücrelere göre daha hızlı bölünür ve gelişir. Tedavi sırasında bazı normal hücreler de radyasyondan etkilenebilir ancak bunlar kanserli hücrelere oranla çok daha çabuk kendilerini onarır. Hekimlerin tedavinin yoğunluğunu ve tedavi edilen alanın sınırlarını çok iyi belirlemeleri gerekir. Böylece kanserli dokunun normal dokuya göre çok daha fazla etkilenmesi sağlanır.

Radyasyon Tedavisinin Faydaları ve Hedefleri
Radyasyon tedavisi, bedenin herhangi bir yerindeki birçok kanser türünü tedavi etmede en etkin yollardan biridir. Günümüzde kanserli hastaların yarısı radyasyon ile tedavi edilmekte ve tekrar sağlığına kavuşanların sayısı her geçen gün daha da artmaktadır.

Hastaların önemli bir bölümü için yalnızca radyasyon tedavisi yeterli olurken birçok kişi hala cerrahi müdahale, kemoterapi ya da biyolojik tedavi ve bunların kombinasyonları ile tedavi edilmektedir. Hekimler bazı durumlarda cerrahi müdahaleden önce tümörü küçültmek için radyasyon kullanırken bazen müdahale sonrası kalan kanser hücrelerinin gelişmesini durdurmak için de radyasyondan yararlanır. Cerrahi müdahaleyle radyasyon tedavisinin aynı anda kullanılmasına “intraoperatif radyoterapi” denir. Kanseri yok etmek için radyasyon ile birlikte anti-kanser ilaçları da kullanılabilir.

Kanseri tedavi etmenin mümkün olmadığı durumlarda bile radyasyon, hastanın sıkıntılarını azaltmak için uygulanabilir. Radyasyon tedavisinin tümörü küçültmek, basıncı, ağrıyı, kan kaybını ya da kanserin diğer belirtilerini azaltmak için kullanıldığında çoğu hastanın yaşam kalitesini artırdığı saptanmıştır. Buna “palyatif tedavi” denir.

Risk Var mıdır?
Diğer birçok hastalığın tedavisinde olduğu gibi radyasyon tedavisi gören hastalar için de risk söz konusudur.

Yüksek dozlu radyasyon, kanser hücrelerine zarar verip yok ettiği gibi normal hücrelere de zarar verebilir. Bunun sonucunda yan etkiler oluşabilir. Genellikle ciddi yan etkilerin oluşma riski, kanser hücrelerinin öldürülmesinden elde edilecek kazanımdan daha düşüktür.

Radyasyon Tedavisi Nasıl Verilir?
Radyasyon tedavisi; “eksternal” (beden dışından) ve “internal” (beden içi) uygulamalar olmak üzere iki biçimde yapılır. Bazı hastalara ikisi birden art arda da uygulanabilir. Hastaların büyük çoğunluğuna radyasyon beden dışından verilir. Tedavi genellikle radyoterapi merkezlerinde ayakta uygulanır. Eksternal tedavide bir cihaz yardımıyla tümör içeren bölgeye yüksek enerjili ışınlar veya partiküller yöneltilir. Radyasyon tedavisinde kullanılan cihazların en önde gelen tipi lineer akseleratörlerdir. Yüksek enerjili ışınlar, kobalt-60 gibi radyoaktif kaynak içeren cihazlar yardımıyla da uygulanabilir.

Eksternal ışınlama çalışmalarında farklı cihazlarda farklı yollar izlenir. Bazı cihazlar cilt yüzeyine yakın kanserlerin tedavisinde etkili olurken, diğerleri bedenin derin kısımlarındaki kanserlerin tedavi edilebilmesinde etkilidir. Hangi cihazın sizin için en uygun olduğuna hekiminiz karar verecektir.

