KAMERA a. (ing. [movie] camera; bil. lat. camera, oda'dan).
1. Sinema ya da televizyon çekim aygıtı. (Terim, kimi kez bir fotoğraf makinesini belirtmek için kullanılır.) [Bk. ansikl. böl. Sine, ve TV.]
2. Aşın hızlı kamera, filmin sürekli bir biçimde geçtiği (ya da sabit olduğu), optik bir denkleştirme düzeneği sayesinde art arda gelen görüntülerin yan yana kaydedildiği kamera. || Hızlı kamera, filmin geleneksel tipte kesikli bir biçimde geçtiği, ancak sürükleme mekanizmasının normal değerin üstünde bir frekans sağladığı kamera. || Sesli kamera, motor gürültüsü önlendiği için görüntüyle birlikte sesin de kaydedilebildiği kamera. || Sessiz kamera, yalnızca görüntülerin kaydedilmesi için tasarlanmış ve kendi çıkardığı gürültü yüzünden, sesle görüntünün birlikte kaydedilemediği kamera.
—Gökbil. Elektronik kamera, bir teleskobun odağına yerleştirilen ve teleskobun verdiği ışıklı görüntüyü elektronik görüntüye dönüştüren düzenek. (Bu görüntü duyarlı bir plaka üzerine kaydedilebilir) [Bk. ansikl. böl.]
—Matbaac. Röprodüksiyon kamerası, fotogravür atölyelerinde, resimlerin çoğaltılmasıyla ilgili fotomekanik işlemler için gerekli filmlerin çekiminde kullanılan fotoğraf makinesi.
—ANSİKL. Gökbil. Elektronik kamera 1936 yılında Andrö Lallemand tarafından icat edildi. Kaydedilecek optik görüntü bir vakum tüpünün içindeki ışılyayıcı bir tabaka üzerinde oluşur. Yayımlanan elektronlar duyarlı bir plaka üzerinde hızlandırılır ve odaklandırılır. Bu plaka sonra tüpten çıkarılır ve banyo edilir.
Bu sistemin sıradan bir fotoğraf sistemine oranla en önemli üstünlüğü daha duyarlı olması ve 50 ile 100 defa daha az poz süresine olanak vermesi, grenlerin hemen hemen tümüyle yok olması, kararma ve gelen ışık yeğinliği arasında doğrusal bir bağıntının bulunmasıdır. Bununla birlikte bu tekniğin uygulanması kolay değildir, çünkü boş bir kap içine ışılyayıcı bir tabaka yerleştirmek ve duyarlı plakayı çok alçak derecede soğutmak gerekir.
—Sine. Sinemanın başlangıcından beri profesyonel kameralarda şu dört ana parça her zaman bulunmuştur: boş ve çekilmiş filmin bulunduğu kaset(ler); tırnakları (gerektiğinde tutucu tırnakları) ve çarkları kapsayan sürükleme mekanizması; bir önceki mekanizmayı çalıştıran motor (bugün tümüyle elektrik enerjisiyle çalışmaktadır); objektif(ler)in ve vizörün bulunduğu optik sistem.
Ancak, kameranın zamanla şon derece gelişkin ve çoğu kez oldukça karmaşık bir aygıta dönüştüğü göz ardı edilmemelidir. Örneğin bugün kullanılan motorların hemen hemen tümü kuvarsla ayarlanarak ses alma magnetophonlarıyla eşleme ve (daha yakın bir tarihte) metal halojenürlü lambaların kullanılması için gerekli olan, tümüyle değişmez bir geçiş hızı elde edilmektedir Aynı biçimde vizör hemen her zaman reflekstir; bu tür vizörün yerine yaygın olarak çerçevelemenin uzaktan, bir televizyon alıcısına benzeyen bir katot tüpünden izlenebildiği elektronik bir vizör kullanılır Zoomda görülen gelişmeler ise, odak uzaklıkları farklı birçok objektif taşıyan mercek tablaları'nın hemen hemen ortadan kalkmasına yol açmıştır.
Genel olarak teknik alanda görülen gelişmelere ve kuvarsla ayarlama uygulamasına koşut olarak yakın dönemde görülen en önemli gelişme 16 mm'lik, sonra da 35 mm'lik kolay taşınabilen ve gürültüsüz kameraların ortaya çıkmasıdır. Bu kameralar, eski röportaj kameralarının (gürültülü) özellikleriyle “doğrudan" ses kayıt olanağını birleştirir. (35 mm’lik olanlar-kasetle biriikte- 15 kilo çeker, oysa bir stüdyo kamerası 50 kilonun çok üstündedir.)
—TV. Televizyon kamerasının ana parçaları, bir fotoğraf objektifi ve bir ya da birçok çözümleyici tüptür; bu(nlar), objektif tarafından her tüpün hedefi üstüne gönderilen görüntüyü temsil eden elektrik işaretlerini oluşturür. Objektife, çerçeveleme işini yapan kişi tarafından kullanılan bir refleks vizör takılmıştır; bu mekanizma odak uzaklığını ve objektifi ayarlar. Çözümleyici tüplerdeki hedeflerin taranmasına kumanda eden devreler, genellikle kameranın dışında bulunan ve aynı sistemdeki makinelerde ortak olan bir zaman birimine göre eşlenir. Çözümleyici tüplerin ürettiği çok zayıf işaretler, aygıtın içine yerleştirilmiş bir yükseltici tarafından yükseltilir.
Renkli televizyonda üç çözümleyici tüp (her temel renk için bir tüp vardır; ışıltı işaretini de üç işaretin bileşimi oluşturur) ya da dört çözümleyici tüpü bulunan (üç temel rentten her biri için bir tüp ve ışıltı işaretini üreten bir başka tüp) bir kameradan yararlanılır.
1. Sinema ya da televizyon çekim aygıtı. (Terim, kimi kez bir fotoğraf makinesini belirtmek için kullanılır.) [Bk. ansikl. böl. Sine, ve TV.]
Sponsorlu Bağlantılar
—Gökbil. Elektronik kamera, bir teleskobun odağına yerleştirilen ve teleskobun verdiği ışıklı görüntüyü elektronik görüntüye dönüştüren düzenek. (Bu görüntü duyarlı bir plaka üzerine kaydedilebilir) [Bk. ansikl. böl.]
—Matbaac. Röprodüksiyon kamerası, fotogravür atölyelerinde, resimlerin çoğaltılmasıyla ilgili fotomekanik işlemler için gerekli filmlerin çekiminde kullanılan fotoğraf makinesi.
—ANSİKL. Gökbil. Elektronik kamera 1936 yılında Andrö Lallemand tarafından icat edildi. Kaydedilecek optik görüntü bir vakum tüpünün içindeki ışılyayıcı bir tabaka üzerinde oluşur. Yayımlanan elektronlar duyarlı bir plaka üzerinde hızlandırılır ve odaklandırılır. Bu plaka sonra tüpten çıkarılır ve banyo edilir.
Bu sistemin sıradan bir fotoğraf sistemine oranla en önemli üstünlüğü daha duyarlı olması ve 50 ile 100 defa daha az poz süresine olanak vermesi, grenlerin hemen hemen tümüyle yok olması, kararma ve gelen ışık yeğinliği arasında doğrusal bir bağıntının bulunmasıdır. Bununla birlikte bu tekniğin uygulanması kolay değildir, çünkü boş bir kap içine ışılyayıcı bir tabaka yerleştirmek ve duyarlı plakayı çok alçak derecede soğutmak gerekir.
—Sine. Sinemanın başlangıcından beri profesyonel kameralarda şu dört ana parça her zaman bulunmuştur: boş ve çekilmiş filmin bulunduğu kaset(ler); tırnakları (gerektiğinde tutucu tırnakları) ve çarkları kapsayan sürükleme mekanizması; bir önceki mekanizmayı çalıştıran motor (bugün tümüyle elektrik enerjisiyle çalışmaktadır); objektif(ler)in ve vizörün bulunduğu optik sistem.
Ancak, kameranın zamanla şon derece gelişkin ve çoğu kez oldukça karmaşık bir aygıta dönüştüğü göz ardı edilmemelidir. Örneğin bugün kullanılan motorların hemen hemen tümü kuvarsla ayarlanarak ses alma magnetophonlarıyla eşleme ve (daha yakın bir tarihte) metal halojenürlü lambaların kullanılması için gerekli olan, tümüyle değişmez bir geçiş hızı elde edilmektedir Aynı biçimde vizör hemen her zaman reflekstir; bu tür vizörün yerine yaygın olarak çerçevelemenin uzaktan, bir televizyon alıcısına benzeyen bir katot tüpünden izlenebildiği elektronik bir vizör kullanılır Zoomda görülen gelişmeler ise, odak uzaklıkları farklı birçok objektif taşıyan mercek tablaları'nın hemen hemen ortadan kalkmasına yol açmıştır.
Genel olarak teknik alanda görülen gelişmelere ve kuvarsla ayarlama uygulamasına koşut olarak yakın dönemde görülen en önemli gelişme 16 mm'lik, sonra da 35 mm'lik kolay taşınabilen ve gürültüsüz kameraların ortaya çıkmasıdır. Bu kameralar, eski röportaj kameralarının (gürültülü) özellikleriyle “doğrudan" ses kayıt olanağını birleştirir. (35 mm’lik olanlar-kasetle biriikte- 15 kilo çeker, oysa bir stüdyo kamerası 50 kilonun çok üstündedir.)
—TV. Televizyon kamerasının ana parçaları, bir fotoğraf objektifi ve bir ya da birçok çözümleyici tüptür; bu(nlar), objektif tarafından her tüpün hedefi üstüne gönderilen görüntüyü temsil eden elektrik işaretlerini oluşturür. Objektife, çerçeveleme işini yapan kişi tarafından kullanılan bir refleks vizör takılmıştır; bu mekanizma odak uzaklığını ve objektifi ayarlar. Çözümleyici tüplerdeki hedeflerin taranmasına kumanda eden devreler, genellikle kameranın dışında bulunan ve aynı sistemdeki makinelerde ortak olan bir zaman birimine göre eşlenir. Çözümleyici tüplerin ürettiği çok zayıf işaretler, aygıtın içine yerleştirilmiş bir yükseltici tarafından yükseltilir.
Renkli televizyonda üç çözümleyici tüp (her temel renk için bir tüp vardır; ışıltı işaretini de üç işaretin bileşimi oluşturur) ya da dört çözümleyici tüpü bulunan (üç temel rentten her biri için bir tüp ve ışıltı işaretini üreten bir başka tüp) bir kameradan yararlanılır.
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
SİLENTİUM EST AURUM

Kamera Nedir? (Sözlük)
