Arama

Oyuncak Nedir?

Güncelleme: 23 Aralık 2015 Gösterim: 4.991 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Oyuncak -ğı

Sponsorlu Bağlantılar
isim

1 .
Oyun aracı:
"Çocuğun elinde oyuncak bir köpek."- B. Felek.
2 . (mecaz) Önemsiz ve kolay iş:
"Oyuncak değil, mesele çok ciddi."- .
3 . (mecaz) Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse.

Birleşik Sözler
  • çocuk oyuncağı

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Aralık 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
OYUNCAK a.
1. Çocukları eğlendirmeye yarayan nesne: Oyuncaklarıyla oynamak. Bir oda dolusu oyuncağı vardı. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir kimsenin kendi isteği yönünde ve araç olarak kullandığı kimse: Ben senin oyuncağın mıyım? Arkadaşlarının oyuncağı oldu.
3. Önemsiz ve kolay iş: Bu iş oyuncak değil.
4. Birini oyuncak etmek, bir kimseyi kendi istekleri yönünde araç olarak kullanmak.

—ANSİKL. Oyuncak çocuk etkinliğine öyle derinden bağlıdır ki, arkeolojik kazılarda bile çok eski oyuncak kalıntılarına rastlanmıştır. Sus’ta, Lagaş’ta, Pompei’de, mısır ve hıristiyan mezarlarında bebekler, küçük döşeme eşyası, tekerlekli çocuk arabaları ve hayvanlar, savaş duruşunda askerler bulunmuştur. Louvre'da, İ.Ö. 2000 yılından kalma tekerlekli bir yabandomuzu vardır. Ondan üç yüzyıl önce de Çin'de uçurtma biliniyordu. Antikçağ’da oyuncaklar, bazı bayramlar (Atina’da ilkbahar bayramı) dolayısıyla armağan edilir, bazen de bir simge değeri taşırlardı. Beşikte verilince, Bacchus'a adanır, eğer çocuk ölecek olursa cehennem tanrılarına sunulurlardı; genç kızlar evlendikleri gün bebeklerini Venüs'e armağan ederlerdi. Antikçağ'dan XVI. yy.’a kadar çıngırak, genellikle çocuğu nazardan koruma aracı olarak görüldü. Bu büyülü niteliği bir yana bırakılırsa, oyuncak başlangıçtan günümüze kadar kesin bir süreklilik göstermiş, kukla, bebek, at ve çember çocukları hep eğlendirmiştir.
Ortaçağdan XVIII. yy.’a kadar oyuncaklar çeşitli loncalara (mücevherciler, fenerciler, tarakçılar) bağlı zanaatçılar tarafından üretilir, yalnız tuhafiyeciler tarafından, ayrıcalıklılardan oluşan bir müşteri kesimine satılırdı. Bu dönemde teknik gelişme, yalnızca madenlerin oyma ve kalıplamasının yetkinleşmesine yöneldi. Ucuz oyuncak, ancak XIX. yy.’da makineleşme sonucu ortaya çıktı. Makineler, hafif metal (demir, bakır, çinko) ya da karton oyuncakları levha haline getiriyor, parçalara ayırıyor, kalıp ya da klişelerini basıyorlar, çeşitli bölümlerini kopçalayarak, lehimleyerek veya doğrudan doğruya basarak alkollü bir cilaya batırıyor, ya da boya tabancasıyla süslüyorlardı. Fransızlar tarafından dolu olarak kalıplanan kurşun asker; çukur kalıplama yoluyla ingilizler tarafından çok daha ucuza üretildi. Artık çabuk ve çok sayıda üretilen oyuncak, ya eskiden beri bilinen yöntemlerle (kinetik enerji, zemberekli mekanizma, ya da XIX. yy.'daki buluşlardan doğan yöntemlerle harekete getiriliyor; bu durumda buhar ve elektrik, minyatür vapur ve trenleri çalıştırırken, gramofon bebekleri konuşturacaktı. 1895-1900 arasında, tüm bir elektrikli oyuncaklar kuşağının ortaya çıktığı görülüyordu.
Oyuncağın XIX. yy.'da gösterdiği büyük gelişme, transız oyuncağı ile Sonneberg ve Nürnberg'te üretilen alman oyuncağı arasındaki eski rekabeti daha da yoğunlaştırdı. XIX. yy. başında Nürnberg’te 300 oyuncak fabrikası vardı ve üretimin büyük bir bölümü ihraç ediliyordu. Sözkonusu rekabet, özellikle bebek ve mekanik oyuncaklar (demiryolu, otomobil) alanında çok canlıydı.
Elektronik oyuncak XX. yy.'ın özelliklerinden biridir. Uzaktan güdülen oyuncaklar, elektromanyetik komutla, ışılelektrik hücre ya da bir ses tanıma mikroişlemcisi yardımıyla "sesle" çalışır. 1970'te “oyuncak” bilgisayar, Fransız altın oyuncak oskarı’nı kazandı.
