Arama

Doğa Nedir?

Güncelleme: 22 Nisan 2018 Gösterim: 16.482 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
3 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

DOĞA

Ad:  doğa.JPG
Gösterim: 768
Boyut:  17.9 KB

a. (doğmak’tan).
Sponsorlu Bağlantılar
1. Fiziksel dünya, evren, varlıkların ve nesnelerin tümü; gerçeklik: insanoğlunun doğadaki yeri. Doğanın harikaları.
2. Dünyadaki varlıkların, düzenin ve bu düzenin sürdürülmesine dayanan ahlakın temelini oluşturduğu düşünülen üstün ilke, güçler bütünü: Hiçbir şey yoktan var, vardan yok olmaz, bu bir doğa yasasıdır. Doğaya karşı çıkmak.
3. insanın eyleminden ayrı olarak, ilkelerin, güçlerin özellikle de yaşamın bütünü: Ben umudumu doktorlara değil doğaya bağlarım.
4. Dış dünyada (özellikle kente karşıt olarak) insan tarafından (çok fazla) değiştirilmemiş gibi görünen ve hayranlığımızı çeken şeylerin tümü: Doğayı sevmek. Tatilde doğayla başbaşa yaşamak.
5. Canlı yaratıkların yaşam biçimlerinin kendine özgülüğünü oluşturan özellikler, nitelikler bütünü: insan, hayvan, bitki doğasını incelemek.
6. Cinsel yaşam, içgüdü, cinsel çekim: Doğanın çağrısına uymak.
7. Bir şeyin iç zorunluluğu: Olayın doğası gereği. Bu, eşyanın doğasına aykırı. (TABİAT)

—Biyol. Doğa bilimleri - BİLİM.

—Fels. Doğa durumu, birlikte yaşamalarına rağmen, insanların hiçbir ortak kurum yaratmamış oldukları ve bundan dolayı siyasal otorite diye bir şey bilmedikleri dönemden önce insan toplumunun içinde bulunduğu varsayılan durum.

—doğalar çoğl. a. Fels. Basit doğalar, Descartes'a göre, tanımları bilinmeden birbirinden ayırt edilebilen ve kendi başlarına bilgisi edinilebilen ruhsal ya da cısimsel tözler. ll Doğa yasası - DOĞAL DİN.

—Geom. Daha önce tanımı verilmiş olan bir eğrinin, bir yüzeyin, bir dönüşümün vb., örneğin bir konikte, bir ikilenikte, bir izometride olduğu gibi, daha belirgin ayırt edilmesi.

—Ted. Doğa tedavisi, doğal ilaçları, şifalı bitkileri kullanan tedavi yöntemi.

—ANSIKL. Ed. Divanü lügatıf-Türttleki en eski örneklerden başlayarak türk halk edebiyatında doğaya ait canlı betimlemelerin yer aldığı görülür. Dağlar, yaylalar, pınarlar, bozbulanık akan seller, akarsular, kırlar, turnalar, yeşilbaşlı ördekler halk şiirine konu olur. Divan şiirini ise, doğaya yöneltilmiş gözlemin yerine, bütün şairlerin tekrarladığı ortak mazmunlar besler. Mesnevilerde, kasidelerin nesip bölümlerinde güneşin doğması, batması, bahar, kış mevsimleri efsanelerden, inanışlardan kaynaklanan abartmalarla anlatılır. Gazellerde bülbülle gül âşıkla sevgilinin durumunu anlatmak için, servi sevgilinin boyunu, sümbül saçını, nergis gözünü konu edinmek için birer benzetme öğesidir.

Tanzimat döneminde Namık Kemal eski edebiyatı "doğahın ve gerçeğin dışında kaldığı" için eleştirmişti; ancak kendisi de örneğin Intibah'takı çamlıca betimlemesinde bir kasidenin nesip bölümünü romana uygulamış görünüyordu. Abdülhak Hamit Tarhan'ı doğayı, kır ve köy insanını kuşatan doğal çevreyi konu edinen Sahra'sı (1879), doğayı yüceltişiyle kendinden sonraki yazarlar (örn. Cenap Sahabettin) üzerinde de etkili oldu. Bu dönem Doğa'da Tanrı'nın yansımasını gören panteist dünya görüşüne bağlı kaldı. Servet-i fünun yazarlarının (örn. Halit Ziya Uşaklıgil) dış dünyaya, gerçeğe yönelttikleri dikkatli gözlemler, dile getirdikleri doğaya ayrıntılar kazandırdı. Ancak şiirde doğa kitaplardan, resimlerden kaynaklanan bir çevre, şairin kendi ruhunun bir aynası olmaktan kurtulamadı.

Milli edebiyat akımıyla birlikte büyük kentin gerçeklerinin dışına taşan edebiyat (Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu vd.) ayrıntılı doğa görüntüleri verdi. Halikarnas Balıkçısı, Sait Faik Abasıyanık doğanın görkemli bir parçası olarak denizi anlattılar. Köy çevresini canlandıran edebiyat (Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Talip Apaydın vd.) bu görüntüleri Orta Anadolu bozkırından Çukurova'ya, Ege’den Munzur dağlarına uzanan geniş coğrafya üzerinde zenginleştirdiler.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2018 02:13
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
a_ş_ı_k - avatarı
a_ş_ı_k
Ziyaretçi
6 Nisan 2010       Mesaj #2
a_ş_ı_k - avatarı
Ziyaretçi
DOĞA
—Fels.
Sponsorlu Bağlantılar

Doğa durumu


J.J. Rousseau’ya göre, “toplumun temellerini inceleyen filozofların hepsi, doğa durumuna kadar geri gitme zorunluğunu duydular" (İnsanlar arasındaki eşitsizliğin temeli ve kaynağı üzerine konuşma [Discours sur Toriğine et les fondements de l'inögalitö parmi leshommes]). “Doğa durumu” kavramı, XVII. XVIII. yy. siyasal felsefesinin beylik bir düşüncesidir.
Rousseau'ya göre, "Doğa durumu, insan doğduğu zaman kendi başına ve benzerlerinin bütün yardımlarından yoksun bırakılmış olsaydı, onun içine düşeceğini düşünebileceğimiz acıklı durumdur” Bu anlamda, doğa durumu, uygarlaşmış ve insanların çalışması ve ticaret ilişkileriyle elverişli hale gelmiş yaşama karşıt olarak ele alındığı için böyle nitelenmiştir.

Başkaları, doğa durumunu, sivil toplumun karşıtı olarak görürler. Pufendorf'a göre "bu son anlamıyla doğa durumu insanlar arasında bir tek manevi bağıntı kabul eder, bu bağıntı da insanların yaradılış bakımından birbirlerine benzemelerinden kaynaklanan yalın ve evrensel bir bağıntıdır, dolayısıyla da bir insan başka bir insanın boyunduruğu altında tutacak herhangi bir anlaşma ve herhangi bir insan eylemiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu açıdan, doğa durumunda yaşadıkları söylenen insanlar, birbirlerinin boyunduruğunda olmadıkları gibi, ortak bir efendiye de bağlı olmayan ve birbirlerine kötülük de, iyilik de etmeyen insanlardır Doğa durumu, bu anlamda, sivil duruma karşıttır" (De officiis hominis et civis [insanın ve yurttaşın görevleri]). Burada sözü edilen doğa durumu, insanların henüz hiçbir siyasal otoriteye boyun eğmemiş bulundukları durumdur. Bundan ötürü, doğa durumu düşüncesini benimseyen filozoflar, doğası gereği, hiçbir insanın bir başkasının otoritesi altında olmadığını, yani hepsinin, doğaları gereği özgür ve eşit olduğunu ileri sürerler.

Doğa durumunun ayrıca üç biçimde anlaşıldığını söyleyebiliriz:
  1. Hobbes'a göre doğa durumu, tam bir anarşi ve genel savaş ("herkesin herkese karşı savaşı") durumudur ve bundan daha aşağılık bir durum olmadığından insanlar, ne pahasına olursa olsun ondan sıyrılmak isterler ve Hobbes'un mutlak iktidar görüşünün temeli buradadır;
  2. Locke'a göre bu, "barış ve karşılıklı yardım” durumudur;
  3. Rousseau'ya göre de, bu durumda, insanlararası bağıntılar ne olumlu, ne de olumsuzdur: insan yapayalnız yaşadığı ve benzerlerinin kendi türünden olduklarını aklına bile getirmediği için insanlar arasında hiçbir bağıntı yoldur ve “her insan, benzerlerini, bir başka türden hayvanlar gibi görür ancak” (insanlar arasındaki eşitsizliğin temeli ve kaynağı üzerine konuşma), insanların bu doğa durumundan sıyrılmasını, yalnızca Tanrı yardımı sağlamıştır.

Basit doğalar


Descartes, imgesiz olarak düşünülebilen bilgi, kuşku, bilgisizlik gibi düşünsel basit doğaları "şekil, yer kaplama, hareket gibi ancak cisimlerde tanınıp bilinen” (Kurallar [Rögles], 12) maddesel basit doğalar! ve "varoluş, birlik, süre gibi hem cısimsel, hem de ruhsal şeylere uygulanan" (Kurallar [Rögles], 12) karma doğalar’ı birbirinden ayırt eder; yani Descartes'a göre zihin, kendini kavrayabilir, kendini düşünebilir ve kendini düşünürken her tür cisimsel imgeyi bir yana atar ve şeylerin böylece ortadan kaldırılması, kesinliğe ulaşmayı kolaylaştırabilir. Basit doğalar, tanımlanamayan, ama ayırt edilebilen, apaçıklık doğalarıdır.
Doğa falsafacllorl, ionialı (ya da Sokrates öncesi) filozoflara, insanla ya da ahlaka değil de, doğayla ilgilendikleri için verilen ad.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2018 01:59
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
6 Ocak 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Doğa:
Doğa, tabiat, çevre, maddesel dünya ya da evren.
Doğa; kendini sürekli olarak yenileyen ve değiştiren, canlı ve cansız maddelerden oluşan varlıkların hepsini kapsar. İnsani faktörler etkin değildir. Madde ve enerji unsurlarından oluştuğu kabul edilir. İnsan etkinliğinin dışında kendi kendini sürekli olarak yeniden yaratan ve değiştiren güç; canlı ve cansız maddelerden oluşan varlığın tümünü ifade eder. Bazen sadece; insan eliyle büyük değişikliğe uğramamış doğal güzelliklerini koruyan, genellikle kent dışı kesimi anlatmakta kullanılır.
Son düzenleyen Safi; 22 Nisan 2018 02:05
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Nisan 2018       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Doğa
isim
1 . Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür.
2 . İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat.
3 . (mecaz) Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy.

Birleşik Sözler
  • doğa bilgisi
  • doğa bilimleri
  • doğa dışı
  • doğa ötesi
  • doğasever
  • doğaüstü
  • doğa yasası
  • doğa yürüyüşü
  • ölüdoğa
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Nisan 2018       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Doğa
1 .
Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür.
2 .
İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat.

3 .
mecaz Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy.

SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

9 Aralık 2009 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
11 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
9 Ekim 2009 / ThinkerBeLL Çevre Bilimleri
7 Kasım 2014 / Misafir Cevaplanmış
15 Mart 2014 / Misafir Cevaplanmış