KAMIŞ a.
1. Durgun suların kenarında yetişen birçok birçenekli bitki türüne, özellikle arundo cinsinden kargı (Arundo donax) ve adi kamış (A. phragmites) gibi türlere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
2. Bir sıvıyı içmek için kullanılan, kamıştan ya da plastikten boru.
3. Kamış atmak, yolunda giden ya da gelişen bir işin akıcını olumsuz yöne kaydırmak (arg.) || Kamış koymak, ara bozmak; birine gizlice ve kurnazca oyun etmek (arg.). || Kamışına su yürümek, sözkonusu erkek çocuksa, ergenlik çağına girmek (arg.). || Kamışı kırmak, söz konusu erkekse, belsoğukluğu olmak (arg.). || Kamışını atmak, fırsatını tollayıp bir işi ya da durumu olumsuzca etkilemek için yapacağını yapmak (arg.).
-Anat. Erkeklik organı. (Eşanl. PENİS, ZEKER.) [Bk. ansikl. böl.]
—Balıkç. Kamış sallama, kamışoltanın fırlatılmasından ya da sallanmasından sonra ucunun bükülüp düzelmesi. Yumuşak (ya da esnek) kamışoltaların fırlatılışından sonra düzelerek eski halini alması yavaş olur. Sert kamışoltalarsa çok çabuk düzelir. Av sırasında kıvrılarak parabol biçimini alan kamışlara parabolik kamış denir. || Hassas kamış, genellikle küçük balıkları avlamak için kullanılan, ince yapılı kamış.
—Müz. Zurnanın üst kısmındaki deliğe takılan ve zurnayı çalmaya yarayan huni biçimli küçük parça. (Zurnanın dar kısmındaki küçük deliğe takılan kamış, genellikle ağaçtan yapılır. Madeni olanları da vardır. Zurnaya takılan alt kısmı ince bir boru biçiminde, ağza alınan ucuysa dahagenişçedir.) [Anadolu'nun çeşitli yörelerinde cukcuk, dil, lüle, sipsi de denir.]
—Zool. iç kamış, döllenmesi beden içinde gerçekleşen hayvanlarda erkek cinsellik organı.
♦ sıf. Kamıştan yapılmış şey için kullanılır: Kamış sepet.
—Hat. Kamış kalem - KALEM.
—ANSİKL. Anat. Kamış, birleşmede rol alan erkek organıdır ve yassı bir silindir biçimindedir; erbezi torbalarının üstünde ve çatı kemiğinin önünde yer alır. Çok damarlı, dikilgen bir organdır. Kamış başı denen konik bir şişkinlikle son bulur. Burası sünnet olmamışlarda, sünnet derisi denilen ve geri sıyrılabilen bir deri kıvrımıyla kaplıdır.
Kamış, yan bölümleri oluşturan ve ko- vucuklu cisimler denen damarlı dokular ile bunların ortasında bulunan süngersi cisimden meydana gelir; süngersi cisim, kamış başının ucundaki idrar deliği ile son bulan üretrayı çevreler.
—Bot. “Kamış” sözcüğünün taksinomide özel bir anlamı yoktur, çünkü genel olarak, buğdaygiller familyasına bağlı arundo, bambusa, gynerium, phalaris, phragmites cinsinden birçok bitkiye, yılanyastı- ğıgillerden acorus ve hasırotugillerden typha cinsine halk arasında kamış denir. Ama sözcüğün morfolojik ve ekolojik bir anlamı vardır: “kamış" denilen bütün bitkiler durgun tatlısuların kenarında ya da sığ suların içinde yetişen köksaplı ya da kökten sürgün süren çokyıllık bitkilerdir; hepsi uzun boylu, şerit yapraklı ve başak çiçeklidir; içi boş ya da dolu olan ince uzun ve boğumlu sapları rüzgârda bükülüp dalgalanır ve böylece tohumların çevreye saçılmasını sağlar. Sık olarak yetiştikleri yerlere kamışlık denir.
Dar anlamda kamış adıyla anılan iki bitki vardır: süpürge kamışı da denen adi kamış (Arundo phragmites ya da Phragmites australis [communis]) ve kargı da denen masura kamışı.
Adi kamış, mavimsi yeşil renkte şerit yapraklı, sapların ucunda dağınık başak çiçekli, 1-4 m boyunda ince uzun saplı (0,5-1,2 cm) çokyıllık bir su bitkisidir. Bataklıklarda, göl ve akarsu kenarlarında yetişir. Anadolu göllerinde bol bulunur. Bazı yerlerde sap ve yaprakları kâğıt fabrikalarında kâğıt yapımında kullanılır. Kurutulmuş köksaplarından halk hekimliğinde idrar yolları hastalıklarında, gut ve romatizmada yararlanılır; ayrıca idrar artırıcı, terletici, kan temizleyici özellikleri vardır
Masura kamışı ya da kargı Batı Anadolu'da tarla kenarlarında çit bitkisi olarak bol miktarda yetiştirilir. Boyu 5-6 m'yi, sap çapı 3-3,5 cm’yi bulabilir. Saplarından sepet ve üflemeli çalgı (kaval, ney) yapılır.
—Halk hek. Kamışın köksapı, uçucu yağ ve acı maddeler taşır. Dahilen dekoksiyon (% 5) halinde idrar artırıcı ve iştah açıcı olarak kullanılır.
—Karş. anat. Döllenmenin beden içinde gerçekleştiği bazı balıkların Pterigopodyum (kikirdaklıbalıklarda) ya da gonopot (kemiklibalıklarda) denen çiftleşme organları vardır, ikiyaşayışlılarda yalnızca ayak- sızkertenkelelerde kamış görevi yapan bir dışkılık divertikülü bulunur. Kertenkelelerin ve yılanların, kan toplanmasıyla dikleşen,; yanlarda ve arkada ikişer yarımkamışı vardır. Timsahlar, kaplumbağalar, kuşlar (ördek ve koşarkuşlar) ve eteneli memelilerde, dışkılık deliğinin hemen önündeki cinsellik çıkıntısından oluşan bir tek penis bulunur.
—Patol. Kamışta doğuştan şekil bozuklukları ve birtakım hastalıklar olabilir: hipospadias, epispadias, fimozis, sünnet darlığı, Peyronie hastalığı, sklerodermi. Zührevi hastalıkların da sık görüldüğü bir bölgedir.
Kaynak: Büyük Larousse