Arama

Model Nedir?

Güncelleme: 21 Ocak 2016 Gösterim: 6.517 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
27 Şubat 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Model

Sponsorlu Bağlantılar
isim Fransızca modèle

1 .
Resim, heykel vb. yapılırken baka baka benzetilmeye çalışılan nesne veya kimse, örnek.

2 .
Bir özelliği olan nesne veya kişi:
"Sadakat modeli."- .
3 . Biçim:
"Bu elbisenin modelini beğenmedim."- .
4 . Giysi örneklerini içinde toplayan dergi:
"Bu biçimi modelden aldık."- .
5 . Otomobil vb.nde tip:
"Eski mi eski, otuz dokuz model bir taksisi vardı."- N. Cumalı.
6 . Benzer:
"Bu çocuk babasının küçük bir modeli."- .
7 . Örnek olmaya değer kimse veya şey, örnek, paradigma.
8 .
Manken:
"Paris'in en son, en pahalı modelleri gibi giyinmişler."- R. H. Karay.
9 . Tasarlanan ürünün tanıtım veya deneme amacıyla üretilen ilk örneği, prototip.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • model çıkarmak
Birleşik Sözler
  • model salonu
  • canlı model

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
21 Ocak 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MODEL a. (fr. moddle).
1. Başvurulmak, benzeri yapılmak üzere seçilmiş şey; örnek; Bu uygulamalar model olarak alınamaz. Ekonomide Latin Amerika modeli.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Benzerleri yapılmak üzere verilmiş şey: Bir modeli kopya etmek. Bir nakış modeli. Bir modele uygun olarak çizmek.
3. Seri olarak çoğaltmakta yararlanılan örnek tip; bu örnek tipe göre yapılan şey: Yeni bir elbise modeli yaratmak. 1960 model bir araba. Son model bir otomobil. Vitrinlerimizde bütün modellerimizi sergiliyoruz.
4. Bir terzinin, bir modacının vb. yeni üretimlerini üzerinde denediği kimse: manken.
5. Bir şeyin biçimi: Bu giysinin modeli güzel değil.
6. Özellikle giysi örneklerini içeren dergi: Modellere bakmak. Modelden bir kıyafet seçmek.
7. Bir fotoğrafçıya, bir ressama, bir heykelciye vb. çalışırken poz veren kimse.
8. Bir kimsenin modeli, onun fiziksel bakımdan benzeri: Bu oğlan tıpkı babasının modeli.

—Arkeol. Bir arkeolojik kalıntı bütününü yorumlamak amacıyla öne sürülen yapısal sistem (örneğin, dağılım modeli, yerleşik köy toplumu modeli, mevsimlik fok avı modeli). || Mısır'da firavunlar zamanında, genellikle mezar eşyaları arasında yer alan ve insanı yaşadığı çevre içinde bir işle uğraşırken gösteren heykelcik. (Bk. ansikl. böl.)

—Çekird. fiz. Nükleer model, çekirdek yapısının gösterimi.

—Denize. Gemi model havuzunda kullanılan, belirli bir ölçekte yapılmış gemi ya da deniz platformu maketi. (Büyük gemi model havuzlarında kullanılan gemi modellerinin uzunluğu 4 ile 10 m, ağırlığı ise 200 kg ile 101 arasında değişir. Bu modellerin tekne gövdesi parafinden, genleşebilir plastik malzemeden ya da yumuşak ağaçtan yapılır.) || Model üzerinde deney, inşa edilecek bir geminin hidrodinamik dayanımını ve denizci niteliklerini ya da bir deniz platformunun yedekte çekilirken, donanımı yerleştirilirken maruz kaldığı hareketleri ve kuvvetleri değerlendirmeyi sağlayan ve bir model yardımıyla gerçekleştirilen deney.

—Dilbil. Bir dilsel süreçler bütününü açıklamaya yarayan mantıksal ve/ya da matematiksel yapı. (Her model bir biçimselleştirme çalışmasının ürünüdür.)

—Fels. Kendi aralalarında bazı ilişkiler olan olgular kümesini, tek yönlü nedensel bağ olmaksızın dile getirmeyi sağlayan ve insan bilimlerinin çeşitli alanlarında (toplumsal ruhbilim; toplumbilim kullanılan mantıksal-matematiksel yapı.

