Arama

Şeker Nedir?

Güncelleme: 11 Nisan 2016 Gösterim: 16.169 Cevap: 10
nünü - avatarı
nünü
Ziyaretçi
24 Aralık 2007       Mesaj #1
nünü - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  sugar.jpg
Gösterim: 606
Boyut:  7.9 KB
şeker

isim Farsça şeker
1 . Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel adı.
Sponsorlu Bağlantılar
2 . Bu madde katılarak yapılmış lokum, akide, çikolata vb. tatlı yiyeceklerin genel adı.
3 . tıp (***) Şeker hastalığı:
"Yirmi gün evvel ameliyat edildiği hâlde biraz şekeri görüldüğü için henüz taburcu edilememişti."- H. Taner.
4 . sıfat, mecaz Sevimli, cana yakın ve güzel:
"Hele bak, ne şeker şey!"- .
Son düzenleyen Safi; 11 Nisan 2016 22:27
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
10 Haziran 2012       Mesaj #2
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Orta Şekerli
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

1.sf. mec Ne az ne de çok şekeri olan.
2. Ne çok iyi ne de çok kötü, şöyle böyle (durum).
In science we trust.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
10 Eylül 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Şeker Bayramı
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Halk tarafından ramazan bayramına verilen ad.
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Eylül 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞEKERLENME a. Şekerlemek eylemi.

—Anc. Balın kristalleşmesi. (Bal kovandan çıkarıldıktan sonra er ya da geç mutlaka granül halinde şekerlenir. Şekerlenmenin birkaç günden birkaç yıla kadar farklı olmasının nedeni balın derlendiği çiçeklerin cinsine, kovandan alınma zamanına, saklandığı yerin sıcaklığına ve nemine bağlıdır. Örneğin kolza, ayçiçeği, pamuk, piren, yonca, tirfil gibi bitkilerin çiçeğinden yapılan bal birkaç hafta ya da ay içinde mutlaka şekerlenir.)

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Eylül 2015       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞEKERLİK a. içine şeker konulmak üzere yapılmış kap.

♦ sıf. Şeker üretimine elverişli olan: Şe kertik pancar.

—AnsIKL. Şekerlikler tahta, metal, seramik, porselen, altın, gümüş vb. malzemelerden yapılabilir. Üstten saplı, yandan saplı, tas biçimli, oval, yanda tutacak yerleri olan vb. biçimleri vardır, içine çikolata, bonbon, karamela vb. konularak konuklara ikram edilen misafir şekerlikleri daha değerli ve süslüdür. Gündelik kullanılanlarda genellikle nem geçirmeyecek biçimde kapaklı olanları yeğlenir. Kesme- şeker ve tozşeker koymaya yarayan çeşitli türde şekerlikler de vardır. Tozşeker konan bazı şekerliklerde baş aşağı tutulduğunda bir miktar şeker akmasını sağlayan bir düzenek bulunur.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Eylül 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞEKER a (fars. şekeı).
1. Bilimsel adı sakkaroz olan, şekerpancarı ile şekerkamışından elde edilen ve çok yaygın olarak kullanılan kristal durumunda tatlı besin maddesi. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bu maddeden kalıplanarak elde edilen parça: Çaya iki şeker koymak.
3. Ağdalaşmış şekerle ya da çikolata ile yapılan küçük tatlı yiyicek: Konuklarına şeker ikram etmek. Bayram şekeri. Akide şekeri.
4. Şeker hastalığı: Şekeri var, çabuk acıkıyor.
5. Kanda normal sayılabilecek şeker oranı: Şekeri yükselmek. Şekeri düşmek.
6. Kanda normalin üstünde bulunan, şeker oranı: Kanda şeker çıktı.
7. Şeker değilsin ya, yağmurda ıslanmaktan çekinenlere söylenen takılma sözü. || Şeker gibi, güzel, cana yakın, sevimli: Şeker gibi bir kız. || Şeker hastalığı - DİYABET. || Şeker hastası DİYABETİK. || Şekeri kestirmek, şeker şerbetine limontuzu ya da limon suyu katıp kaynatarak billurlaşmasını önlemek. || Şekerim, sevgi belirten hitap sözü. || Şekerin suya mı düştü, "bu denli telaşlanmana ne gerek var” anlamında söylenir. (Nazımda vezin gereği ŞEKKER biçiminde de kullanılırdı.)

