PERSPEKTİF a. (fr. perspeetive; ortaçağ lat. perspeetiva'öan). Hacmi bir düzlem üzerinde canlandırmayı sağlayan kuralların tümü. (Bk ansikl. böl.)
—Geom. n boyutu sonlu olan bir E izdüşümsel nokta uzayının, S kutuplu (ya da tepeli) bir izdüşümü, bu izdüşüm, E nin S den farklı her M noktasına, (SM)HP= (M'j olacak biçimde, n -1 boyutlu izdüşümsel bir P doğrusal katlı uzayının bir M' noktasını eşlik ettirir. || Çoğu kez, önceki uygulamanın, S yi içermeyen n-1 boyutlu bir Q izdüşümsel doğrusal katlı uzayıyla kısıtlanması. (Bundan dolayı birebir örten bir uygulamadır.) [Bk. ansikl. böl.] || Kavaliyer perspektif, EĞİK İZDÜşülvrün eşanlamlısı.
—Güz. sant. Hava perspektifi, bir resimde, tasvirin uzak öğelerine yakın olduğu düşünülen öğelerin yalnızca değer ve renklerini azaltarak elde edilen derinlik etkisi. || Kavaliyer perspektif ya da koşut perspektif, bakış noktasının sonsuzda yer aldığı gösterim sistemi (koşut kaçış çizgileri bir noktada birleşmezler). || Merkezsel ya da klasik perspektif, gösterilecek nesnelerin tek ve değişmez bir bakış noktasından başlayarak düşey bir düzlem üzerine izdüşümü (koşut çizgiler bir kaçış noktasına doğru birbirine yaklaşır).
—Mim. ve iç dekors. Perspektifi vurgulanmış yapı ya da perspektifli yapı, gerçekte olduğundan daha geniş, derinlemesine bir mekân etkisi yaratacak biçimde, eğik çizgilerle tasarlanmış yapı bölümü.
—Şehirc. Dümdüz uzayıp giden büyük yol.
—ANSİKL. Geom. Afin Eukleides uzayında, değişik iki hal ayırt edilebilir.
1. Bakış noktası adı verilen kutup, sonsuzda varsayılır. Bu, uzay geometri şekillerine ilişkin el kitaplarında sık sık rastlanan haldir; bunları içeren, genellikle düzlem olan .yüzeye, tablo adı verilebilir. Uzayın (O,İJ, 7) dikdüzgüsel afin işaretinin (O',/ j', k') görüntüsü bilindikçe, bundan bütün görüntüler çıkarılabilir.
(C /) ile doğurulan doğrultu, tablonun düzlemine, eşlik eden doğrultunun aynı işe, /Tnin İP görüntüsü çoğu kez, öbür iki / ve / görüntüleriyle 45°’lik açı yapar ve düzgüsü, /ve /"nin iki görüntüsü /' ve j' nün düzgülerinin yarısına eşittir; bu durumda: teva/ıyer perspektiften söz edilir.
ve k ile sırayla doğurulan doğrultulardan her biri, tablonun doğrultusuyla aynı açıyı yaparlarsa, üç görüntü ikişer ikişer 120°'lik açılar yapar ve görüntüler arasın çarpılmış olur, bu durumda izomethk perspektiften söz edilir; bundan mimarlıkta ve teknik resimde çok yararlanılır, bu yararlanma afin özelliklerin ve uzunlukların basit dönüşümünün değişmezliği nedeniyledir.Öncekinden daha genel bir hal, izdüşümün tablonun düzlemi üzerinde dikgen olarak yapıldığı aksonometrik perspektiftir.
2. Kutup sonlu uzaklıktadır. Koşut doğrular tablonun aynı bir noktasına (kaçış noktası) yakınsar, metrik ve afin özellikler ise değişirler. Değişmez özelliklerin araştırılması, geometricileri "sonsuzdaki nokta" ve "sonsuzdaki doğru" aynı biçimde izdüşümsel doğru, düzlem ve uzay kavramlarına götürmüştür.
Analitik olarak perspektif, koordinatların bir homografik dönüşümüyle yansıtılır. Çoğu kez bu yöntem, konikler için küçültülmüş biçimler elde etmede ilgi çekicidir.
—Güz. sant. Üç boyutlu bir mekânın bir düzlem üzerine aktarılması, çeşitli deneysel ya da uzlaşmalı yöntemlerin doğmasına yol açtı. Yine de, bu teknik, özellikle klasik estetiğin gelişmesine bağlı olarak gelişti. Klasik estetikte varlıklar ve nesneler, görünüş’ noktası, bakış noktası ya da izdüşüm merkezi diye adlandırılan sabit bir noktadaki gözlemcinin gördüğü gerçek mekâna benzetilmek istenen bir mekânda yer alır. Bakıştek bir gözü ya da başka bir deyişle, beynin tek bir noktaya indirgediği iki gözle bakışı hesaba katar- görme piramidi’ adı verilen bir piramitle temsil edilebilir. Bu piramidin tabanı, ressam ya da seyirci için, figüratif düzlem ya da figüratil plan'a, yani resim düzlemi'rıe karşılık gelir; piramidin yüksekliğine, tepeden, yani bakış noktasından çıkan sanal çizgiye temel görme ışını’ denir. Yine sanal olan, resim düzleminde görme ışınına dik yatay çizgi (yalnız deniz kenarında gözlenebilir) ufuk’ çizgisi'dir. Bakış noktası ve temel görme ışını, ufuk çizgisi üzerinde asal kaçış' noktası'nin ve uzaklık’ noktalandın yerini belirler. Resim düzleminin alt kenarı yer’ çizgisi adını alır.
