Gümüşhane (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Gümüşhane ili, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yer alan, Türkiye'nin bir ilidir. Doğuda Bayburt, batıda Giresun, kuzeyde Trabzon ve güneyde Erzincan ile komşudur.
Etimoloji
Antik Çağ'da Yunanca, Gümüş kenti anlamına gelen Argyropolis (Yunanca: Αργυρούπολης. αργύρος argyros "gümüş" + πολης (polis) kent). Günümüzde Yunanistan'da Atina'nın güneyinde ve Girit'te aynı isimli kentler bulunmaktadır. Başka bir teze göre Kanuni Sultan Süleyman'ın İran seferine giderken yolda ilimize rastladığı ve gümüş madenlerinin bol olduğu gerekçesiyle Gümüşhane adını verdiği söylenmektedir.
Bu belirli bir kesim için Fatih Sultan Mehmet de denilebilir.
Coğrafya
Kuzey Anadolu sıradağları içinde yeralan ilin toprakları çok engebeli olup en yüksek yeri günümüzde Çakırgöl olarak bilinen Kolat dağlarında 3.000 metreyi geçmektedir. İlin kuzey kesimi Zigana (Kalkanlı) ve Soğanlı dağları, güneyi ise Çoruh, Kelkit, Kop ve Otlukbeli dağları tarafından çevrilidir. Kelkit vadisindeki küçük bazı düzlükler ise ilin en önemli tarım alanlarıdır.
İklim ve Bitki örtüsü
İlin kuzey kesimi Karadeniz’in ılık ve nemli ikliminin etkisinde olmasına karşın Gümüşhane'nin büyük kesiminde Doğu Anadolu bölgesinin sert kara ikliminin etkisi görülmektedir.Yazları sıcak ve kısa olan Gümüşhane ilinde kışlar yüksekliğin de etkisiyle uzun ve kar yağışlı geçmekte, yağış miktarı iç kesimlere doğru gidildikçe azalmaktadır.
Gümüşhane Dağları’nın Karadeniz’e bakan kesimleri kayın, meşe, ladin, köknar ve sarı çambozkır görünümüdeki güney kesimlerinde sadece sarıçam ağalarına rastlanılmaktadır.
Tarih
Bölgede yapılan arkeolojik çalışmalarda MÖ 3.500 tarihlerinde bölgede insan yerleşimine ve MÖ 3.000 tarihlerinde tarım yapıldığına dair izler bulunmuştur. Asurlular döneminde Azzi Hayaşa ülkesi olarak adlandırılan bölgede Hitit döneminde Karadeniz bölgesinin otokton halkı Kaşkaların yaşadığı sanılmaktadır. MÖ 9. yüzyılda Urartu hakimiyetine giren, Kimmer ve İskitPontus, Roma, Bizans ve Trabzon İmparatorluğu tarafından yönetilmiştir. Bu yönetimler arasında kısa süreli Arap, Ermeni, Türkmen hakimiyetleri gören kent Trabzon İmparatorluğu'nun yıklmasının ardından da 1514 yılında temelli Osmanlı hakimiyetine girene dek Akkoyunlu ve Safeviler tarafından yönetilmiştir I. Dünya Savaşı sırasında 1916’dan 1918'e dek Rus orduları tarafından işgal edilen bölgenin Hristiyan halklarından Ermeniler 1915 tehciriyle, Rumlar 1923 mübadelesi ile Anadolu dışına gönderilmişlerdir.
İlin mevcut nüfusu Türk Çepni ve Kayı boylarının nüfusuna dahildir.
MS.VII. ve VIII.yüzyıllarda Arap egemenliğine giren bölge toprakları, sonradan yeniden Bizans egemenliğine girmiştir. XI.yüzyılda Saltuklular Gümüşhane yöresini ele geçirmiştir.
Malazgirt Savaşı’ndan (1071) önce de Hazarlar ve Peçenekler ile Çepni Türk oymakları bölgeye yerleşmişlerdir. Çağrı Bey’in 1016 yılında Anadolu’ya yaptığı ilk akın sırasında Gümüşhane’ye kadar geldiği bilinmektedir. 1058’de Tuğrul Bey’in ordusu İbrahim Yinal komutasında Trabzon’a kadar akın yaparken Gümüşhane’yi de ekonomik yönden önemli olduğundan ele geçirmiştir.
XIII.yüzyılın ikinci yarısında Selçuklular Moğol istilasına uğradığı sırada Gümüşhane ve çevresinin savunması Çepni Türkleri tarafından yapılmıştır. Anadolu’nun fethinden sonra, Gümüşhane ve Kelkit, Emir Mengücek Gazi tarafından kurulan Piştovli KilisesiErzincan’a bağlanmıştır. 1243 Kösedağ Savaşı’nda İlhanlılar, Selçukluları yenerek buraları ele geçirmişlerdir. İlhanlıların son hükümdarı Ebu Said’in ölümü üzerine 1335’te Bayburt, Erzurum ile Erzincan ve Gümüşhane Celayirlilerin eline geçmiştir. 1345’te Eretnaoğulları, 1430’da Karakoyunlu hakimiyetine geçen bölgeye 1467’de Akkoyunlular hakim olmuştur.
1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğuna son vermesiyle bölgede Osmanlı etkisi görülmeye başlanmıştır. Gümüşhane, Trabzon Rum İmparatorluğunun fethedilmesinden sonra Osmanlı hakimiyetine girmiş ve bu durum 1461’den 1467’ye kadar sürmüştür. Bu tarihten sonra Gümüşhane Akkoyunluların hakimiyetine girmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in Uzun Hasan’ı yendiği Otlukbeli Savaşı’ndan (1473) sonra yöre tamamen Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Evliya Çelebi Gümüşhane’yi 1647’de ziyaret etmiş, buralarda gümüş madeninin çok olduğunu, çalışır ve boşaltılmış durumda 70 kadar ocak bulunduğunu belirtmiştir. Bu ocaklardan 7 koldan kurşunsuz gümüş cevheri çıkarıldığını ve bu şehirde Emin Mahallesinde darphane olduğunu yazarak üzerinde "Azze nasrahu daraba fi catha" (Canca’da basılmıştır) yazılı birkaç akçenin kendisinde olduğundan söz etmiştir.
Katip Çelebi, Cihannüma’sında "Kaza-i Urla" diye adlandırdığı Gümüşhane için "Urla bir güzel kazadır, yakınında gümüş olmakla Gümüşhane dahi derler" demektedir.
Gümüşhane’deki maden ocakları Sultan IV. Murat zamanında (1623-1640) en parlak dönemini yaşamıştır. Bir ara kapanan ocaklar 1839 yılında yayınlanan bir hatt-ı hümayunla tekrar işletmeye açılmıştır. Ocaklar mülki amirin tayini, padişahın onayı ile atanan ve Matah Efendi denilen kişilerce yönetilmiştir.
XIX. yüzyılda Gümüşhane, Trabzon’a bağlı bir sancaktı. Bu döneme kadar rahat bir hayat sürdüren Gümüşhane yöresi, savaşlar nedeniyle tedirginlik içine düşmüş, madenlerin yeterince işletilmemesinden ötürü göç başlamıştır. 1829 ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile 7 Temmuz 1916 tarihlerinde Rusların Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de yaptıkları işgaller ve bunun sonucundaki göçler Gümüşhane’de hayat bırakmamış, şehir terk edilerek, aşağıda yeni bir yerleşim yeri kurulmuştur.
7 Temmuz 1916’da Ruslar tarafından işgal edilen Gümüşhane, 15 Şubat 1918’de işgalden kurtarılmıştır. Milli Mücadele yıllarında kıyı ile iç kesimler arasında geçiş bölgesi olmasından ötürü stratejik yönden önemli olan Gümüşhane, bu dönemde Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti’nin faaliyet alanı içinde bulunmuş, Gümüşhane delegesi Kadirbeyzade Zeki Bey bu cemiyetin ikinci başkanlığına getirilmiştir. Erzurum Kongresi’ne (23 Temmuz 1919) Gümüşhane’den Kadirbeyzade Zeki Bey (Gümüşhane ve Torul mümessili olarak) katılmıştır. Kelkit’ten Müftü Osman Nuri Efendi, Şiran’dan Müftü Hasan Fahri (Polat) Efendi Erzurum Kongresi’nin açılış ve kapanış dualarını yapmıştır.
Osmanlı hakimiyetinin ilk zamanlarında Erzurum Eyaletine bağlı iken sonraları Trabzon’a bağlanan Gümüşhane, Cumhuriyetin ilanından sonra,1925 yılında il olmuştur.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.