Arama

Yaşlılık Nedir?

Güncelleme: 20 Mart 2016 Gösterim: 5.236 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
24 Ocak 2013       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Yaşlılık -ğı
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim
Yaşlı olma durumu:
"Yüzüne bir yaşlılık gelmiş vücudunu bir ağırlık kaplamış."- R. H. Karay.
Birleşik sözler
  • yaşlılık bilimi
  • yaşlılık sigortası

Ad:  yaşlılık.jpg
Gösterim: 764
Boyut:  13.7 KB

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Mart 2016 18:14
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ölmez fenerli - avatarı
ölmez fenerli
Ziyaretçi
29 Ocak 2013       Mesaj #2
ölmez fenerli - avatarı
Ziyaretçi
Yaşlılık Nedir ?

Sponsorlu Bağlantılar
Yaşlanma, organizmanın giderek biyolojik verimliliğinin yitirmesi, çevresine uyumda güçlük çekmesi ve direnç mekanizmalarında gerileme olarak tanımlanabilir. Tıbbi ve toplumsal gelişmelerin yaşlılığın sınırını sürekli olarak yukarı çekmelerine karşın genel uygulama 65 yaşın başlangıç olarak kabul edilmektedir. Ancak kronolojik yaşın tek ölçüt olması doğru değildir. Günümüzde her bir bireyin biyolojik, psikolojik ve sosyal yaşantılarından söz edilmektedir. Bunun yanı sıra farklı genetik ve sosyokültürel gruplarda normal yaşlanma özelliklerinin farklı olduğu öngörüldüğünden "normal yaşlanma"ya ilişkin tek bir tanım yapılamamaktadır.

Son yıllarda gelişen teknolojiyle birlikte tıptaki yeni buluşlar, bireyin kendine ve yaşamına daha fazla değer vermesi insan ömrünün uzamasına yol açmıştır ve dünyada 65 yaş ve üzerindeki insanların sayısı hızla artmaktadır. Ülkemizde yaşlı nüfusun toplumdaki oranı yaklaşık % 4,5 iken 2030'larda bu oranın %6 olması beklenmektedir. Yaşlılık, yaşam sürecinin; çocukluk, gençlik, erişkinlik gibi doğal bir çağıdır.

Yaşlılık dönemi üçe ayrılır:
Genç yaşlılar (65-74 yaş)
Orta yaşlılar (75-84)
İleri derecede yaşlılar (85 yaş ve üzeri).

Yaşlanmaya bağlı olarak fiziksel aktivitede bazı değişiklikler görülür. Genel olarak kas dokusunda bir azalma olur. Kadınlarda özellikle menopozdan sonraki dönemde yoğun bir şekilde kemik kayıpları ortaya çıkar. Bu kayıplara bağlı olarak boy kısalmaları, omurlarda çökmeler, hatta kırıklar olabilir.
Yaşlanmayla birlikte zihinsel değişiklikler de ortaya çıkar. Algılamada ve yaratıcı yeteneklerde yaşlanmayla birlikte bir azalma, dikkatsizlik ve düşünme hızında yavaşlama görülebilir. Öğrenme yeteneğindeki azalmaya, hareketlerdeki yavaşlama da eşlik edebilir.

Yaşlılıkta zihinsel değişikliklere paralel olarak, kişilikte de bazı değişiklikler oluşabilir. Yeni durumlara uyum sağlayabilme, yeni düşünceleri kabul etmede güçlük yaşanabilir. Çevreye karşı daha az ilgili, kendi bedenine ve kendine karşı daha ilgili olup, ilişkilerde daha derin ve seçici olabilirler. Yeniliklerden ürkebilirler ve eski yaşamlarını özlerler. Sağlıklarına aşırı önem verirler. Aşırı tutumluluk, kişisel eşyalarına karşı bağımlılık gelişebilir.

