Arama

Giresun - Sayfa 2

Güncelleme: 11 Şubat 2012 Gösterim: 32.578 Cevap: 11
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Ağustos 2011       Mesaj #11
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Giresun

Sponsorlu Bağlantılar

Doğu Karadeniz bölümünde yer alan il ve bu ilin merkezi olan kent.

Giresun, kuzeyde Karadeniz, doğuda Trabzon ve Gümüşhane, güneydoğuda Erzincan, güney ve güneybatıda Sıvas ve batıda Ordu illeriyle sınırlanır. Karadeniz kıyılarıyla, ilin fizikî bakımdan güney sınırını çizen Kelkit vadi oluğu arasında kalan

Giresun ili toprakları, Kuzey Anadolu Dağları'nın dış sıraları üzerindedir ve komşu Karadeniz illeri gibi, hemen her yanı dağlarla örtülüdür. Giresun Dağları genel adını taşıyan bu sıraların en yüksek dorukları ve su bölümü çizgisi Kelkit Vadi oluğunun hemen kuzeyinde yer alır. Orta yüksekliktedir; en yüksek dorukları 2.000 - 3.000 m. arasındadır. Bu koşullar altında akarsuların çoğu doğrudan doğruya Karadeniz'e dökülür. Bir kısmıysa, güneye yönelerek Kelkit'e karışır. Bütün bu akarsular, özellikle Karadeniz'e dökülenler, boylarının kısalığına rağmen, yataklarının çok eğimli olması nedeniyle hızlı akışlıdır ve büyük debi değişikliği gösterir. Bu akarsuların en önemlisi, Tirebolu doğusunda denize dökülen Harşit'tir.

İklim kıyıdan içe girildikçe değişir. Kıyı ve dağların kıyıya bakan alçak yamaçlarında Doğu Karadeniz'in tipik iklimi egemendir. Kışlar oldukça karlı, fakat ılık (en soğuk ay ortalaması 6°-6,5°), yazlar serin (en sıcak ay ortalaması 23°-23,3°); yıllık yağışlar kıyıda bile 1,2 m.den fazladır. Bu yağışların mevsimlere dağılışı oldukça düzenlidir. İçte, özellikle Kuzey Anadolu Dağları'nın güneye bakan yamaçlarında koşullar değişir; az çok karasal, daha kurak bir iklim tipi egemen olur. Bu nedenle, genellikle geniş yer kaplayan ormanlar, güneye doğru yerlerini çalılıklara, bozkır topluluklarına bırakırlar.

Giresun ili, çok engebeli olması, az çok geniş vadi tabanları ya da kıyı ovalarından yoksun bulunduğundan tarla tarımına pek elverişli değildir. Bununla birlikte, ekonomi yine de tarıma dayanır. Ancak yetiştirilen ürünler tür bakımından sınırlı ve birçoğunun üretim miktarı da yetersizdir. Bu durum baklagiller, sebzeler ve özellikle sanayi bitkilerinde daha belirgindir. Örneğin 1980'de 86.000 ton olan tahıl üretiminin 40.000 tonunu mısır oluşturur. 90 ton tütün, 1.430 ton şekerpancarı üretilmiştir (1980). İlde meyve veren yaştaki ağaçların yaklaşık % 99'u fındıktır. 1986'da 48.954 ton fındık üretilmiştir. Bu miktar, aynı yıl Türkiye fındık üretiminin yaklaşık % 16'sıdır. Çay ve turunçgil (mandalina) yetiştirilirse de, üretimleri önemsizdir. Küçük ve büyükbaş hayvan sayılarının birbirine az çok denk oluşu dikkati çeker.

İl toprakları içinde demir, bakır, kurşun, manganez, çinko ve linyit gibi yeraltı kaynakları bulunursa da, bunların hiçbiri önemli bir işletme konusu olacak nitelik taşımaz. Sanayi de gelişmemiştir. Başlıca kuruluş, SEKA'nın Aksu Kâğıt Fabrikası'dır. Ayrıca ilde süt ürünleri, fındık ve çay işleme tesisleri vardır.

Küçük bir yapma liman kuruluşuna sahip olan Giresin, Karadeniz kıyılarının başlıca iskelelerinden biridir. İstanbul'a düzenli vapur seferleriyle bağlıdır. Özellikle fındık ihracatı mevsiminde (sonbahar) yabancı gemilerin uğrak yeridir. Karayolu ulaşımı kıyı boyunca uzanan ana yolla sağlanır. Trabzon yönünden gelen ana şose, Giresun-Ordu üzerinden Samsun'a ulaşır. Bu şose Sinop'a kadar ulaşırsa da, İç Anadolu, özellikle Ankara ve İstanbul bağlantısı Samsun-Çorum yoluyla sağlanır. Giresun'dan Şebinkarahisar üzerinden içe sokulan yol, her ne kadar güneyde Erzincan-Sıvas ana şosesine bağlanırsa da, son derece engebeli, dönemeçli olan ve sık sık derin boğazlardan geçen bu yol, rahat bir ulaşım olanağı sağlamaz ve bu nedenle fazla işlek değildir.

İl merkezi, temeli bazalt kayalarından oluşan küçük bir yarımadanın çevresinde ve kıstağı üzerinde kurulmuş tarihsel bir kenttir (İlkçağ'ın tanınmış Kerasus Limanı). Giresun'da, doğa koşulları bakımından elverişli olmasına karşın, turizm gelişmemiştir.

Bölgenin ilk ahalisi, eski Anadolu kavimleridir; sonraki çağlarda Orta Asya'dan buralara göçen Kalipler, Tibarenler, Mosinekler gibi Türk oymakları bu bölgeye yerleştiler. Sonradan İ.Ö. 9. yüzyıl sonlarında Miletliler, bugünkü Giresun yakınında Çitlakkale denilen yerde "Kerasus" kentini kurdular. Kent, adını yörede yetişen yabani kirazlardan (Ceresia) alır. İ.Ö. 183 yılında Pontos Kralı I. Pharnakos, Kerasus'u zaptetti, savaşlar sırasında yıkılan kent yerine 2 km. kadar doğudaki yarımada üzerinde yeni bir kent kurdu. Bu yeni kente Pharnakia dendi. İ.Ö. 172'de Pontos'u yenen Romalılar Pharnakia'yı ele geçirdiler. Roma egemenliği altında Pharnakia'nın adı yine Kerasus oldu ve kent, imparatorluğun ikiye bölünmesi üzerine 395'te Bizans'a bağlandı. Fatih Sultan Mehmet'in 1461'de Trabzon'u alması üzerine, Kerasus da Osmanlı Devleti topraklarına katıldı ve adı Giresun şekline çevrildi.

Giresun, Osmanlı yönetiminden Tanzimat'a kadar Trabzon'un bir ilçesi oldu. Bundan sonra, önce Şebinkarahisar'a, sonra yine Trabzon'a bağlı bir ilçe merkezi hâline getirildi. 1920'de mutasarrıflık, 1923'te de il oldu.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

LaDyGaGa - avatarı
LaDyGaGa
Ziyaretçi
11 Şubat 2012       Mesaj #12
LaDyGaGa - avatarı
Ziyaretçi
Giresun Resimleri
giresun resimleri 1
Sponsorlu Bağlantılar

Benzer Konular

11 Eylül 2008 / Bia Taslak Konular
10 Temmuz 2012 / GüNeSss Türkiye Coğrafyası
15 Şubat 2012 / GüNeSss Türkiye Coğrafyası