Çağdaş oyuncağın geçmişteki oyuncakla ortak özelliği, her ikisinin de gündelik yaşamla ilgili olmalarıdır. Ulaşım araçlarının tarihi, örneğin 1900’de metronun ya da 1981'de büyük hız treninin başlangıcında olduğu gibi, minyatürleştirilmiş bir biçimde oyuncak düzeyinde yeniden karşımıza çıkar. XX. yy. başında kaza korkusu, raydan çıkmaları ya da patlamaları taklit eden “kaza” oyuncaklarını ortaya çıkardı. Askeri oyuncaklar savaşlardan kaynaklanmakta, örneğin Ravachol'u simgeleyen ve bir suikastın tahribatını canlandırmak amacıyla birdenbire ortaya fırlayan bir kukla gibi bazı oyuncaklar siyasal olaylara göndermede bulunmakta, son olarak bazı oyuncaklar da, örneğin Gioconda' nin 1911 'de çalınması üzerine tasarlanan, tabloyu kolunun altında götüren jokey gibi, çeşitli günlük olayları canlandırmaktadır. XX. yy. sonunun uzay serüveni, uzay gemisi, kozmonot takımı ve yıldızlararası oyunlar gibi geleceğe yönelik tüm bir oyuncaklar kuşağına yol açtı; yeni kahramanlar televizyon yayınlarına göre biçimlendi. 70'li yıllarda eşeyli bebeklerin ortaya çıkışı, düşüncelerdeki gelişmeyi yansıtıyordu.
Geleceğe yönelik oyuncakların tersine, geçmişe dönük moda gerçek ya da kopya eski oyuncak merakını yeniden canlandırdı ve çevrebilim tahta, kumaş, hasır, bakır ve gre oyuncaklar gibi doğal maddeleri, yeniden günün merakı duruma getirdi. 1973’te Poissy'de bir oyuncak müzesinin açılması, oyuncağın tarihsel önemini ortaya koydu.
Oyuncağın evrimi, erginin çocuğa yönelik bakışını da yansıtmaktadır. Erginlerin dünyasının oyuncak ölçeğine indirgenmesinin temel ereği, oyun etkinliği aracılığıyla çocuğu gelecekte toplumda erkek ya da kadın olarak oynayacağı role hazırlamak ve bu işi yalnız bir döneme göre değil, sosyo-kültürel bir çevreye göre de yapmaktır. Geniş anlamda her oyuncağın eğitsel bir rolü olmakla birlikte, bazı oyuncaklar çocuğun bilgilerinin artmasına olanak sağladıkları için, özellikle eğitici bir işlevleri vardır R. Barthes, "çocuğun ancak sahibi ve kullanıcısı olabildiği, hiçbir zaman yaratıcısı olamadığı (Mythologies) transız oyuncağının bu "toplumsallaşmış" görünümü karşısında üzüntü duymaktadır. Bununla birlikte, bu gerçek, ama karamsar görüş, pedagog F. Fröbel ve M. Montessori, oyuncakta bir denge etkeni gören psikanalizci M. Klein ve çocuğun ruhbilimsel evrimine göre bir oyun sınıflaması düzenleyen ruhbilimci H. VVallon ve J. Piaget'nin çocuk üzerine yaptıkları incelemelerle dengelendi.
Oyuncağın işlevi konusundaki bu yöntemli yaklaşım, uzmanlaşmış örgütler olan oyunlukların kurulmasına yol açtı. Çocuğa seçtiği oyuncağı bir sûre için ödünce almak olanağı sağlayan bu kurumlar, onu sorumlu bir duruma getirmekte ve sahiplikle kullanımı ayırmasına katkıda bulunmaktadırlar. Kesici, yanıcı, yutulabilir, vb. bazı tehlikeli maddelerin kullanılmasını yasaklamak üzere oyuncak yapımcılarına bazı güvenlik normlarına uyma zorunlu- ğu getirilmiş, bunlar da bazı zehirli maddelerin kullanılmasını da yasaklayan yeni normlarla tamamlanmıştır.
OsmanlIlar döneminde oyuncak yapım merkezi İstanbul'du. Özellikle Eyüp semtindeki oyuncakçıların ürettiği bumbardan yapılmış boyalı balonlar, ağzına üflenince öten küçük testiler, tahta arabalar, çemberler, küçük tefler vb. en çok ilgi gören oyuncaklardı. (EYÜP OYUNCAKÇILARI.) Anadolu'da daha çok doğal malzemelerden yapılmış oyuncaklar kullanılıyordu. Bez, yün, mısır koçanı, tebeşir kayası vb.'den yapılan ve çeşitli malzemelerle bezenen bebekler, tel bükülerek oluşturulan çemberler, arabalar, tahtadan oyularak yapılan ya da kabak, hıyar vb.'ye çubuklar takılarak oluşturulan hayvan biçimli oyuncaklar, bunların başlıcalarıydı.
Bugün oyuncaklar daha çok plastik ya da metalden yapılmaktadır. Oyuncakçılık gelişerek bir sanayi kolu haline gelmiş; oyuncak türleri teknolojik gelişmelere ve çağın gereklerine koşut olarak çeşitlenmiş; oyuncakların çocuk eğitimi üzerindeki etkisinin gündeme gelmesi, üreticileri eğitici türde oyuncaklar üretmeye yöneltmiştir.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

10 Haziran 2015 / B.L.A.C.K Genel Galeri
17 Şubat 2013 / Misafir Soru-Cevap
29 Haziran 2013 / oyuncaktuneli Taslak Konular