Yaşlılık ve Unutkanlık

Yaşlanmayla birlikte gelen unutkanlık (senil demans) yaşın ilerlemesiyle birlikte yavaş yavaş ortaya çıkar ve kendini 70-75 yaşlarından sonra iyice hissettirir. Yaşlılarda daha önce edinilen bilgiler sağlam kalır ve yeni öğrenilen bilgiler çabuk unutulur.

Demans (bunama) sıklıkla yaşlılarda görülen bir rahatsızlıktır. Hastanın bilinci yerinde olmasına rağmen hafızada zayıflama ve bazı zihinsel yetilerde azalma olur. Kişi çevresinde olanlara ilgisini yitirmeye başlar. Yeni bilgiler öğrenmede ve bunları hatırlamada, konuşma sırasında doğru kelimeleri bulmada, günlük yaşantıya ait sorunları çözmede yavaşlama zamanla belirginleşir.
Bellekte zayıflama öncelikle telefon numaralarını, isimleri, yaşanan günlük olayları tam olarak hatırlayamama şeklindedir. Dikkat kolayca dağılır. Çevreyle kurulan ilişkiler sınırlanmaya başlar. Sosyal yetersizlik belirginleştikçe yalnızlık derinleşir. Kişi huzursuz ve kederlidir. Daha kırılgan, öfkeli ya da şüpheci olabilir. Zamanla geçmişe ait anılar da silinmeye başlayabilir.

Yaşlıların sosyal hayattan tecrit edilmemeleri, günlük yaşama dahil olabilmeleri, arkadaş sohbetleri yapabilecekleri ortamlarda bulunmaları, becerileri doğrultusunda sorumluluk almaları gerek zihinsel gerekse bedensel sağlıkları açısından faydalı olacaktır. Bunun yanı sıra çok fazla ve çok yağlı yememeleri, bol egzersiz yapmaları, sigara içmemeleri ve alkol konusunda ilimli olmaları önerilebilir.


Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YAŞLILIK a. Bedensel güçlerin azalması ve genellikle bu döneme eşlik eden zihinsel yetilerin zayıflaması; ihtiyarlık: Yaşlılık hastalıkları. Zihnin, vücudun yaşlılığı. Yaşlılık belirtileri. (Bk. ansikl. böl. Biyol.)

—İş huk. Yaşlılık sigortası, çalışanlara emekli aylığı ya da toptan ödeme sağlayan sosyal sigorta türü. (Bk. ansikl. böl.)

—Jeomorfol. Yaşlılık çevrimi, aşınım çevriminin son evresi. || Yaşlılık dönemi, Da- vis’e göre, engebe evriminin son evresi.

—Psik. ve Ruhbil. Yaşamın olgunluktan sonraki döneminin ayırtedici özelliklerini oluşturan etkinlik azalması ve genel performans düşüklüğü. (Eşanl. İHTİYARLIK.) [Bk. ansikl. böl.]

—ANSİKL. Biyol. Yaşlılık vaktinden önce başlamamışsa patolojik sayılamaz. Fizyolojik olduğunda organların esas öğelerinin yerini yavaş yavaş bir bağdokusunun almasıyla (skleroz) ve çeşitli işlevlerin yavaşlamasıyla kendini gösterir. Örnek olarak insanda yaşlılık öğesi olarak şunlar sayılabilir: deride kızarıklar, eklem esnekliğinin kaybolması, kemiklerde kırılganlığın artması, ankilozlar, yaraların kapanmasında ve kırıkların kaynamasında gecikme cinsel işlevle rin yavaş yavaş kaybolması, görme, işitme ve zihin yeteneklerinin zayıflaması. Bu olgular bireyden bireye son derece değişiktir ve çoğunlukla biyolojik yaşla kronolojik yaş birbirine denk düşmez. Benzer olgular hayvanlarda ve bitkilerde de görülür Yaşlılığın önlenmesi ya da en azından geciktirilmesi, birçok etmene bağlıdır; bu etmenleri inceleyen tıp dalına gerontoloji denir.

—iş huk. Yaşlılık sigortasına ilişkin kurallar 506 sayılı Sosyal sigortalar kanunu ile 1479 sayılı Esnaf ve sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar sosyal sigortalar kurumu (Bağkur) kanunu'nda yer alır. Yaşlılık aylığından yararlanma koşulları bu yasalarda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu koşulların esası belirli bir yaşa gelmiş olmak; belirli bir süre çalışmak ve belli iş günü sigorta primi ödemiş olmaktır (Sosyal sigortalar k. md. 60, Bağ-kur k. md. 35). Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan ve malullük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmayan sigortalıya (kadınsa 50, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olmaları gerekir) yazılı isteği üzerine, ödediği sigorta primleri tutarı toptan ödeme biçiminde geri verilir.

—Psik. ve Ruhbil. XXI. yy.'da, üçüncü yaş çağının göstereceği demografik patlama sonucunda yaş piramidinin tersine dönmesi bekleniyor. Son yıllarda ortaya çıkan gerontolojinin de gösterdiği gibi, yaşlılık medikososyal bir sorun olmaya doğru gitmektedir.
Yaşlılığın ayırtedici özelliği olan ve her çeşit patolojik sürecin dışında kendim gösteren zihinsel güçlerin zayıflaması, nöronların azalması sonucudur. Ancak, bu azalma daha doğuştan itibaren başlar. Oysa, zihinsel güçler doğuştan sonra büyük bir gelişme gösterir. Buradan anlaşılacağı üzere, önemli olan nöronların sayısı değil, nöronlar arasındaki sinaps bağıntıları sayısıdır. Beynin yaşlanmasının ayırtedici özelliği, sinapsların esnekliğinin kaybolması ve kullanılabilir sinirsel aracılar sayısının azalmasıdır.
Yaşlanma dolayısıyla kan debisinde pek az bir düşme görülür ve günümüzde bu düşüşün beynin ihtiyarlamasında esaslı bir rol oynadığı kabul edilmemektedir. Beynin yaşlanmasının yol açtığı başlıca bozukluk, seçici dikkatin ve kısa vadeli belleğin zayıflamasıdır. Böylece, yeni bilgiler edinmek (Ribot yasası) ve, dolayısıyla, yeni durumlara uyum sağlama zorlaşır. Bununla birlikte düşünsel etkinlikliğe alışık olanlar, bilgi alanında, yaşlanmaya daha iyi bir direnç gösterirler ve yetilerinin bozulmasını bir ölçüde giderici stratejiler oluştururlar. Başta bir deyişle, daha kültürlü ve daha etkin kişiler, yaşlılığın etkilerine daha başarılı bir direnç gösterirler.
Duygunluk da yaşlılık döneminde bozulmaya yüz tutar. Özellikle, heyecanlarına hâkim olamama (aşırı duyarlık) ve yatırımların daralması (benmerkezcilik, güvensizlik, çabuk öfkelenme) durumları ortaya çıkar. Ama bunlar her zaman görülen durumlar olmayıp geniş ölçüde bireyin daha önceki kişiliğine bağlıdır. Yaşlılık ve onun yol açtığı ilişkisel değişiklikler, bazı nevrozlu ve psikozlu yapılarda giderici mekanizmaların yıkılmasına yol açabilir.
Başlıca iki tip yaşlı beyin patolojisi vardır: damar bozukluklarından kaynaklanan beyin patolojisi ve dejenereleşme türünden beyin patolojisi. Yaşlılık bunaması, beyin patolojisinin en sık rastlanan klinik belirtisidir ve 80 yaşın üstündekilerin yüzde 20'sinde görülür.
Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
20 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yaşlılık ingilizcesi
  • old age
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

26 Haziran 2011 / Misafir Taslak Konular
2 Mart 2010 / ThinkerBeLL Tıp Bilimleri
23 Ocak 2013 / KisukE UraharA Tıp Bilimleri
3 Nisan 2009 / HipHopRocK Taslak Konular