SUPAP a. (fr. soupape). Bir yayın etkisi altında bulunan ve oturma yüzeyine dik yöndekkhareketi bir akışkanın akışını düzenlemek için kullanılan kapama elemanı. (Bk. ansikl. böl.)
—Elektron. Tekyönlü bir iletkenlik gösteren ve bu nedenle algılayıcı ya da doğ- rultucu olarak kullanılabilen termoiyonık ya da yarıiletken düzenek.
—Elektrotekn. Elektriksel supap, tekyönlü bir ya da birçok iletken yol içeren statik düzenek. (1950’den önce, çeviricilerin temel öğesi olan elektriksel supaplar, vakum ya da gazlı tüplerden ve cıva buharlı düzeneklerden oluşurken, günümüzde yerlerini diyot, tranzistor, tristor ve triyak gibi yarıiletken bileşenlere bırakmışlardır.)
—Hidr. pnöm. Basınç düşürme supabı, çalışmadığı zaman normal olarak açık bulunan ve giriş tarafındaki basınç değerini, geliş tarafındaki basınç artışı bu değe rin ne kadar üzerinde olursa olsun, sabit »tutmaya yarayan supap. || Güvenlik supabı, bir akışkanın basıncını önceden belirlenmiş bir değerin üzerine çıkmasını önleyen ve bu değere erişildiğinde bir tıkayıcının açılmasıyla çalışan muslukçu aygıtı. || Sıralama supabı, çalışmadığı zaman normal olarak kapalı bulunan ve bir devrede basınç belirli bir değere ulaştığında ikinci bir devreyi basınç altına almaya olanak veren supap.
—Kuyuc. Güvenlik supabı, fışkırmaları önlemek için sondaj çubuklarının içine yerleştirilen özel supap.
—Müz. Org somyesinin hareketli parçası. (Her notaya bir supap denk düşer. Tuşun basılı ya da kalkık olmasına göre, bir yayı bulunan supap yarığı kapatır veya açık bırakır, böylece de somyedeki basınçlı havanın boruyu titretmesini sağlar.)
—Oto. Supap iğnesi, bir lastiğin deliğini tıkayan iğne. || Termostat supabı, dönme hareketi, soğutma suyu devresinin üzerinde yer alan termostat zarının yer değiştirmesiyle sağlanan, düşey ya da yatay bir tür hareketli pancur. (Soğutma suyu soğuksa termostat supapları kapalı, sıcaksa açık olur.)
—Teknol. Bir iç lastikte şişirme için kullanılan deliği lastiğin içinde bulunan hava basıncı etkisiyle kapatan ve şişirme sırasında pompanın sağladığı hava basıncı etkisiyle açarak havanın geçmesini sağlayan klapeli küçük düzenek.
—ANSİKL. Mak. san. ilke olarak bir supap, çapı kendi dış çapından biraz küçük bir supap yuvasına oturan ya da bastınlan ve böylece kapanmasını sağlayan silindirsel bir parçadır. Oturma yüzeyine dik yönde yer değiştirerek kendisine paralel olarak kalkan bu parça, akışkanın geçmesine olanak verir. Başlangıçta otomobil motorlarında olduğu gibi, (emme supabı) bu kalkma olayı, akışkanın dayanma yüzeyi üzerindeki basıncının artması sonucunda gerçekleşiyorsa supap otomatik supap adını alır. Açılma bir mekanizma yardımıyla gerçekleştiriliyorsa kumandalı supap' tan söz edilir. Günümüzün motorlarında bu sonuncu şekil kullanılmaktadır. Bununla beraber, hem açılışı hem de kapanışı kumandalı olan supaplarla donatılmış kimi özel motorlar da vardır (devinimbağ- lı). Bir supabın kalkması her zaman bir mekanizma ile kumanda edilerek gerçekleştirilir. (dağitim.) Kapanma sırasında supap yuvasına dönüş genellikle eşmerkezli silindirsel yayların bastırmasıyla sağlanır. Önceleri supaplar başları yukarıya doğru olmak üzere silindirin yanına yerleştiriliyorlardı. Bunlara yandan supaplı motor adı verilir. Günümüzde ise supaplar, baş aşağı olarak silindir kafasına yerleştirilmektedir. Bunlara kafadan supaplı ya da üstten supaplı motor adı verilir. Bu düzenleme modern yapılı motorların silindirlerinin yüksek devirlerde doldurulmasını iyileştirir.
Kimi motorlar, kumanda kamı kalkış sırasında çubuğa küçük bir dönme hareketi veren supaplarla donatılmıştır. Böylece her kalkışta supap başının bir başka bölümü silindir kafasındaki sıcak gazlarla temas eder. Diğer taraftan supabın dayanma yüzeyi supap yuvasına hafifçe sürterek bunun üzerine küçük parçacıklar halinde oturan ve sızdırmazlığı önleyerek supabın kavrulmasına neden olan karbon artıklarını temizler. Çok lüks otomobillerde yüksek devirli motorlar, hidrolik iticilerle kumanda edilen supaplarla donatılmıştır. Bunlar, kumanda kamı ile temasta bulunan ve baş kısmı arada boşluk bulunmaksızın supabın kuyruğuna dayanan bir itici taşıyan tablalı bir kovandan oluşur, itici ile supabın çubuğu arasında boşluk bulunmaması nedeniyle bu iki organ arasında herhangi bir şekilde çarpışma oluşmaz, supap yuvası ile iticiden oluşan sistemin ömrü uzar ve dağıtım duyarlı ve sessiz bir şekilde gerçekleştirilir.
Egzos supabının tablası 600 °C'ın üzerine çıkabilen ve korozyona karşı mukavemetini azaltan ısıl gerilmelerin etkisindedir. Bu sakıncanın giderilmesi için çeşitli yöntemler uygulanır. Örneğin çiftmetallı supaplarda, supap kafası korozyona çok dayanıklı bir metalden yapılırken mekanik zorlanmalara maruz kalan supap çubuğu ve supap yuvası bu zorlanmalara dayanmak üzere özel olarak geliştirilen bir metalden yapılır. Aynı şekilde supabın kaplanması, örneğin supap başının ve kuyruğunun stellitlenme'sı tekniği uygulanarak korozyona karşı çok iyi bir şekilde dayanması sağlanır. Oyuk supaplarda çubuk boşaltılarak içine hamur halinde sodyum doldurulur. 100 °C dolaylarında eriyen sodyum, supabın tümünün etkili bir şekilde soğumasını ve supap başından kuyruğuna kadar sıcaklık dağılımının iyileşmesini sağlar. Bu teknik yarış otomobillerine ve uçak motorlarına uygulanmıştır.
Kaynak: Büyük Larousse