YARATICI sıt.
1. Yeni ve özgün bir şey tasarlama, bulma, gerçekleştirme yeteneği olan kimse için kullanılır: Yaratıcı bir çocuk. Ne kadar yaratıcısın. Yaratıcı bir reklam yazan.
2. Yaratan, bulan bir zihin yapısı için kullanılır: Yaratıcı bir düş gücü.
3. Yaratmaya elverişli, yaratmayı destekleyip besleyen bir şey için kullanılır: Yaratıcı bir ortam.
—Fels. Yaratıcı doğa, Spinoza’da, yaratılmış doğa'nın tersine, görüngülerin, yani çeşitli özniteliklerin nedeni olarak görülen doğa.
♦ a. Bilim, teknik ya da edebiyat alanında bir şeyi ilk bulan, ortaya koyan kimse: Yeni bir ekolün, yeni bir modanın yaratıcısı. Bu büyük yaratıcıyı saygıyla anıyoruz.
Kaynak: Büyük Larousse