Arama

Amatör Astronom Gözlemleri

Güncelleme: 22 Ekim 2012 Gösterim: 4.011 Cevap: 9
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Haziran 2011       Mesaj #1
Avatarı yok
Yasaklı
Amatör Astronom Gözlemleri

Sponsorlu Bağlantılar
gozlem
Amatör Astronomlardan 100 Yılda 20 Milyon Kayıt

Vatandaşların başlattığı ve 100 yıldır sürdürdüğü bir bilim projesi, 19 Şubat 2011’de yeni bir kilometre taşına erişti. Tarihin en büyük bilimsel sivil girişim projesi denebilecek bu çalışmada amatör astronomlar tarafından yapılan gözlem kayıtlarının sayısı 20 milyonu buldu.

Amatör astronomlar yüzyıllardır (astrologlar için binyıllardır) gökyüzü ile ilgili gözlem kayıtları tutmuşlardır. Ancak bunların tek bir merkezde ve düzenli bir veritabanı halinde tutulması, 1911’de Amerikan Değişken Yıldız Gözlemcileri Derneği (AAVSO, American Association of Variable Star Observers) tarafından başlatılmıştı. Yüz yıldır aralıksız ve düzenli bir biçimde sürdürülen bu gönüllü çalışmada 20 milyonuncu amatör astronom gözlem kaydı bir ay kadar önce geldi. Kayıt bir değişken yıldızla ilgiliydi.

Bir değişken yıldız parlaklığını zaman içinde değiştirir. Bu değişiklikler yıldızları oluşum süreci ve iç mekanizmaları ile ilgili değerli bilgiler verir. AAVSO veritabanı da bu konuda yüzyılı aşan milyonlarca kaydı barındırması nedeniyle eşi bulunmayacak bir astronomik veri kaynağıdır. Değişken yıldızların parlaklıklarını değiştirmeleri uzun süre alabileceği için her hangi bir astronomun bu değişikliği bir gecede veya haftalar/aylar düzeyinde gözlemlemesi mümkün olmayabiliyor. Ancak yıllar süren gözlemlerle bu değişiklikler ortaya çıkıyor. Bunu da amatör astronomlar daha iyi yapabiliyorlar.

Amerikan Astronomi Kurumu İcra Direktörü Dr. Kevin Marvel, AAVSO’nun gönüllü gözlemcileri tarafından sağlanan veriler astronomide bize yeni anlayışlar sağlamış ve bilgi düzeyimizi ilerletmiştir diyerek bu hizmetleri asil birer çaba olarak niteledi.

20 milyonuncu gözlem kaydının sahibi Belçika’dan Dr Franz-Josef Hambsch. Gözlem GV Andromeda adıyla anılan küçük bir dalgalı (pulsating) yıldıza ait. Güneşimizden daha küçük olan bu yıldızın değişkenliği 1-2 gecede gözlemlenebilecek çok kısa süreleri kapsamakta. Son zamanlarda böyle kısa süreli değişken yıldız görülmemişti diyen Dr. Hambsch, Belçika değişken yıldız çalışma grubunun (Werkgroep voor veranderlijke sterren WVS) üyesi.

AAVSO şu sıralarda yılda 1000 kadar gözlem raporu alıyor ve kayıtlarına ekliyor. Bazı değişken yıldızlar çıplak gözle de görülebilse de çoğu değişik güçte teleskop gerektiriyor. AAVSO, kendisine ait altı adet robotik teleskobu belirli sürelerle isteyen üyelerinin kullanımına ücretsiz olarak veriyor.

Gözlemler elbette zaman alan ve yüksek dikkat gerektiren işlemler. Bir değişken yıldızın parlaklığını ölçmek için önce onu gökyüzünde doğru olarak bulmak gerekiyor. Sonra civarında sabit olan diğer yıldızlara oranla parlaklığı belirleniyor. Bir parlaklık belirleme işlemi birkaç dakikadan birkaç saate kadar süre alabiliyor. AAVSO veritabanı bu konuda çalışmak isteyen herkese açık.


Kaynak : Spaceref-AAVSO

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
29 Haziran 2011       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Vatandaş Astronomisinden Buluşlar

Sponsorlu Bağlantılar
capturegeh

İnternetin en popüler ve en başarılı bilim sitelerinden bir de Zooniverse sitesidir. Dünya’da her kişiye, astronomide kendi araştırmasını, buluşunu ve bilime katkısını yapmaya olanak sağlayan sitenin üye sayısı 400 bini aşmış. Şimdiye kadar üyelerinden birçok buluş çıkmış olan Zooniverse sitesi üyeleri bu buluşlarıyla, NASA’nın bilim sitesine konu olmuşlar. Siz de sitenin birçok astronomi projesinden birine katılabilir, astronomi dünyasına adım atabilir ve en azından kendi araştırmanızı yürütebilirsiniz.

Zooniverse projelerinden ilki Galaxy Zoo olarak anılıyor. Bu projenin ilginç bir başlangıcı var. Projede Hubble Uzay Teleskobu’ndan alınmış 1 milyonun üstünde gökada resminin sınıflandırılması isteniyor. Otomatik görüntü işleyen programlar ilginç ayrıntıları yakalayamadığı için insan gözüyle incelemeler gerekiyor.

Zooniverse kurucusu ve yöneticisi Oxford Üniversitesi’nden Chris Lintott, bir lisansüstü öğrencisini gökada sınıflandırmasına yönlendirmiş. Öğrenci aylarca çalışması sonucu ancak birkaç bin gökadaya bakabilince akıllarına çevreden yardım istemek gelmiş. Web sitelerindeki bu isteğe gelen binlerce yardım ve katılım isteği onları da şaşırtınca bu işi daha düzenli ve daha kapsamlı yürütmeye karar vererek Zooniverse‘i kurmuşlar.

Gökada incelemeleri sonuçlarından biri “bezelye” gökadaların bulunması olmuş. Görüntülerde bezelyeye benzeyen bu gökadalar Samanyolu Gökadamızın yarısı ile üçte biri büyüklükte. Evrende en yüksek miktarda yıldız doğurmaktalar. Bezelye gökadalarını otomatik arayıp bulacak bilgisayar programları geliştirilmiş.

bezyaziligorsel
Bezelye Gökadasından Örnekler

Gökada sınıflandırmaları yapılırken başka ilgisiz buluşlar da gerçekleşiyor. Örneğin aşağıdaki resim üyelerden bir öğretmen tarafından bulunmuş ve analiz için astronomların dikkatine sunulmuş. Öğretmen Hanny van Arkel resimdeki gökadaya bakarken öndeki yeşil acayip görünüşlü yapıyı keşfetmiş. Bu yapıya öğretmenin ülkesi olan Hollanda dilinde nesne anlamına gelen “Voorwerp” adı verilmiş.

bez2yaziresim

Zooniverse sitesi Gökada projesini genişletip yeni projeler açmış ve tahminlerinin çok üstünde sayıda amatör katılımcı bu projelerde çalışıyor. Yeni projeler arasında gezegen avcıları için “Planet Hunters”, Ay’ı inceleyenler için “Moon Zoo”, Samanyolu için “Milky Way”, Güneş fırtınaları için “Solar Storm”, süpernovalar için “Supernovae” projeleri var.