—Fiz. ve Siber. Bilimsel model, bir olayın ya da doğal ya da deneysel bir sürecin ayırtedici nitelikteki parametreleri arasındaki bağıntıların soyut gösterimi. (Bk. ansikl. böl.) || Bilişim modeli, bir sistemdeki bilgi akışının soyut gösterimi. || Matematiksel model, ayırtedici nitelikteki parametreler arasındaki bağıntıların matematiksel biçimde belirtildiği model. || Sibernetik model, cansız ya da canlı bir sistemdeki enerji ve bilgi akışının soyut gösterimi.

—Fotogram. Bir çift klişeyi, bir stereoskop ya da bir yöneltme aygıtıyla inceleyen bir gözlemcinin algıladığı kabartma görüntü; bir fotogrametri aygıtının yeniden oluşturduğu ve betimlediği biçimde gösterilen nesnenin indirgenmiş modeli.

—Geom. Bir tanıtlamanın anlaşılmasına yarayan ya da ona dayanak görevi yapan kesilmiş düzlem desen ya da yapılmış (örneğin kartondan) uzay şekil.

—Heykc. Yontma, eritme ya da dökme yoluyla üretilmek üzere, toprak, balmumu, alçı vb. bir maddeden örneği çıkarılan yapıt. (Model aslıyla aynı boyutta olabileceği gibi, aslının küçültülmüşü ya da büyültülmüşü de olabilir; hazırlık modeli [genellikle daha küçük boyutta] ya da kesin model [özgün model de denir] sözkonusu olabilir.)

—ikt. Büyüme modeli, bazı iktisadi büyüklükleri üretim ve gelirdeki büyümeye bağlayan neden-sonuç ilişkilerinin, matematiksel bir biçimde gösterilmesi (Harrod-Domar'ın, Frisch'in, J. Ftobinson'un vb. modelleri). || Ekonometrik model, bir olayı ya da bir iktisadi ilişkiyi rakamsal bir biçimde değerlendirmeye çalışan varsayımsal ve tümdengelimsel tasarım. (Ekonometrik model ya bir firmanın ya da kollektivitenin etkinlik düzeyini öngörmeye ya da daha geniş bir muhakeme çerçevesi içinde yer alan bir varsayımın doğruluğunu denetlemeye yarar.) [Bk. ansikl. böl.] || iktisadi model, iktisadi olayların ya da bunlar arasındaki ilişkilerin kavranılabilir yanlarını az çok varsayımsal ve tümdengelimsel bir biçimde tasarlamaya çalışan model. (Bk. ansikl. böl.) || Optimizasyon modeli, bir amaç-değişken'i (örneğin ulusal gelir) bazı kısıtlamalar altında (örneğin dış ödemeler dengesine ilişkin belli bir dengesizliğin aşılmaması) maksimize etmeyi sağlayan iktisat politikası değişkenler kümesini bulmayı amaçlayan model.

—istat. Değişkenler arasında belli başlı birkaç bağıntıya indirgenerek basitleştirilmiş makroekonomik örnek (örneğin Keynes'gil bir model).

—Mant. Biçimleştirilmiş bir dildeki formüllerin kendisine göre doğru ya da yanlış olarak belirlenebildiği olası bir dünya oluşturan kavram. (Bk. ansikl. böl.)

—Matbaac. Şablonla renklendirmede kullanılan delikli mukavva ya da çinko levha.

—Metalürj. Yapılacak metal parçanın içine akıtılacağı kalıbın boşluğunu gerçekleştirmek için, dökümcülükte kullanılan yöntemlerle belirlenmiş bir parçanın kopyasını çıkarmaya yarayan takım ya da takımlar topluluğu. (Bk. ansikl. böl.) || Doğal model, elde edilecek cismi kopya eden model. || Döndürmen kalıplama modeli, kumu ya da toprağı, istenen biçimlere göre işlemek için kullanılan takım. || Maçalı model, cismin dış biçimlerinin yanı sıra, kum içinde oyuk oluşturacak ve içine maçaları alacak maça başlarını da içeren model.

—Mim. Mimarlık maketi.

