Arama

Alay Nedir?

Güncelleme: 10 Temmuz 2015 Gösterim: 3.848 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Şubat 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Alay

Sponsorlu Bağlantılar
- 1 -

isim
1 .
Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk:
"Düğün alayı. Fener alayı."- .
2 . Bayram, cenaze vb. törenlerde sıralı olarak giden insan topluluğu, kortej.
3 .
askerlik Genellikle üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu:
"Topçu alayı."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • alaya çıkmak
Birleşik Sözler
  • alay alay
  • alay beyi
  • alaybozan
  • alay malay
  • bir alay
  • miralay
  • bayram alayı
  • cenaze alayı
  • düğün alayı
  • fener alayı
  • gelin alayı
  • gidiş alayı
  • kılıç alayı
  • mevlit alayı
  • muhafız alayı
  • sürre alayı
  • süvari alayı

- 2 -
isim Rumca
Bir kimsenin, bir şeyin, bir durumun, gülünç, kusurlu, eksik vb. yönlerini küçümseyerek eğlence konusu yapma.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • alaya almak
  • alaya bozmak
  • alaya vurmak
  • alay etmek
  • alay geçmek
  • (bir şey birine) alay gibi gelmek
  • (bir işin) alayında olmak
Birleşik Sözler
  • alay yollu

