Arama

Hamam Kültürü - Türk Hamamı

Güncelleme: 22 Mart 2010 Gösterim: 22.549 Cevap: 2
we come one - avatarı
we come one
Ziyaretçi
20 Aralık 2007       Mesaj #1
we come one - avatarı
Ziyaretçi
Suyun İçine İşleyen Kültür: Türk Hamamı
Sıcaktan al al olmuş yanaklarıyla etli butlu kadınlar uzanır göbek taşına… Börekler açılır akşamdan, tatlılar hazırlanır, şerbetler konur taslara… Şarkılar yükselir hep bir ağızdan, keyifli sohbetler edilir… Hep bir sebep bulunur bu güzelliği paylaşmaya…
Aydınlık ve geniş bir mekânın ortasında, elli dereceye varan sıcaklıkta, günün yorgunluğunu iri kıyım tellağın kesesi ve ovuşlarıyla geride bırakan bedenler... Dört yanı çeviren işlemeli mermerden duvarları ve yüksek kubbeli yapısıyla sadece temizlenilen bir yer değil, toplumsal hayatın vazgeçilmez bir parçası… Tellağı, natırı, külhanbeyi ile yaşayan ve kuşaklar boyu aktarılan bir kültürün simgesi... Birçoğumuzun çocukluk yıllarında tanıştığı haz…
hamam3 Hamam, Anadolu kültürünün oldukça önemli bir parçası. Tarih sahnesine 6 bin yıl önce Sümerlerle çıkmış, ardından tarihte adı geçen hemen her medeniyetin kültürel bir parçası olmuş. En anlamlı ve en sık “Türk” adıyla söylenegelmiş. Öyle ki turistler, “Türkiye” dendiğinde, akıllarına gelen ilk şey olarak, çoğunlukla “Türk hamamı” derler.
Sponsorlu Bağlantılar

Türk hamamı, Türk banyosu geleneğinin, XV. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu’nun hamam kültürüyle birleşiminden ortaya çıkan bir yapıdır. Bu tarihten başlayarak ülkenin dört bir yanında inşa edilen hamamlarla 17. yüzyılda, sadece İstanbul’da, yaklaşık 15 bin hamam olduğu biliniyor. Bu devirde insanlar, çeşitli fırsatları kollar, birçok nedenle (nefse, gelin, güvey, adak, kırk, sünnet hamamı; hamamda kız beğenme...) hamama giderlerdi. Hamamlar, kapalı Osmanlı toplumunda, zevk ve eğlencenin her çeşidinin yaşandığı mekânlardı. Erkek ve kadın hamamının ayrı olmadığı "tek hamamlar"da, çoğunlukla gündüzler kadınlara ayrılırken, erkekler ise sabah erken saatlerde ya da gece yıkanırdı.
kultur Bugün, ülkemizin bazı bölgelerinde tarihe tanıklık etmiş ve hâlâ işler durumda olan hamamlarımız yok değil… İstanbul başta olmak üzere birçok şehrimizde (Bursa, Afyon, Kayseri, Mardin vb.) tarihi hamamlara ve hamam müdavimlerine rastlamak mümkün.
Türk kültürünün önemli bir parçası olan hamam sefasını yaşamak isteyenler için, özellikle İstanbul’da, Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan hamamlar, yerli ve yabancı turistlerin rağbet ettiği mekânlar arasında. Tarihi hamamlarımızın yanı sıra, günümüzün modern Türk hamamları da bu kültürümüzün yaşamasına imkan tanımakta. Bunun yanı sıra birçok lüks otel, bünyesinde işlettiği küçük Türk hamamlarıyla bu hazzı konuklarına sunuyor.

Hamamın insan sağlığına yararı çoktur. Uzun süre kalmamak kaydıyla, sıcak su ve sabunla yapılacak temizlik için en uygun yer olan hamamda, terleyen vücudun, lif ya da keseyle ovularak yıkanması, kan dolaşımını hızlandırdığı için rahatlatlık hissi verir.

Türk hamamı başlıca üç bölümden oluşur:
Soyunma yerleri: Geniş bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.
Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilir. Burası da bazı bölümlere ayrılır. “Kurna başı” denilen, herkesin teker teker yıkandığı yer; “halvet” adı verilen, kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri; bir de üzerine uzanıp ter dökülen “göbek taşı”. Göbek taşı, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmıştır ve çeşitli geometrik şekillerde olabilir.
Isıtma yeri (külhan): Hamamın altında ateş yanan yerdir. Alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, "tüteklik" adı verilen bacadan çıkar.