Binlerce katılımcıya, katıldıkları projelerde NASA ve ESA’nin ilgili görüntüleri ve diğer verileri açılmakta. Proje yürütücüsü Lintott, onların gönüllü katkıları ile işlerin çok hız kazandığını, beklenmeyen keşiflerin gerçekleştiğini söylemekte. Onu en heyecanlandıracak buluş ise Dünya benzeri bir gezegenin keşfi olacakmış.


Kaynak:Zooniverse,Science-NASA

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
31 Temmuz 2011       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı
Astronomik Gözlem

teleskopgalileoicatuzay
AGAY-Astronomik Gözlem ve Gözlemevi

Astronomi bir doğa bilimidir ve gözlemlere dayanır. Eğer birisi gözlem kavramını tanımlamak isterse; bir gözlemin, bir sinyalin tesbiti olduğunu, belli bir yer ve zamanda, özel bir amaç için özel bir aletle yapıldığını söyleyebilir.

Bu tanım, doğru olmakla birlikte çok geneldir, ve örneğin bir insanın vücut sıcaklığının ölçümüne uygulanabilir. Gözlem kavramını tam astronomik anlamda tanımlayabilmek için, tesbit edilen sinyalin doğasını belirtmeliyiz: Bu sinyal, Arz-dışı bir cisimden gelen elektromanyetik ışınım ya da yüksek enerjili bir tanecik olmalıdır. Bu hali ile tanımı tüm astronomik cisimlere uygulayabiliriz, fakat istisnaları vardır; Ay toprağı örnekleri veya meteoritler gibi, zira bunlar dünyadaki laboratuarlarda incelenebilirler. Astronomun incelediği cisimlerin tek teması, elektromanyetik sinyal veya yüksek enerjili bir tanecik yoluyla olur .

Astronomik gözlemler fizik ve kimyadaki gözlemlerden farklıdır, çünkü astronomide, gözlem yeri ve tarihi dikkatle belirtilmelidir. Örneğin kimya dalında bu genelde önemli değildir. Üstelik, Bir gökcisminden alınan her foton, veya yüksek enerjili tanecik, özeldir ve zaman geçtiğinden, daha sonra tekrar aynı fotonun alınması mümkün değildir. Çünkü, her şey zamanla değişir, ve bir gök cisminden alınan bir sinyal, cismin sadece gözlemin yapıldığı zamandaki durumu hakkında bilgi taşır. Halbuki, fizik ve kimyadaki deneylerin, aynı şartlar, malzeme ve cihazlar ile tekrarlandıklarında aynı sonuçları vermeleri beklenir.

Tanımımıza genel bir ihtiyaç daha eklemeliyiz; bir gözlem sadece kaydedildiği zaman faydalıdır. Ama bu sadece astronomide değil, tüm bilim dallarında önemlidir.

Astronomik gözlem tanımını bazı örneklerle resimleyelim. Örneğin, yıldız çiftlerinin eşzamanlı doğuş-batışlarını gözleyen Hipparchos (M.Ö.150) gözlemlerini çıplak gözle yapmış, ve bu yıldız çiftlerinin göksel konumlarını bir gökküresi üzerinde işaretlemiştir. Gözlemlerini de Comment on the Phenomena of Aratos and Eudoxus başlıklı eserinde anlatmıştır.

Çin yıllıkları, değişik hanedanlardan krallar döneminde yapılmış çoğu Güneş tutulmasının gözlemini anlatır. Gözlemler çıplak gözle yapılmış, ve gözlemlerin yapıldıkları şehirler yıllıklarda anlatılmıştır. Bu gözlemler bugün bile önemlidir.

Bir meteor yağmurunun rapor edilmesi bir gözlemdir, şu şartla ki; eğer ne zaman ve nerede görüldüğü, gökyüzünün hangi kısmını geçtiği ve olayın ne kadar sürdüğü belirtilmelidir.

Objektif prizması olan bir cihazla yıldızların spektrumları bir fotoğraf plağına alınsın. Eğer hangi aletin kullanıldığı söylenirse, objektif prizma açısı, fotografik emisyon, prizma dispersiyonu, gözlem yeri ve zamanı, ve poz süresi belirtilirse, bunun astronomik bir gözlem olduğunu söyleyebiliriz.

Örneğin bir X-ışın uydusu ile gözlem yapılırsa, yukarıdakilere benzer bilgilere ilaveten başka parametreler de kaydedilmelidir: uydunun konumu, kullanılan dedektörün tanımı, özellikleri, ölçülen sinyal, zaman ve süre, kaynağın konumu gibi.

Şimdi, tanımda kullanılan bazı elemanlar üzerinde biraz daha duralım:

(1) Elektromanyetik sinyal ya da yüksek enerjili taneciğin tesbiti: Bu, Ay'ın ötesindeki cisimler için geçerlidir. Eğer ilerleyen yıllarda Yeryüzüne Güneş Sistemi'nin diğer cisimlerinden de örnekler getirilirse, tanımın bu elemanını Güneş Sistemi dışındaki cisimlere genelleştirmek gerekecektir. Zaten, Güneş Sistemi Astronomisi de astronomi içinde ayrı bir yer almaya başlamıştır.

(2) Özel bir amaçla yapılmış olma: Amaç, gözlemi gökyüzüne rasgele bakmaktan ayırır, gözlemi başarmak için kullanılacak tekniği belirler. Örneğin birisi yaptığı gözlemlerle bir yerin coğrafi enlemini belirlerse, bu gözlemin amacını belirtmelidir: yer-yüzey araştırması mı, bir gözlemevinin konum tayini mi, kutup hareketinin belirlenmesi mi, vs. Eğer gözlemin amacı kaydedilmezse, sonradan farklı amaçlarla kullanılması gerektiğinde, örneğin hassasiyeti konusunda kuşkular doğabilir.

Bazen gözlemler, daha sonra, yapıldıkları amaçtan farklı gayelerle kullanılabilirler. Örneğin, 1781'de Messier kuyrukluyıldızlarla ilgileniyordu, ve onun meşhur kataloğu, diğer cisimlerini kuyrukluyıldızlardan ayırmak için yapılmıştı. Halbuki Messier kataloğu bugün bizim için, yıldız olmayan cisimlerin ilk listesidir. Benzer şekilde Flamsteed yıldızların konumlarını ölçerken, bir gezegeni de bilmeden listesine katmıştır; bunlar bizim için Uranüs'ün ilk gözlemleridir.