—Polim. Reoloji modeli, makromolekül bir malzemenin akışmaz esneklik özelliklerini gösteren az-çok karmaşık düzenek. (Maxvell ve Voigt modelleri olmak üzere iki yalın model vardır ve bu modeller çeşitli biçimlerde birleştirilebilir.)

—Siyas. bil. Bir toplum idealini saptamak ya da siyasal topluluklara veya bunların kimi mekanizmalarına anlaşılabilir bir işlerlik sağlamak amacıyla meydana getirilen zihinsel yapı.

—Teknol. Üretim modeli, ilkörnek olarak kullanılan işlenmiş ürün.

—ferz. Modelist tarafından tasarlanan ve çoğaltılması amaçlanan desen ya da mulaj kumaşından maket.

—ANSİKL. Arkeol. Mısır'da, Eski İmparatorluk dönemi mastabalarında, erkek ya da kadınları iş başında betimleyen çoğu kez kireçtaşından heykelciklere rastlandı. Bu tür modellerin en yaygın olduğu dönem Orta imparatorluk’tur; çok sayıda insan figürünün yer aldığı maketlerde gerçek anlamda gündelik yaşam sahneleri canlandırılır: örneğin, atölyelerin, depola- nn, bahçelerin yer aldığı Mısır tarzında bir “villa''da cereyan eden çeşitli etkinlikler görülür. Bunun yanı sıra, çeşitli birliklerin katıldığı askeri manevralar ya da Nil üzerinde yapılan dinsel geçit törenleri de betimlenmiştir. Eski Mısırlılar’ın gündelik yaşamı üzerine değerli bilgiler veren bu modeller aynı zamanda bir büyü değeri de taşırlar. Bu biçimde betimlenen zanaatçı ve hizmetkârlar, efendilerinin ölümsüzlüğünden bir pay alıyor, askerler ise sonsuza dek muzaffer oluyorlardı.

—Fiz. ve Siber. Bilimsel yöntemin hareket noktası gözlemdir. Gözlemler belli bir karşılaştırma sisteminde ve belli kavramlara göre sınıflandırılır ve bir kuramın temelini oluşturan bir ya da birçok varsayımın doğmasına yol açar. Bu durumda olası bütün sonuçlar varsayımdan çıkarılır ve bunlara, yeni gözlemler verecek olan deneyler uygulanır ve bu böylece sürer gider. Dolayısıyla süreç yinelemelidir ve gözlem-sınıflandırma-varsayım-tümdengelim-deney zinciri kendi üzerine kapanır ve böylece oluşan döngü gerçekle karşılaştırılarak geliştirilir.
Bu bir modeldir; yukarıda betimlenen döngü yerini, daha yalın olan, gözlem -modelleme-etki döngüsüne bırakabilir; bu döngüde etki deneysel olabilir ya da daha genel olarak, dış dünyaya uygulanan gerçek bir etkiyi gösterebilir. Deneyleme döngüsü genel etki süreçlerinin içinde yer alan bir döngüdür.
Bilimsel bir modelin birtakım nitelikleri olmalıdır. Örneğin bağdaşık olmalıdır. Geçmiş bütün gözlemleri göz önünde bulundurmalı ve gözlemlerin yapıldığı sıradaki koşullardan farklı koşullarda sistemin nasıl çalışacağını tahmin edebilmelidir: demek ki belli bir genellemeye gidebilmeli ama bu genellemenin sınırlarını da tam bir kesinlikle belirleyebilmelidir. Ayrıca, gerçekle karşılaştırılarak aksaklıkların giderilebilmesi için yeterince esnek olmalıdır. Temelde gözlem-modelleme-etki zincirinin döngülü yapısı modelin yavaş yavaş gelişmesini sağlar ve bu gelişmede tek ölçüt, etki düzeyinde kesin sonucun alınmasıdır.
Bilimsel modellerin üç belirgin özelliği vardır; yalınlaştırmaya, birleştirmeye ve tahmine dönük veriler. Modellerin yalınlaştırıcı özelliği, Güneş sistemi modellerinin giderek yalınlaşmasından açıkça görünür. Ptolemaios'un çok sayıdaki dışçevrimsel yörüngesi, Kopernik ve Galilei’nin gün- merkezlilik kuramı sayesinde 34'e ve daha sonra Kepler ile altıelipse indirgenmiştir. Son olarak Newton’un dehası, yalnızca iki yasadan (evrensel çekim yasası ve dinamiğin temel yasası) yararlanarak, gezegenlerin yörüngelerini büyük bir duyarlıkla hesaplanmaya olanak vermiştir. Ayrıca, gezegenleri, top gülleleri ve elmalarla eş düzeyde tutma üstünlüğünü de gösteren Nevvton kuramının dolayısıyla birleştirici özelliği de vardır. Son olarak, Verrier ve Adams’ın, öbür gezegenlerin hareketlerinde ve Nevvton gök mekaniğinin temelinde saptadıkları anormalliklerden yola çıkarak Neptün gezegeninin varlığını ve yörüngesini öngörmeleri, modellerin tahmin'e ne kadar elverişli olduklarını gösterir.
Bilimsel modeller, nesnel gerçeklikten özenle ayırt edilmelidir. Böylece, madde ve ışık arasındaki etkileşimler üzerine yaptığımız gözlemlerin oluşturduğu nesnel gerçeklik, girişimleri ve kırınımı yorumlamak için dalga kuramından ya da ışılelektrik etkiyi yorumlamak için kuvantal fizikten hareket etmemize göre tümüyle farklı iki model tipi oluşturur. Dalga ve tanecik modelleri arasındaki köprüyü bunların bireşimi olan dalga mekaniği oluşturur. Bildiğimiz nesnel gerçekliğin duyularımızın ve gözlem araçlarımızın düzeyine bir yansıması olarak ele alınan mutlak bir Gerçeklik'in varlığını kabul etsek bile, bilimsel modelleri bu Gerçeklik'le bir tutmamak gerekir.

—ikt. İktisadi ve ekonometrik modeller. Teknik bakımdan model, bir iktisadi sistemin ya da kesimin işleyişi açısından anlamlı görülen ölçülebilir iktisadi büyüklükler arasındaki ilişkileri belirten bir eşanlı denklem dizisi yardımıyla sözkonusu sistemin ya da kesimin işleyişini betimler.

Çeşitli model tipleri. Bu konuda şunlar sayılabilir: bir iktisat kuramını, anlaşılmasını kolaylaştırmak biçiminde sunmayı amaçlayan kuramsal modeller; bir iktisadi bütünün işleyişini çözümlemeye yarayan açıklayıcı modeller; iktisat politikası modelleri (ya da karar modelleri).
Açıklayıcı modeller, ayrıca, yapı modelleri ya da retrospektil modeller ile işleyiş modelleri ya da öngörü modelleri'ni içerirler. Yapı modelleri ya da retrospektif modeller, bir bütün olarak ele alınan ekonomide başlıca iktisadi değişkenler (üretim, tüketim, tasarruf, yatırım, vb.) arasındaki dengenin nasıl gerçekleştiğini göstermeye çalışırlar, işleyiş modelleri ya da öngörü modelleri ise, gerçek bir gelişme doğrultusunu ekstrapolasyon yoluyla düşüncede geleceğe doğru uzatarak çizmeyi amaçlayan modellerdir (W. Leontief’in kesimlerarası muhasebe modeli ya da L. R. Klein'in konjonktürel evrim modeli gibi).
Karar modelleri’nin amacı, belli bir ülkede, belli bir anda, çeşitli iktisadi politikaların etkilerini göstermek, çeşitli eylem araçlarının ekonomi üzerindeki etkisini ortaya çıkarmaktır Karar modeli, bir yandan kamu organlarının ne gibi eylem değişkenlerine başvurabileceklerini, öte yandan da iktisadi politikanın amacına ulaşabilmesi için bu değişkenlerin hangi değerleri alması gerektiğini belirler.

