Ziyaretçi
URFA
"Nesilden nesile aktarılmış geleneklerin ve sıra geceleriyle pekişen dostlukların şehridir URFA...Sıcaktan kavrulan asfalttan bir toz bulutu yükselir semaya. İşte o zaman görürsünüz tüm heybetiyle uzanan 10.000 yıllık tarihi...""Bozuk satıh" levhalarıyla dolu yolda ilerlerken. Doğunun insancıllığına tanık oluyoruz bir kez daha. Araba camlarından sarkıp el sallayan çocuklar yolculuğu daha katlanılabilir kılıyor.
Bu arada otobüsle gelenleri de hoş bir sürpriz bekliyor Urfa'da. Kente yaklaşırken MITRIP adlı saz heyeti otobüse doluşuyor. Başlıyorlar her telden çalmaya. Zurnanın sesi kulaklarınızdan ciğerlerinize doluyor. Ama etrafdaki herkes eğlenince siz de ortama uymak zorunda kalıyorsunuz...
Şanlıurfa denilince ilk hedef BALIKLIGÖL oluyor.
şüphesiz. Eski kent merkezinin tam göbeğinde bulunan Balıklıgöl'ün tarihi de epey ilginç. Ama bunu 10 yaşındaki yerel rehberim Bilal'den dinlemek daha da ilginç...
Dönem hükümdarı Nemrud bir gece rüyasında bir çocuğun tahtını elinden alacağını görmüş. Ceylanlar tarafından emzirilen Hz.İbrahim'in bu çocuk olduğunu anlayınca da onu öldürmeye karar vermiş. Bu amaçla şehrin tepesinde yer alan sütunlara ip gerdirip onu aşağıda yanan ateşe attırmış. İşte tam bu sırada Hz. İbrahim'in atıldığı ateş suya, odunlar da balığa dönüşmüş. İbrahim'e aşık olan Nemrud'un kızı Zilha da onun ardından atlamış. Ama onun düştüğü yerde de bir havuz meydana gelmiş.
(Ayn-Zeliha Gölü)
Bugün Türkiye'nin dört bir yanından insanları ağırlayan Balıklıgöl önemli bir turistik merkez olma unda. 30 X 150 mt. ebadındaki havuzun antik adı KALIRRHOE (GÜZEL SU). Gölde yaşayan sazan ve alabalıkları ne şekilde olursa olsun rahatsız etmek yasak. İyi niyetli de olsanız dikkati elden bırakmayın! göl kenarını dantel gibi süsleyen RIZVANİYE Camii, MEVLÜD-İ HALİL Camii, DÖŞEME
Gölün hemen yukarısında bulunan MANCIRIKLAR'ın MS 814 yılında Abbasiler'in kent surlarını onarımı sırasında yapıldığı sanılıyor. Buraya çıkmanın iki yolu var: Geniş basamaklardan on-on beş dakikalık bir tırmanış ya da tünel yoluyla çıkış. Özellikle nefes darlığı olanlar bu son yolu denemekten kaçınsın. Tüneldeki oksijen oranı çok düşük!
Mancırık adlı sütunların yanında yer alan yirmi beş burçlu kale de aynı dönemden kalma. Kaleye giriş ücreti ise 1.000.000 TL. Burada ayaklar altında uzanan Urfa'nın ve tarihin tam kalbine dokunmuş gibi oluyor insan...
Zaman içinde bir çok dine ve peygambere ev sahipliği yapan bu şehir aynı zamanda putperest çağın bilinen en eski kenti. Hristiyanlığın ilk olarak bu bölgede yayıldığı ve ilk kiliselerinde burada yapıldığı sanılmakta. Dilden dile dolaşan bir rivayete göre de Havva ile Adem dünyaya ilk kez bu bölgede ayak basmışlar...
Sponsorlu Bağlantılar
Bu arada otobüsle gelenleri de hoş bir sürpriz bekliyor Urfa'da. Kente yaklaşırken MITRIP adlı saz heyeti otobüse doluşuyor. Başlıyorlar her telden çalmaya. Zurnanın sesi kulaklarınızdan ciğerlerinize doluyor. Ama etrafdaki herkes eğlenince siz de ortama uymak zorunda kalıyorsunuz...
Şanlıurfa denilince ilk hedef BALIKLIGÖL oluyor.
şüphesiz. Eski kent merkezinin tam göbeğinde bulunan Balıklıgöl'ün tarihi de epey ilginç. Ama bunu 10 yaşındaki yerel rehberim Bilal'den dinlemek daha da ilginç...
Dönem hükümdarı Nemrud bir gece rüyasında bir çocuğun tahtını elinden alacağını görmüş. Ceylanlar tarafından emzirilen Hz.İbrahim'in bu çocuk olduğunu anlayınca da onu öldürmeye karar vermiş. Bu amaçla şehrin tepesinde yer alan sütunlara ip gerdirip onu aşağıda yanan ateşe attırmış. İşte tam bu sırada Hz. İbrahim'in atıldığı ateş suya, odunlar da balığa dönüşmüş. İbrahim'e aşık olan Nemrud'un kızı Zilha da onun ardından atlamış. Ama onun düştüğü yerde de bir havuz meydana gelmiş.
(Ayn-Zeliha Gölü)
Bugün Türkiye'nin dört bir yanından insanları ağırlayan Balıklıgöl önemli bir turistik merkez olma unda. 30 X 150 mt. ebadındaki havuzun antik adı KALIRRHOE (GÜZEL SU). Gölde yaşayan sazan ve alabalıkları ne şekilde olursa olsun rahatsız etmek yasak. İyi niyetli de olsanız dikkati elden bırakmayın! göl kenarını dantel gibi süsleyen RIZVANİYE Camii, MEVLÜD-İ HALİL Camii, DÖŞEME
Gölün hemen yukarısında bulunan MANCIRIKLAR'ın MS 814 yılında Abbasiler'in kent surlarını onarımı sırasında yapıldığı sanılıyor. Buraya çıkmanın iki yolu var: Geniş basamaklardan on-on beş dakikalık bir tırmanış ya da tünel yoluyla çıkış. Özellikle nefes darlığı olanlar bu son yolu denemekten kaçınsın. Tüneldeki oksijen oranı çok düşük!
Mancırık adlı sütunların yanında yer alan yirmi beş burçlu kale de aynı dönemden kalma. Kaleye giriş ücreti ise 1.000.000 TL. Burada ayaklar altında uzanan Urfa'nın ve tarihin tam kalbine dokunmuş gibi oluyor insan...
Zaman içinde bir çok dine ve peygambere ev sahipliği yapan bu şehir aynı zamanda putperest çağın bilinen en eski kenti. Hristiyanlığın ilk olarak bu bölgede yayıldığı ve ilk kiliselerinde burada yapıldığı sanılmakta. Dilden dile dolaşan bir rivayete göre de Havva ile Adem dünyaya ilk kez bu bölgede ayak basmışlar...
Son düzenleyen _Yağmur_; 26 Nisan 2016 15:23