SUFLE a. (fr. souffler, fısıldamaksan).
1. Tiyatroda, seyirciye duyurmadan oyuncuya unutulan bir sözü ya da cümleyi hatırlatma.
2. Sufle etmek, bir kimseye unuttuğu bir sözü ya da cümleyi kimseye duyurmadan hatırlatmak.
SUFLE a.
1. Çırpılarak kar haline getirilmiş yumurta aklarının katılmasıyla, pişirme sırasında hacmi genişleyen tuzlu (be- şamel, sebze püresi, balık püresi vb.) ya da şekerli (kokulandırılmış pastacı kreması) karışımdan oluşan yemek. (Bk. ansikl. böl.)
2. Omlet sufle, kar halinde çırpılmış yumurta akları katılarak hazırlanan hafif omlet. || Patates sufle, önce orta sıcaklıkta bir kızartma yağının içine atılan, sonra kaynar yağa atılarak kabarması sağlanan yuvarlak küçük patates dilimleri.
—ANSİKL. Mutf. Tuzlu sufle un, yağ, süt, kaşarpeyniri, yumurta ve tuzla yapılır. Yağda kavrulan una süt eklenip karıştırılır ve muhallebi kıvamına gelince içine tuz ve kaşarpeyniri rendesi konur, iyice karıştırılıp ateşten indirildikten sonra teker teker yumurta sanlan ilave edilir Yumurtanın akları tuzla iyice çırpılıp köpük haline gelince bu karışıma eklenir ve yağlanmış tepsiye dökülen malzeme fırında pişirilir.
Tatlı sufle ise su, un, şeker, yumurta, süt, badem ya da fıstık ve pudraşekerle yapılır. Şeker, yumurta, süt ve az miktarda tuz karıştırılarak kaynatılır ve içine azar azar un ilave edilir; koyulaşınca ocaktan indirilir. Ayrı bir yerde yumurta akları çırpılarak köpük haline getirilir ve bu karışıma eklenir. içine isteğe göre muz, likör, portakal vb. de konulabilir. Yağlanmış sufle kalıbına dökülen karışım 170 °C'lık fırında pişirilir, piştikten sonra üzerine dövülmüş fıstık, badem ve pudraşeker serpilir.
Kaynak: Büyük Larousse