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
10 Temmuz 2015       Mesaj #2
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
ALAY a. 1. Gülünç duruma düşürme, küçümseme, aşağılama; bu amaca yönelik söz ya da eylem: Alayla söylenmiş bir söz. Arkadaşlarının alaylarına katlanmak. Yersiz alaylarla bir kimseyi üzmek. —2. Bir kimseyle, bir şeyle, bir şeyi ile alay etmek. onu alay konusu yapmak, az ya da çok kırıcı, iğneleyici söz ya da davranışlarla onu gülünç duruma düşürmek, onunla eğlenmek: Sarhoş bir kimseyle, bir kimsenin korkaklığıyla alay etmek. Örf ve âdetlerle alay etmek. Bu yazısında hükümetin beceriksizliğiyle alay ediyor. —3. Bir şeyle, bir kimseyle alay etmek, onu önemsememek, hafife almak Yaşamla alay eden otomobil yarışçıları. Ûlüme gülen, ölümle alay edenler. Eleştirmenlerle, eleştirilerle alay etmek. —4. Bir kimseyle alay etmek, onu aldatmak, aldatmaya çalışmak: Sözüne güvenmiştim meğerse benimle alay etmiş. —5. Alay geçmek, alay etmek (tkz.). || Bir şeyi, bir kimseyi, alaya almak, onu alay konusu yapmak, onunla eğlenmek; onu küçümsemek, aşağılamak.
—Kur. tar. Alay göstermek, yabancı hükümdar ya da elçilerin kabulünde: seferlere katılan vezirlerin, beylerbeylerin ordugâha gelişlerinde, geçit resimleri düzenlenerek orduların görkemi sergilenirdi. Karşı karşıya gelen düşman orduların da birbirlerine alay gösterdikleri olurdu. Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde düzenlenen alay gösterme törenleri-çok görkemliydi.
Sponsorlu Bağlantılar
«-ikonogr. Alaya alınma, İsa’nın çarmıha gerilirken (Çile) gördüğü hakaretlere, kırbaçlanırken ve başına dikenli taç geçirilirken cellatları tarafından alaya alındığı sahnelere verilen ad.
ALAY a. 1. Tören ya da gösteri amacıyla bir araya gelen insan topluluğu: Düğün alayı. Cenaze alayı. —2. Çok sayıda insan; kalabalık: işsizler alayına o da katıldı. —3. Alayı, alayımız, alayınız, bütünü: Alayını burdan başka yere götürdüler. —4. Alay alay, kalabalık kümeler halinde. || Ala> bozmak, bir toplulukta oyunbozanlık etmek.
—Esk. Türkçeden farsçaya geçmiş olan sözcük, kimi yerlerde farsça söyleyişe uygun olarak âlğy loiçiminde geçmektedir: âlây ü vata (görkemli tören), âlây-ı hümayun (padişah alayı, gösteri), vb.
—Ask. Aynı sınıf (piyade, topçu, zırhlı süvari vb.) ve silahlardan oluşmuş en büyük uzmanlık birliği. (Bk. ansikl. böl.) || Alay baştabibi, alay komutanının sağlık danışmanı olan hekim. (Subay, assubay, erbaş ve erlerin sağlık işlerinin yürütülmesini denetlemekle yükümlüdür. Hizmetini alay reviri ve personeliyle görür.) || Alay emini, Esk. Osmanlılar’ın son döneminde yüzbaşının üstü, binbaşının astı sayılan askeri kâtiplere verilen ad. (Beceri gösterenler binbaşı karşılığı olan 3. sınıf askeri memurluğa kadar yükselirlerdi.) || Alay günü, alayın kuruluş gününün yıl dönemlerine verilen ad. (Bu günü kutlamak için alaylarda tören düzenlenir. Aynı garnizon içinde bulunan subay, assubay ile alaya hizmeti geçmiş emekli askeri ve sivil personel çağrılı olarak törene katılır. Erbaş ve erler arasında eğlenceler düzenlenir.) \\Alay karargâhı, alay komutan yardımcısı, personel, haber alma, harekât ve eğitim subaylarıyla ikmal subayı ve özel karargâh heyetinin tümüne verilen ad. (Alayın sevk ve idaresinde gerekli.idari ve lojistik hizmetlerin yürütülmesini sağlar.) || Alay komutanı, alayın sevk ve idaresinden sorumlu albay rütbesindeki subay. (Yasa ve yönetmeliklerin belinediği görevleri emrindeki karargâh heyec. ve birlik komutanları aracılığıyla yerine getirtir. Subay ve assubayların meslekleriyle ilgili bilgilerinin gelişmesini sağlayıcı girişimlerde bulunur.)! Alay komutan yardımcısı, alayın sevk ve idaresindeki ayrıntıların düzenlenmesi ve izlenmesinde komutana yardımcı olan, çoğu kez yarbay rütbesindekPsu- _bay. |j Alay sancağı, alaylarda bufunân sancağa verilen ad. (Bk. ansikl. böl.) || Alaya çıkmak, işlediği bir suç ya da başan- sızlık nedeniyle askeri okuldan çıkarılan öğrencinin askerlik hizmetini yapmak üzere kıtaya gönderilmesi.
—Denize Alay sancak donanımı gemi pruvasından başlayarak direk cundalarından geçip kıç göndere kadar uzanan ve üstüne alay sancaklarıyla, ışıklandırma lambaları çekilen halat donapımı! || Alav sancakları, bayram ve, resmi törenlerde güneşin doğuşundan batışına kadar direk cundaları, cıvadra ve kıç gönder arasındaki donanıma savlolarla çekiien sancaklar.
—Folk. Oğlan evinin, gelini getirmek üzere kız evine gönderdiği kişilerden oluşan topluluk. [Eşanl. GELİN ALAYI; HAKÇILAR.] —Kur. tar. Alay arabası, padişahın alaylarda bindiği lando türünden atlı araba. || Alay çavuşları, padişahın uğurlanması ve karşılanması törenlerinde görevli divanı hümayun görevlileri. (Padişahın önünden yürür, ona yol açarlardı.)|| Alaıj gös termek, geçit törenine verilen ad. (Bk. an- ansikl.böl.) || Alay kanunu, padişahların sefere çıkış ve dönüşlerinde, bayram ya da cuma namazlarına gidişlerinde uyulması gereken protokol kurallarını belirleyen kanun. || Alayı hümayun, padişahın sefere gidişi ya da dönüşü; sefere giden orduyu uğurlayışı ya da karşılayışı sırasında, Saray'dan Davutpaşa’ya, sefer Anadolu tarafındaysa, Üsküdar’a kadar düzenlenen alay. || Bayram alayı — BAYRAM. |j Beşik alayı — BEŞİK. || Cuma alayı
— CUMA. || Kılıç alayı — KILIÇ. || Sadaret alayı -SADARET. ||Sürre alayı -SÜRRE || Valide alayı —VALİDE —Tar. giy. Alay elbisesi, padişahların kılıç kuşanma törenlerinde, resmi kabullerde giydikleri giysilere verilen ad. Büyük üniforma.
—ANSİKL. Ask. Türk Silahlı kuvvetleri nde alaylar, bir numarayla birlikte, oluşturduğu sınıfın adını taşır: 34’r-cü Piyade Alayı. 4’ncü Topçu A'ayı vb. Komutanına, alay komutanı denir ve rütbesi albaydır. Tugayla tabur arasında yer aıan, tugaydan küçük ve taburdan büyük birliktir.
Nizamıcedit’in kuruluşuyla birlikte oluşturulan yaklaşık 1 500 kişilik birliklere tertip adı verilmişti. Çağdaşlaşma atılımları- nım yapıldığı XIX. yy. başlarında tertip'in 'yerini “alay" sözcüğü aldı. Kuruluşu çağın gerektirdiği aşamalardan geçti, j, May 'sancağı, yeni bir alaya sancak, cumhur- -başkanı ya da onunvekil edeceği kişi-tarafından özet törenle verilir. Silahlı kuvvet- Uer’ih onur simgesidir. Hazarda, alay komutanının odasında, kılıf içinde ve dik olarak korunur; yalnızca sancağa madalya takma He geçit törenlerinde açılır. Yerinden alınması ve yenne 1 •on, 'ası da törenle olur. Selende ve tatbikatlarda alay •komutanınınyönetim yerinde, gene kılıfı ~ içince bjlunaı, ancak askerin moralinin yükseltilmesini, gerektiren durumlarda açılır. Savaşta aldığı yaralar alay ve sancağın onurudur. Sancak düşmana teslim edilmez; koruma olanağı kalmazsa alay komutanınca yok edilir.

MsXLabs & Büyük L.

🌘 🚀

Benzer Konular

24 Haziran 2009 / nünü Rüya Tabirleri
10 Temmuz 2015 / Jumong Coğrafya
9 Mart 2010 / _KleopatrA_ X-Sözlük