Arama

Türk Devletleri - Adilşahlar

Güncelleme: 24 Haziran 2015 Gösterim: 7.207 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Ocak 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Adilşahlar
Hindistan’da Bicapur Devleti hükümdarlık ailesi.
Hanedanın ve devletin kurucusu olan Yusuf Adil, Behmenilerin hassa askerlerinden idi. Kabiliyetli olduğundan, İkinci Muhammed Şahın takdirini kazanarak yükseldi. Muhammed Şahın vefatından sonra, taht kavgalarından faydalanarak Bicapur’un idaresini eline geçirdi. Ailesiyle Bicapur’a gidip, 1490 senesinde Şah unvanını aldı ve bağımsızlığını ilan etti.
Sponsorlu Bağlantılar
Dekken’de Behmeniler'in yıkılmasıyla, Dekken devletleri denilen dört devlet ortaya çıkmıştı. Yusuf Adilşah bu devletlerle sık sık savaşlar yaptı. Ayrıca Hind Denizi ve Hindistan’da hakimiyet kurmak isteyen Portekizliler ile mücadele etti. Portekizlilerin sahile yerleşip üsler kurmasının önüne geçmek istedi. Fakat Portekizliler, Dekken devletleriyle olan mücadelelerden gereği gibi faydalanıp, sahilde üsler kurdular ve git gide kuvvetlendiler.
1504 senesinde Yusuf Adilşah, Şiiliği, devletinin siyasetine esas olarak kabul edince, ülkede ayaklanmalar baş gösterdi. Bidar ve Ahmednagar hanlarına yenilen Adilşah, önce Beras, sonra da Haniş’e kaçtı. Bir sene sonra topladığı ordu ile Bidar Hanı Ali Berid’i yendi. Bicapur’u geri aldı ve ömrünün sonuna kadar diğer Dekken devletleriyle mücadele etti. Yusuf Adilşah’ın hükümdarlığının son yıllarında, Portekizliler Goa’yı ele geçirdiler.
Yusuf Adilşah, 1516 senesinde vefat edince, yerine on üç yaşındaki oğlu İsmail Adilşah geçti. Fakat vefatından önce Kemal Hanı oğluna vasi tayin ettiği için, bir süre devleti Kemal Han idare etti. Kemal Han, Cuma hutbesini dört hak mezhepten Hanefi mezhebine uygun olarak okuttu. Ehl-i sünnet itikadına uymayı, devletin resmi siyaseti olarak kabul etti. İsmail Adilşah tahta çıktığı sırada, Portekizlilerin ele geçirdiği Goa limanı geri alındı.
İsmail Adilşah, 1521 senesinde Viceyanagar Devleti’nin elinde bulunan Rayçur Duab’ı geri almak için bir sefer düzenledi. İki ordu, Krişna suyu kıyılarında karşılaştı. İsmail Adilşah, askerlerini sudan geçmeye zorlayınca askerin pek çoğu boğuldu. Karşıya geçenler de öldürüldü. İsmail Adilşah, bu savaşta kendi canını zor kurtardı.
Dekken devletleri sultanlarından Burhan Nizamşah, Ali Berid ve Alaüddin İmadşah, 1525 senesinde birleşerek, Adilşahlara saldırdılar. İsmail Adilşah’ın başkumandanı Esad Han Lari Türk, bu birleşik orduyu, Şalapur önlerinde bozguna uğrattı. İsmail Adilşah da, babası gibi, ömrünü diğer Dekken devletleri ile mücadele etmekle geçirdi.
1534 senesinde İsmail Adilşah’ın ölümü üzerine yerine geçen oğullarından Mallu ve İbrahim Adilşahlar dönemlerinde, ülke iç karışıklıklar ve Dekken devletleri ile mücadele arasında kaldı. 1579’da Ali Adilşah’ın yerine hükümdar olan İkinci İbrahim Adilşah’ın dönemi, Bicapur Devletinin en parlak yılları oldu. İbrahim Şah, Hindistan'ın en büyük İslam Devleti olan Gürganiye Hanedanlığı ile iyi münasebetler kurdu. İkinci İbrahim Adilşah, Gürganiyye Sultanı Cihangir Şah'tan oğul muamelesi gördü. Cihangir Şah, Adilşahları, Ahmednagar ve Gülkende memleketlerinin fethiyle vazifelendirdi. Adilşahlar, Gürganilerle beraber, Dekken’de diğer devletlere karşı mücadele ettiler. Bu devirde Bicapur Devleti sınırları, güneyde Maysor’a kadar genişledi. İkinci İbrahim Adilşah’tan sonraki hükümdarlar döneminde, devlet yine iç karışıklıklar içerisine düştü. Bu dönemde Adilşahlar, Gürganilere karşı Merathalılara yardım ettiler. Bu olay üzerine Gürgani hükümdarı Evrengzib Alemgir Şah, 1686 senesinde, ordusuyla Bicapur önlerine geldi ve şehri kuşattı. Kuşatma iki ay on iki gün sürdü. Bicapur’un düşmesiyle, Adilşahlar Devleti tarihe karıştı. Son Adilşah hükümdarı İskender’e, Evrengzib çok iyi muamelede bulundu. Himayesine aldı ve yıllık maaş bağladı.
Hindistan’ın Dekken bölgesinde, Bicapur’a iki yüz yıla yakın hakim olan Adilşahlar, bölgede Türk hakimiyetini kurdular. Uzun seneler, Portekizlilerle mücadele ettiler. Muazzam sanat ve mimari eserleri inşa edip, kültür ve medeniyete hizmet ettiler. Fevkalade binalar, saraylar, camiler ve türbeler yaptılar. Bunlar arasında İkinci Ali Adilşah’ın, Bicapur’da yaptırdığı cami çok meşhurdur.