—Esk. Şeker-âb - ŞEKERÂB || Şeker-âviz, güzel şey; Mevlevi dervişlerin taktıkları gevşek sarık. || Şeker-bar ŞEKERBAR. || Şeker-güftar, tatlı dilli. || Şeker-hande ŞEKERHANDE. || Şkeristan - ŞEKERİSTAN. || Şeker-kand, şekerleme. || Şeker-leb- ŞEKERLEB. || Şeker renk, ŞEKERRENK. || Şeker-rizŞEKERRİZ. || Şeker-şiken, tatlı söz söyleyen.

—Biyokim. Sakkaroza yakın kimyasal yapıda olan cisim, glusit, karbonhidrat.

—Din. Şeker - BAYRAM.

—El sant. Şeker ipi, devenin döş kolanıyla kasık kolanını, alttan birbirine bağlayan ince ip (Eşanl. ÇEKER İPİ.)

—Folk. Mevlit şekeri - MEVLİT. || Nişan şekeri - NİŞAN.

—Kim. Malt şekeri, MALTOZ'un eşanlamlısı.

—Nörol. Beyin-omurilik sıvısında şeker azlığı, normalde litrede 0,40-0,60 g arasında olan şeker miktannın bunun altına düşmesi. (Beyin-omurilik sıvısının duru olduğu menenjit vakalarında tüberküloz menenjitinin belirtisi sayılır.)

—San. Şeker fabrikası, şekerpancarından ya da şekerkamışından şeker yapan fabrika.

—Şarapç. Şeker katma, mayalanmadan önce üzüm şırasına şeker katmak işlemi. (Bazı ülkelerde bazı şaraplar için izin verilirse de Türkiye’de tamamen yasaktır.)

—Şekere Akçaağaç şekeri, şeker akça- ağaa (Acer saccharum) besisuyunun ısıtılarak derişikleştirilmesi sonunda elde edilen kıvamlı şurup. || Badem şekeri - BADEMŞEKERİ. || Beyaz şeker, bileşimindeki katışkı maddelerinden arındırılmış şeker. || Çubuk şeker, sakkaroz ve glukozdan elde edilen, kokulu ve mayhoş bir tadı olan çubuk biçiminde camsı şeker macunu. || Elma şekeri - ELMAŞEKERİ. || Esmer şeker, çok ince melas pulcuklarıyla kaplı kristallerden oluşan şeker. || GranCıl şeker, kristal şekerin elenmesiyle elde edilen ve küçük kristal taneciklerinden oluşan şeker. || Ham şeker, şekerkamışından elde edilen rafine edilmemiş şeker. || Horoz şekeri - HOROZŞEKERI. II Kelle şeker - KELLE. || Kesme ya da küp şeker - KESMEŞEKER. || Kestane şekeri - KESTANEŞEKERİ. || Kristal şeker, sanayi sel bir süreç sonunda şekerpancarı ya da şekerkamışından elde edilen çok küçük kristal durumunda şeker. || Mısır şekeri, mısır tanelerinde bulunan nişastanın hidroliziyle hazırlanan kıvamlı şurup. || Pişmiş şeker, ağartma işleminden geçirilmemiş hafifçe san renkli şeker. || Pudra şeker - PUDRAŞEKER. || Rafine şeker, arıtma işleminden geçirilmiş şeker. || Sıvı şeker, Kimi sanayilerde (şekerlemecilik, içit sanayisi) kristal şeker yerine kullanılan az ya da kısmen evirtilmiş derişik sakkaroz şurubu. || Toz şeker - TOZŞEKER.

—Verg. huk. Şeker vergisi, şeker üretim ve tüketiminden alınan vergi. (Türkiye'de 29 mayıs 1941 tarih ve 4041 sayılı yasa'yla Şeker istihlak vergisi adı altında gider vergileri kapsamı dışında uygulanmıştır. Değer üzerinden değil, kilo üzerinden alınan bu vergi, 31 ekim 1984 tarih ve 3065 sayılı yasa'yla yürürlükten kaldırılmıştır. Günümüzde şeker tüketimi vergisi Katma değer vergisi içinde bütünleştirilmiştir.)

♦ sıf.
1. Tatlı, cana yakın, sevimli kimse için kullanılır: Çok şeker bir kız.
2. Yumuşak, şefkatli bir kimse için kullanılır; tatlı: Çocuklanna karşı çok şeker bir baba.

