YARAMAK gçz. f.
1. Bir kimsenin işine yaramak, ona yararlı olmak, yaptığı, ele aldığı bir şeyi kolaylaştırmak: İngilizce bilmesi çok işine yaradı. Bu tornavida çok küçük, işine yaramaz.
2. Bir şeye, bir eyleme yaramak, o iş için, o amaçla kullanılmak, belli bir işe, eyleme uygun, elverişli olmak: Bu birlikler düzeni sağlama ya yanyor. Bu örnekler olayı daha iyi anlamamıza yarar.
3. Bir kimseye bir şeye yaramak, bir şey sözkonusuysa, bir kimseye rahatlık, haz, doyum vb vermek, sağlık durumunun düzelmesini sağlamak, şişmanlatmak; bir şey üzerinde olumlu bir etki yaratmak: Bu ilaç ona hiç yaramadı. Ne yesem yanyor. Nemli hava ona yaramıyor. Yayla havası çocuğa çok yaramış Bu yağmurlar ekinlere yaradı.
4. Tkz. Bir kimseye yaramak, onun yararına olmak, onun çıkarına uygun düşmek: Değişen koşullar ona yaradı.
5. (Bir) işe yaramak, (hiç) bir işe yaramamak; olumlu sonuç vermek, kullanılmak, yararlı olmak ya da boş, gereksiz olmak: Hiç kimse işe yarar bir çözüm önermedi. Kızmak bir işe yaramaz.
6. (Bir kimseye) yaramaz, bir kimsenin, bir şeyin, gereksinimlere, isteklere uygun olmadığını belirtir: Bu genç size yaramaz çok dalgacıdır. Bu araba bize yaramaz, çok benzin yakıyor (tkz) | Yarasın, afiyet olsun. || Ona, sana iyilik yaramaz, bir yararı olmaz, boşa gider. || Neye yaramak, hiçbir şeye yaramamak: Bütün bu yaptıklanm neye yaradı?
1. Bir kimsenin işine yaramak, ona yararlı olmak, yaptığı, ele aldığı bir şeyi kolaylaştırmak: İngilizce bilmesi çok işine yaradı. Bu tornavida çok küçük, işine yaramaz.
Sponsorlu Bağlantılar
3. Bir kimseye bir şeye yaramak, bir şey sözkonusuysa, bir kimseye rahatlık, haz, doyum vb vermek, sağlık durumunun düzelmesini sağlamak, şişmanlatmak; bir şey üzerinde olumlu bir etki yaratmak: Bu ilaç ona hiç yaramadı. Ne yesem yanyor. Nemli hava ona yaramıyor. Yayla havası çocuğa çok yaramış Bu yağmurlar ekinlere yaradı.
4. Tkz. Bir kimseye yaramak, onun yararına olmak, onun çıkarına uygun düşmek: Değişen koşullar ona yaradı.
5. (Bir) işe yaramak, (hiç) bir işe yaramamak; olumlu sonuç vermek, kullanılmak, yararlı olmak ya da boş, gereksiz olmak: Hiç kimse işe yarar bir çözüm önermedi. Kızmak bir işe yaramaz.
6. (Bir kimseye) yaramaz, bir kimsenin, bir şeyin, gereksinimlere, isteklere uygun olmadığını belirtir: Bu genç size yaramaz çok dalgacıdır. Bu araba bize yaramaz, çok benzin yakıyor (tkz) | Yarasın, afiyet olsun. || Ona, sana iyilik yaramaz, bir yararı olmaz, boşa gider. || Neye yaramak, hiçbir şeye yaramamak: Bütün bu yaptıklanm neye yaradı?
Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen Safi; 20 Mart 2016 14:10
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.