Yeni iktisadi modellerin evrimi, ikinci Dünya savaşı’nı izleyen kalkınma döneminden (ki bu dönem plancılarınca kullanılan araçlar, gerçek “modeller”den çok, girdi-çıktı tablolarını andırıyordu) sonra, devlet mali aracılık rolünü azalttığı ve konjonktürel iktisat siyasetini fiili talep ilkesiyle düzenlediği için, “Keynes'çi" modeller (Zogol, Deca vb.), böyle bir iktisat siyasetine eşlik eden başlıca uğraşlara (gelirlerin dağıtımı, üretim kapasiteleri ve istihdam üzerindeki baskılar; dış ticaret dengesi) göre biçimlendi.
Daha sonraki aşamada, birbiri ardınca ortaya çıkan yeni modeller iki büyük aile oluşturdular. Bunların, özellikle 1968-1976 yılları boyunca gelişen birincisi, bazı özel sorunların incelenmesi konusunda toplanmış modelleri içermekteydi: ekonominin uluslararası hale getirilmesi ve bunun sanayi kesiminin (rekabete açık kesim) dinamiği üzerindeki etkileri (fifi modeli ["Physio-Financier” model]); sermaye birikimi ve bunun STAR için gelirler dinamiği ya da Boyer-Mistral (yeden ve yedilen kesimler) için kesimler dinamiği ile ilişkisi; para emisyonu ile enflasyon arasındaki ilişkiler (David, Coutiöre) ya da, daha yakın zamanlarda, kesimlere göre davranışlar (Propage, 40 dalı kapsayan model).
1976'dan sonra gelişen ikinci büyük model ailesi, özellikle, DMS (orta süreli planlama çalışmaları için), METRIC (iktisadi bütçelerin hazırlanması ve kısa-orta süreli çözümlemeler için) ile COPAIN (COmportements PAtrimoniaux et INtög- ration financiöre [Mal varlığı hareketleri ve mali entegrasyon]) ve bunun parayla ilgili kısmı olan PROLIX (PROjection des Llqu- idites [Likiditelerin yansıtılması: fransız mali aracılık modeli]) modellerini içeriyordu. L. R. Klein okulunun kuzey-amerikan modelleri doğrultusunda bu araçlar, boyutlarının büyüklüğü (binlerce denklemden oluşurlar), hazırlanış biçimleri (sistemli bir biçimde ekonometrik tahmin tekniklerine başvururlar) ve gözettikleri hedeflerin çeşitliliği (çok yönlü kullanım modelleri) ile kendilerini gösterirler.

Modellerin yararı ve sınırları. Bir modelin, iktisadi olaylar dizisi arasında kendini gösteren nedensellik zinciri'ni açıkladığı kabul edilir. Bu nedenle, bir modelin zorunlu olarak yöneldiği bir asgari amaç bulunur: yalnızca “muhasebe ilişkileri” ile yetinmeyip bunları aşarak, gözlemlenen gerçeklerin derinliğine kadar inen "nedensel ilişkiler”i kavramak, iki iktisadi olay arasındaki muhasebe ilişkileri, "neden kavramını kaale almaz" (A. L. A. Vincent).
Örnek olarak, tasarruf-yatırım muhasebe ilişkisi ele alınabilir. Bu ilişki hiçbir şey “açıklamaz": gerçi bir muhasebe ilişkileri ağı, milli muhasebe tarafından kurulmaktadır; ama, bu, nedensel ilişkilerin araştırılmasına bir girişten başka bir şey değildir.
Gösterilen ilerlemelere karşın, ekonometriciler için sorun, iktisat siyasetiyle ilgili seçenek sonuçlarını betimleme çabalarında, makroekonomik modellere ne derecede güvenebilecekleridir. Problem, gerçeği temsil açısından modellerin değerine ilişkin bir sorundan kaynaklanmaktadır. E. Malinvaud'ya göre, sonuçta varılan kesinliğin, zayıf bir kesinlik olduğu herkesçe bilinmektedir.
Daha fazla ilerleme sağlanabilmesi için araştırmaya verilmesi gereken yönler konusunda ekonometriciler aralarında bölünmüş durumdadırlar. Bazılarına göre, şimdiki modeller gereğinden fazla a priori fikirlere dayanmaktadır; bunların spe- sifikasyonu, geçerliği tartışma götüren birçok kuramsal varsayımları gerektirmektedir; verilerin çok daha açık bir çözümlemesine dönmek ve bu çözümleme yardımıyla verileri niteleyen nedensellik bağlarını ve ayrıntıları ampirik olarak ortaya çıkarmak gerekmektedir. Başka bazı ekonometricilere göre ise, modellerin hazırlanması, yetersiz ön incelemelere dayandırılmıştır. Belli başlı davranış ilişkilerininki aslında son derece basit ve tek yanlı şeylerdir- uygun kanıtlara başvurularak eleştirilmesi gerekirdi. Demek oluyor ki, daha önce yapılmış olan bütün kuramsal çözümlemeyi yeniden ele almak ve derinleştirmek gerekir; bundan sonra, istatistiksel tahmin, bu kuramsal çözümlemenin getireceği çok daha spesifik formülasyonlara el atabilir.

