Arama

Tengricilik - Göktanrı Dini - Sayfa 2

Güncelleme: 13 Nisan 2012 Gösterim: 20.960 Cevap: 14
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2007       Mesaj #11
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Umay eski Türk ve Moğol inancı Tengricilik'te bir bereket tanrıçasıdır. Hamilelerin, çocukların ve Dünyalar Ağacı'nda bulunan henüz doğmamış çocukların ruhlarının koruyucusudur. Eğer bir çocuk doğacaksa Umay oraya varır ve gök alemindeki Süt gölünden getirdiği bir damlayı çocuğun dudaklarına sürer, ona böylece dirilten bir Ruh verir.

Sponsorlu Bağlantılar
Tengri'den sonra gelen en önemli tanrısal varlıktır. Eski Türk yazıtlarında Tengri'nin yanında ara sıra sadece onun adı geçer. Diğer tanrısal varlıkların adı eski yazıtlarda geçmez. Yeni Türkçede Umay Sözcüğü ana rahmindeki plasenta anlamında kullanılıyor.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2007       Mesaj #12
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
(Tengricilik döneminde) Türklerin iyilik tanrısıdır. Tek Tanrı inancında Göktanrı'nin Oglu ve Gök Aleminin Hükümdari olarak görülmüstür. Bai Ulgan, Ulgan gibi adlarla Sibirya kavimlerince de yaratıcı tanrı olarak anılır.

Sponsorlu Bağlantılar
Ak Kamlar önbilicilik için bu Tanrı'ya, Tanrı'nın kızları Ak Kızlar aracılığıyla başvurur. Türk Mitolojisi'ndeki karşı imgesi Yeralti Aleminin Hükümdari ve kötülük Tanrisi Erlik Han'dir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
30 Ocak 2007       Mesaj #13
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yer Su eski Türk ve Moğol İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Bu inanca göre Yer Su-ruhları Toprak Ana Ötüken'e bağlı doğa ruhlarıdır. Bazen bir ağacın, kayanın, dağın, gölün, ırmağın ya da hatta bütün bir ülkenin ruh'u olurlar. Yer Su'lara saygı göstermek gerekir. Bir ormana girildiğinde dikkatli hareket edilir; sesli konuşulmaz, dallar kırılmaz, taş atılmaz. Eğer insan doğadan birsey aldıysa bu sadece doğa ruhlarının izin vermesiyle mümkün olmuştur. Bu yüzden insanlar Yer Su'lara şükür ederler.

Eski Türk Mitolojisinde Yer Su'lar bazen önemli bir rol oynar. Göç Destanında, Türkler 40 kuşaktan beri kutsal saydıkları bir kayayı Çinlere armağan ederler. Bu yüzden aniden gök garib bir denge bürünür, kuşların ve doğadaki hayvanların sesleri kesilir, Bitkiler sararıp solmaya başlar ve Türklerin arasında salgın hastalıklar yayılır. Doğadan Yer Su'ların "gööç.. gööç" diye sesleri duyulur. Bu sesler ancak Türkler aylarca göç edip çok uzaklara vardıklarında kesilir. Bu şekilde Yer Su'lar kendilerine saygısızlık yapmış olan Türkleri cezalandırmış olurlar. Aynı şekilde belli kurallara uyulmadığı taktirde doğadan gelen bereketin azalacağına inanılırdı.

Yer Su'lar unutulmuş ataların ruhları olduğuna inanılırdı. Ataların isimleri anıldığı sürece ailelerinin yakınlarında bulunup onlara destek olduklarına, ama eğer unutulup isimleri anılmazsa, doğaya gidip orada herhangi bir cisimin ruhu olduklarına inanırlardı.


asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
14 Ağustos 2009       Mesaj #14
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Erlik Han eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte yeraltı aleminin efendisidir. (Yeraltı alemi=Yerlik/Erlik). Tengri'nin oğlu (günümüzde iblis olarak kullanılan bir tür cin) olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrıdır.

Altayların bir yaradılış efsanesine göre Erlik Han, dünyanın yaradılışında Tengri'ye karşı fenalık yapmış ve Tengri onu ceza olarak yeraltı âleminin efendisi yapmıştır.

Erlik Han, yeraltı Âleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda, gümüşten bir tahtın üzerinde oturur. Orada kendine koyu kırmızı parlıyan ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır. Emirinde dokuz semerli boğası vardır.

