ZEDELEMEK g. f.
1. Bir şeyi (somut) zedelemek, çarparak, vurarak, yüzeyim örseleyerek, onu çürütmek, berelemek, hırpalamak Sandığı sallayarak içindeki meyveleri zedelemiş Düşünce, dizim ze deledı Kalemin sert ve sivri ucu kâğıdı ze deliyor.
2. Bir şeyi (soyut) zedelemek. üzerinde olumsuz bir etki yaratmak, maddi ya da manevi zarara uğratmak: Söylediği yalanlar ilişkimizi zedeliyor Savaş tı car et hayatını da zedeledi Özgürlüklerin kısıtlanması demokrasiyi zedeler Teknol BERELEMEK'ın eşanlamlısı
♦ zedelenmek edılg f.
1. Vurma, çarp ma. çizme vb sonucu berelenmek, çürü nıek. hırpalanmak
2. Olumsuz bir bı çimde etkilenmek, zarar görmek.
Kaynak: Büyük Larousse