Arama

Mukabele Nedir?

Güncelleme: 24 Ocak 2016 Gösterim: 4.327 Cevap: 3
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
27 Ocak 2011       Mesaj #1
ener - avatarı
Ziyaretçi
mukabele
isim (muka:bele) Arapça mu®¥bele
1 . Karşılık verme, karşılama, karşılık.
Sponsorlu Bağlantılar
2 .
Karşı gelme, başkaldırma.
3 .
Toplu yerlerde yüksek sesle hatim okunurken Kur'an okumasını bilenlerin gözleriyle Kur'an'ı takip etmesi, bilmeyenlerin dinlemesi:
"Tevfik'in kızı selatin camilerine ramazanda mukabele için büyük ücretlerle çağrılıyordu."- H. E. Adıvar.
4 . eskimiş Karşılaştırma, karşılıklı yapılan okuma.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

mukabelede bulunmak
mukabele etmek
mukabele okumak

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
14 Mart 2011       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Mukabele
MsXLabs.org & İslam Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Sözlük anlamı, karşılık verme, karşılaştırma demektir. Terim olarak anlam şudur: Daha çok Ramazan ayında olmak üzere camilerde hafız­lar tarafından Kur'an okunması ve dinleyenler tarafından da bunun yi­ne Kur'an'dan takip edilmesidir. Bu geleneğin kaynağı, Hz. Peygamberin her Ramazanda o ana kadar vahyedilen Kur'an bölümlerini Cebrail (A.S.)'a okuması onun da Peygam­bere okuması suretiyle karşılaştırma­larıdır. Buna mukabele veya arza den­miştir.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
22 Ocak 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Mukabele

Mukabele karşılıklı Kuran'ı takip etmek demektir. İyi bilen biri Kuran'ı okur, diğerleri de takip ederler. Hz. Peygamber her yıl Ramazan'da bir kez Cebrail'e böylece inen ayetleri okur; Cebrail de takip ederdi. Mukabele, Ramazan ayının güzel bir geleneğidir.
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MUKABELE a. (ar. mukabele).
1. Bir söz ya da davranışa karşılık vermek: Bu davranışına mukabeleyi uygun görmüyorum.
2. Esk. Genellikle iki metni ya da belgeyi kontrol amacıyla karşılıklı okuma, karşılaştırma.
3. Mukabele etmek, mukabelede bulunmak, karşılık vermek.

—Ask. tar. Mukabele-ı piyade, OsmanlI devletinde tımar gelirlerine göre yanında yaya asker getirmekle yükümlü olan tımarlıların kaydını tutan kalem. || Mukabele -i satfeyn, safların savaş meydanında karşılıklı gelmesi. || Mukabele-i süvari, OsmanlI devletinde tımar ve zeamet sahiplerinin getirmekle yükümlü oldukları atlı askerlerin kaydını tutan kalem. (Süvari mukabele kalemi de denilen bu kurumda ayrıca, süvarilerle ilgili muhasebe kayıtları tutulurdu.)

—Hat. Mukabele kaydı, kopya edilen bir nüshanın aslıyla karşılaştırılıp denetlendikten sonra son sayfasına düşülen kayıt. (Bu tür kayıtlar kitabın güvenilirliğini artırıyordu.)

—ikt. tar. Mukabele akçesi, er ve subaylarla memurların bir yerde kaldıkları zaman oradaki masraflarını karşılamak üzere yöre halkından alınan bir tür geçici vergi. (Yavuz Sultan Selim zamanında çıkarıldığı ileri sürülen bu vergi, bazı yerlerde sürekli vergi biçiminde uygulanarak beş yılda yirmi akçe olarak alınırdı. Bazı yerlerde de para yerine zahire kabul edilirdi. Bu vergi Tanzimat'tan sonra kaldırıldı.)

—isi. Camilerde ya da evlerde, hafızlar tarafından dinleyenlere karşı Kuran okuma ve dinleyenlerin bunu ezbere ya da Kitap yüzünden izleyip sürmeleri. (Mukabele, daha çok camilerde ramazan ayında okunur. Bir namazdan önce ya da sonra her gün bir cüzü birkaç hafız sırayla okurlar. Biri, cüzün bir bölümünü okurken, ötekiler onu izler, şaşırması ya da yanlış okuması durumunda düzeltirler.)

—Tasav. Şeyhin gözetiminde dervişlerin bir araya gelerek toplu zikir yapmaları.|| Zikir meclisi. || Zikir halkası. || Mevlevilikte sema || Mukabele günü, dergâhta ayın yapılan gün.

Kaynak: Büyük Larousse