ZENGİN sıf.
1. Çok parası, malı mülkü olan, maddi yönden rahat bir yaşam süren kimse için kullanılır; varsıl, varlıklı: Zengin insanlar. Zengin bir aileden gelmek.
2. Ekonomik durumu iyi olan, bolluk içinde yaşayan bir topluluk, bir toplum için kullanılır: Zengin bir kasaba. Zengin ülkeler ve yoksul ülkeler.
3. Çok sayıda ve üstün nitelikli öğeler içeren ya da birçok olanak sunan bir şey için kullanılır: Zengin bir kitaplık. Zengin bir sofra. Zengin bir dil. Araştırmamız için zengin bir kaynak.
4. Bol ürün veren bir şey için kullanılır: Zengin topraklar. Zengin bir maden.
5. Fiyatı, değeri yüksek olan, gösterişli bir şey için kullanılır: Zengin bir giysi. Zengin bir konak.
6. Belli miktarda toplu para sı olan bir kimse için kulların O arabayı satın alabilecek kadar zengin değilim. Bugün maaş aldım, zenginim: içkiler benden.
7. Bir şey bakımından, bir şeyce zengin, o şeyi önemli oranda, nicelikte içeren bir şey için kullanılır: Vitamin bakımından zengin bir yiyecek. Bilgi yönünden zengin bir yapıt.
—Mant. Kendisinden türediği mantık dilinin değişkenlerinden daha yüksek tipte değişkenler içeren bir mantık dili için kullanılır.
—Ed. Zengin uyak — uyak.
1. Parası, malı mülkü çok olan kimse: Yeni zenginler.
2. Zengin çocuğu. zengin bir aileden gelen ve paranın şımarttığı çocuk.
3. Zengin olmak, çok para ve mal mülk edinmek: Kısa sürede çok zengin olmuştu
1. Çok parası, malı mülkü olan, maddi yönden rahat bir yaşam süren kimse için kullanılır; varsıl, varlıklı: Zengin insanlar. Zengin bir aileden gelmek.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Çok sayıda ve üstün nitelikli öğeler içeren ya da birçok olanak sunan bir şey için kullanılır: Zengin bir kitaplık. Zengin bir sofra. Zengin bir dil. Araştırmamız için zengin bir kaynak.
4. Bol ürün veren bir şey için kullanılır: Zengin topraklar. Zengin bir maden.
5. Fiyatı, değeri yüksek olan, gösterişli bir şey için kullanılır: Zengin bir giysi. Zengin bir konak.
6. Belli miktarda toplu para sı olan bir kimse için kulların O arabayı satın alabilecek kadar zengin değilim. Bugün maaş aldım, zenginim: içkiler benden.
7. Bir şey bakımından, bir şeyce zengin, o şeyi önemli oranda, nicelikte içeren bir şey için kullanılır: Vitamin bakımından zengin bir yiyecek. Bilgi yönünden zengin bir yapıt.
—Mant. Kendisinden türediği mantık dilinin değişkenlerinden daha yüksek tipte değişkenler içeren bir mantık dili için kullanılır.
—Ed. Zengin uyak — uyak.
1. Parası, malı mülkü çok olan kimse: Yeni zenginler.
2. Zengin çocuğu. zengin bir aileden gelen ve paranın şımarttığı çocuk.
3. Zengin olmak, çok para ve mal mülk edinmek: Kısa sürede çok zengin olmuştu


Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 21:05
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.