Arama

Hakkari

Güncelleme: 12 Nisan 2017 Gösterim: 15.420 Cevap: 4
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Ocak 2006       Mesaj #1
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"

HAKKÂRİ (30)

Ad:  Hakkari1.jpg
Gösterim: 705
Boyut:  75.0 KB

Doğu Anadolu bölgesinin G.-D. köşesinde kendi adını taşıyan bölümde il.
Sponsorlu Bağlantılar

172 479 nuf. (1990). 7 121 km2; merkez ilçe dışında 3 ilçe, 5 bucak, 106 köy. Merkezi Hakkâri (esk. Çölemerik), 30 407 nüf. (1990).

Doğu'da İran ve Güney'de Irak toprakları ile sınırlanan il toprakları yurdumuzun en engebeli yörelerinden biridir. Orta kesiminde karmaşık yapılı Güneydoğu Toroslar'ın bir uzantısı olan ve bazıları üzerinde buzulların da bulunduğu yüksek engebeler (Karadağ, Türkiye’nin ikinci yüksek doruğu olan Buzuldağı [eski Cilo] ve ikiyaka [eski Sat] dağları) Kuzeybatı - Güneydoğu doğrultusunda uzanır. Bunlarla İran sınır dağları arasında Yüksekova (esk. Gevar ovası), ilin en geniş düzlüğüdür, ama yükseltisi 1900 m'yi aştığı için tarım olanakları kısıtlıdır. Derin ve dar bir vadi içinde olan Şüyük Zap (Çığlık suyu), Hakkâri’nin ulaşım yollarının da izlediği en önemli, en bol şu geçiren ve aşılması güç akarsuyudur, il, çok şiddetli karasal bir iklimin etkisindedir; kışlar soğuk, çok uzun ve bol kar yağışlıdır.

Karlı günlerin sayısı 100'ü aşar Buna karşılık yazlar kısa ve oldukça sıcaktır. Yıllık yağış dağlık kesimlerde 1000 mm'yı aşar, daha alçaklarda 600-800 mm arasındadır. En yağışlı mevsim kış ve ilkbahardır. Doğal bitki örtüsü büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Bazı kesimlerdeki seyrek koruları oluşturan başlıca türler aşağılarda meşeler ve yükseklerde ardıçlardan meydana gelir.

Hakkâri Türkiye'nin en az nüfuslu ve nüfus yoğunluğu (km2’ye 24 kişi) en düşük illerinden biridir; bazı yörelerinde yoğunluk km2,de 10 kişinin altına düşer. Bununla beraber 1985-1990 döneminde, Türkiye ortalamasının iki katı (%o 43,58) nüfus artışı göstermiştir. Halkın % 58,7'si kırsal kesimde, derin ve kuytu vadiler boyunca toplanmıştır. Bu yerleşmeler, yüksek ve hemen de boş dağlarla ayrılmış kesimler oluşturur. Bu engebeli yörede bir yandan tarıma elverişli toprakların azlığı, öte yandan uzun kışlar tarımın önemsiz kalmasında başlıca rolü oynamıştır. Ekili toprakların oranı % 1 den azdır. Daha çok vadi tabanlarında ve taraçalarda toplanmıştır. En geniş yeri başta buğday olmak üzere arpa, mısır, pirinç ve darı gibi tahıllar kaplar. Bu nedenlerle kırsal kesimin en önemli gelir kaynağı hayvancılık ve hayvan ürünleridir, ilde çoğunlukla yaylacılık şeklinde olmak üzere 1 milyon kadar küçükbaş hayvan beslenir. Sanayi gelişmemiştir. Ulaşım, engebeli arazi, uzun ve karlı kışlar nedeniyle büyük güçlüklerle karşılaşır.

HAKKÂRİ


esk Çölemerik, aynı addaki ilin merkezi kent.

30 407 nüf. (1990). Büyük Zap nehrinin sağdan aldığı Katramas çayının K.’indeki bir düzlükte kurulmuş olan Hakkâri, osmanlı döneminde Van vilayetine bağlı sancağın merkezi idi ve Çölemerik adını taşıyordu. Kent birbirine yakın birkaç mahallenin birleşmesiyle oluşmuştur. Geçen yüzyılda yaklaşık 4 500 nüfus ve 20 kadar dükkânla küçük bir yerel ticaret kasabası olan Hakkâri’nin nüfusu Birinci Dünya savaşı’ndaki karışıklıklar yüzünden 2 000 dolayına kadar inmişti. 60'lı yıllardan başlayarak, özellikle ulaşım yollarının düzelmesiyle hızla artmaya başlayan nüfusu, 1960'ta 4 000’e, 1970’te 10 000'e yaklaşmış ve 1990'da 30 000’i aşmıştır.