Türk hamamına özgü terimler:
külhan: Hamamların ısıtıldığı, kapalı ve geniş ocak
sıcak halvet: Külhanın üstü
soğuk halvet: Külhana uzak olan yer
natır: Müşteriyi yıkayıp keseleyen kadın çalışan
tellak: Müşterileri yıkayıp keseleyen erkek çalışan
peştemal: Örtünmek için kullanılan ince dokuma
takunya: Hamam terliği
terlik

Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
16 Eylül 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Türk Hamamları

Sponsorlu Bağlantılar

İslam ülkelerindeki hamamlar ve Türk hamamları Eski Yunan ve Roma hamamlarından farklıdır. Bu hamamlarda yüzme havuzu hemen hemen hiç yoktur. Türkiye'deki biçimiyle Türk hamamı kemerli bölmeleri olan bir mahzeni andırır. Hamamın giriş bölümünde soyunma ve giyinme yerleri bulunur. Bu dış bölümden bir kapıyla iç bölüme girilir. Hamamın iç bölümünde de sıcak ve daha az sıcak bölümler vardır. En sıcak bölümlere halvet denir. Sıcak ve soğuk su musluklarından akan suyu doldurmak için yarım küre biçimli mermer kurnalar vardır. Kurnada biriken suyu dökünmek için hamam tası kullanılır. Hamamın orta yerine rastlayan bölümde yerden yüksekçe bir "göbek taşı" bulunur. Göbek taşı genellikle çokgen biçimindedir ve mermerdendir. Buraya oturularak terlenir ve ardından kurna başına geçilerek yıkanılır. Müşterileri yıkayanlara erkekler hamamında "tellak", kadınlar hamamında "natır" denir. Hamamda yıkanmak için kullanılan taslar, kese ve lifler, sarınmak için kullanılan peştemal ve kurulanmak için kullanılan havlular ayrı bir zanaat kolu ürünüdür.

Hamamla ilgili gelenekler de vardır. Örneğin "gelin hamamı" ve "güvey hamamı" geleneği bazı yörelerde bugün de sürdürülmektedir. Düğünden önce gelin, kız arkadaşlarıyla hamama giderek yörenin gelenek ve göreneklerine uygun bir törenle yıkanır. Aynı tören damat için de düzenlenir ve damat da erkek arkadaşlarıyla birlikte hamama gider. Ayrıca bu tür özel törenler dışında da hamamın toplum yaşamında önemli bir yeri vardır. Günümüzde büyük kentler dışında birçok kentte topluca hamama gitmek, yemekli eğlenceler düzenlemek geleneği yaşamaktadır.

Anadolu Selçukluları döneminde Anadolu'da çok sayıda hamam yapıldı. Daha sonra Osmanlı döneminde de hamam yapımı yaygınlaşarak sürdü. Osmanlı döneminin yapıları arasında sayıca en fazla olanlar hamamlardır. Osmanlılar büyük ve mimarlık açısından özgün hamamlar yapmaya Fatih Sultan Meh-med döneminde başladılar. Özellikle İstanbul'da Ağa, Asaplar, Ebüveha, Eyüp ve Çukur hamamları bunlardandır. 17. yüzyılda yaşamış Evliya Çelebi'nin verdiği bilgiye göre İstanbul'da konak ve evlerdeki özel hamamların sayısı 4.536'ya, halka açık büyük hamamların sayısı ise 168'e kadar çıkmıştır. Gene Evliya Çelebi Bursa'da irili ufaklı 3.000 kadar hamam olduğunu belirtir.

Ilıca Kaplıca ve İçmeler


Yıkanmak için genellikle sıcak suya gereksinme duyulur. Bu yüzden suyu ısıtırız ama bazı sular da yeryüzüne sıcak ya da ılık olarak çıkar. İnsan sağlığı açısından yararlı olduğu, bazı hastalıkları iyileştirici özelliği bulunduğu bilinen bu sulara madensuları ya da "şifalı sular" denir. Oluşumları konusunda değişik görüşler ileri sürülen madensuları. suda çözünmüş çeşitli mineralleri içeren yeraltı sularıdır. Kimyasal özellikleri taşıdıkları mineral iyonlarına göre değişen bu sular, soğuk da olabilir. Sıcak yeraltı sularından yararlanmak için yeryüzüne çıktıkları kaynakların (kaynarca) çevresine tesisler kurulur. Bir hamam görünümündeki bu tesislere de ılıca ya da kaplıca (kaplı ılıca) adı verilir. Soğuk yeraltı sularından ise içilerek yararlanılır. Bunların da kaynaklarının çevresine tesisler kurulur. İçmeler adı verilen bu tesisler ve kaplıcalar ayrıca turizm açısından da önem taşırlar.

Eski Yunan ve Roma'da kaplıcaların bazı hastalıklara iyi geldiği biliniyordu. Romalılar İngiltere'yi işgal ettiklerinde Bath'da doğal sıcak su kaynakları buldular ve bunlardan yararlandılar. Fransa'da Vichy ve Aix-les-Bains, Almanya'da Baden-Baden ve Belçi-ka'daki Spa kaplıcaları 18. yüzyılda çok tanındı. Bu kaplıcalardan ve Eski Roma kaplıcalarının çoğundan günümüzde de yararlanılmaktadır. Ülkemizde hem tedavi, hem de dinlenme yeri olarak hizmet veren çok sayıda kaplıca bulunmaktadır. Bunların arasında Yalova (İstanbul), Gönen (Balıkesir). Çekirge (Bursa), Pamukkale (Denizli), Haymana (Ankara) ve Kızılcahamam (Ankara) kaplıcalarını sayabiliriz. Ülkemizde ayrıca içmeleriy-le ünlü yerler de vardır.


Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
22 Mart 2010       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Türkler, tarihi asaletleri ile temiz bir millettir. İslâmiyet'i kabul etmeleri ve islâmiyetin temizlige ait hükümlerini büyük bir titizlikle uygulamalari neticesinde bilhassa, İstanbul'un fethinden sonra bu sehirde ve Devletin dört bir yaninda binlerce hamam yaptilar.Türkler'de îslâmiyyet'in emirlerinin geregi olarak her evde özel olarak hamam bulundugu gibi, meselâ onyedinci, yüzyilda, yalniz İstanbul'da 168 adet büyük çarsi hamami vardi.

Türk hamamlari ve özellikleri:

Türk hamamlari baslica üç kisma ayrilir

1-Soyunma yerleri.
2- Yikanma yerleri. Yikanma yerleri de a) Sogukluk b) Hamam
3- İsitma yeri: Külhan.

Soyunma Yerleri: Genis bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yikanan kimseler, bu sekilerde uzanip dinlenirler.

Yikanma yerleri: Sogukluktan geçirilerek girilen hamam kismina denir. Burasi da bazi; bölümlere ayrilir. "Kurna basi denilen herkesin teker teker yikandigi yer, "halvet" adi verilen kapali ve yalniz basina yikanma hücreleri. Bir de üzerine uzanip ter dökülen "göbek tasi". Burasi, hamamin mermer kapli zemininden daha yüksek yapilmis ve çesitli geometrik sekillerde olabilen yerdir.

Isitma yeriKülhan: Burasi hamamin altindadir. Orada ates yanar. Atesten çikan alev ve duman, mermer zeminin altindaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, "tüteklik" adi verilen bacadan çikar.
Külhandaki ocagin üzerinde sicak su kazani, onun da üzerinde soguk su deposu bulunur. Ocagin dip kismindaki birkaç kanal, hamamin yikanma yerinin ortasindaki göbek tasinin altina kadar uzanir. Ocakta yanan odunlarin tesirli alev
ve dumanlari, bu kanallardan göbek tasinin altina gider. Bu tasin altindaki karanlik yer çok isindigindan buraya "cehennem" denir.
Çarsi hamamlari, haftanin belli günlerinde kadinlara, baska günlerde erkeklere açiktir. "Çifte hamam" olanlar ise birbirine bitisik iki hamam olup, biri kadinlara, digeri erkeklere ayrilmistir. Bu hamamlar hergün açiktir.
Türk hamamlarinin bir degisik tarafi da, buhar banyosu esasina dayanan "Fin hamami" oluslaridir. Finler, aslen Türk asillidirlar. Bugün dünya spor aleminde, çabuk terleyerek, çok kilo vermek için bu hamamlar biçilmis kaftandir. Bu bakimdan Türk hamamlarindan bütün sporcular faydalanmaktadirlar.
Hamamlarin saglik bakimindan faydalari: Hamamlar, çok uzun müddet kalmamak sartiyla, sicak su ve sabunla yapilacak vücut temizligi için en iyi yikanma ve temizlenme yerleridir. Hamamda terleyen vücudun, yumusak bir bez, veya süngerle ovularak yikanmasi, vücutta kan dolasimini kolaylastirarak insana rahatlik verir. Vücudu sert keselerle ovmak, deride yara açabilir. Bundan sakinmak gerekir. Bir de hamamlarda yikananlarin adabi muaseret kaidelerine uymasi lâzimdir. Ayrica hamamlarda fazla kalmak, sicaktan soguga, soguktan sicaga zaman zaman çikmak ta vücuda zararli olabilir. Kalp ve dolasim sistemi bozuk olan tansiyonu yükselen kimselerin, bir de akciger veremine tutulmus olanlarin çok sicak suda yikanmalari tehlikelidir. Zira çok sicak suda uzun süre kalmak, beyne kan hücum etmesine, veremlilerde de akciger kanamasina sebep olur. Ayrica hamamdan sonra kendisini kollayamayip üsütenler de zatürre hastaligina yakalanirlar. Dikkat edene hamamlarin bir zarari olmadigi gibi faydasi çoktur.
MsXLabs.org & OT

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

27 Şubat 2009 / ThinkerBeLL Türkiye Cumhuriyeti
20 Şubat 2008 / Misafir Türkiye Cumhuriyeti
14 Aralık 2007 / Misafir Eğitim Bilimleri
10 Ekim 2008 / Bia Osmanlı İmparatorluğu
22 Şubat 2008 / asla_asla_deme Taslak Konular