Arama

Kıbrıs'taki Osmanlı Medreseler

Güncelleme: 25 Haziran 2013 Gösterim: 6.932 Cevap: 1
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
22 Haziran 2011       Mesaj #1
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye
Kıbrıs'taki Osmanlı Medreseler
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

250px Nikozja fontanna

Küçük Medrese'nin çeşmesi

Kıbrıs'ta Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılmış on beş medrese bulunmaktaydı. Vakfıye defterlerine göre ise kayıtlı on bir tane medrese vardı.Bu medreseler, lise düzeyinde eğitim vermekteydi.Adadaki ilk medrese, 1573'te, Lefkoşa'da inşa edilen Büyük Medrese'dir. Yine Lefkoşa'da bulunan Küçük Medrese ise, ondan beş yıl sonra inşa edilmiştir. On iki medresenin sadece sekizi İngilizdönemine kadar eğitimine devam edebilmiştir.
On beş medreseden dokuzu, sadece Türkiye tarafından tanınmakta olan Kuzey Kıbrıs'ta, beşi ise adanın güney kesiminde bulunmaktadır. Birinin ise nerede bulunduğuna dair bilgiye ulaşılamamıştır. En fazla medrese olan yerleşim yeri yedi medreseyle Lefkoşa iken, onu iki medrese ile Baf izlemektedir. Gazimağusa, Larnaka, Limasol, Peristerona ve Lefke'de de birer medrese bulunmaktadır.
Adada, Osmanlılar döneminde medrese eğitimi çok üst düzeydeydi. A. Süha adlı araştırmacıya göre; bu dönemde Kıbrıs'taki medreseler, Anadolu'nun güney kesiminden öğrenci çekmekteydiler. Öğrenci gönderen şehirlerin başında Mersin, Anamur, Antalya ve Adana gelmekteydi. 16. yüzyıldan sonra bu eğitim türü Osmanlı gerenelinde olduğu gibi adada da zayıflamaya başamıştır. Önceleri, bir kanunla kapatılmaları yasaklanmıştır. Daha sonra, Osmanlı döneminin sonlarında ve İngiliz hakimiyetinde bu eğitim daha da zayıflamış ve 1939-40 eğitim-öğretim sezonunda sona ermiştir. Eğitim vermekte olan son medrese olan Büyük Medrese, 1936 yılında yıkılmıştır; fakat eğitim bir süre daha devam etmiştir. 1931 yılında söz konusu medresenin yıkılıp tekrar yapılacağı haberleri üzerine, bazı ada sakinleri medreselere karşı çıkmıştır. Günümüzde ise medreselerin çoğu harap durumdadır.

Medreseler

reerrer

Günümüzdeki durumları

Günümüzde bazı medreseler harap durumdadır. Lefkoşa'daki Büyük Medrese, 1936 yılındaki yıkılışı ve birkaç yıl sonraki tamamen terkinin ardından harap durumdadır ve sadece kalıntıları kalmıştır. Bunun dışında çeşmesi ayaktadır.Küçük Medrese'nin de sadece kalıntıları ve çeşmesi günümüze ulaşabilmiştir.
Peristerona Medresesi de harap haldedir. Pirpaşa Medresesi'nin günümüze sadece kalıntıları ulaşabilmiştir. Yapıldıktan hemen sonra, 1584'te harap olan medrese, 1825'te tamir edilse de zamanla tekrardan harap olmuştur.