-—Tar. Hakkâri (Çölemerik), Tuğrul Bey yönetimindeki Türkmenler tarafından ele geçirildi (1054). Kent daha sonra Musul atabeklerinin egemenliği altına girdi, ilhanlı hükümdarı Hulagu, kenti ele geçirdiğinde, karşılaştığı direniş nedeniyle halkın çoğunu öldürttü (1260). ilhanlılar’ın ardından Karakoyunlular'ın denetimine giren Hakkâri, 1349-1366 arası Celayirliler’in ve 1387.1405 arası Timur'un egemenliğinde kaldı. Bu arada yöre beyleri birleşerek Hakkâri beyliği'ni kurdularsa da etkinlikleri fazla sürmedi. Karakoyunlu devletine bağlı olarak yönetilen Hakkâri beyliği, Esedüttin Kelani (1450-1470) döneminde bağımsızlığına kavuştu.

Ancak kent sürekli olarak Akkoyunlular'ın tehdidi ve zaman zaman denetimleri altında kaldı. 1502’de Zahit Bey zamanında Safeviler'in eline geçti. 1534’te OsmanlIlar ın yönetimi altına girmesine karşılık 1535’te yeniden Safeviler'e bağlandı. 15.48'de yöre aşiret beyleri haklarını korumak ve içişlerinde bağımsız olmak koşuluyla Osmanlı devletine bağlanmayı kabul ettiler. Buna göre kent yalnızca asker gönderecek ve vergi ödeyecekti. Hakkâri XIX. yy.'da ilkin Erzurum'a, daha sonra Van’a bağlı bir sancak oldu. Birinci Dünya savaşı sırasında bir süre Rus işgali altında kaldı (24 mayıs 1915-1918). Cumhuriyet döneminde il merkezi oldu (1935).

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 12 Nisan 2017 03:47
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
8 Haziran 2006       Mesaj #2
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Hakkari2.jpg
Gösterim: 460
Boyut:  75.0 KB
Hakkari

Anadolu'nun güneydoğu köşesinde, Doğu Anadolu Bölgesi'nin en engebeli yöresinde yer alan il ve aynı ilin merkezi olan kent. Türkiye-İran-Irak sınırları birbirine burada bağlanır. Doğuda İran, güneyde Irak, batıda Şırnak ve kuzeyde Van illeri ile sınırlanır. Hakkâri ili, Güneydoğu Toroslar'ın Türkiye içindeki son ve en doğu kesimini oluşturan yüksek, derin vadilerle parçalanmış dağlarla örtülüdür. Bu dağlar genel olarak Hakkâri Dağları adını taşımakla beraber, aslında derin vadi oluklarıyla birbirinden ayrılan ve ayrı adlar taşıyan bloklar oluşturur. Bunlardan en yüksek ikisi, güneydoğuda, derin Oramar Vadisi ile ayrılan Cilo ve Sat (ya da Samdi) kitleleridir. Birincisinde Uludoruk ya da eski adıyla Reşko, 4.135 m. yüksekliğiyle yörenin en yüksek noktasıdır ve boyu birkaç km.yi bulan bir buzul taşır (Gelyaşin Buzulu).
Sponsorlu Bağlantılar

Plato ya da ova düzlükleri az yer kaplar. Bunların yerleşme ve tarım bakımından en önemlisi ilin doğusunda yer alan ve ortasında Büyük Zap'ın kolu Nehil Suyu'nun geçtiği Yüksekova'dır (Gevar Ovası 2.000 m.). İklim karasaldır. Sıcaklık rejiminin başlıca özelliği, dağlar ve yüksek platolar ile derin vadi tabanları arasındaki büyük sıcaklık ayrılığıdır. Genellikle 1 m. nin üstünde olan yıllık yağışların büyük bölümü kış mevsiminde ve kar hâlinde düşer. Orman örtüsü, bu iklim koşullarına göre az yer kaplar (%15 kadar). İlin en önemli akarsuyu Büyük Zap'tır. Van ilinin doğusunda, İran sınırı yakınında Miremir Dağları'ndan doğan Büyük Zap, yörenin birçok suyunu da toplayarak Hakkâri'nin güneyinde, Samur Dağı yakınında Irak topraklarına girer (kaynağı ile Irak sınırı arasındaki boyu 189 km.).

İl topraklarının orta ve batı kesimlerinin başlıca ırmağı ise, yine Dicle'nin kolu olan Habur'dur (Küçük Habur). 1985 sayımına göre Türkiye'nin en az nüfuslu iliydi. İl merkezi Hakkâri, Gümüşhane, Bilecik ve Tunceli'den biraz daha kalabalık olarak yine az nüfuslu il merkezlerindendir. Yerleşim çok dağınık olduğu gibi, nüfusun önemli bir bölümü de yaylacıdır. Kışın vadi tabanlarında ya da yamaç düzlüklerinde kurulmuş köylerde yaşayan bu insanlar, yazın hayvanlarıyla birlikte yüksek düzlüklere çıkarlar ve mevsimi "zoma" adı verilen çadırlarda geçirirler. İlin çok engebeli oluşu, vadi tabanlarının dar, ova düzlüklerinin sınırlı bulunması yüzünden tarıma elverişli toprakların alanı küçüktür. Üstelik, ağır koşullar altında uzun süren kışlar da tarım çalışmalarını olumsuz yönde etkiler.

Bütün bu nedenlerle tarımsal ürünler çok sınırlı birkaç türden ibarettir ve üretimler de son derece düşüktür. Örneğin 1980'de tahıl 4.945, baklagiller 289, endüstri bitkileri 28, meyve 8.000 ve tüm sebze üretimi de 7.210 tondan ibarettir. Fakat, hayvancılığın durumu aksine tarımla karşılaştırılamayacak derecede önemlidir. Türkiye'nin en az nüfuslu ili olmasına karşın, özellikle küçükbaş hayvan sayısı bakımından Türkiye'nin oldukça zengin köşelerinden biridir. Örneğin ilde çoğunlukla yaylacılık şeklinde olmak üzere 1 milyon kadar küçükbaş hayvan beslenir. Bu sayılar ise Anadolu'nun birçok ilinden daha fazladır. Bölge ve il, adını 24 oymaklı Akara (Akarı, Hakâri) boyundan almıştır. Araplar buraya Hakâriyye (Hakkâriyye), burada oturanlara da Hakkâriler dediler. Bölge 1054'te Selçuklu yönetimine girdi, bu tarihten, ilk kez Osmanlı egemenliğini tanıdığı 1534'e kadar Araplar, İlhanlılar, Karakoyunlular, Moğollar, Akkoyunlular gibi çok çeşitli ulus ve devletin egemenliğinde yaşadı.

Dağlık, sarp bir bölge olan Hakkâri'de tarih boyunca kent kurulamamış, küçük kaleleri kışlak olarak kullanan oymak beyleri komşu devletlere bağımlı kalarak 1847'ye kadar beyliklerini sürdürmüşlerdir. Bu tarihten sonra da yörede karışıklıklar sürmüş, özellikle Rusların kışkırtmalarıyla birçok isyanlar çıkmış, yöre halkı talan ve kırımlarda büyük zararlara uğramıştır. 1926'da Musul ile birlikte Hakkâri'nin beş ilçesi de sınır dışında kaldı ve üç ilçeli bugünkü il kuruldu. Bir ara Van'a bağlandıktan sonra 1936'da yeniden il oldu. Daha sonra ilçe sayısı beşe çıkarıldı. 1990 yılında ise Siirt'in Şırnak ilçesinin il yapılmasıyla Hakkâri'nin Beytüşşebap ve Uludere ilçeleri Şırnak'a bağlanınca ilçe sayısı merkez ilçe dışında üçe indi. Yüksek, çok engebeli, ağır kış koşulları içinde bulunan il toprakları, ülkenin kalabalık bölge ve merkezlerine çok uzakta kalır ve Doğu Anadolu'nun yüzyıllar boyunca en ihmal edilmiş köşesidir.

Koşullar, cumhuriyetin ilk yıllarına göre hissedilir derecede değişmiş ve iyileşmiş olmasına karşın, özellikle ticaret ve ulaşım olanakları bugün de iyi durumda değildir. Hakkâri'yi Başkale üzerinden Van'a bağlayan karayolu kışın düzenli bir ulaşıma olanak vermez. Bu yol, Bağışlı'da Yüksekova ve İran sınırından gelen başka bir yol ile birleşir. İl merkezini, doğu yönünde uzanarak Beytüşşebap ve Şırnak üzerinden Cizre'ye bağlayan bir başka yol daha vardır.


MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2017 03:10
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
18 Ekim 2006       Mesaj #3
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Hakkâri
Ad:  Hakkari4.jpg
Gösterim: 439
Boyut:  62.4 KB

Hakkâri, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzölçümü 7121 km² olan bir ildir. 2000 yılı nüfus sayımına göre nüfusu 58145'tir. Doğusunda İran ve güneyinde Irak ile komşu olan Hakkâri'nin batısında Şırnak, kuzeyinde ise Van illeri vardır. Hakkâri'nin dört ilçesi bulunmaktadır:
  • Hakkâri merkez
  • Yüksekova
  • Şemdinli
  • Çukurca
En yüksek noktası 4150 metreye ulaşan Cilo Dağları, Hakkâri'dedir. Sırasıyla Hurri ve Urartu Krallıkları'nın parçası olan Hakkâri, Pers Krallığı'nın egemenliğinden sonra Arap egemenliğine geçmiştir. Daha sonra Selçuklular'ın kontrolüne giren kent, 1536'da Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Geçim kaynaklarının başında hayvancılık ve sınır ticareti gelen Hakkâri'de hayvancılığın terör, sınır ticaretininse Irak savaşı nedeniyle darbe yemesi nedeniyle işsizlik çok yüksek düzeydedir.

Halife Ömer döneminde (634-644) Arapların ve birlikleri hemen tüm Doğu Anadoluya akınlar yaparken Hakkariyi ele geçirme girişimlerinde bulunmamışlardı. 645te Halife Osmanın komutanlarından Emir Habib bin Mesleme de Doğu Anadoluya akınlar sırasında böyle bir çaba göstermedi. Bunda yörenin konumu kadar, Arap askerlerinin soğuk iklim koşullarına dayanamamalarının da etkisi olmuştur. Bu durum, Emeviler ve Abbasiler Döneminde de değişmedi. Araplar, iç kavgalar yüzünden merkezi devletleri yıkılıp küçük beyliklere ayrıldıkları sırada İranda ortaya çıkan Büveyhoğullarının (932-1062) Irak kolu bir ara Hakkari ve çevresini ele geçirmek ise de yöre halkının yoğun direnmesi ile karşılaştılar. Büveyhoğulları Adud ud- Devle (978-983) bu direnmeyi kırmak amacı ile ele başlarının teslim edilmesi durumunda, kente zarar vermeyeceğine ve ele başlarının bağışlayacağına söz verdi. Halk , ele başları teslim ettiyse de Adud ud- Devle sözünü tutmayarak hepsini çarmıha gerdirtti.

Bu durum karşısında yöre halkı büyük bir savaşım vererek bağımsızlığını korudu. İslam akımları II.Ömer döneminde başlamışsa bile, Hakkari yöresi İslama karşı tam 720 yıl direnmiştir. İslamiyet yönetimindeki aileler tarafından kabullendi. Ancak yerleşik aşiretlerin büyük bir çoğunun eski dinlerinde kalmak için ısrar ettiler. İslamın lehine denge ancak miladi 1415 yılında Cizre ve Hasankeyf beylerinin desteğiyle gerçekleşen ve adeta bir soykırıma dönüştürülen bir seferle değişti.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2017 03:10
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
23 Kasım 2006       Mesaj #4
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Hakkari3.jpg
Gösterim: 450
Boyut:  77.8 KB
Hakkari
Hakkâri İli, görülmeye değer doğal güzellikleri olan bir ildir. İl alanı, üzerinde buzullar olan sarp ve yüksek dağlar, buzul gölleri ve yeşil vadilerle kaplıdır. Ancak Hakkâri'nin bu ilginç doğal yapının yarattığı zengin turizm potansiyeli yeterince değerlendirilmemiştir, turistlik tesisler kurulmamıştır.İllerdeki görülmeye değer yerlerden biri, Cilo ve Salt dağları yöresidir. Bu dağlar üzerinde, buzullar, buzul gölleri ve çok çeşitli yaban hayvanlarıyla, birer "doğal haritası" olarak nitelenilir. Kış sporları ve dinlenme için son derece elverişli olan bu dağların ziyarete en uygun dönemi haziran-eylül ayları8 arasıdır.

Cilo, Dağı, Merkez İlçe 'ye 37 km uzaklıktadır. Bu yolun 20 km motorlu araçlara, 17 km ise katırla ve ya da yaya olarak aşıla bilmektedir. Cilo Dağı'na, bir de Yüksekova, üzerinde gidilmektedir. Salt Dağı'na ulaşım ise yine Yüksekova üzerinden, 23 km'si motorlu araçlarla 8 km'si yaya olarak yada atla sağlanmaktadır. Şemdinli Geverek Yaylasındaki göller bölgesi ve Bay Gölü'ne ise ulaşım, 150 km'lik otomobil, 15 km'lik yaya yoluyla sağlana bilinir.

Merkez İlçenin kuzeyindeki Karadağ üzerinde yer alan Seyithan Golaşın ve Golan Gölleri ile Berçelen yaylası da ilin görülmeye değer yerlerindedir. Merkez İlçeden Berçelan Yaylası'na 18 km'lik otomobil, 2 km'lik yaya yoluyla ulaşılabilmektedir.

İlin yabanıl doğal yapısının özgün örneklerinin görülebileceği bir yöre de Zap Suyu Vadisi'dir. Zap Vadisi'nde dağlardan yuvarlanarak gelen büyük kayalar, doğal köprüler oluşturmuştur. Yöre halkınca bu kayalar, "Şeytan Köprüsü "diye anılmaktadır. Vadinin Merkez İlçeyle Irak sınırı arasındaki kalan bölümünde çok özgün, bir eşi bulunmayacak güzelliği vardır. Vadinin 39'uncu km'sinde Şine kayalıklar yer almaktadır.Şine yöresinde Beytüşşebap'a giden yolun 110 km'sinde ise Melise Suyu ile Çeman Düzlüğü ve koruluğuna ulaşılır. Bu yöre de yeşilliği ile ilin ilginç yörelerinden biridir.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2017 03:10
RuYa - avatarı
RuYa
Ziyaretçi
4 Temmuz 2007       Mesaj #5
RuYa - avatarı
Ziyaretçi

HAKKARİ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

  • Yüzölçümü: 9.521 km²
  • Nüfus: 172.479 (1990)
  • İl Trafik No: 30
Derin ve uzun Zap Vadisi’nin güney yamacına kurulu ve dört bir yanı dağlarla çevrili Hakkari; Anadolu’nun en ırak illerinden biridir. Türkiye haritasının güneydoğu köşesinde en uçtaki konumuyla ve İran - Irak sınırındaki 343 km. sınır şeridi ile ülkemizin en stratejik ili olduğu söylenebilir.

İLÇELER
Hakkari ilinin ilçeleri; Çukurca, Şemdinli ve Yüksekova’dır.

Kiliseler
Halil Kilisesi, Hakkari’ye 10. km mesafede yol kenarındaki Halil mevkiinde bulunmaktadır.

Medreseler
Meydan Medresesi, Hakkari merkez Biçer Mahallesi’nde bulunmaktadır. Medrese, giriş kapısı üzerindeki kitabesinde , M.S.1700-1701 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır.Meydan Medresesi, anıtsal yapısı düzgün kesme taş işçiliği içteki revaklı avlusu kapısındaki süslemeleriyle Hakkari’nin en önemli anıtsal yapısıdır.

Köprüler
Taş Köprü, Şemdinli ilçe merkezine 15 km., Nehri’ye 1,5-2 km. mesafede Şemdinli deresi üzerinde kurulmuştur.

NE YENİR?
Yöreye özgü yemek çeşidi olarak pirinç, darı veya bulgur karışımı bir nevi katı ayran çorbası olan gulul, bir çeşit işkembe ve bağırsak dolması olan kepaye sayılabilir.

NE ALINIR?
Yöre kültürünün adeta simgesi olan kök boya ve yünden imal edilen Hakkari kilimleri, yünden örülen çorap satın alınabilir.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2017 02:56

Benzer Konular

27 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap
26 Mayıs 2015 / _Yağmur_ Dinler Tarihi
10 Eylül 2012 / CeLebRindaL Türkiye Coğrafyası
29 Ocak 2012 / CeLebRindaL Taslak Konular
29 Ocak 2012 / CeLebRindaL Türkiye Coğrafyası