İnternal radyasyon tedavisi uygulandığında radyoaktif madde veya kaynak, implant denilen ince tel ya da tüp gibi küçük taşıyıcılara yerleştirilir. Bu implantlar doğrudan tümörün içine ya da beden boşluklarına yerleştirilir. Bazı durumlarda cerrahi müdahale ile tümör alındıktan sonra, geriye kalmış olabilecek tümör hücrelerini öldürmek için açılan yarığın çevresine implantlar yerleştirilebilir. İnternal radyasyon tedavisinin başka bir biçimi de radyoaktif kaynakları yerleştirmeden kullanılanlarıdır. Kaynak ya ağızdan ya da bedene enjeksiyon yoluyla alınır.

Eksternal Radyasyon Tedavisi

Hekim tedaviyi nasıl planlar?
Radyasyon tedavisinde kullanılan ışınlar birçok kaynaktan elde edilir. Hekiminiz hastalığınızın özelliğine göre X-ışını, elektron ya da Co-60 gamma ışını kullanmayı seçebilir. Hangi radyasyonu kullanacağı kanserin tipine ve hekiminizin ışının ne kadar derine gitmesini istediğine bağlı olarak değişir. Yüksek enerjili ışınlar kanserin pek çok tipinin tedavisinde kullanılabilmektedir.

Radyasyon onkolojisi uzmanı tedavi alanı için özel bir plan yapmak zorundadır. Bu işleme “simülasyon” denir. Fizik muayene ve hastalığın öyküsü dinlenerek özel bir cihazla tedavi alanınız belirlenir. Birden fazla tedavi alanınız olabilir. Simülasyon işlemi 10-30 dakika arasında değişir.

Teknikeriniz genellikle, cildinize renkli nokta dövmeler yaparak tedavi alanının dış hattını belirler. Bunlar, alanın sınırlarının tedavi bitimine kadar belirlenmesini sağlar. Çizgiler silinmeye başlarsa hemen teknikerinize söyleyerek yeniden çizgilerin koyulaştırılmasını sağlayın. Böylece alan kolaylıkla görülebilecektir. Asla çizgileri kendiniz evde koyulaştırmayı ya da yeniden çizmeyi denemeyin. Hekiminiz simülasyondaki bilgileri ve diğer testleri kullanarak radyasyon fizikçisi ile görüşür. Ne kadar doz verilmesi gerektiğini saptar ve kaç tedavi uygulayacağına karar verir. Planlama işlemi bazen birkaç gün sürebilir.

Tedavi başladıktan sonra hekiminiz tedaviye yanıt verme hızınızı izler. Haftada en az bir defa genel durumunuzu kontrol eder. Bu kontrollere göre gerekirse tedavi planınızda değişiklik yapılabilir. Önemli olan tüm tedaviden en yüksek faydayı sağlamaktır. Gereksiz ertelemeler tedavinin etkisini azaltır. Radyasyon tedavisi genellikle haftada beş gün verilir. Ortalama altı ya da yedi hafta sürer. Ancak bazı durumlarda tedavi iki ya da üç haftada bitebilir. Bu tip ışınlamalarda günlük doz biraz düşük tutularak tedavi alanındaki normal dokuların korunmasına çalışılır. Hafta sonları normal hücrelerin kendilerini onarması için ışınlama yapılmaz.

Tedavi boyunca alacağınız toplam doz ve fraksiyon sayısı kanserin tipine, yerine, büyüklüğüne ve daha önce yapılan tedavilere göre değişir.

Tedavi sırasında neler yapılır?
Tedaviye girmeden önce merkezde size verilen özel elbiseleri giymelisiniz. Bunlar tedavi anında kolayca giyilip çıkarılabildiğinden sizin için en uygun giyeceklerdir.

Tedavi odasındaki tekniker, alanı yerleştirmek için cildinizdeki belirleyicileri kullanacaktır. Tedavi masasına uzanarak, her seansta yaklaşık 15-30 dakika arasında tedavi odasında kalacaksınız. Bu zamanın 1 ile 5 dakika arasında değişen diliminde doz alacaksınız. Işınlama sırasında herhangi bir ağrı ya da acı duymayacaksınız.