Bakış noktası resim düzleminden sonlu bir uzaklıktaysa, perspektifin merkezsel olduğu söylenir. Bu durumda temel görme ışınından geçen düzlemlerde yer alan çizgiler dışında, resim düzlemine koşut olmayan tüm çizgiler kaçış çizgileridir Bakış noktasının sonsuzda yer alması durumunda, her türlü kaçış etkisi ortadan kalkar ve perspektif. kavaliyer ya da koşut perspektif adını alır (mekândaki koşut çizgiler resim düzleminde de koşuttur).
Olası kaçış noktalarının sayısı sonsuzdur. Başlıcaları asal kaçış noktası ve iki uzaklık noktasıdır (ufuk düzleminde yer çizgisiyle 45°’lik bir açı oluşturan eğik çizgilerin yakınsadığı noktalar) Uzaklığın seçimi, nesnelerin perspektif olarak canlandırılırken uğradıkları biçim değiştirmelerini en çok etkileyen etkendir (uzaklık azaldıkça kaçış etkileri daha da belirginleşir). Perspektif olarak canlandırılmış bir resme bakan kişinin doğal manzaraya bakması durumunda göreceğine aykırı düşmeyen bir resim görebilmesi için, kuramsal olarak gereken (ancak ender olarak yerine gelen) koşulun, temel görme ışınına eşit bir uzaklıkta (yani, kaçış noktasının, uzaklık. noktalarının birinden ya da ötekinden bulunduğu uzaklıkta) durması olduğunu da belirtmek gerekir.
Batı'da yaygın olarak kullanılmasına ve deneysel bir biçimde az çok doğru olarak uygulanmasına rağmen, klasik perspektif, dayandığı ilke bakımından doğal görüşü hiç de karşılamaz. Kaldı ki, kuralları bir çırpıda belirlenmemiştir ve kimi gösterim biçimlerinin de sistemli bir biçimde perspektife başvurmaları için hiçbir neden yoktur. Antikçağ’ın en eski dönemlerinden beri, çeşitli öğeleri bir düzenleme içinde konumlandırmak ve derinlemesine genişleme yanılsamasını verebilmek için birçok yöntem kullanılmıştır (yukarı doğru üst üste sıralama yoluyla [basamaklama] derinlik duygusu yaratmak, önden ve yandan görünüşleri ya da planlarla görü nüşleri bir araya getirmek [yalancı kısaltma], kavalıyer perspektif vb.) Doğu sanat larında, uzaktaki cisimlerin perspektif olarak canlandırılmasında, batı perspektifine çok benzeyen bir teknik kullanılır: nesneler uzaklaştıkça boyları az çok düzenli bir biçimde azaltılır (Leonardo da Vinci buna "küçültme perspektifi" adını vermiştir), ters perspektife (çizgiler gözden uzaklaştıkça birbirlerine yaklaşacaklarına uzaklaşırlar) ve kavaliyer perspektife başvurulur.
Antikçağ'da, yunanlı ressamların geometrik perspektif kurallarını ana hatlarıy la bildikleri sanılmaktadır. Bununla birlikte Vitruvius'un bir metninden, kaçış noktasının önemi bilinse bile, resim düzlemi ve uzaklık kavramları henüz gelişmediği için, kaçış doğrularının uyduğu ilkenin iyi tanınmadığı anlaşılmaktadır. Roma resminde gözlenebildiğine göre antik perspektif, kavaliyer perspektifle birçok ufuk çizgisi kullanan kaçış perspektifinin uzlaş- tırılmasına dayanıyordu.
Ortaçağ da, doğu çözümleriyle Antıkçağ'dan devralınan çözümler çok anlamlı bir biçimde bağdaştırıldı: resim düzlemi ni ikiye bölen düşey bir "kaçış eksem” boyunca, daha sınırlı bir alanda ("kaçış alanı") ya da düzenlemenin önemli bölümlerinin her birine göre dağıtılmış birçok kaçış noktalı sistemler kullanıldı.
İtalya'da, daha XIV. yy.'da ve özellikle quattrocento’da. Brunelleschi, Masaccio ve Alberti, ardından leonardo da Vinci ile. klasik perspektif gerçek anlamda kurul du ve XVI. yy.'dan başlayarak tüm batı resmine dört yüzyıl boyunca egemen oldu (elbette, sanatçı, düzenlemesi için gerek li gördüğü durumlarda, saptanmış ilkelerden uzaklaşabiliyordu).
XIX. yy.'ın sonunda, klasik geometrik perspektif avangard sanatlarda vazgeçilmez bir teknik olma özelliğini yitirmeye başladı. Doğayı model alarak çalışan izlenimciler, perspektifi reddetmemekle birlikte, sağladığı bütün olanaklardan yarar lanmaya da sistemli bir biçimde özenmediler. Cözanne ile perspektif, M Merleau -Ponty'nin "yaşanmış" perspektif adını verdiği türe doğru gelişti ve modern sanatta mekânı hissetme sorunp ön plana çıktı. Yanılsamaya gerçek görüntüsünü verme konusundaki bilinçli istek bir yana bırakılırsa (metafizik resim, gerçeküstücülük, hatta akademik gelenek), perspektif, artık figüratif gösterimler için belirleyici bir teknik olma özelliğim yitirmiştir: Pıcasso, Bacon gibi sanatçılarda ya da yeni figüratif sanatın çeşitli eğilimlerinde figüratif gösterim artık perspektifin boyunduruğu altında değildir.
Kaynak: Büyük Larousse