Ekonomi ve mülkiyet

250px Nikozja fontanna2

Ali Ruhi Efendi Çeşmesi'nden bir görüntü

Tüm medreseler Vakıflar İdaresi'ne (Evkaf) bağlıydı. Medreselerin yapımı ve öğrencilerin okutulması için gerekli olan para ise bağışçılar tarafından karşılanmaktaydı.
1927-1938 yılları arasında tutulan kayıtlarda, Hamidiye (Arap Ahmet) Medresesi, Büyük Medrese ve Küçük Medrese'nin vakıflarının bulunduğu görülmüştür.Cami himayesinde olanlar ve faal olmayanların kaydı tutulmamıştır. Bu dönemde, vakıfların gömlek, belge ve varak adedi aşağıdaki gibidir. Burada gömlek sözcüğü "dosya kartonu" gibi bir anlamda, varak sözcüğü ise "yazılı kâğıt, varaka" anlamında kullanılmıştır.

rewrwerew

Medrese çeşmeleri

Büyük Medrese ve Küçük Medrese'de yapılmış çeşmeler bulunmaktadır. İki medreseden de geriye kalan tek harap olmamış yapı çeşmeleridir. Çeşmeler medreselerin su ihtiyacını karşılamak için yapılmaktaydı. Küçük Medrese'nin çeşmesinin adı "Ali Ruhi Efendi Çeşmesi"dir. Bu çeşme, bir zamanlar medresenin içinde olup, şu an medresenin yıkılmasıyla açıkta kalmış bir haldedir. Büyük Medrese Çeşmesi ise, 1828 tarihinde eklenmiş olup, medrese avlusundaydı. Günümüzde çimentoyla bilinçsizce onarıldığı için özgünlüğünü kaybetmiştir.

Medreseler ve camiler

Adada medreseler ilk önce camilerden bağımsız olarak inşa ediliyordu. Daha sonra camilerin himayesinde medreseler artmaya başladı. Günümüzde, camiler ile aynı adı taşıyan medreseler bulunmaktadır. Peristerona Camii ile Peristerona Medresesi Pir Paşa Camii ile Pirpaşa Medresesibunlardan birkaçını oluşturmaktadır.

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 25 Haziran 2013 14:33 Sebep: Sayfa düzeni
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
2 Eylül 2012       Mesaj #2
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
Kıbrıs'taki İslam Eserleri
MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

İslamiyet ilk olarak Kıbrıs adasına 648 yılında Dört Halife döneminde gelmiştir. Emevi ve Abbasilerin de hükümranlığı altına girmiş olan Kıbrıs, 1191 yılında III. Haçlı Seferleri sırasında İngiliz Kral Arslan Yürekli Richard tarafından işgal edilmiştir. Memluk Sultanı 1425 yılında adaya asker çıkartıp, dönemin Kıbrıs Kralı’nı esir aldıysa da, adayı sadece vergiye bağlamış, fiziki olarak işgal etmemiştir. Günümüzde, Kıbrıs’ta bulunan İslami Eserlerin hemen hemen tamamının inşa edildiği Osmanlı dönemi ise 1571 yılında başlamış olup, 1878 yılında adanın İngiltere’ye kiralanmasıyla son bulmuştur.


Osmanlı Hükümranlığı süresince, dini, kültürel ve sosyal faaliyetleri desteklemek amacıyla Vakıf (çoğul olarak Evkaf) olarak adlandırılan dini kurumlar oluşturuldu. Evkaf, cami, tekke, han, çeşme, hamam gibi eserlerin yapımında yerel çalışmalara katkıda bulunabilmeleri için imparatorluğun merkezinden pek çok Osmanlı mimarını Kıbrıs’ta görevlendirmiş, aynı zamanda Venedik zulmünden dolayı yıkılmaya yüz tutmuş birçok Rum Ortodoks Kilisesi’ni de tamir ettirmiştir. Bunlara ilaveten, Osmanlılar adaya yerleşir yerleşmez, dini vecibelerini karşılayabilmek amacıyla bazı kilise ve katedralleri minare, mimber ve mihrap gibi İslami unsurlar eklemek suretiyle camiye çevirmişler ve bu eserlerin günümüze dek korunmasını sağlamışlardır.

Kıbrıs’ta Osmanlılar tarafından inşa edilmiş, en önemli İslami Eserler’den bazıları şunlardır:

  • Arabahmet Camii: Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafınan fethine bizzat katılmış, ayrıca, Kıbrıs’ta valilik de yapmış olan Arap Ahmet Paşa tarafından 17. yüzyıl başlarında yaptırılmıştır. Bahçesinde dönemin bazı önemli kişilerine ait mezarlar bulunur.
  • Hala Sultan Tekkesi: Müslümanlarca kutsal bir yer olarak kabul edilir. Şam Valisi Muaviye kumandasında eşi ile birlikte M.S. 649 yılında (bazı kaynaklara göre 647) katıldığı seferde Hz. Muhammed’in süt halası Ümmü Haram attan düşerek şehit oldu ve şu an Tekke’nin olduğu yere gömüldü. Türbesi 1760 yılında Şeyh Hasan tarafından yaptırıldı. Türbenin yanına daha sonra, şadırvan ve bir de cami yapılarak tekkeye son şekli verildi. Yapı halen, Güney Kıbrıs’ta bulunan Larnaka kentinin güneyinde, Tuz gölü kenarında bir koruluk içerisinde yer alır. Hala Sultan Türbesi, İstanbul’daki Eyüp Sultan Türbesi gibi Kıbrıs’taki İslam varlığının en eski izlerini taşımaktadır.
  • Hazreti Ömer Türbesi: Girne’nin 4 kilometre doğusunda yer alan Türbe, M.S. 7. yüzyılda Muaviye ordusu komutanı ve 6 arkadaşının Girne sahiline yaptıkları akın sırasında şehit olup gömüldükleri yerdir. Osmanlıların adayı fethinden sonra, burada bir mağaraya gömülen cesetlerin kalıntıları çıkarılarak bugünkü yerlerine defnedildiler. Mezarların bulunduğu yere, daha sonra, türbe ile mescit de yapılmıştır.
  • Mevlevi Tekkesi: 17. yüzyıl başlarında yapılmıştır. Fetihten sonra adaya gelen Türklerin çoğu Konyalı olduğundan Mevlana’nın hayat tarzını kabul ettirmek istemişler ve Lefkoşa’da bu tekkeyi kurmuşlardır. Zamanla ölen Mevlevi ileri gelenleri arka odalara gömülerek bu odalar türbe haline getirilmiştir. Tekke şu an müze olarak kullanılmakta, Mevlevi giysileri, müzik aletleri ve etnografik malzemeler sergilenmektedir.
  • Sultan Mahmut Kütüphanesi: 1829 yılında Sultan II. Mahmut tarafından inşa ettirilmiş olan yapı, Arapahmet Camii gibi klasik Osmanlı Cami ve Medrese mimarisinin bir örneğidir. Kütüphanede 1700 kadar kitap bulunmakta, bunların arasında el yazması Kur’an-ı Kerim ve değerli Türkçe, Arapça ve Farsça kitaplar yer almaktadır.
Türkler tarafından Kıbrıs’ta inşa edilmiş İslami eserler 11 kategoride toplanabilir:

1- Camiler
Sarayönü ve Turunçlu Camileri (Lefkoşa), Cafer Paşa ve Haydar Paşazade Mehmet Bey Camileri (Girne), Piri Paşa Camii (Lefke).

2- Mescitler

Kanlı Mescit (Lefkoşa), Akkule Mescidi (Gazimağusa), Hasan Ağa Mescidi (Limasol).

3- Tekkeler

Aziziye Tekkesi (Lefkoşa), Kutup Osman Tekkesi (Gazimağusa).

4- Hanlar

Büyük Han ve Kumarcılar Hanı (Lefkoşa).

5- Hamamlar

Büyük Hamam ve Ömerge Hamamı (Lefkoşa), Cafer Paşa Hamamı (Gazimağusa).

6- Kütüphane ve Medreseler

Peristerona Köyü Medresesi, Mağusa Medrese Binası.

