Salgın Nedir?

1 . Kısa zamanda çevredeki insan, hayvan veya bitkilerin büyük bir bölümüne bulaşan, müstevli:
"Salgın hastalık."- .

2 . isim Bir hastalığın veya başka bir durumun yaygınlaşması ve birçok kimseye birden bulaşması:
"Tifo salgını. Kumar salgını."- .

3 . isim, eskimiş Gereğinde herkesten para veya mal olarak toplanan geçici vergi.

4 . isim Bir şeyin bir yere girip her yanı kaplaması, istila:
"Çekirge salgını."- .

5 . isim, mecaz Belli bir hareketin, davranışın, sözün toplumda yaygınlaşması.

SALGIN sıf. Kısa sürede çevredeki insanların, hayvanların ya da bitkilerin büyük bölümüne bulaşan hastalık için kullanılır.

♦ a.
1. Bu biçimde yayılan hastalık: Veba salgını. (Bk. ansikl. böl.)
2. Kısa sürede yaygınlaşan bir davranış biçimi, bir alışkanlık: O yıllarda çarliston salgını vardı.

—Ikt. tar. Olağanüstü durumlarda halka yüklenen nakdi, ayni ve bedeni yükümlü lüklere (Avarızı divaniye) halk tarafından verilen ad.

—Patol. Tek kaynaklı salgın, bazı bulaşıcı hastalıklarda, birçok kişinin aynı kaynaktan hastalığı alması. (Esas salgınlarda olduğu gibi, hastalık hasta kişiden sağlam kişiye geçmez, sözkonusu kaynaktan geçer.)

—ANSİKL. Bir yandan endemi ve pandemi arasında, öte yandan bunlarla salgın arasında kesin bir ayrım yapmak çok güçtür örneğin, her yerleşik hastalık (endemi), kendine özgü odağın dışına taktığında, başka bir bölgede yayılmakla salgına dönüşebilir. Ama bu yeni noktada, özellikle hastalığın mikrobu kendine uygun ortamı bulur da salgın yerleşip kalırsa, yeniden yerleşik hastalığa dönüşmüş olur. Durum ne olursa olsun her zaman bir enfeksiyon ve bulaşıcı hastalık sözkonusudur; hastalığın geçişi ise ya doğrudan doğruya (gripte olduğu gibi) ya da taşıyıcı bir böcekle dolaylı olur (sarıhumma, sivrisinek gibi). Salgın ile yerleşik hastalık arasındaki en önemli ayrım, zaman içindeki süredir: yerleşik hastalık süreğendir, salgın ise ya yaşayanlara bağışıklık sağlayarak, ya mikroplar için uygun yuvalanma koşullarının bulunmayışı ve son zamanlarda uygulanmaya başlanan koruyucu ve iyileştirici önlemler sayesinde her zaman kısa bir süre sonra kaybolur gider. Alınan çeşitli önlemler (aşı, dezenfeksiyon, tecrit vb.) büyük salgınların gün geçtikçe azalması ve daha kısa süre içinde yavaşlayıp sönmesinin başlıca nedenidir.
Sık sık ortaya çıkan salgınlar grip salgınlarıdır. Virüslerden ileri gelen bu hastalığa karşı tedavi edici hiçbir araca sahip değiliz.

—Huk. Salgın hastalıklara karşı koruyucu önlemler almak, salgın ve bulaşıcı hastalıklarla savaşmak ve tedavi etmek Sağlık ve sosyal yardım bakanlığı, il özel idareleri ve belediyelerin görevidir. Salgın ve bulaşıcı hastalıklar Umumi hıfzıssıhha kanunu'nda sayılmıştır (md. 57). Bu tür bulaşıcı ve salgın hastalıkların görülmesi ya da bunlardan birinden ölüm meydana gelmesi durumunda bundan haberi olan doktor, ebe vb. sağlık personeli ile okul, fabrika otel vb. yerlerin yöneticileri ya da işletenleri ilgili makamlara bildirmekle yükümlüdürler. Bir salgın ya da bulaşıcı hastalık olduğundan haberdar olan hükümet ya da belediye doktoru gerekli incelemeyi yapar ve hastalığın çıkış nedenlerini belirler. Bu konuda kendilerine hükümet kuvvetleri yardımcı olur. Bulaşıcı ve salgın hastalık görüldüğünde, ilgili sağlık yetkililerinin alacakları önlemlere tüm idari makamlar uymak ve bunları uygulamak zorundadırlar.

—Uluslarar. huk 1851 yılında Paris'te yapılan ilk konferanstan sonra, görüşmeler 1852 yılında sağlıkla ilgili bir sözleşmenin imzalanması ve Akdeniz limanlarında karantinaların kurulmasıyla sonuçlandı. Bu önlemler yetersiz görüldü ve 1903'te yine Paris’te yeni bir sözleşme imzalandı. Bu sözleşme, 1907'de halk sağlığı konusunda uluslararası bir büro kurulmasını sağladı. Kızılhaç topluluklarının etkisiyle başka ülkelerde de konferanslar düzenlendi. Ama, Dünya sağlık örgütü ancak ikinci Dünya savaşı'ndan sonra kurulabildi.