Arama

Halk Edebiyatı - Sayfa 4

Güncelleme: 15 Nisan 2013 Gösterim: 81.500 Cevap: 31
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
9 Haziran 2012       Mesaj #31
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Halk Edebiyatı

Sponsorlu Bağlantılar
Belli bir ülkede yaşayan halkın birimlerini kapsayan sözlü ya da yazılı edebiyata ilişkin ürünlerin tümü. Halk edebiyatının gerek konuları, gerekse kapsadığı türler açısından sınırları belirlenmiş kesin bir tanımı yapılamamaktadır. Buna, özellikle sözlü halk edebiyatı ürünlerinin, folklorun alanına girmesi, yazılı ürünlerin de edebî niteliği ağır basmakla birlikte folklordan kaynaklanması yol açmaktadır. Bu nedenle halk edebiyatı ürünleri, hem edebiyat hem folklor bakımından ikili değer taşıyan yapıtlar olarak görülmekte, sınıflama da kamusal ve bireysel terimleriyle yapılmakta, ürünler bu nitelikleriyle değerlendirilmektedir. Sözlü halk edebiyatının en belirgin niteliği anonim, başka bir deyişle kamusal olmasıdır. Bu ürünler, söyleyeni bilinmediği için halkın malı olarak kalmıştır ve folklorik yanı ağır basar. Söyleyeni bilinen, yani bireysel bir yaratı ürünü olan yapıtlarsa edebiyat yanı ağır basan, genelin içinde bir kendine özgülük taşıyan yapıtlardır. Halk edebiyatı şu türlere ayrılarak incelenebilir: 1) Destanlar ile buna yakın türler: Asıl destanlar, hikâyeler vb., 2) Masallar ile buna yakın türler: a) Hayvan masalları, peri masalları, gerçekçi şakacı masallar, fıkralar, zincirleme masallar, tekerlemeli masallar, b) Efsaneler, 3) Atasözleri, 4) Bilmeceler, 5) Halk şiiri: a) türkü, b) mâniler ve benzeri türler, c) tekerlemeli şiirler, 6) Halk tiyatrosu: a) dramatik görünüşüyle meddah sanatı, b) Karagöz, c) ortaoyunu ile bunun ilkel biçimleri (köylü oyunları), ç) kukla. Halk ozanları, İslâmlık öncesi sözlü Türk edebiyatı geleneğini sürdürmüşlerdir. İslâm kültüründen, özellikle tasavvuftan etkilendikleri görülür. Ama ulusal nitelikli bir edebiyat oluşturmuşlardır. Bu edebiyatın dili, halk arasında kullanılan konuşma dilidir. Şiir müzikten ayrılmamış, genellikle saz eşliğinde belli bir ezgiyle söylenmiştir. Yaratıcısı belli olan yani söyleyeni bilinen halk edebiyatı ve âşık edebiyatı olmak üzere iki kümede toplanabilir. Tarihsel gelişim bakımından anonim sözlü halk edebiyatı kesintisiz olarak sürmüştür. Bu geleneğe bağlı tasavvufî ürünler ise İslâmlığın benimsenmesinden sonra verilmiştir. Âşık edebiyatının da 15. yüzyıl sonlarında ortaya çıktığı görülmektedir. Bu tarihsel belirlemeler günümüze kalabilen örneklere dayanılarak yapılmaktadır. Yunus Emre'nin adına bağlanan ve tarikatlar çevresinde gelişen tasavvufî halk edebiyatı, bir yanıyla halk şiiri geleneğini sürdürürken, bir yanıyla da Divan edebiyatına bağlanır. 13. ve 15. yüzyıllar Anadolu'sunda halk şiiri, hemen yalnızca çeşitli tarikatlara bağlı derviş şairlerce temsil edilmiştir. Beylikler döneminde ya da Osmanlı Devleti'nin kuruluş yıllarında, ellerinde çeşitli sazlarla ilâhiler okuyarak dolaşan dervişlerin bulunduğu bilinmektedir. Bu dervişler bir bakıma, eski Türk topluluklarında büyücülük, ilkel hekimlik gibi işlerin yanı sıra dinsel görevler de yüklenen şair-çalgıcılar geleneğini sürdürmekteydiler. Zümre-tarikat edebiyatı, tekke şiiri gibi adlarla da anılan tasavvufî halk edebiyatının başlıca özelliği dinsel bir nitelik taşımasıdır. Bu yolda yazılmış şiirlerin özünü bir din felsefesi olan tasavvuf belirler. Uyarıcı, öğretici nitelik taşıyan şiirlerde Tanrısal aşk, birlik, insan sevgisi gibi temler işlenir. Âşık adı verilen halk şairlerinin anlatı ve şiir türlerinde verdikleri ürünlerse âşık edebiyatı adıyla nitelenmektedir. Âşıklara halk arasında, içlerine doğanı söylediklerine inanıldığından hak âşığı da denilmiştir. Halk edebiyatı, bilinen ilk örneklerden günümüze, kendi geleneği içinde gelişerek sürmüştür. Bu süreklilik, değişik coğrafyalarda ve tarihsel koşullarda çeşitli kültürlerle beslenip zenginleşerek günümüze ulaşır. Bir kendini yenilemedir bu. En önemlisi, bu edebiyatın halkın günlük hayatından doğmuş olması, onun duygularını, özlemlerini dile getirmesidir.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ozzy0035 - avatarı
ozzy0035
Ziyaretçi
15 Nisan 2013       Mesaj #32
ozzy0035 - avatarı
Ziyaretçi
HALK EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
1)Halk edebiyatı:aşık edebiyatı,anonim halk edebiyatı ve tekke edebiyatı (tasavvufi) olmak üzere üçe ayrılır.
2)Yaratıcıları okumamış, eğitimden geçmemiş halktan kişilerdir.
3)Halkın yaşam gerçekleri,özlem,güzellik,yiğitlik işlenen başlıca konulardır.
4)Somut yaşantı ön plandadır ve edebiyata böyle yansımıştır.
5)Açık,yalın bir türkçe kullanılmış, lakin 18.y.y.'da bazı sanatçılar Arapça kelimelerde kullanmıştır.
6)Söyleyiş güzelliği ve ahenk ön plandadır.
7)Dolaçlama bir şekilde gelişen bu edebiyatta ürünler ''cönk'' adı verilen defterlere kaydedilmiştir.
8)Milli ölçümüz olan hece ölçüsü kullanılmış.Şiirler saz eşliğinde söylenmiş daha çok yarım kafiye kullanılmıştır.

Benzer Konular

29 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
29 Temmuz 2009 / virtuecat Edebiyat
24 Şubat 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
17 Mart 2009 / Keten Prenses Edebiyat
29 Şubat 2012 / Misafir :) Soru-Cevap