—ANSIKL. Şeker pek çok bitkide bulunur; örneğin şekerpancarı, şekerkamışı, kimi palmiye türleri ile akçaağacm besisuyun- da bulunan şekere sakkaroz; tatlı meyvelerden özütlenen şekere fruktoz ya da levûloz; tahıl tanelerinden çıkarılan şekere maltoz; üzüm, mısır ve patatesten özütlenen şekere glukoz adı verilir; ancak şeker sanayisinin gereksinimi temel olarak şekerpancarı ve şekerkamışıyla karşılanır.

Şekerpancarı şekeri.Şeker, sürekli çalışan bir aygıtta kıymıklar halinde rendelenen pancar köklerinden difüzyon yoluyla elde edilir. Şekeri özütlenen kıymıklar yani "küspe", kurutularak hayvan yemi olarak kullanılır. Difüzyonla elde edilen ham şerbete, bileşimindeki katışkı maddelerini çöktürmek üzere kireç katılır; ham şerbet daha sonra karbondioksitle iki aşamada yansızlaştınlır; katışkı maddeleri, durusunu alma ya da süzme yoluyla ayrılır. Böylece arındırılan ham şerbet, buhariaş- brma yoluyla derişikleştirilerek şerbete dönüştürülür. Vâkum altında belli bir yönteme göre buharlaştırmayla daha da deriştirilen bu şerbet, kristalleştirilerek beyaz şeker ile melasa aynlır. Kristalleştirilmiş şeker günümüzde daha çok doğrudan kullanılmaktadır; eski arıtma yöntemlerine özellikle kesmeşeker, kelle şeker, pudraşeker vb. gibi değişik ürünlerin hazırlanması amacıyla başvurulur.

Şekerkamışı şekeri. Şekerkamışı şekeri özel değirmenlerde ezme-öğütme yoluyla özütlenir. Geride kalan lifsi artık (şekerkamışı cibresi), fabrikada yakıt olarak kullanılır. Şekerkamışı suyu kireçle arıtılarak şurup kıvamında deriştirilir ve pancar şekeri üretiminde olduğu gibi işlenir. Ancak bu yolla elde edilen ürün genellikle "ham” yani ağartılmamış bir şekerdir; daha sonra arıtma işlemlerinden geçirilir.

Dünya şeker üretimi, XVIII. yy. sonlarından bu yana birkaç on bin tondan günümüzde 100 Mt'a yükseldi. Başlangıçta yalnızca şekerkamışından yapılan şeker, XIX. yy.’dan sonra daha çok şefserparıcanndan yapılmaya başlandı. Kıta ablukası sırasında ve XIX. yy.'ın son yıllarında Avrupa devletlerinin uyguladıktan siyasetler sayesinde şekerpancarı Avrupa'ya yayıldı ve pancardan üretilen şeker, kamıştan üretilenin iki katına ulaştı. Ne var ki bu gelişmeler 1902 Brüksel konferansından ve daha sonra da Birinci Dünya savaşı ndan sonra durdu. Aşın üretimin yarattığı bir bunalım 1937’de Londra konferansı'nın toplanmasına yol açtıysa da İkinci Dünya savaşı sırasında çok büyük bir şeker darlığı (özellikle de pancardan elde edilen şeker bakımından) ortaya çıktı.
O tarihlerden bu yana şeker üretimi sürekli arttığından zaman zaman aşırı üretim bunalımları patlak verdi ve 1977'de uluslararası bir antlaşma imzalanmış olmasına karşın yeni bunalım tehlikeleri gene de görülmektedir. 1991 yılında toplam 111,9 mt'luk dünya şeker üretiminin (kamıştan elde edilen şekerin payı hâlâ pancardan elde edilenden biraz daha fazladır) önemli bölümünü Hindistan (12,5 Mt), eski SSCB ülkeleri (toplam olarak 8,7 Mt), Brezilya (8,7 Mt), Çin (7,8 Mt), Küba (7,3 Mt), Amerika Birleşik Devletleri (6,6 Mt), Fransa (4,7 Mt), Tayland (4 Mt), Almanya (3,9 Mt) ve Meksika (3,8 Mt) gerçekleştirmiştir.