Teknikeriniz cihazın belli bölümlerine ya da bedeninizin belirli bir yerine normal doku ve organlarınızı korumak için özel olarak hazırlanmış korumalar koyacaktır. Ayrıca plastik ya da değişik tipte araçlar ile her uygulamada doğru biçimde yatabilmeniz sağlanabilir. Her uygulamada istenilen doğru alanı tedavi etmek için bir süre hareketsiz kalmanız gerekir. Tedavi esnasında normal nefes alıp verişinizi değiştirmemelisiniz.

Tekniker cihazı açmadan önce odadan ayrılır. Cihaz yandaki küçük bir alandan kontrol edilir. Bu sırada siz, televizyon ekranından izlenirsiniz. İçeride yalnız olmanıza karşın teknikerinizin sizi gördüğünü ve duyduğunu unutmayın. Tedavinizde kullanılan cihaz oldukça büyüktür. Cihaz, amaçlanan tedavi alanını tedavi etmek için değişik açılarda hareket edeceğinden gürültü yapabilir. Cihazın büyüklüğü ve hareketi ilk anda sizi korkutabilir. Fakat cihazın tekniker tarafından kontrol edildiğini unutmayın.

Cihazın doğru çalışıp çalışmadığı sürekli olarak radyasyon fizikçileri tarafından denetlenmektedir. Yine de tedavi odasında herhangi bir şeyin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız teknikerden açıklamasını isteyebilirsiniz.

Radyasyonu görmez ve duymazsınız. Büyük olasılıkla herhangi bir şey hissetmezsiniz. Eğer tedavi anında kendinizi hasta hisseder ve rahatsızlık duyarsanız teknikerinizle konuşun. Cihaz anında durdurulabilir.

Hiperfraksiyone tedavi nedir?
Tümörün yerleşimine ve tipine göre radyasyon genellikle günde bir defa verilir. Hiperfraksiyone radyoterapide günlük doz daha küçük dozlara bölünerek günde birden fazla fraksiyonda verilir.

Alana günde birden fazla tedavi uygulanacaksa genellikle iki tedavi arasında 4 ile 6 saat boşluk bırakılır. Hekimler hiperfraksiyone tedavinin normal tedaviden daha fazla ya da aynı oranda etkili olup olmadığı konusunda araştırmalarını sürdürmektedir. İlk sonuçlar umut vericidir ve hiperfraksiyone tedavi giderek sıklıkla kullanılan bir tedavi biçimi olmaya başlamıştır.

İntra-operatif radyoterapi nedir?
Operasyon ve radyoterapiyi birleştirerek aynı anda yapma işine “intra-operatif” tedavi denir. Cerrah tümörü mümkün olduğunca temizler. Daha sonra tümör yataklarına ve kanser hücrelerinin sıçrayabileceği komşu alanlara doğrudan yüksek doz verilir. Bazı merkezlerde radyoterapi departmanının yanında operasyon odası da bulunmaktadır. Hasta radyoterapi departmanında tedavi edildikten sonra operasyon odasına ameliyat için geri getirilir.

Bazı durumlarda yüksek dozlu intra-operatif radyasyon eksternal ışınlamaya ek olarak verilir. Böylece kanser hücrelerine daha büyük miktarda radyasyon verilmesi sağlanır.

Tedavinin etkileri nelerdir?
Eksternal radyasyon tedavisi ile bedeniniz radyoaktif (radyasyon içeren ya da saçan) bir duruma gelmez. Bu nedenle diğer insanlardan uzak durmanıza ya da kaçmanıza gerek yoktur.