Kaynak: Genel Türk Tarihi / dallog.com

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Şubat 2007       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Cihangir Şah
Bâbür İmparatorluğunun dördüncü hükümdârı. Ekber Şahın oğlu olup, asıl adı Selimdir. 1569'da doğan Selim, babasının ölümü üzerine 1605'te Nûreddîn Cihangir unvânı ile tahta çıktı. Ancak oğlu Hüsrev, Sihleri etrâfında toplayarak Pencabda isyân etti. Cihangir Şah, âsî kuvvetleri Cullandar Nehri kenarında bozguna uğrattı. Yakalanan oğlu Hüsrevi Burhanpura sürgüne gönderdi. Hüsrev orada 1622 yılında öldü. Racput Prensliği ile yapılan savaş başarı ile netîcelendi. Ancak Safevî Hükümdârı Şah Abbâsın Kandeharı istilâsına karşı konulamadı. Cihangir Şah döneminde, Avrupalılar ve bilhassa İngilizler sık sık Bâbürlü Sarayında görüldüler. Bu münâsebetler netîcesinde, İngilizlere Surat limanında ticâret yapma hakkı verildi. Bu müsaade, iki asır sonra İngilizlerin Hindistana yerleşmelerine ilk zemîni hazırlaması bakımından çok mühimdir. Cihangir Şahın saltanatının son yılları, huzursuzluk içerisinde geçti. Eşi Nurcihân ve veziri Mehabet Hanın sık sık devlet işlerine karışmaları sıhhatini bozdu. Tabiplerin isteği üzerine iklimi daha müsâit olan Lahora giderken, yolda 28 Ekim 1627 günü vefât etti. Cesedi Ravi Nehri kıyısındaki, Şah Dârâ denilen yerde toprağa verildi. Daha sonra mezarının üstüne büyük bir türbe yapıldı.
Sponsorlu Bağlantılar
Âdil bir hükümdâr olan Cihangir, âlimleri sever, onlara izzet ve ikrâmda bulunurdu. Babasının Müslümanlara karşı uyguladığı ağır baskıyı kaldırdı. Ancak Şiîlerin ve hasetçilerin iftirâlarına aldanarak, devrinin büyük âlimi İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî Serhendî hazretlerini Gwalyar şehrinde hapsettirdi. İki yıl sonra hatâsını anlayıp bu büyük âlimi hapisten çıkaran Sultan, 1000 rupye ihsân edip bağışlanmasını diledi. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Cihangir Şaha yazdığı mektuplar, Mektûbât isimli eserinde mevcuttur.
Cihangir Şah, bayındırlık işlerine de önem vermiştir. Agradan Eteke ve Bengâle giden ağaçlıklı yollar ve Agra ile Lahor arasında her üç kilometrede bir işâret kuleleri ve sulu gölgelikler yaptırmıştır. Tüzük-i Cihângîrî ismi ile yazdığı hâtırâtı, kıymetli bir eserdir.
Kendisinden sonra oğlu Şihâbuddîn Muhammed, Şah Cihân unvânı ile tahta geçmiştir.
Son düzenleyen The Unique; 25 Nisan 2010 16:31 Sebep: �'lar kaldırıldı.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Adilşahlar, Hindistan’da Bicapur’da 1490-1686 yılları arasında hüküm sürmüş Türk hanedanı.
Hanedanlığın kurucusu Yusuf Adil Şah’tır.Şii oldukları için diğer müslüman devletlerle iyi ilişki kuramamışlar, 1634 yılında Muhammet bin İbrahim zamanında bağımsızlıklarını yitirerek Delhi’de hüküm süren Şah Cihan’a vergi vermek zorunda kalmışlardır. 1686 yılında Sikandar bin Ali zamanında başkentleri düşerek hanedanlıkları son bulmuştur.