Süpernovalar ve novalar, Çinli, Koreli ve Japon astronomlar tarafından kralların kaderini öngörmek için gözlendiler. Bugün bu gözlem kayıtları bizim için paha biçilmez değerdedir.

(3) Biri tarafından yapılması: Bu, son zamanlarda önemini gittikçe kaybeden bir elemandır. Kişi adı verilmesi, yaklaşık tarih, ve belki gözlem yeri, hatta muhtemel teknik hakkında fikir verir. Eğer bu kişi tarafından yapılmış başka gözlemler biliniyorsa, isim, ilave bir kalite markasını gösterir. Bazen cisimlere bulucusunun adı verilir, ama grup çalışmalarında sorun çıkabilir.

Açıktır ki gözlemcinin adının bilinmesi zamanla önemini kaydeder. Tarihçiler hariç, çoğu astronom örneğin bir gözlemin sadece XV. yüzyıl gözlemi olduğunu bilmekle tatmin olur. Jaschek buna şöyle bir benzetme yapar: gözlemler Strasbourg Katedrali'nin taş blokları gibidir, her biri önemlidir ve birinin kişisel çalışmasıdır. Ama, binadaki yerini aldığı zaman bireyselliğini kaybeder.

(4) Belli bir yer ve zamanda yapılmış olma: Her şey zamanla değiştiğinden, bunların kaydedilmemiş olması gözlemin ileride kullanımını zorlaştırabilir, hatta imkansız kılabilir. Her ne kadar astrometri konusunda çalışanlar bu işte dikkatli olsalar da astrofizikçiler gözlemlerin yer ve zamanını kaydetmekte daha tembeldirler; örneğin çoğu önemli dergide şöyle bir cümle ile karşılaşmak mümkündür: ubvy sistemindeki gözlemler, birkaç milikadirlik duyarlıkla 1987'de yapıldı. Yıllar sonra hiç kimse gözlemin tam tarihini hatırlamayabilir, çünkü kayıtlar tahrip olabilir, yazar başka yere gidebilir veya farklı bir alanda çalışıyor olabilir. Bundan dolayı gözlemleri artık faydalı olamaz. Mesela zaman bağlı değişim araştırmalarında kullanılamaz. Gözlem yeri de gözlemlerin indirgenmesi ve hassasiyetlerinin belirlenmesinde önemlidir.

(5) Ayrıntıyla tanımlanması gereken bir teknikle yapılmış olma: Bu, gözlemleri faydalı yapan en önemli elemanlardan biridir. Gözlemlerin ileride farklı amaçlarla kullanılmaları gerektiğinde çok önemli olabilir.

Örneğin, 1920-1950 arasında çalışan fotoelektik gözlemciler fotometrelerini ayrıntıyla tanımlamışlardır, fakat kullandıkları fotosel-filtre bileşiminin ortalama dalgaboyundan hiç bahsetmemişlerdir. Sonuç çok kötüdür: elimizde %1 hassasiyetle yapılmış bir flux gözlemi var, ama bunun hangi dalgaboyunda ölçüldüğünü bilmiyoruz. Ne yazık ki 1950'den önce yapılan çoğu fotoelektrik gözlem böyledir.

Bazı gözlemciler de kullandıkları fotografik materyali, örneğin Panchromatic Super X diye tanımlar, ama bunun hangi dalgaboyuna karşılık geldiğini söylemeyi unuturlar. Eğer imalatçı da bunu belirtmemişse, gözlem farklı amaçlara hizmet edemez.

Görüldüğü gibi, bir astronomik gözlemi tam anlamı ile kullanışlı ve faydalı kılmak için tam bir dökümantasyon gerekmektedir.

Astronomik Gözlemevi

Astronomik Gözlemevi'ni astronomik gözlem yapılan yer şeklinde tanımlamak mümkündür. Burada, gözlemevinin tarihsel gelişimine kabaca bir göz atacağız.

İlkel insan topluluklarında ve ortaçağ dönemi toplumlarında astronomi dinsel aktivitenin önemli ve ayrılmaz bir parçasıydı. Kaderini ve olayların açıklanmasını gaybe dayandıran insanlar için, her şeyin hakimi tanrılar gökyüzünde olmalıydı. Öyleyse onların işaretleri dikkatle takip edilmeliydi. Bu yüzden tarihin en eski dönemlerinde bile gökcisimleri, özellikle Güneş, Ay ve gezegenler dikkatle gözlenmiş, gözlemler kaydedilmiştir.

Bu dönemin gözlemevleri genelde tapınaklardır. Babil, Çin, Orta Amerika, Mısır medeniyetlerinden günümüze bu tür çok gözlem kaydı kalmıştır. Daha ileri dönemlerde, Yunan medeniyetinde amaç gözlemlerin açıklanması olduğundan, geniş bir gözlem aktivitesinden bahsedilemez. Ancak, örneğin Ptolemy'nin bir gözlemevi olduğundan bahseden kayıtlar vardır. Yunan medeniyetinin ardından, yaklaşık II. ile VIII. yüzyıl arasında yapılmış bir gözlemevine dair kayıt elimizde yoktur.

VIII. yüzyıldan sonra, İslam medeniyetleri önemli gözlemevleri kurmuşlar, özellikle Güneş'in ve parlak yıldızlarla gezegenlerin önemli gözlemlerini yapmışlardır. Bu medeniyet döneminde kurulan gözlemevlerinden, örneğin Meraga Gözlemevi hakkında biraz bilgi verelim. Bu gözlemevinin parasal kaynağı vakıf gelirleridir. Çevresinde bir kütüphanesi, çalışma odaları, ikamethaneleri ve atölyeleri vardır. Alet tasarımcıları, matematikçileri, gözlemcileri, hesapçıları ve astronomları vardır. Her aktivite gözlemevinde yapılır, hatta burada ikamet edilir. Uluslararası bir kurumdur, değişik ülkelerden gelen astronomlar birarada çalışırlar.

1420'de kurulan Semerkand Gözlemevi ve 1577'de İstanbul Gözlemevi'nden sonra İslam medeniyetinde gözlemevi kurma aktivitesi sona ermiştir. Bu sıralarda Avrupa'da kurulan ilk gözlemevlerinden biri Kassel Gözlemevidir (1558). Bunu Tycho Brahe'nin gözlemevleri izlemiştir (1580). İkisi de 1667'de kurulan Paris ve Greenwich Gözlemevleri, gözlemevleri tarihinde astrometrik çalışmaların mikrometreye geçiş aşamasına rastgelirler. 1850′li yıllara kadar yapılan gözlemsel çalışmalar konum astronomisidir, ve genelde çok büyük teleskopları gerektirmez. Ancak bu yıllarda ortaya çıkan astrofizik, astronomları daha büyük teleskoplar ve daha hassas cihazlarla çalışmaya itmiş, dolayısıyla daha büyük gözlemevleri yapılmaya başlanmıştır. Bu amaçla 1875'de ABD'de Lick Gözlemevi yapılırken, gene ABD'de 1908 yılında 152 cm, 1918'de 252 cm ve 1949'da 508 cm çaplı teleskoplar hizmete girmiştir. Halbuki 1949'da Avrupa'nın en büyük teleskobunun çapı henüz 125 cm'dir.

Gözlemevlerini yerleşim bakımından ele alırsak, Meraga Gözlemevi ile ondan yüzyıllar sonra kurulan Lick Gözlemevi arasında canalıcı farklar yoktur. Çalışanların ikamethaneleri, atölyeler, çalışma odaları, vs., hemen gözlemevinin yanındadır. Çalışanların nitelikleri birbirlerine çok yakındır. Halbuki 1949'da faaliyete geçen Mt Wilson Gözlemevi'nde, gözlem binası dışındaki tüm birimler yakındaki bir yerleşim merkezine taşınmıştır. Bu tarihten sonra yapılan tüm çağdaş gözlemevleri bu özelliklere sahiptir.


Kaynak:Uzaybilimleri
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Mart 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı
Amatör Astronomun Büyük Başarısı

Çanakkale Küçükkuyu’da gündüzleri mesleği olan televizyon tamiri işini sürdüren Ahmet Kahraman’ın geceleri önemli bir görevi var: 15 cm çaplı amatör teleskobu ile gökküre incilerini gözlemlemek. Ahmet Kahraman, gök cisimlerini sadece izlemiyor, teleskobuna bağlı görüntüleyici ile resimlerini kaydediyor. Bazı gök cisimlerini de uzun süredir havanın bulutsuz olduğu gecelerde takip ediyor. Son dönemde takip ettiği sistemlerden biri Girdap Gökadası (M51).

Kaydettiği M51 görüntülerini incelerken Ahmet Kahraman bir sürpriz ile karşılaştı. 3 Haziran 2001’de yaptığı gözlemde M51’in sarmal kollarından birinde önceden alınmış verilerde bulunmayan parlak bir ışımayı fark etti. Kendi verileri içinde bir süpernova patlaması belirlemiş oldu. Literatüre SN2001 DH olarak giren bu süpernovanın ışıması hala Ahmet Kahmaran, ve başka amatör ve profesyonel astronomlar tarafından takip ediliyor.

Amatör Astronom Gözlemleri

Amatör Astronom Gözlemleri

Resimler: Girdap Gökadası (M51): 30 Mayıs (üstteki resim) ve 26 Haziran (alttaki resim).

Ekipman: Meade 150 mm f1200 Newton tipi teleskop, Meade DSI PRO2

Görüntüleyici: Ahmet Kahraman


Kaynak:Astronomi org
woltka1001 - avatarı
woltka1001
Ziyaretçi
4 Mart 2012       Mesaj #5
woltka1001 - avatarı
Ziyaretçi
Amatör Astronomlar
3744g
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Mart 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Yıldız İzleri

Dünya’nın kendi ekseni etrafındaki batıdan doğuya doğru dönüşü nedeniyle gökcisimleri doğudan doğup batıdan batıyormuş gibi algılanır. Bu nedenle dünya üzerindeki bir gözlemci için gökyüzü sürekli değişir. Bu değişimi çoğu zaman çıplak gözümüzle algılayamayız. Ancak bir teleskop ile yüksek büyütme kullanarak bir gökcismine bakarsanız cismin okülerde hareket ettiğini görürsünüz. Bu dünyanın kendi etrafındaki dönüşünden kaynaklanan bir hareket etkisidir.

Bu hareketin eksendeki izdüşümü gökyüzünde belli bir noktaya tekabül etmektedir. Bu nokta kuzey yarı kürede yaşayanlar için Kutup Yıldızı olarak bilinen sıradan bir yıldızın yakınında bulunur. Dünya’nın dönüş etkisinden dolayı gece boyunca tüm yıldızlar Kutup Yıldızı’nın etrafında dönüyormuş gibi görünür. Aslında dönen Dünya’nın kendisidir.

Bu etkiyi uzun poz yapılabilen bir fotoğraf makinesi ile ortaya çıkarmak çok kolaydır. Bir üç ayak ile fotoğraf makinesini sabitledikten sonra fotoğraflamak istediğimiz bölgeyi kadraja alıp istediğimiz poz süresi verilerek istenen uzunlukta yıldız izleri elde edilebilmektedir.

Poz süresi ne kadar uzun olursa yıldızların gökyüzünde çizecekleri dairesel çizgilerde o kadar uzun olucaktır. (örneğin 12 saatlik bir pozlama için yarım, 6 saatlik bir pozlama için çeyrek daire meydana gelir.) Ancak gözlem yerindeki ışık kirliliği ve gök parlaklığı yapacağınız pozlamalara direkt etki edeceğinden bu faktörlerin bir arada göz önüne alınması gereklidir.

1660885182 f2252c9979 o

Yukarıdaki fotoğraf ışık kirliliğinin hemen hemen hiç etkilemediği bir yerde 1310 saniye (yaklaşık 22 dakika) poz süresi verilerek çekildi. Fotoğrafta 24mm objektif ve 200 ASA film hassasiyeti kullanıldı.

1660028845 eb0ffa06ee o

Yukarıdaki fotoğrafta kadraja alınan teleskop ve Kutup Yıldızı görülüyor. Bu fotoğraf ışık kirliliğinin etkilemediği bir yerde 600 saniye poz süresi verilerek, 100 ASA film hassasiyeti kullanılarak ve öndeki teleskop anlık olarak çok hafif aydınlatılarak çekildi. 600 saniyede yıldızların kutup yıldızı etrafında çizmiş oldukları çizgiler görülüyor. (Kutup Yıldızı sol yukarıya doğru kalan merkezdeki yıldızdır.)


Kaynak:Gökbilim Dergisi(Mustafa Erol/01 Kasım 2007)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Mart 2012       Mesaj #7
Avatarı yok
Yasaklı
Amatör Astronom

Amatör astronom, astronomi ile hobi amacıyla ilgilenen insanlara verilen addır. Bilindiği gibi amatör astronomi gözleme dayalı bir bilimdir. Profesyonel astronomiyle ise üniversitelerin öğretim görevlileri çok gelişmiş teleskoplarla uzayı araştırarak ve değişik konularda teoriler üreterek ilgilenir. Amatör astronomi, profesyonelce yapılan astronomiye yol gösterici bir özelliğe sahiptir. Hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan AAVSO’ya (American Association of Variable Star Observers – Amerikan Değişken Yıldız Gözlemcileri Birliği) üye olan kişilerin yaptıkları gözlemleri NASA, araştırmalarında kullanmaktadır.

Amatör astronomide bilinmesi gereken detayları belirtmek gerekirse;

Koordinatlar: Bazı programlar kullanılırken gözlem yapılacağı yerin koordinatları istenir. Bu koordinatlar, bulunulan yerin enlem ve boylamıdır. Bunu öğrenmek için haritaya veya Google Earth gibi bir programa bakılabilir.

Hava kirliliği: Hava kirliliği, gözlemi oldukça fazla etkileyen bir faktördür. Bu yüzden şehir dışında gözlem yapılması tavsiye edilir.

Işık kirliliği: Gözlemleri belki de en fazla sabote eden faktördür. Işık kirliliği olmayan bir yerleşim birimi ise ne yazık ki yoktur. Yapılacak en iyi çözüm şehir dışında gözlem yapılmasıdır. Fakat buna rağmen tutulmaları, yakınlaşmaları izlemek mümkün.

Gök atlası: Gökyüzündeki yıldızları yaklaşık olarak gösteren gök haritalarıdır.

Kaynaklar: Kitapçılarda her düzey için kitaplar satılmaktadır. Gözlem yapılırken kaynakların da okunması bilgilerin kalıcılığı açısından önemlidir. Ayrıca internetten de birçok bilgiye ulaşmak mümkündür.

Dürbün ve teleskop: Başlangıç seviyesindeki gözlemler için çok şart değil fakat ileri düzeydeki gözlemler için elde bulundurulması gerekiyor.

Amatör astronomiyi daha iyi anlamak için ilgi düzeyi bakımından amatör astronomi 3 düzeye ayrılabilir. Her düzeyde amatör astronomlar gökyüzündeki değişik olayları gözlemleyebilir, inceleyebilir. Ayrıca her düzeyle ilgili çeşitli kaynaklardan da yararlanılabilir. Fakat tüm gözlemler için ışık ve hava kirliliği çok önemli bir etkendir. Gözlemler mümkünse şehir dışında yapılmalı.

1. Düzey: Bu amatör astronomiye olan giriş düzeyi olarak düşünülebilir. Astronomi ile ilgilenmek isteyenlerin bu düzeyden başlaması tavsiye edilir. Bu düzeyde amatör astronomlar gökyüzünde çıplak gözle görünen cisimleri ve olayları incelerler. Bu olaylar ve cisimler şunlardır:

Ay ve Evreleri: Yüzyıllardır insanların ilgisini çeken Ay'ı gözlemlemek için illa bir gözlem aletine ihtiyaç yoktur. Yaklaşık 28 günde bir Dünya çevresinde bir tur atan Ay'ı ve evrelerini izlemek oldukça ilgi çeken bir gözlemdir.

Ay Tutulması: Ay tutulması, Güneş ile Ay’ın arasına Dünya’nın girmesiyle oluşur. Eğer Dünya’nın tam gölgesi Ay’ın üstüne düşerse tam Ay tutulması, eğer Dünya’nın yarı gölgesi Ay’ın üstüne düşerse parçalı Ay tutulması oluşur. Ay tutulması sırasında Ay dolunay evresindedir çünkü Güneş’ten aldığı tüm ışığı Dünya’ya yansıtabilecek konumdadır. Parçalı tutulmayı çıplak gözle fark etmek oldukça zordur. Ama tam tutulma sırasında Ay ilk başta kızarır sonra da tam gölgenin içinde kaldığı sürece tamamen gökyüzünde yok olur. Tam gölgeden çıkınca da tekrar kırmızı rengini alır. Daha sonra da eski beyaz rengine kavuşur. Ay tutulması görülen her yerde aynı şekilde görülür. Yani bir ülkenin doğu tarafı da batı tarafı da aynı manzarayı görür.

Güneş Tutulması: Ay tutulmasının aksine araya giren Ay’dır. Ay bu sırada yeni ay evresindedir çünkü Güneş, Ay’ın arkasında yer alır. 3 çeşit tutulma vardır. Tam tutulma, parçalı tutulma ve halkalı tutulma. Tam tutulma sırasında Dünya’nın belli bölgeleri, Ay’ın oluşturduğu tam gölgeye girer ve o bölgelerde Ay Güneş’i tam olarak örter. Diğer bölgeler ise tutulmayı parçalı tutulma olarak izler ya da hiç izleyemez. Parçalı tutulmada Güneş’i Ay tam olarak örtemez. Bir kısmını örtebilir. Halkalı tutulmada ise Ay’ın Dünya etrafındaki elips yörüngesi ile Dünya’nın Güneş etrafındaki elips yörüngesi nedeniyle Ay bazı zamanlar Güneş’ten daha küçük görünür. Bu nedenle tam olarak önüne geçtiğinde bile Güneş tam olarak örtülmez. Görüntü bir halka biçimindedir.

Not: Güneş, tutulma anında bile çıplak gözle izlenmemelidir. Özel tutulma gözlükleri ile tutulma izlenebilir.

Göktaşı Yağmurları: Yılın belli zamanlarında Dünya, kuyrukluyıldızların veya asteroidlerin bıraktığı toz ve taş parçalarının arasından geçer. Saçılma noktaları internetten öğrenilerek meteor yağmurları izlenebilir.

Uydu Parlamaları: Çeşitli amaçlarla Dünya merkezli yörüngelerinde dolanan bazı uyduların antenleri uygun konuma geldiklerinde Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtmaktadır. Dünya üzerinde oldukça parlak görülen bu parlamaları izlemek için herhangi bir alete ihtiyaç yoktur.

Yakınlaşmalar: Dünya üzerinden bakıldığında gökyüzündeki bazı cisimler diğer cisimlere yakın görünebilir hatta bir cisim başka bir cismi örtebilir. Buradaki baş aktör Ay’dır. Ay, Dünya merkezli bir yörüngede dolandığından gökyüzündeki diğer cisimlere oranla Dünya’dan bakılınca diğer cisimlere oranla daha fazla hareket ediyormuş gibi görünür.

Tüm bu gözlemler için (Güneş tutulması hariç) ek bir alete ihtiyaç yok. Tüm bu olaylar çıplak gözle görülebilir. Bunların dışında bazı meteorolojik olayları (atmosfer optiği) da gözlemleyebilmek mümkün ama astronomi konu başlığında bunlardan bahsetmek pek doğru değil.

2. Düzey: Bu düzey 1. düzeyin biraz daha gelişmişi olarak düşünülebilir. Bu düzeyde internetten bazı programlar indirilip gökyüzündeki takımyıldızlar ve onların önemli yıldızları öğrenilebilir. Programlara örnek olarak şunlar verilebilir:

Stellarium: İnternette ücretsiz olarak dağıtılan bu program bir çeşit gök atlası programıdır. Bulunduğunuz şehri girerek ister şu andaki zamandaki ister milattan önce 5000 yılındaki yıldızların, gezegenlerin, kuyrukluyıldızların ve gezegenlerin uyduların yerini görmek mümkün. Hatta Stellarium, son sürümlerinde eklenen bir özellikle uzaya başka cisimlerden bakılmasına da olanak sağlıyor. Fakat bu cisimler sadece Güneş Sistemi ile sınırlandırılmış durumda. Buna rağmen bu program kullanılarak gökyüzündeki tüm takımyıldızlar öğrenilebilir.

Celestia: İnternette ücretsiz olarak dağıtılan Celestia programı uzaya 3 boyutu getiriyor. Uzaya istenilen her yerden bakılmasına olanak sağlayan bu programda aynı zamanda video da çekilebiliyor. Bu program yardımıyla Güneş Sistemi dışındaki yıldızları, onların etrafında dönen dış gezegenleri ve yörüngelerini, yıldız sistemlerini, başka gökadaları ziyaret etmek de mümkün. Ayrıca sadece Dünya üzerinde değil başka gezegenlerdeki tutulmaları öğrenmek de çok kolay.

Google Earth: Gene ücretsiz bir program olan Google Earth ile bir takım yerlerde ihtiyaç olabilecek koordinat bilgilerini bulmak mümkün. Ayrıca bu program ile birlikte kullanılabilen Gökyüzü, Mars ve Ay özelliklerini de kullanarak özellikle Ay üzerindeki şekilleri öğrenmek, Apollo 11’in indiği yeri görmek mümkün.

Biraz daha detaylı gözlemler için bu düzeyde dürbün almak iyi olacaktır. İyi bir dürbünle bazı Messier cisimlerini görebilmek dahi mümkün. Dürbünle yapılabilecek olan gözlemler ise şöyle sıralanabilir:

Ay Kraterleri: Ay yüzeyinde göktaşlarının çarpmasıyla oluşmuş kraterler vardır. Özellikle Ay, yarım ay ve hilal konumundayken gölgelerin etkisiyle bu kraterler oldukça belirgin görünür. Google Earth ile birlikte öğrenilen bazı denizler ve kraterler dürbünle fark edilebilir.

Gezegenlerin uyduları: Jüpiter ve Satürn gibi büyük gezegenlerin uyduları iyi bir dürbünle görünür durumdadır.

Messier cisimleri: Hepsi olmasa bile bir kısmı dürbünle fark edilebilir durumdadır. Yerleri için Stellarium programı kullanılabilir. Bazı cisimlerin yerini bulmak oldukça zordur.

3. Düzey: En ileri düzeydir. Bu düzeyde derin uzay ve kuyrukluyıldızlar da dâhil olmak üzere çoğu gök cisminin fotoğrafları çekilip internet üzerinden yayınlanan internet sitelerine gönderilebilir. İstenirse radyo teleskopçuluğuna başlanabilir ve AAVSO gibi derneklere üye olarak NASA, ESA gibi kuruluşlara yardım edilebilir.Görüldüğü gibi her düzeyde gözlenecek cisimler bulunmakta.


Kaynak:Gökyüzü org (gokyuzu org / 16 Eylül 2010)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Nisan 2012       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı
Amatör Astronom Gözlem Verileri

Her ne kadar amatörler genellikle bireysel tatmin odaklı çalışmalar yürütseler de, her tür gözlemin astronomi bilimine katkıda bulunduğu açıkça ortadadır. Amatör astronomların özellikle değişen yıldız gözlemleri ve bu gözlem sonuçlarının ortak bir çatı altında toplanması profesyonel astronomlara ciddi ölçüde yardımcı oluyor.

Günümüzde basit bir dürbünden başka hiçbir donanıma sahip olmayan amatör astronomlar da teknolojiye ayak uydurabilen amatörlerinki kadar yararlı veriler üretebilmektedir.

1900’lü yıllardaki gelişmelerle, fotoğrafçılık, astronominin birçok dalında gözün yerini aldı. Uzaktan kumanda yöntemleri sayesinde artık gözlemcinin soğuk ve karanlık bir kubbede sabaha kadar beklemek ve teleskobun gözlem cismine odaklandığından emin olmak için sık sık kontrol etmek zorunda kalmayışından da öte, artık gözlemcinin değil teleskop binasının da, aynı ülkede olması bile bir zorunluluk değil. Ancak doğal olarak bu gelişmeler artık astronomların teleskop yanına yaklaşmayacakları veya pratik gözlem bilgisine gereksinme duymayacakları anlamına gelmiyor. Diğer taraftan, öyle amatör astronomlar da var ki, tüm bu teknolojik olanaklara karşın gökyüzüne fazlasıyla hakim ve hatta yüzlerce yıldız hakkında tereddütsüz açıklamalar yapabilecek düzeyde.

Son yıllarda teknolojinin olanaklarını gözardı etmeyen amatör astronomların kullandığı donanımlar da oldukça değişti. 50 yıl önce bir amatör için en fazla 20cm’lik bir teleskop yeterliyken, günümüzde CCD donanımlı, profesyonel gözlemevlerinde bulunanlar ile kıyaslanabilecek ölçüde donanım kullanılmakta. Ancak bunların yanısıra, doğal olarak hiç teleskop kullanmayan amatörler de var. Özellikle akanyıldız(meteor) ve kutupışınımı(aurora) gözlemlerinde kullanılan görsel gözlem teknikleri amatörler için oldukça yararlı olabiliyor. Zamanının çoğunu kuyrukluyıldız ve bulutsu gözlemleriyle geçiren gözlemciler için dürbünle çalışmak da kayda değer sonuçlar ortaya koyabiliyor.

Doğal olarak amatörler tarafından yapılan görsel gözlemler bazı zor şartların sağlanmasını da gerektiriyor; bunlardan en önemlisi temiz bir gökyüzü. Özellikle son 50 yılda tüm dünyada hızlanan, çarpık kentleşmenin amatör astronomlara getirdiği en büyük dezavantaj ışık kirliliği olmuştur. Bu nedenle görsel gözlemlerde, gözlem yeri olarak özellikle kent ışıklarından uzak ve olabildiğince az ışık kirliliği olan ortamlar tercih edilmektedir. Hiçbir yardımcı alet kullanılmadığı takdirde, insan gözü, ışık kirliliğinden arınmış bir ortamda altıncı kadirden yıldızları seçebilmektedir. Ancak böylesi bir bölge bulunmasının zorluğu dikkate alındığında, amatör bir dürbün veya teleskop kullanımı görsel gözlemler için uygun olacaktır.