Tanrıya fenalık eden Erlik Han lanetlenmiştir, Tanrı "Sen bana hile düşündün, fenalık ettin, senin halkın da hep hileciler, fenalık düşünenler olsun der." ve yarattığı karada dokuz dallı çam ağacının dokuz dalından kendi halkını türetir.erlik bu halk benim olsun der tanrıya.tanrı da ona git kendi halkını kendin bul deyip Erlik'i geri çevirir. Tanrının halkının bu agacın yalnız doğuya bakan 5 dalından istifade etmelerine izin verilmiştir. Kalan 4 dal yasaklamıştır. Erlik gidip bu halkı baştan çıkarır. Erkek olan Törüngey ile dişi olan Eje, Erlik'in şu sözüne kanarlar "Bu 4 dal aslında size yasak değildir, meyveleri de pek tatlıdır. Dilediğinizce yiyin." Erlik sonra ağaca bekçi bulunan yılan uyurken ağzına girer ve ağaca çıkar, Eje'ye müsaade ettiğini söyler. Bunun üstüne Eje meyveden yer, Törüngey'in de agzına sürer. Tanrı durumu fark eder ve Erlik'i yer altına gönderir. Eje'ye "Sen benim sözümü tutmadın bundan sonra gebe kalasın ve doğum sancıları çekesin" der. Yılana "Sen benim sözümü tutmadın, bundan böyle Şeytan diye bilinesin, herkes seni ezmeye öldürmeye çalışsın" der. Törüngeye "Sen benim sözümü tutmadın, 9 kızın 9 oğlun olacak ve hepsinden sen sorumlu olacaksın, insan neslini sen çoğaltacaksın"der. "Hepinizi hanemden kovuyorum, dünyaya gönderiyorum, burda sizi ben beslerdim, ben korurdum, artık kendinizi besleyip koruyacaksınız, bir dahada sesimi duymayacaksınız" diye ekler. Böylece Erlik insanoğluna ilk kötülüğünü etmiş olur.

Kıranları yapan tanrıdır.

Erlik Han Tasarımı

Erlik; sağlam gövdeli, atletik yapılı yaşlı bir varlık olarak düşünülür. Gözleri, kaşları kara renklidir. Çatal sakalı dizlerine değin uzanmıştır. Yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiştir. Kara ve kıvırcık saçlıdır. Çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer. Kana benzer parlak yüzlü Erlik'in, kara demirden kılıcı ve kalkanı vardır. Bineği kara at ya da kara boğadır (belki de öküz). Erklig Kan, Eski Uygur sanatında boğa ya da öküze binmiş olarak tasvir edilmiştir ki bunu, Osmanlı kozmolojisindeki dünyanın öküz üstünde durduğunu anlatan efsane ile aynı köke bağlamak mümkündür.

Erlik Han'ın Çocukları

Erlik'in yedi -ya da dokuz- oğlu, dokuz kızı vardır. Dokuz oğlu, adlarıyla birlikte şunlardır: Karaş, Mattır, Şıngay, Kömür Kan, Badış Biy, Yabaş Kan, Temir Kan, Uçar Kan, Kerey Kan.

Altay şamanizmine göre Erlik'in oğulları yer altına inen şamana yol gösterirler. Erlik ve oğulları için zayıf ve hasta hayvanlar kurban edilir. Çünkü Altaylılar'ın inançlarına göre Erlik, kötü (zayıf ve sakat) kurbanlardan hoşlanır. Erlik'e asla at kurban edilmez. Ayrıca, Erlik'i simgeleyen şeyler ve tasvirler yapmak yasaktır. Erlik Han'ın oğulları her zaman babaları gibi kötü değildir. Bunlar, kötü ruhlardan insanları korurlar. Babaları için yapılan kurban törenlerinde hazır bulunurlar ve töreni yöneten kamın Erlik Han'ın yanına gitmesine öncülük ederler. Yeryüzündeki görevlerinden ayrı olarak Erlik'in oğulları yer altındaki gölleri, ırmakları, denizleri yönetirler...

Kızları Kara Kızlar kuttörenleri sırasında kamları baştan çıkarıp, onların başarısız olmalarına neden olurlar. Erlik ile iletişime geçen kamlara Kara Kam denir.

Erlik'in kızları, kam Gök Tanrı'ya (=Ülgen'e) kurban vermek için göğe çıkarken, kamı yataklarına çağırıp yolundan alıkoymağa çalışırlar. Kam, işini unutup Erlik'in kızlarının cilvelerine kanarsa başka ruhlarca cezalandırılır ve Tanrı'nın kurbanı kabul etmesi işi de tehlikeye düşer. Erlik'in kızlarından ikisi Sekiz Gözlü Kiştey Ana ile Erke Solton'dur.

Vikipedi
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
orkun - avatarı
orkun
Ziyaretçi
13 Nisan 2012       Mesaj #15
orkun - avatarı
Ziyaretçi
Eseniniz bol olsun arkadaşlar,
Hun, diye bilinen-bildiğimiz ismin, burada Kun diye, geçmesi dikkatimi çekti. Daha önce hiç rastlamamıştım.
Ancak çok da yadırgamış değilim, çünkü gayet olası görünüyor. Bunu görünce mi, bilmem, forumda kullanacağım isim ansızın aklıma gelip, orkun, yazdım.
Forumda henüz yeniyim ama gayet ilgimi çeken konular söz konusu. Vakit buldukça burada olacağıma kuşku yok.

Benzer Konular

2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
2 Eylül 2006 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Mart 2007 / NihLe Taslak Konular
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular