Zor Nedir? - Sayfa 2

zorlama ingilizcesi

1. forcing; constraint; coercion; compelling, compulsion.
2. pressuring (someone) insistently.
3. trying to force (something) open. 4. strain. 5. forced: zorlama yürüyüþ forced march.

zorlamak
(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)

1 . Birine bir şey yaptırmak amacıyla güç kullanmak, boyun eğdirmeye çalışmak, zor kullanmak, mecbur etmek:
"Bir realite hissi ile değil, bir tarih hissi ile kendimizi zorluyorduk."- F. R. Atay.
2 . (-i durum ekiyle kullanılan fiil) Açılması, kırılması, sökülmesi gereken şeyler için güç kullanmak.
3 . Üstelemek, ısrar etmek:
"Bütün köylü zorladı da, bu sefer izin alabildi."- Ö. Seyfettin.

Birleşik Sözler
zorlaya zorlaya

zorlamak ingilizcesi

1. /ý, a/ to force, constrain, coerce, or compel (someone) (to do something).
2. /ý/ to put pressure on, put (someone) under pressure, pressure (someone) insistently, press (someone) insistently.
3. /ý/ to try to force (something) open, try to break (something) open: Kapýyý zorlama! Don´t try to force the door open!
4. /ý/ to strain, exert (oneself) to the utmost.
5. /ý/ to strain, put a strain upon (something).

zorluk
isim

• Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük:

"Seyfi, zorluk karşısında kalırsa, birini yakalayıp, silâh atmadan buraya dönecek."- S. Kocagöz.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
zorluk çıkarmak