Görsel Gözlemler ve Astronomi

teleskope00258

Çıplak gözle yapılan gözlemlerin temelinde, yıldız ışığını algılayacak nesnenin çıplak göz olması yatar. Herhangi bir ccd veya fotoğraf plağı kullanılmadan yapılan gözlemlerde yardımcı araç olarak dürbün ve hatta teleskop kullanılması, gözlemin ‘görsel’ olma özelliğini değiştirmez. Görsel gözlemler, adından da anlaşılacağı üzere elektromanyetik bandın dar bir aralığı olan ‘görsel bölge’ ile sınırlıdır. Yardımcı araç kullanımına bakılmaksızın, algılayıcı olarak gözden başka herhangi bir dedektör kullanılmayan teleskop gözlemlere genel olarak ‘görsel gözlem’ adı verilir.

Görsel gözlemlerin avantajı, gökyüzü hakkında temel düzeyde bilgi sahibi olan herkesin rahatlıkla uygulama yapabilmesidir. Gökyüzü, her yaştan, her bilgi düzeyinden insanın içine girip, istediğini arayabileceği, istediği raftan istediği bilgiye ulaşabileceği bir oda gibidir. Gökyüzünde, çıplak gözle gözleme uygun, değişen yıldızlar, örtme olayları ve akanyıldızlar gibi birçok mini-gösteri mevcuttur. Görsel gözlemlerde kolay temin edilebilecek ucuz dürbünlerin yanısıra, montajı ve taşınması kolay, takip sorunu olmayan teleskoplar da kullanılabilir.

Dünyanın birçok yerinden gözlemcilerin biraraya gelebilmesinde önemli yeri olan, görsel gözlemlerin donanımsal rahatlığı, özellikle çıplak gözle ‘değişen yıldız’ gözlemlerinde kendini belli eder. Gözlem sonuçları çok kısa bir zaman içinde ‘anlamlı veri’ halini alan görsel gözlemler, internet sayesinde dünyanın dört bir yanındaki gözlemcinin, gerçek eşzamanlı veri alışverişine imkan sağlar. Uzun süren indirgeme işlemleri ve analizler gerektirmeyen görsel gözlemlerle hızlı sonuçlara ulaşılabilmekte.

Tek tek ele alındığında pek de önemli sayılmayan gözlemler, tüm gözlemcilerin katılımı sayesinde, veri yığınları haline geldiğinde değer kazanıyor ve bilimsel olarak kullanılabilecek veri takımları oluşuyor.

Gözlemlerin algılanabilen değişim genliğinin kesinliği tartışmaya açık bir noktadır. Genel olarak görsel gözlemlerin kesinliğinin 0,1 kadir civarı olduğu kabul edilir. Bir çok gözlemcinin verisi bir araya getirildiğinde, verilerdeki saçılma 1,5 – 2 kadir’e kadar çıkabilir. Ancak çok tecrübeli gözlemciler söz konusuysa bu yaklaşım 0,1 kadir’e iner fakat bu durum genellemeye dahil edilmemektedir.

Görsel gözlemlerin doğruluğunun onaylanması konusunda zaman zaman zorluklar ortaya çıkabilir. Gözlemcinin çıplak gözle algıladığı ışığın, fotoğraf gibi kalıcı bir kaydı söz konusu olmadığından, nadiren gözlenebilecek bir olayın tesbitinde bile onay alınmamış verilere şüpheli yaklaşılır.

Her ne kadar daha duyarlı sonuçlar üreteceği için ccd, fotometre ve benzerleri ile yapılan gözlemler bilim dünyasında tercih edilse de, ışık değişim genliği 0,2 kadir’den yüksek yıldızlar görsel gözlemcilere bırakılmış gibidir. Teknoloji ilerledikçe, daha duyarlı ve spesifik konulara yönelen bilim dünyası bir bakıma amatör görsel gözlemcilere çalışma alanları açmaktadır.



Kaynak : Derman, E.,Menali, H.,(1985), “Halley Kuyrukluyıldızı”, Ankara, Emel Matbaacılık (Meteorobs)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
15 Haziran 2012       Mesaj #9
Avatarı yok
Yasaklı
Amatör Astronomlar 42 Milyon Yıldızın Haritalanmasına Yardım Ediyor

yildizharitasi

Amatör ve profesyonel astronomların çalışması ile 42 milyondan fazla yıldızın detaylı ölçümlemeleri sonucunda tarihte ilk kez böylesi bir kesinlikte yıldız kataloğu çıkarıldı.

Katalog, parlaklığı zaman içerisinde değişen yıldızların geniş ve çeşitli bir sınıfına odaklandı. Astronomlar, yıldızların yaşam döngüsünü öğrenmek için çeşitli yıldızlar hakkında kütle, sıcaklık ve iç yapılarıyla ilgili detaylı bilgilere ihtiyaç duyuyorlar. Aksi durumda yetersiz bilgiyle sağlıklı saptamalar yapmak güç oluyor.

Araştırmayı, 2009'dan bu yana harita için bilgi toplayan ve uluslararası kâr amacı gütmeyen bir yıldız gözlemcileri kuruluşu olan American Association of Variable Star Observers (AAVSO) organize ediyor. Herkesin erişimine açık olarak 8 Haziran'da sunulan son versiyon, kuzey ve güney gökyüzünü içeriyor. Proje şu an Şili ve Meksika'da bulunan iki teleskopla sürdürülüyor. Bu teleskoplar günde 8 milyon yıldızı tarıyorlar ve her yıl terabyte'larca veri oluşturuyorlar. Projenin 2014'te tamamlanması bekleniyor.



Kaynak : Wıred (12 Haziran 2012)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
22 Ekim 2012       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı
Dört Yıldızlı 'Tatooine' Bulundu

121016tatooinehlarge

Amatör gök bilimciler, uzayda bugüne kadar eşine rastlanmamış bir gezegen keşfetti. Esrarengiz gezegen, tam dört yıldızın yer aldığı bir sistemde bulunuyor. ‘Yıldız Savaşları’ serisinde yer alan ve yörüngesinde iki yıldızın bulunduğu Tatooine gezegenine benzetilen ‘PH1’, Tatooine’nin aksine bir değil, iki Çift Yıldız sisteminden oluşan bir sistemde bulunuyor.

Gök bilimciler, bir ilke imza atarak atmosferini bir veya iki değil, tam dört güneşin aydınlattığı bir gezegen keşfetti. Eşi benzeri bulunmayan keşif, Planethunters.org sitesini kullanan amatör gök bilimciler tarafından yapıldı. ABD’li ve İngiliz gök bilimcilerle birlikte çalışan amatör araştırmacılar, ABD’nin Mauna Kea dağının zirvesinde yer alan Keck Gözlemevi’nde gerçekleştirdikleri gözlemlerle büyük keşfe imza attı.