Öpüşmenizde, sarılmanızda ve hatta cinsel ilişkide bulunmanızda hiç bir sakınca yoktur. Yan etkiler çoğunlukla tedavi edildiğiniz alanla ilgilidir. Hekiminiz ya da hemşireniz size yan etkiler hakkında bilgi verecektir. Tedaviniz sırasında öksürük, terleme, ateş ya da ağrı gibi belirtiler görüldüğünde hekim ya da hemşirenize danışınız.

Yan etkiler çoğunlukla radyoterapi sürecinde oluşmaktadır. Hoş olmamasına karşın bu sorunlar önemli değildir ve kontrol edilebilmektedir. Genellikle tedavi bitiminden birkaç hafta sonra bu etkilerin çoğu .Tedaviniz sırasında radyasyon onkolojisi uzmanı düzenli olarak tedavinin yan etkilerini kontrol eder. Ağrıların, kanamaların ve diğer rahatsız edici durumların özellikle tedavi bitiminden sonra azalır.

Hekiminiz, ışınlama sırasında normal hücrelerde oluşabilecek zararı saptamak için bir takım testler uygular. Rutin olarak beyaz ve kırmızı kan hücreleri ile trombositlerin kontrolü yapılır.

Tedavi süresince nelere dikkat edilmeli?
Her hastanın radyoterapiye tepkisi farklıdır. Bu nedenle hekim her hasta için özel bir plan yapmak zorundadır. Ayrıca hekim ya da hemşireniz size oluşabilecek yan etkiler için evde neler yapabileceğinizi mutlaka anlatır.

Tedavinin başarılı olabilmesi ve sağlığınızı koruyabilmeniz için almanız gereken özel önlemlerden bazıları şöyle sıralanabilir:
• Yeterince dinlenin.
• Gereksiniminiz olduğu kadar uyuyun.
• Tedavi boyunca bedeniniz normalden fazla enerji harcayacaktır. Bu nedenle kendinizi yorgun hissedebilirsiniz. Ancak bu yorgunluk ve halsizlik durumu 4 ile 6 hafta sonunda tedaviniz ile birlikte biter.
• Beslenmenize dikkat etmeniz gerekir. Kilo kaybını önlemek için dengeli yemek zorundasınız. Tedaviniz sırasında yemek yeme ya da diyet ile ilgili sorunlarınız varsa diğer bölümde size küçük ipuçları önerilecektir.
• Tedavi alanınızın üzerine mümkün olduğunca elbise giymekten kaçının. Kendinizi rahat hissedebileceğiniz, yumuşak ve pamuklu elbiseler giyin
• Tedavi alanında kalan cildinize ekstra özen gösterin.
• Hekiminizle konuşmadan, tedavi alanınıza sabun, losyon, deodorant, ilaç, parfüm, kozmetik ya da diğer ürünleri asla sürmeyin.
• Tedavi alanınıza sıcak ya da soğuk uygulamalar yapmayın. Sıcak su bile cildinizi tahriş edebilir.
• Tıraş olmak zorundaysanız elektrikli tıraş makinelerini kullanın.
• Cildinizi yıkamayın ya da silmeyin.
• Yapışkan bandajlar kullanmayın. Bandaj yapılması gerekli ise kağıt bandajları kullanın. Tedavi alanını bandaj dışına çıkarmaya çalışın. Fakat bunu mutlaka hekiminize ya da hemşirenize sorarak yapın.
• Traş losyonlarını kullanmayın. Güneşten koruyucu losyonlar kullanmak isterseniz ilk önce doktorunuza danışın. Eğer kullanırsanız koruma faktörü en az 15 olanları tercih edin. Radyoterapiden sonra cildinizi en az bir yıl güneş ışınlarından koruyun.
• Tedavi başlamadan önce kullandığınız bütün ilaçları hekiminize söyleyin. Aspirin dahi olsa ilaç almadan önce hekiminizden izin alın. Hekiminize, hemşirenize ya da teknikerinize her türlü soruyu sorun. Size yardımcı olabilecek kişiler yalnız onlardır.

İnternal Radyasyon Tedavisi

İnternal radyasyon tedavisi ne zaman kullanılır?
Küçük alanlara yüksek doz vermenin en iyi yolu internal tedavidir. İnternal radyasyon tedavisinde yüksek enerjili ışın kaynakları kanser hücrelerinin mümkün olduğunca yakınına yerleştirilerek normal hücrelerin etkilenme riski azaltılır.

İnternal radyasyon tedavisi kullanılarak eksternal tedaviden daha kısa bir zamanda toplam doz tümöre aktarılabilir. Büyük radyasyon cihazları yerine kanserli hücrelere ya da tümöre doğrudan veya mümkün olduğunca yakınına radyoaktif materyal içeren aplikatörler yerleştirilir. İnternal tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddeler şunlardır: sezyum, iridyum, iyot ve fosfor. Genellikle internal radyasyon tedavisi baş-boyun, meme, rahim, tiroit, rahim ağzı ve prostat kanserlerinde yapılır. Bazı durumlarda hekiminiz internal ve eksternal tedavileri birlikte önerebilir.

Bunun yanında interstisyel ve intrakaviter brakiterapi gibi terimler duyacaksınız. Bu terimlerin her biri internal tedavinin bir parçasıdır. Çoğu zaman internal tedavinin herhangi bir tipi hakkında konuşulurken brakiterapi sözcüğü kullanılır. İnterstisyel tedavi yapıldığında radyasyon kaynağı küçük tüp ya da taşıyıcıların içinde, kanserli dokunun içine ya da yakınına yerleştirilir.

Bu implantlar geçici ya da kalıcı olabilir. İntrakaviter tedavi yapıldığı zaman radyoaktif materyal rahim gibi beden boşluklarına yerleştirilir. Brakiterapide küçük bir taşıyıcıya kapatılan radyoaktif kaynak, dokunun içine ya da boşluklarına yerleştirilir.

Radyasyon, tümöre tüpler yardımı ile de verilebilir. Buna uzak brakiterapi uygulaması denir. Sıvı haldeki radyoaktif madde ise kan dolaşımı veya doku boşlukları yardımıyla enjekte edilebilir. Madde enjekte edilirken herhangi bir taşıyıcının içine kapatılmaz. Bu nedenle yöntem açık internal tedavi adını alır.

İmplantlar beden içine nasıl yerleştirilir?
Çoğu zaman implantları yerleştirirken genel ya da lokal anestezi gerekmektedir. Çoğu merkezde radyoaktif madde taşıyıcı anesteziden sonra yerleştirilmektedir. Böylece diğer insanların radyasyona maruz kalmaları engellenmektedir. Radyasyonu kanser hücrelerine ya da dokusuna vermek için, radyoaktif madde tel, tohum, kapsül ya da iğne gibi implantlarla kapatılır. İmplant seçimi ve yerleştirme yöntemi kanserin lokalizasyonu ile büyüklüğüne bağlı olarak değişir. İmplantlar özel aplikatörler ile beden boşluğunun içine, tümör yüzeyine ya da tümörü daha önce alınan bölgelere yerleştirilebilir.

Diğer insanlar implantlardan radyasyon alır mı?
Eğer bu tip bir tedavi görecekseniz hastane size özel bir oda verir. Fakat doktor ve hemşireniz sizin o odada uzun süre kalmamanız için çaba harcar. Herhangi bir şeye ihtiyaç duyduğunuzda hemşirenizi çağırabilirsiniz. Hemşire gereksiniminizi karşılayıp hemen odadan çıkacaktır. Genellikle idrar ya da dışkınız radyoaktivite içermez. Yalnız açık internal tedavide idrar ve dışkıda radyoaktivite bulunabilir. Tedavi sırasında ziyaretçilerinize sınırlama getirilecektir.

Çoğu merkez 18 yaşından küçük çocuk ve hamile kadınların hastaları ziyaretlerine izin vermez. Ziyaret sırasında ziyaretçileriniz sizden en az iki metre uzakta durmak zorundadır. Ayrıca ziyaret süresi en fazla 30 dakika ile sınırlı olmalıdır.

Yan etkileri var mıdır?
Tedavi sırasında çok şiddetli ağrı ve acı duymazsınız. Fakat aplikatör kullanıldığı durumlarda aplikatör sizi rahatsız edebilir. Eğer gerekirse hekiminiz size dinlenebilmek ve ağrılarınızı hafifletmek için ilaç verir. Bazı hastalar anestezi sonrası kendini zayıf, uyuşuk hissedebilir. Mide bulantısı da olabilir. Ancak bu etkiler uzun sürmez. Eğer yanma, terleme veya herhangi bir olağanüstü belirti görür ya da duyarsanız hemşirenize söyleyin. Bu kitapçığın diğer ilgili bölümünde yan etkiler konusunda bilgi bulabilirsiniz.

İmplantlar bedende ne kadar kalır?
İmplantların bedende kalma süresi hastaya verilecek dozun büyüklüğüne göre değişir. İmplant düşük doz hızlı ise günlerce kalabilir. Yüksek doz hızlı ise birkaç dakikada çıkarılır. Genelde alçak doz hızlı implantların bedende kalma süresi 1-7 gün arasında değişir. Tedavi protokolü kanserin tipine, hastanın genel durumuna ve hastanın aldığı diğer kanser tedavilerine göre düzenlenir. Bazı kanser alanlarında implant sürekli olarak kalır.

Bu tip tedavi görüyorsanız radyasyon enerjisinin aktif olduğu günlerde hastanede özel bir odada tedavi olursunuz. İmplant enerjisi zayıfladığı zaman eve yerleşebilirsiniz. Bu sırada radyasyon bedeninizi daha zayıf olarak etkiler. Hekiminiz size evde yapmanız gerekenleri anlatır. Yüksek dozlu brakiterapide hastalar birkaç dakika içinde tedavi edilebilir.

Uzak brakiterapi ile yüksek dozlu radyoaktif kaynak, bir kontrol sistemi kapsamında tüp veya kateter ile birlikte tümöre doğru gönderilir. Sistem, tümör üzerinde kalarak radyasyon aktarır. Bu işlemi brakiterapi konusunda iyi eğitilmiş uzman personel yapar. Bu personel sizi tedavi anında kapalı devre televizyon sistemi ile izler ve sizinle konuşabilir.

Yüksek dozlu tedavi kısa sürer ve diğer radyasyon tedavi şekillerine göre daha iyi sonuç verir. Çünkü radyoaktif madde bedende kalmaz. Ayrıca hasta saatlerce bir odada kapalı durmaz. Uzak brakiterapi uygulamaları; rahim, rahim ağzı, meme, akciğer, pankreas, prostat, yemek borusu kanserlerinin tedavisinde kullanılır.

İmplant çıkarıldıktan sonra ne olur?
Genellikle implantı çıkarmak için anesteziye gerek yoktur. Hastane odasında rahatlıkla çıkarılabilir. İmplant çıkarıldıktan sonra bedeninizde herhangi bir radyoaktivite kalmaz. Doktorunuz hastaneden çıktıktan sonra bazı çalışmalarınıza sınır koyabilir.

Daha fazla uyumaya ve dinlenmeye gereksiniminiz olabilir. Ancak kısa zamanda kendinizi daha güçlü hissedersiniz. Tedaviden sonra tedavi edilen bölgeniz daha duyarlı olabilir. Bu yüzden hekiminiz tedavi alanında herhangi bir sorun var ise sportif ve cinsel aktivitelerinize sınırlama getirebilir.

İzlem

İzlem ne demektir?
Radyoterapi sona erdikten sonra tedavinin sonucunu kontrol etmek çok önemlidir. Kanserin hangi türü olursa olsun hekim tarafından düzenli kontrolleriniz yapılmalıdır.