Adilşah Hükümdarları

Yusuf Adilşah1490 - 1510İsmail bin Yusuf1510 - 1534Mallı bin İbrahim1534 – 1535I. İbrahim bin İsmail1535 – 1557I. Ali bin İbrahim1557 – 1579II. İbrahim bin Tahmasp bin İbrahim1579 – 1626Muhammet bin İbrahim1626 – 1660II. Ali bin Muhammet1660 – 1672Sikandar bin Ali1672 - 1686
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
24 Haziran 2015       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
ADİLŞAHLAR
MsXLabs.org & Büyük L.

Hindistan'da Blcapur da kurulan İslam devleti (1489-1686). Behmeniler’in yıkılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Yusuf Adil Şah tarafından kuruldu. (-♦ ADİL Şah.) Yusuf Adil Şah'ın Şiiliği benimsemesi iç karışıklıklara ve Sünni devletlerin düşmanlığına yol açtı. Adilşahlar XVII. yy. başlarına kadar Dekkan'daki müslüman hanedanlar ve Hındular'la çarpıştılar. 1565'te komşu müslüman devletlerle bırleşerek Vicayan- gar'daki hindu imparatorluğunu yendiler, başkentlerini işgal ettiler. Muhammet Adil Şah döneminde Delhi'deki Hint-Türk im- paratorluğu'na bağianmak zorunda kaldılar (1636). Bölgedeki etkilerini gittikçe yitirdiler Maharatlar, bir ordularını tümüyle yok etti. Bunun üzerine başkentleri Bi- capur saldırıya açık duruma geldi Çocuk yaşta tahta çıkan (1672) İskender bin Ali döneminde Hint-Türk hükümdarı Evreng- zib, Bicapur'u ele geçirerek Adilşahlar devletine son verdi. Âdilşahiar, Bicapur' da İslam mimarisinin görkemli binalarını yaptılar, şair.yazaı ve bilginleri korudular.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

11 Haziran 2012 / ThinkerBeLL Türk ve İslam Dünyası
19 Haziran 2013 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
27 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular
25 Ocak 2007 / Misafir Türk ve İslam Dünyası
25 Ocak 2007 / M.u.R.a.T Taslak Konular