Planet Hunters web sitesinden ilham alarak PH1 adı verilen gezegen, bir çift yıldız sisteminde yer alıyor. İki diğer yıldız ise ilk çift yıldız sisteminin yörüngesinde bulunuyor. Dünya’dan sadece beş bin ışık yılı uzaklıkta bulunan PH1, Neptün’den biraz daha büyük bir gaz devi. Gezegenin büyüklüğü Dünya’nın ise yaklaşık altı katı. Büyük keşif hakkında BBC’ye konuşan Oxford Üniversitesi’nden Dr. Chris Lintott, “Dört yıldızlı bir sistemin var olduğunu görmek için çok uzaklara gitmemize gerek olmadığını gördük... Dört yıldızın birden oluşturduğu çekme kuvveti çok karmaşık bir sistem ortaya koyuyor. Buna rağmen PH1 sabit bir yörüngede yer edinmeyi başarmış durumda” ifadesini kullandı.Lintott, “Keşfedilen yıldız sistemini ilginç kılan birçok öğe var. Açıkçası böyle bir şeyle karşılaşmayı pek beklemiyorduk” yorumunu yaptı.

121016tatooo1

PH1 ve yıldızlarına ait bir çizim.

Çok Nadir Görülüyor

Sirius A ve B’nin örnek verilebileceği Çift Yıldız sistemleri, biri büyük ve parlak (Sirius A), diğeri se küçük ve parlaklığı daha az olan (Sirius B) iki yıldızdan oluşuyor. İki yıldız, ortak kütle merkezlerinin yörüngesinde hareket ediyor. Gök bilimciler, bugüne kadar Güneş Sistemi’nin dışında az sayıda Çift Yıldız sistemi keşfettiği gibi, PH1’in üyesi olduğu dört yıldızlı bir sisteme ilk kez rastlıyor. Bilim dünyasında heyecan uyandıran gezegenin keşfindeki bir diğer ilginç detay, ABD’nin Yale Üniversitesi’nin yürüttüğü Planet Hunters projesine gönüllü destek veren amatör araştırmacılar tarafından tesbit edilmiş olması.

Planet Hunters projesini 2010 yılında hayata geçiren Yale Üniversitesi Astronomi Profesörü Debra Fischer, Space.com’a yaptığı açıklamada, “Projemiz kamuya açık bir çalışma... Eğer böyle olmasaydı bu eşi benzeri olmayan yıldız sistemini gözden kaçırmış olacaktık” dedi. Çift Yıldız sistemleri dahil birçok yeni sistem ve gezegen araştıran Kepler Uzay Teleskobu, uzaya fırlatıldığı Mart 2009 yılından bu yana Güneş Sistemi dışında 2.300’den fazla gezegen tesbit etti.

Yeni ve Esrarengiz Bir Gezegen

PH1’in keşfine ait araştırma, ABD’nin Nevada eyaletindeki Reno kentinde 15 Ekim’de düzenlenen Amerikan Astronomi Topluluğu Gezegen Bilimleri Bölümü’nün toplantısında sunuldu.Çapı, Dünya’nın çapının 6.2 katı olan PH1, bu özelliğiyle Neptün’den de biraz daha büyük. PH1, Çift Yıldızları’nın etrafındaki bir dönüşü 138 günde tamamlıyor. Adı henüz konmayan yıldızların kütleleri, sırasıyla Güneş’in 1.15 ve 0.41 katı kadar. Yıldızlar, birbirlerinin etrafında yaptıkları dönüşü ise 20 günde tamamlıyor.

121016siriusabstandard

Sirius A ve B.

Çift yıldızların yörüngesinde yer alan diğer çift yıldızın PH1’den uzaklığı yaklaşık bin astronomik birim (AU). Dünya ile Güneş arasındaki mesafeyi temsil eden AU, yaklaşık 150 milyon kilometreye eşit. Gök bilimciler, her ne kadar üzerine dört yıldızın aydınlığı düşse de, PH1’de dört güneşli bir gün batımı izlemenin zor olduğunu düşünüyor. Bunun nedeni, yüzeyindeki sıcaklık 251 Santigrat ile 340 Santigrat derece arasında değişen gezegende yaşam olanağının sıfır olması. Yale Üniversitesi’nde araştırmacı olan Meg Schwamb, Space.com’a, “PH1’in etrafında kayalık uyduları bulunabilir. Ancak gezegenin yüzeyi sıvı halinde suyun bulunması için çok sıcak” dedi.

Sadece 6 Tane Keşfedildi

Gök bilimciler, bugüne kadar yapılan araştırmalarda bir Çift Yıldız sisteminin yörüngesinde bulunan sadece altı gezegen keşfetti. Bu sistemlerin keşfedilmesi, Yıldız Savaşları’nın ana karakterlerinden Luke Skywalker’ın evi olan Tatooine gezegeninin gerçeğinin bulunduğunu her seferinde bir kez daha kanıtladı. Schwamb, biri ana yıldız, diğeri ise ‘arkadaş’ olarak tanımlanan Çift Yıldız sistemlerinde yer alan gezegenler hakkında, “Bu gezegenler gök cisimlerinin uzayda oluşturdukları düzenlerin en az rastlanılan örneklerinden birini sunuyor... PH1’in yer aldığı türden sistemlerin keşfedilmesi, gezegenlerin ne kadar farklı ve zor kozmik sistemlerde yer edinebileceklerini de gösteriyor” dedi.

121016siriusaandbartwor

Sirius A ve B.

PH1'in Amatör Kaşifleri

PH1, Planet Hunters projesinin gönüllüleri Kian Jek ve Robert Gagliano tarafından keşfedildi. İkili, PH1’in keşfinde ‘geçiş metodunu kullandı. Bu yöntemle, bir gök cisminin önünde belli aralıklarla beliren nokta şeklindeki karaltılar, yıldızların önünden bir gök cisminin geçtiğini ortaya koyuyor. Gagliano, ‘yaptıkları keşif hakkında müthiş bir coşku duyduğunu’ belirtirken, “Planet Hunters’da yer almak ve bilime katkıda bulunmak çok büyük bir gurur” ifadesini kullandı. Jek de benzer ifadeler kullanarak, “Binlerce ışık yılı ötedeki bir yıldızı inceleyerek böyle bir keşifte bulunmak gerçekten çok etkileyici” dedi. Bilim dünyasında bir ilk olan keşfin yapılmasını sağlayan araştırma, NASA ve ABD Ulusal Astronomi Bilim Derneği tarafından desteklendi.

121016kecktelescopeshi

Keck Gözlemevi.



Kaynak : Ntvmsnbc / BBC (16 Ekim 2012,10:25)

Benzer Konular

30 Aralık 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış
8 Ocak 2012 / _Yağmur_ Taslak Konular
18 Kasım 2009 / _KleopatrA_ X-Sözlük
23 Mart 2013 / sevdalıgenç Cevaplanmış
15 Haziran 2015 / nötrino Uzay Bilimleri