Tedaviden sonra kontrolleri kim yapar?
Çoğu hastanın izlemi radyasyon onkolojisi uzmanları tarafından yapılır. Diğer hastalara radyoterapiyi öneren hekim, cerrah ya da medikal onkoloji uzmanları tarafından yapılmaktadır.

Başka hangi bakımlar gerekir?
Hekiminiz size tedavi sonrası bakımınız hakkında bilgi verecektir. Neler yapacağınızı hekiminizden çok iyi öğrenin. Radyoterapi bittikten sonra hekiminize aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:
• İzlem ne kadar sıklıkla yapılmalı?
• Neden yeniden kan testleri, filmler isteniyor? Bu testler size ne anlatıyor?
• Kemoterapiye, ameliyata ya da diğer tedavilere gereksinim var mıdır?
• Kanserden kurtuldum mu? Geri gelme şansı nedir?
• Eski aktivitelerimi yeniden ne zaman yapabilirim?
• Çalışabilir miyim?
• Cinsel ilişkiye girebilir miyim?
• Spor yapabilir miyim?
• Önceden almam gereken herhangi bir önlem var mı?
• Özel diyete gereksinim var mı?
• Egzersiz yapmalı mıyım?
• Protez takabilir miyim?

Ağrı sorunu olursa ne yapılmalı?
Radyoterapi sonrası ağrı konusunda yardıma gereksinimi olan insan sayısı çok azdır. Ağrıyan bölgede ısıtılmış torba ya da sıcak bandajlar kullanmayın. Ağrı kesiciler yeterli gelebilir. Çok fazla ağrınız varsa hekiminize ağrıyı rahatlatacak ilaçları ve kullanılan diğer yöntemlerin neler olduğunu sorun. Bir ağrı uzmanı hekimle de görüşebilirsiniz.

Radyoterapi sonrası bakım
Hastalar, tedavi bitiminden sonra bir süre daha tedavi anındaki özel bakımlarını sürdürmelidir. Örneğin tedavi bitiminden sonra ciltte sorunlar olabilir. Derinize özen göstermelisiniz. Sağlıklı dokular kendini yenileyene kadar daha fazla dinlenmeye gereksiniminiz olur. Daha fazla uyuyarak yenilenme sürecine katkıda bulunun.

Hekim ne zaman çağrılmalı?
Tedaviden sonra günden güne kendinizi daha iyi hissedersiniz. Hekiminiz size doğal olmayan herhangi bir belirti olup olmadığını sorar. Aşağıdaki sorunlardan biri sizde de varsa bunu hemen hekiminize aktarın.
• Özellikle aynı yerde olan ve geçmeyen ağrılar
• Yumru ve şişlikler
• Mide bulantısı, ishal, kusma ve iştah kaybı
• Açıklanamayan kilo kayıpları
• Doğal olmayan kızarıklık, kanama ve çürümeler
• Hekim ya da hemşirenizin söz ettiği herhangi bir belirti

Tekrar Ne Zaman Çalışabilirim?
Çoğu insan radyoterapi sırasında çalışmayı sürdürür. Fakat radyoterapi sırasında çalışmamışsanız kendinizi iyi hissetmeye başladığınız anda işinize geri dönebilirsiniz. Eğer ağır fiziksel güç isteyen bir işte çalışıyorsanız yeniden eski gücünüzü kazanana kadar aynı işi yapmayın.
genbilim.com

Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Mart 2012       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Kanser Tedavisinde Çığır Açabilir

Tıp dünyası, kanserle mücadelede proton ışınları tedavisiyle önemli bir ilerleme sağlayabilir. Parçacık hızlandırıcıların aşırı maliyetini kısacak teknoloji sayesinde, yeni nesil hızlandırıcıların 2015 yılında hazır olabileceği belirtildi.

Kanser tedavisinde kullanılan ışın tedavisi, sağlıksız dokuya enerji aktarmaya dayanıyor. Bilim dünyası, sağlıklı dokuların zarar görmesini en aza indirmek için enerjiyi proton demetleriyle insan vücuduna aktarmayı planlıyor. Ancak proton demetlerinin gereken enerjiye yükseltilebilmeleri için özel tasarlanmış parçacık hızlandırıcılarına gerek duyuluyor.

Uzmanlar, 1990’lı yıllardan bu yana geliştirilmeye çalışılan yöntemi uygulayabilmek için, bir yolcu uçağını içine alabilecek bir hangar büyüklüğünde tesis inşa edilmesi gerektiğini ifade etti. Böyle bir tesisin maliyeti ise yaklaşık 100 milyon dolar.

Dünyada, 10 tanesi ABD’de olmak üzere, özel tedavi merkezlerinde kurulan 37 proton tedavi ünitesi bulunuyor. Bu tesislerde her yıl sadece 10 bin kanser hastası tedavi ediliyor. Bu da dünya genelindeki kanser hastalarının sadece yüzde 5’ine denk geliyor.

Yeni Nesil Parçacık Hızlandırıcı

ABD’nin California eyaletindeki Compact Particle Acceleration (CPAC) şirketi, 30 milyon dolara mal olacak 10 metre boyundaki bir parçacık hızlandırıcısı üzerinde çalışıyor. Birçok hızlandırıcı, yüklü parçacıkları iten elektromanyetik alanı oluşturmak için büyük mıknatıslar kullanıyor. Mıknatıslardan donanımı korumak için aralarına üç metre kalınlığında beton kaplama konuluyor.

CPAC’ın yeni nesil parçacık hızlandırıcısına ait prototip ise elektromanyetik alanları elektrik hatlarıyla oluşturuyor. Böylece, beton koruma ve ek donanımlara ihtiyaç kalmıyor. CPAC, yeni nesil hızlandırıcının 2015 yılında piyasaya sürülebileceğini belirtti.

CPAC’ın geliştirmek istediği proton hızlandırıcısında beş ana donanım yer alacak:

1 – Proton Işını: Elektro mıknatıslar, iyon kaynağında oluşan hidrojen plazmasındaki yüklü protonları itiyor. Yüklü parçacıkları yönlendiren bir diğer mıknatıs, parçacıkları proton demetleri haline getiriyor. Enjektöre giren proton demeti, buradaki mikro dalga alanında hızlanıyor ve saatte sekiz milyon kilometre hıza ulaşıyor.

2 – Lazer: Parçacıkların hızlandığı esnada, lazer bir ışın ateşliyor. Işın, çeşitli uzunluklardaki fiber optik kablolara dağılıyor.

3 – Hızlandırma Bölmesi: Bir proton demeti hızlandırma bölmesine girdiğinde, lazer ışını bölmenin elektrik kablolarının ilk kısmına çarpıyor. Böylece, elektronlar serbest kalıyor. Ortaya çıkan elektromanyetik alan, protonları itiyor. Elektomanyetik dalgadaki elektrik hatlarını harekete geçiren lazer ışını, ptoron demetini de aynı esnada hızlandırıyor. Proton demeti, ışık hızının neredeyse yarısına, saatte 540 milyon kilometreye ulaşıyor.

4 – Saat: Tüm süreç saat tarafından kontrol ediliyor. Saat, mıknatısları çalıştırıp devre dışı bırakıyor ve lazerin ateşleneceği anı belirliyor.

5 – Robotik Koltuk: Bir hastayı hareket ettirmek, 10 metre boyundaki parçacık hızlandırıcısını hareket ettirmekten daha kolay. Robotik koltuk, kayışla bağlanmış hastayı çevirerek, proton demetinin farklı açılardan tümörü vurmasını sağlıyor.


Kaynak:Ntvmsnbc(30 Mart 2012,11:40)

Benzer Konular

28 Ocak 2015 / Misafir Soru-Cevap