—ANSİKL. GÜZ. sant. Türkiye'de canlı modelle çalışma, İstanbul'da Sanayii nefise mektebi'nin (Güzel sanatlar akademisi, şimdi Mimar Sinan üniversitesi güzel sanatlar fakültesi) açılmasından sonra başlamıştır. O tarihlerde öğrencilerin büst ya da portre yapmak için yararlandıkları modeller genellikle hamallar ya da çiagenelerdi. Bunlar da ancak giyimli olarak poz verebilirlerdi, ikinci meşrutiyetken sonra müslüman olmayan kadınların da modellik yapmalarına izin verildi. Ancak, derslerde ya da atölyelerde çıplak modelden yararlanma Cumhuriyetken sonra başlamıştır. Türiye'de çıplak mpdelden çalışmanın ilk örneklerini vermiş olan İbrahim Çallı’nın bu konuyu işleyen büyük boyda iki tablosu İstanbul Resim ve heykel müzesi'ndedir.

—Mant. Model kavramı anlambilimin merkez kavramıdır ve bugün modeller kuramı matematiksel mantığın ana bölümlerinden biri durumuna gelmiştir. Matematik mantığın başlıca kavramlarını 1930'dan başlayarak mantıkçı A. Tarski geliştirmiş, ancak, pek çabuk ilerlemeler gösteren bu kuram günümüzde çok çeşitlenmelere uğramış, dallarını çözümleme ya da cisimler kuramı gibi öz anlamdaki matematiğin önemli kollarına kadar yaymıştır.

—Metalürj. Bir model, öngörülen parça dizisine uyum sağlamalı ve kalıpçının çalışmasının yanı sıra, doğru ve sağlam parçaların gerçekleştirilmesini de kolaylaştıracak şekilde tasarlanmalıdır; boyutları, çekme'yi ya da sıvı metal ile katılaşmış metal arasındaki hacim farkını dikkate alarak belirlenmelidir. Dökümcülükte kullanılan modeller aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir:
1. dış görünümleri'ne göre. Basit biçimli bir parça sözkonusu olduğunda, doğal model elde edilecek parçanın tam bir kopyasıdır. Parçanın biçimi karmaşıksa, maçalı model elde edilecek parçanın biçimlerinin ancak bir kısmını verebilir ve ek biçim maça"\ar\a elde edilir. Plakmodel' ler yalnızca kalıbın iç yüzeylerini değil, aynı zamanda eklem yüzeylerini ve döküm düzeneklerini de belirler. Döndürmeli kalıplama modeli gabarilerden oluşur; bu model günümüzde kalıpçıya, kalıp yüzeylerinin kendisini değil, bunları oluşturma olanağını sağlar. Çok büyük parçaların gerçekleştirilmesi için kullanılan ve çerçeve denen basitleştirilmiş model, yüzeyinin bir bölümü doğal modelle, diğer bölümüyse gabariler yardımıyla döndürmeli kalıplamayla elde edilir.
2. bileşen malzemeler'e göre. Model tahta olabilir, ancak bu durumda neme du- yarlıdır; büyük seriler halinde üretim için metal (dökme demir, alüminyum, beyaz metal), küçük seriler halinde üretim için alçı, sanat kalıpçılığı (heykel, çan) ve çok hassas sanayi kalıplarının gerçekleştirilmesi için ise mum kullanılır.
Polistiren ve reçineler giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bir defa kullanılan ve kalıp boşluğundan çıkarılmayan modellere “kayıp" model denir; bunlar yakma, eritme ya da çözündürmeyle giderilir. Parçanın soğuma sırasındaki biçim değiştirmeleri göz önüne alınarak yapılmışsa "dengeli" model adını alır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

12 Haziran 2014 / babaloro__ Soru-Cevap
21 Ocak 2016 / Misafir Soru-Cevap
6 Ağustos 2009 / ThinkerBeLL Biyoloji
9 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap