OTORİTE a. (fr. autoritâ).
1. Karar verme, emretme yetkisi, isteklerini başkalarına kabul ettirme gücü; yetke: Devlet baş- kanının otoritesi. Otoritesini güçlendirmek, yitirmek. (Bk. ansikl. böl. Eğit.)
2. Bir kimsenin bir başkasına kendi kişiliğini kabul ettirmesini, kendisine saygı duyulmasını, itaat edilmesini sağlayan niteliklerin tümü; bu niteliklerden kaynaklanan nüfuzu: Babanın çocukları üzerindeki otoritesi. Meslektaşları üzerinde büyük bir otoritesi olmak. Kimse üzerinde otorite kuramamak.
3. Düşünceleri, tezleri geniş bir kitlece benimsenmiş yazar ya da yapıt: O, medeni hukuk alanında bir otoritedir. Bilim otoritelerine başvurmak.
4. Otoritesini kabul ettirmek, bir yazar, bilim adamı sözkonusuysa, kendi alanındaki kimselere üstünlüğünü onaylatmak, yapıtları kaynakça olarak gösterilmek; bir kimse sözkonusuysa, çevresindekilerin kendisine itaat etmelerini sağlamak.
—ANSİKL. Eğit. K. Levvin’in gösterdiği gibi, otorite iklimi, bir grubu oluşturan bireylerin günlük davranışlarını yoğun bir biçimde etkiler: otoriter bir önderlik, grubu kenetler, saldırganlığa ve suçlu aramaya iter; otoriteyi yadsıyan bir önderlikse, grubu derin bir huzursuzluğa sokar ve onu hızla yapısal bozukluğa ve eyleme sürükler. Ancak Lewin'in demokratik olarak nitelendirdiği önderlik grubun gerçekliği göğüslemesine, dayanışma içinde etkinlik göstermesine ve eğitimi kolaylaştıran, hatta temellendiren güvenli bir hoşgörü ortamı oluşturmasına olanak sağlar. Gerçekten de, G. Mendel ve C. Vogt'un Eğitim bildirisi'nde (1973) ileri sürdükleri gibi, otorite, var olan sistemin toplumsal ve kültürel yasasının gösterimi olarak anlaşılan bir ruhsal-duygusal kalıntı ise, insanın bilinçli ve bilinçsiz yapılanması için temel bir nitelik taşıyan simgesel gerçekliğin belirtisi olarak işlev görüyor demektir. Bu durumda, gerçek sorun, eğitim alanında otoriteyi güçlendirmek ya da tersine onu zayıflatmak değil, gerek çocuğun, gerekse yetişkinin onun içinde yer alabilmesini ve bir kimlik kazanmasını sağlayan yanını bulup çıkarmaktır. Bu durumda, otorite sınırlı, ama benimsenmiş ve yadsınmaz bir yeterlikler düzeni olarak ortaya çıkar. Bir kooperatif sınıfta basımevi sorumlusunun öğretmen kadar, kanıtlanabilir bir yeterliliği vardır. Bu, belli sınırlar içinde kurumsal bir yetkiyi haklı kılar.
Kaynak: Büyük Larousse