• Türkiye'de şeker üretimi, pancardan küp ve kesme şeker üretimi ile küspe ve melaslı kuru küspe gibi yan ürün üreten sanayileri kapsar. OsmanlI İmparatorluğu
döneminde Müşir Necip Paşa (1840), Di- mitri Efendi (1840), İstanbul Fenerler idaresi müdürü Michet Paşa (1879), Yusuf Bey (1890), Hassa müşiri Topal Raif Paşa (1898) vb. kişilerce şekerpancarı yetiştirmek ve şeker fabrikası kurmak için bazı girişimlerde bulunuldu; ancak çeşitli nedenlerle başanlı olunamadı. 1913-1914 yıllarında Çanakkale, Bursa, Sivas, Kastamonu, Ankara, Elazığ ve Uşak'ta Almanya' dan getirtilen tohumlarla pancar yetiştirme denemelerinden olumlu sonuçlar alınmakla birlikte, Birinci Dünya savaşı’nın başlamasıyla bu girişim de sonuçsuz kaldı. Cumhuriyet döneminde, devletin, özel kesimi sanayi yatırımlanna özendirmek amacıyla çıkardığı ilk yasa olan 8 nisan 1925 tarihli ve 601 sayılı “Şeker fabrikalarına bahşolunan imtiyaz ve muafiyet hakkında kanurf’un Türkiye’de şeker sanayisinin kurulması konusunda büyük etkisi oldu. Bu yasaya göre özel şirketlere birbirine komşu beş ilin sınıriannı aşmamak ve bölge gereksinimini karşılayacak şekerpancarının sürekli olarak yetişmesine elverişli büyüklükte bir alanı kapsamak üzere, Ticaret bakanlığı’nın saptayacağı bölgeler içinde; 25 yıl süreyle şeker fabrikaları kurma ve işletme hakkı veriliyordu. Bu fabrikalar, belirtilen süre içinde, 1913'te çıkartılan Teşviki sanayi kanunu' nun sağladığı kolaylıklardan yararlanacaklar, üretilen şekerden 8 yıl süreyle istahlak vergisi alınmayacak, üretilen pancann şeker fabrikalanna satılması koşuluyla, pancar ekim alanlan arazi vergisinden bağık tutulacak, fabrikalara kömür ve kireç teğlayan ocaklardan herhangi bir resim alınmayacak, fabrika kurulacak alanlar için hazine toraklarından bedelsiz olarak 1-5 ha'lık alan tahsis edilecek, fabrikalara gelen hammaddeler ya da üretilen ürünler kamu taşıtlarınca 1/3 oranında indirimli olarak taşınacak, fabrikada çalışan lardan 10 yıl süreyle "temettü vergisi” alınmayacaktı. Buna karşılık, önemli kolaylıklar sağlayan bu yasadan yararlanmak isteyen kişi ve kuruluşlar, şeker fabrikası kurabilecek ve işletebilecek sermayesi ve personeli olduğunu kanıtlamak zorundaydılar. Bu yasanın çıkışından sonra, 1925' te kurulan iki şirket, şeker fabrikası kurma hakkını elde ettiler. Bu şirketlerden, 500 bin TL olan kuruluş sermayesinin % 68’i İş bankası, % 10'u Ziraat bankası ve Trakya illeri özel idaresi, % 22'si özel kişilerce karşılanan “İstanbul ve Trakya şeker fabrikaları taş” Alpullu şeker fabrikası’nı; Nuri Bey’in (Nuri Şeker) öncülüğünde, Sanayi ve maadin bankası, Çekoslovak Skoda şirketi ve özel kişiler tarafından 600 000 TL sermaye ile kurulan "Uşak Terak- kii ziraat taş” Uşak Şeker fabrikası'nı 1926'da işletmeye açtılar. Böylece, Türkiye’de devletin desteğinde, özel kesimce kurulan bu iki fabrikayla şeker sanayisinin temeli atılmış oldu. 25 ocak 1926'da çıkartılan 724 sayılı yasayla şeker dışalımı devlet tekeline alındı ve devlet ülkede üretilen şekeri tümüyle satın almayı üstlendi. Bu korumalar altında kurulan "Anadolu şeker fabrikalan taş" tarafından 1933'te Eskişehir Şeker fabrikası, 1934'te Turhal şeker fabrikası olmak üzere iki yeni fabrika daha açıldı. Ancak, bu kuruluşlar devletin sağladığı bütün desteklere karşın, üretime geçtikleri ilk yıllardan başlayarak ülkeye yeni giren pancar tanmına karşı üreticilerin deneyim eksikliği, bu tanına karşı gösterdiği isteksizlik parasal sıkıntılar vb sorunlarla karşılaştı. Şeker üretiminin yeterli düzeye ulaşamamasının da etkisiyle