7- Konutlar ve Diğer Yapılar

Derviş Paşa Konağı, Küçük Mehmet Binaları.

8- Zindan ve Kaleler

Namık Kemal Zindanı, Larnaka Kalesi, Baf Kalesi.

9- Su Kemerleri

Arif Paşa Su Kemerleri, Ebubekir Paşa Su Kemerleri.

10 – Çeşmeler

Laleli Çeşmesi, Küçük Medrese Çeşmesi, Kuru Çeşme, Cami-i Kebir Çeşmesi.

11- Şehitlik ve Türbe Mezarlıklar

Çanakkale Şehitliği, Canbulat Türbesi, Pertev Paşa Mezarı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faal durumda olan 182 camii bulunup, bunlardan 39 tanesi 1974 yılından sonra inşa edilmiştir.

Yaklaşık 400 yıl devam eden Osmanlı hakimiyetinin doğal bir sonucu olarak, İslami eserlere Kıbrıs’ın güneyinde de rastlamak mümkündür. Fakat, ne yazık ki, Güney Kıbrıs’ta kalan eserlerin küçük bir kısmı ayakta dururken, büyük bir çoğunluğu yıkılarak otopark ve başka amaçlar için kullanılmaktadır. Bu eserlerin, çoğunun durumu hakkında güncel bilgiye dahi ulaşılamamaktadır. Güney’de kalan Türk ve İslami eserler, özellikle 1974 yılından itibaren sistematik bir şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.
Adadaki Türk Müslüman varlıklarına karşı saldırılar 1950’li yıllarda başlamış, 1963 yılından itibaren doruğa ulaşmıştır. 1955-58 yılları arasında 16, 1963-74 yılları arasındaki dönemde ise 100’den fazla cami, mescit ve türbe Rumlar tarafından tahrip edilmiştir. Baf kentinde bulunan Cami-i Cedit 1964 yılında Rum saldırıları sonucu yanmış, sonrasında ise yerle bir edilmiştir. Bugünlerde park yeri olarak kullanılmakta olan caminin bulunduğu caddenin ismi ise, caminin yakıldığı tarih olan 9 Mart olarak değiştirilmiştir. Güney Lefkoşa’da bulunan tarihi Ömeriye ve Bayraktar Camileri de 1963-74 yılları arasında sayısız kez bombalanarak büyük tahribata uğratılmıştır.
1974 sonrasında ise 8 cami saldırıya uğramıştır. Bu camilerden 7’si bugün Güney Kıbrıs’ta bulunmaktadır: Larnaka Ulu Camii, Tuzla Camii (Larnaka), Evdim (Düzkaya) Camii, Yalova Camii (Larnaka), Aşağı ve Yukarı Binatlı Camileri ve Çayönü Camii. Bugün KKTC sınırları içerisinde bulunan Yenicami de 1974 yılında Rumlar tarafından tahrip edilmiştir. KKTC Cumhurbaşkanlığı tarafından, 2006 yılında yapılan bir araştırma neticesinde, Güney Kıbrıs’ta bulunan 106 Caminin 16’sının tamamıyla harabeye dönüştüğü, 61’nin ise yıkılmak üzere kendi hallerine terk edilmiş olduğu açıkça ortaya konmuştur. Larnaka’da bulunan Hala Sultan Tekkesi’de zaman zaman düzenlenen saldırılardan nasibini almaktadır. 21. yüzyılı yaşadığımız bugünlerde dahi adanın güneyindeki İslami eserlere saldırılar aralıklarla devam etmektedir.

17952d1316092550 medrese1


Son düzenleyen AndThe_BlackSky; 25 Haziran 2013 14:34 Sebep: Sayfa düzeni

Benzer Konular

18 Şubat 2013 / betül Soru-Cevap
19 Ekim 2009 / Misafir Cevaplanmış
9 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
10 Kasım 2008 / Ziyaretçi Taslak Konular