hükümet, bu dört şeker fabrikasını bir şirketin çatısı altında toplamak, ülkenin her yerinde tek şeker fiyatı uygulamak, şeker üretimini rasyonelleştirmek vb amaçlarla, 6 temmuz 1935'te İş bankası, Ziraat bankası ve Sümerbank'ın eşit katılımlarıyla 22 milyon TL sermayeli "Türkiye Şeker fabrikalan taş”yi kurdu. Daha sonra ülkenin giderek artan şeker talebini karşılamak üzere 1953'te Adapazarı; 195416 Amasya, Konya ve Kütahya; 1955'te Burdur, Susurluk, Kayseri; 1956'da Erzurum, Erzincan, Malatya ve Elazığ; 1962'de Ankara; 1963'te Kastamonu; 1977de Afyon; 1982de Muş ve Ilgın; 1983 te Bor; 1984 te Ağrı ve 1985 te Elbistan şeker fabrikalan kuruldu.
Türkiyede şeker üretimi 1927 yılında 600 ton iken, 1950de 137 400 tona, 1970 te 591 600 tona, 1980'de 1 048 621 tona yükselmiştir. 1991 yılındaysa Türkiye'de 1 887 880 ton şeker üretilmiş, 64 800 ton dışsatım yapılmıştır. Aynı yıl, şeker sanayisinin yan ürünlerinden olan ve ispirto sanayisinin temel girdilerinden birini oluşturan melas üretimi 680 689 ton; hayvan yemi olarak kullanılan yaş küspe üretimi ise 5 556 000 ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye şeker sanayisi, hammaddesinin bir sanayi bitkisi olması nedeniyle tarıma dayalı bir sanayi koludur. Tarımsal verimin artışında ve özellikle de besi hayvancılığının gelişmesinde önemli bir yeri olan şekerpancarı tarımı, Türkiye'de, sözleşmeli çiftçiler eliyle 3 ve 4'lü dönüşümlü ekim uygulanarak yapılmaktadır. Şeker sanayisinde etkinlik gösteren işletmelerin tarım örgütleri, şekerpancarı üreticilerine her türlü teknik bilgi, tarımsal araç ve makineler, gübre, tohum, zararlılara karşı çeşitli tarım ilaçları vb. yardımlar yapmakta, ayni ve nakdi krediler sağlamaktadırlar. Bu hizmetlerin bir bölümü de üreticilerin kurduğu "Pancar ekicileri istihsal kooperatifleri" ve onların üst kuruluşlan olein "Pankobiriik" tarafından karşılanmaktadır. Türkiye şeker sanayisinin kuruluşları bu işlevlerinin yanı sıra, hükümet tarafından “yağlı tohum projesi" ve "besi projesi" hazırlamak ve bu projeler gereğince ayçiçeği, soya ekimi vb. yağlı tohumların ekimini; ve sığır yetiştiriciliği başta olmak üzere besi hayvancılığını özendirmek ve geliştirmekle görevlendirilmiştir.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Eylül 2015       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ŞEKERLEMEK g. f. Bir şeyi şekerlemek, içine şeker koymak; şekerle tatlandırmak.

şekerlenmek dönşl. f. Şekerli bir eriyik sözkonusuysa, içindeki şeker ayrışarak billurlaşmak: Bal şekerlenmiş. Şeker lenen reçelleri yeniden kaynatmak gere kir.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
şeker ingilizcesi
  • sugar; lump of sugar, sugar lump, sugar cube; candy; diabetes; sweet, pretty, lovely
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
şekerli
sıfat

1 . İçinde şeker bulunan:
"Elmalar, ferik elmaları gibi kokulu, şekerli, tatlıdır."- S. F. Abasıyanık.
2 . Şeker hastalığı olan.

Birleşik Sözler
şekerli kahve
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Nisan 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
şekerlenmek
(nesne almayan fiil)
  • (şekerli eriyikler için) İçindeki şeker, billûr durumuna gelip ayrılmak:
"Gözleri eski şekerlenmiş şuruplar kadar donuk, fersiz, katı, suyu çekilmiş."- R. H. Karay.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

19 Ocak 2017 / Ziyaretçi Cevaplanmış
30 Nisan 2012 / by charisma Soru-Cevap
30 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
4 Temmuz 2014 / VURKACOGLU Cevaplanmış
20 Şubat 2017 / Misafir Cevaplanmış